Eskişehir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Eskişehir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Aralık 2012

Paris'e Trambolin Köprü Projesi


AZC  Atelier Zündel Cristea firmasının Paris için yapmayı planladığı trambolin köprü projesi.

3700 metreküp hava ile doldurulmuş, 94 m uzunluğunda ,30 m çapında şişirilebilen modüllerden oluşan, şöyle insanların güle oynaya karşıya geçeceği bir eğlence aracı aslında.

Proje sahibi Paris'in görkemli pek çok köprüsüne karşılık olarak ziyaretçileri neşelendirerek nehrin karşısına geçirmeyi planladıklarını anlatıyor.

Evet,Eskişehir Kentpark havuzunu da böyle birşey çok yakışır.:))

08 Haziran 2011

ÇİĞ DEĞİL ," ÇİBÖREK " !

"Eskişehir'e kadar gelip “çiğ börek” diye bildiğimiz Tatar böreğinden yememek olmazdı tabii.

Önce yanlış bilgileri düzeltelim: Bir kere o yediğimiz şeyin adı “çiğ börek” değil, “çibörek” diye yazılıp,okunuyor. Kırım Türklerinin kullandığı Kıpçak lehçesinden bir kelime, “enfes-leziz börek” anlamına geliyor.


İkincisi, bu börek ile başka kentlerde yediğimiz börek aynı değil. Kim bilir belki de sadece bu nedenle Eskişehir dışındakilere “çiğbörek” diyebiliriz, aradaki farkı vurgulayabilmek için! " demiş Mehmet Y.Yılmaz Hürriyet'te ki köşesinde...


Doğrudur, sesletimden dolayı herkes çiğbörek diye bilir bu böreği doğrusu çibörektir.Anne tarafım Eskişehir'li benim ve ailede herkes çiböreği muhteşem yapar.Gerçi en son ne zaman yediğimi de hatırlamıyorum uzun zaman olmuş farkında olmadan özledim Eskişehir'i, "soğuk yenmez" şöyle sıcak sıcak  çiböreğini haaaa yanında bir de ayranı...

18 Mart 2011

ANILARI CANLANDIRAN KOKULAR... ~mim~

Birkaç gündür ciddiye almadığım öksürüğüm iyice ilerledi ve yarın doktor yolu göründü bana...

Öyle ki öksürükten nefes alamaz duruma geldim.Sürdüğüm viks kokusunu bile neredeyse almıyorum...

Geçen hafta Sevgili Fd kokularla ilgili bir mim yollamıştı bir ara onu yazmadığımı hatırladım kokuları duyamayınca."Anıları canlandıran beş koku" isimli mim hafızamda neleri mi hatırlattı?

~~~~~~



Kaptan'la görüşmeye başladığımız o ilk zamanları hatırladım.Rebul'un parfümünü kullanırdı.O koku hiç gitmez aklımdan. :))

Sonra şu tırnak şekilli çata patlar ve mantarlar vardı.Hala okul önlerindeki bakkalarda satılıyor.Patladığı zaman çıkardığı koku unutulmadı...

Kurban bayramında sabah yapılan o ilk kavurma kokusu her seferinde rahmetli anneannemi hatırlatır.Eskişehir'de bahçeli bir evin mutfağında çocukluğumun kurban bayramlarını...

Veee yukarıda bahsettiğim viks ve ayrılmaz kardeşi buğuseptil kokusu çoçukluğumun korkulu rüyası,battaniye altına girmek istemez kaçardım resmen...

Beşinciyi düşündüm ama bulamadım. ???

Bende hali hazırda blogmaya devam eden

Geniş Zamanlar'a

Muhabbet Sofrası'na

ve Böcüğüme yolluyorum tabii yazmak isterlerse...

teyze

05 Şubat 2011

“ANNE BUGÜN TATİL Mİ? HERKES ANNEANNESİNE Mİ GİDECEK ?”

Minik prensesimin tatil anlayışı böyle…

“Anne bugün tatil mi? Herkes anneannesine mi gidecek?” diye sorunca eskilere gittim…

Onca toruna rağmen Anneannem büyük bir özlemle karşılardı beni.
Olabildiğince şımartır,uzun uzun sarılır öpücüklere boğardı…

İki numaralı ama en çok emeği geçmiş torun olmanın gururunu küçük olduğum için o zamanlar anlamazdım elbet, nazlanır her dediğimi yaptırırdım…

En sık sorduğum soru;
“Anneanne bana yumurta boyuyacakmısın?” olurdu.

Soğan kabuklarını alır yumurtayla kaynatırdı.Anneannemin kahvaltı sofrasında, o kırmızı boyalı yumurtaların tadı hiçbir yerde olmazdı…
ifsak org