21 Kasım 2009

ORGAN MAFYASI…

Uzun süredir ara vermiştik,toplanmaya karar verdik dostlarla.Anlatacak o kadar çok şey var ki,sanki zaman yetmeyecek mişcesine hızlı hızlı konuşuyoruz…
Çocuklar ise diğer odada faliyet içinde biri 5,diğeri 6 yaşında iki yakışıklı…Bizim prenses daha küçük olmasına rağmen onlara ayak uydurmaya çalışmakta.:))
Birden içerden bağırma sesleri…
“kaçın ,kaçın organ mafyası geliyor.” Koridorda yakaladığım afacanlara soruyorum oyun oynuyorlarmış.Biri polis,diğeri organ mafyası olmuş… :-o

Öğreniyorum ki annesi çok korktuğu için tembihte bulunmuş.Her ne kadar çocuk kalbiyle bilmese de,anlamasa da bu kötülüğü anlatmış “organ mafyası var çocukları alıp götürüyor,tanımadığın kişilerle sakın konuşma” diye…
Zaman içinde oyun şekilleride değişti.Eskiden kimimiz öğretmen olurdu,kimisi doktor.Üstelik biz çocukken “mahalle arkadaşı” diye bir kavram vardı.Sokağa çıkıp güvenle oynar,birlikte okulumuza giderdik.Şimdi anneler korkuyor,çocuklar bırakın dışarı çıkarmayı,hergün okula kendileri getirip götürüyor…Ailelerdeki korku ve endişeyle birlikte toplumdaki güven duygusu ,manevi değerler böylelikle bir bir kaybolmuş oluyor…


Photobucket
foto.İrfan Mısırlı

19 Kasım 2009

MAÇ ÖNCESİ VE SONRASI…

Israrlar karşında karate kursuna gönderilen çocuk,çalışmalarına tek katlı dede evinin bahçesinde devam eder…Çatıdan indirdiği kiremitlerle rekor denemelerinde bulunan çocuğun keyfi,sonbaharın gelmesiyle son bulur.Çatının sürekli aktığını fark eden dede kiremitleri yerinde göremeyince önce bir hayli şaşırır.Sonuçta kızar tabi ama giden gitmiştir artık...
~~~~~~~~~

Bizim Kaptan “yedisinde neyse yetmişinde odur” misali karate, judo, boks,kickboks vb. spor dallarını hala daha ilgiyle izlemekte…Bense karşılıklı güç göstersinde bulunulmayan, daha sakin yapılan sporları takip etmekten hoşlanıyorum.Kadınca bir duygu işte,alınan darbelerle fiziki görünümü değişime uğramış insanları izlemeye dayanamıyorum…

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

foto.

SALVADOR DALİ’NİN YATAĞI…

Photobucket

İster deli ,ister dahi kabul edilsin, Dali’nin tarzı özel yaşamına böyle yansımış.Yatak İspanya’nın Figueres kasabasındaki Salvador Dali Müzesinde sergilenmekte…

Photobucket

Salvador Dali.
Dali Müzesi.
foto.

17 Kasım 2009

400 YIL SONRA BULUNMUŞ BİR HAZİNEDİR O…

1929 yılında Topkapı Sarayının “Eski Eserler Müzesi”ne dönüştürülmesi kararlaştırılır.Eserler tek tek incelenip denetlendikten sonra sınıflandırılacaktır…

Halil Ethem Eldem dönemin Milli Müzeler Müdürüdür ve çalışma arkadaşları ile bu görevi üstlenmiştir.İncelenmeyi bekleyen sayısız eser tozlu sandıklardan çıkarılıp sırayla işaretlenmektedir.Halil Ethem Eldem köşede duran sandıklardan birini açıp içinden çıkan dökümanları özenle masaya dizmektedir…
Aniden “hazine buldum,hazine buldum! “diye bağırmaya başlar.Sesleri duyan diğer çalışanlar koştururlar.Elinde tozlu bir kağıt parçası tutan müdürlerini sevinçten ne yapacağını bilemez durumda görünce şaşırırlar…
“Gelin,gelin ”der ve yüksek sesle okumaya başlar.
“İş bu haritayı Kemal Reis’in erkek kardeşinin oğlu namıyla tanınmış,Hacı Mehmet’in oğlu Piri 919 yılı muharreminde Gelibolu’da çizmiştir.”

Piri Reis eseri “Kitab-ı Bahriye”de (Denizler Kitabı) yararlandığı kaynaklarla nasıl çizdiğini anlattığı bu harita kayıptır ve yüzyıllarca bulunamamıştır…

Oysa bilim çevrelerince o yüzyıla kadar bilinen yerleri kapsayan en az hatalı yani gerçeğine en yakın olarak Piri Reis’in haritası kabul edilmektedir.İşte tam 400 yıl sonra hazine bu şekilde gün ışığına çıkarılır…

Haritanın bulunduğu haberi hiç gecikmeden Atatürk’e verilir.
Mustafa Kemal Atatürk haritaların çoğaltılıp üzerinde inceleme yapılmasını,yurt dışındaki bilim adamlarının konuyla ilgili bilgilendirilmesinin talimatını verir.Olay dünya bilim çevrelerinde büyük ilgi uyandırır.Hatta bu haritanın Kristof Kolomb’un haritası olduğunu söyleyenler bile çıkar…
Sonuçta detaylarıyla çizilen Piri Reis’e ait bu değerli tarihi belge “İlk Dünya Haritası” olarak kabul edilir.Ceylan derisi üzerine renkli çizilen haritanın sol bölümüdür.Haritanın sağ bölümü ise henüz bulunamamıştır…



Ankara Panora Alışveriş Merkezi

~~~~~~

*Emeği geçenleri hatırlatma adına değerli buldum bu olayı.Okurken o günlerdeki heyecanı ve telaşı düşündüm.Zaman zaman kızsam da,bir kez daha Türk olmaktan gurur duydum...

kynk.Kerim Boz.Başkent Üniv.yayını
foto.