İsmini markalaştırmak isteyen Ajda Pekkan, kendi ismini verdiği nevresim takımlarının ticaretine başlar...
Yıl 1978
20 Haziran 2010
19 Haziran 2010
17 Haziran 2010
KABİLİYETLİ KADINLAR… :))
“ Bir zamanlar erkeğin üstün olduğuna inanıyordum. Sonra evlendim. Karım bu inancımı tamamen yıktı.” demiş Amerikalı aktör Jack Lemmon…
ASANSÖR…
Hariçten gelen bir ilhamla yazıyorum aslında garip gelebilir ya da güldürebilirim sizi, olsun ben genede anlatacağım…
Şu an oturduğum evi görür görmez öyle etkilenmiş acaba deyip taşınma hayalleri kurmaya başlamıştım…
Gelin görün ki rakam yüksek geldiği için hayaller kısa sürede sonlanmıştı.Üzerinden 6 ay geçti evin sahibi tekrar kapımızı çalıp (bu arada biz yan apartmanda oturuyorduk) fiyat konusunda anlaşabileceğimizi söyleyip bizi kahve içmeye davet etti…
Bizim kaptan fiyatı konuşa dursun,ben mutfak ,parke, fayans ve karşımda duran Ankara manzarasını incelemeye devam ettim…
Nasibe çok inanırım öyle böyle derken ev bizim oldu…
Çoğu kişiye dezavantaj gelebilir ama 9 katlı bir binanın en üst katı olmasını hiç problem etmedim.Üst kat soğuk olur vs…
Neyse kısa süre sonra taşındık…
1. Gün. O da ne ???? Bir uğultu??? Saat başı bazen 10dk.da bir , gece yarısı olmuş ara ara sesi duymaya devam ediyorum…
Araştırıyorum sesin geldiği yeri.Üst katımız asansör mekanizmasının olduğu bölüm.Asansör her çalıştığında sesi duyuyorum.
” Eyvah dedim biz ne yaptık? Buna hiç dikkat etmedik ben bu sesle hayatta oturamam.”
İlk zamanlar rahatsızlık duyduğum bu sese zamanla öyle alıştım ki, artık doğal gelmeye başladı…
Hatta yıllar geçtikçe olay şuna dönüştü. :))
“sabah apartmandan ilk çıkan Ayşen hanım hımmm saat 7.30 oldu demek ki acele etmeliyim işe geç kalabilirim”
“ Çöpler toplanacak apartman görevlisi bizim kata çıkıyor çöpü kapıya çıkarmalıyım.”
“ Mehmet beyin kızıda işten döndü saat 21.30 “
“Asansör 6.katta durdu hayırdır bu saatte ?? ”
Bayram sabahı “ Çocuklar şeker toplamaya başladılar “ vs…
7 sene içinde bu sinir bozucu sese alıştım ben…
Diyeceğim o ki insanoğlu zamanla alışabiliyor kabul ediyor.Acıları,sıkıntıları
ya da takıntıları…:))
foto.
Şu an oturduğum evi görür görmez öyle etkilenmiş acaba deyip taşınma hayalleri kurmaya başlamıştım…
Gelin görün ki rakam yüksek geldiği için hayaller kısa sürede sonlanmıştı.Üzerinden 6 ay geçti evin sahibi tekrar kapımızı çalıp (bu arada biz yan apartmanda oturuyorduk) fiyat konusunda anlaşabileceğimizi söyleyip bizi kahve içmeye davet etti…
Bizim kaptan fiyatı konuşa dursun,ben mutfak ,parke, fayans ve karşımda duran Ankara manzarasını incelemeye devam ettim…
Nasibe çok inanırım öyle böyle derken ev bizim oldu…
Çoğu kişiye dezavantaj gelebilir ama 9 katlı bir binanın en üst katı olmasını hiç problem etmedim.Üst kat soğuk olur vs…
Neyse kısa süre sonra taşındık…
1. Gün. O da ne ???? Bir uğultu??? Saat başı bazen 10dk.da bir , gece yarısı olmuş ara ara sesi duymaya devam ediyorum…
Araştırıyorum sesin geldiği yeri.Üst katımız asansör mekanizmasının olduğu bölüm.Asansör her çalıştığında sesi duyuyorum.
” Eyvah dedim biz ne yaptık? Buna hiç dikkat etmedik ben bu sesle hayatta oturamam.”
İlk zamanlar rahatsızlık duyduğum bu sese zamanla öyle alıştım ki, artık doğal gelmeye başladı…
Hatta yıllar geçtikçe olay şuna dönüştü. :))
“sabah apartmandan ilk çıkan Ayşen hanım hımmm saat 7.30 oldu demek ki acele etmeliyim işe geç kalabilirim”
“ Çöpler toplanacak apartman görevlisi bizim kata çıkıyor çöpü kapıya çıkarmalıyım.”
“ Mehmet beyin kızıda işten döndü saat 21.30 “
“Asansör 6.katta durdu hayırdır bu saatte ?? ”
Bayram sabahı “ Çocuklar şeker toplamaya başladılar “ vs…
7 sene içinde bu sinir bozucu sese alıştım ben…
Diyeceğim o ki insanoğlu zamanla alışabiliyor kabul ediyor.Acıları,sıkıntıları
ya da takıntıları…:))
foto.
16 Haziran 2010
MÜZİĞİN DİLİ EVRENSELDİR...
Uzun süredir görünmedi ama “durdu durdu turnayı gözünden vurdu “ derler ya bizde işte öyle söyledim ilk dinlediğimde...
Sonra tekrarlar ardı ardına geldi.Hiç sıkılmadan bütün bir hafta dinleyerek geçti...
Müziğin dilinin evrenselliğini seviyorum.Telaffuz farkından doğan bazı kelimeleri anlamıyorum belki ama olsun insanı mutlu eden ezgisi yetiyor.
Zamanında Eurovision’da Sertap Erener’in birinci olmasının sebebi de buydu bence,herkes üzerinde öyle bir etki yaptı ki şarkının çekim gücüne kimse karşı koyamadı...
Tıpkı bunun gibi...
Sonra tekrarlar ardı ardına geldi.Hiç sıkılmadan bütün bir hafta dinleyerek geçti...
Müziğin dilinin evrenselliğini seviyorum.Telaffuz farkından doğan bazı kelimeleri anlamıyorum belki ama olsun insanı mutlu eden ezgisi yetiyor.
Zamanında Eurovision’da Sertap Erener’in birinci olmasının sebebi de buydu bence,herkes üzerinde öyle bir etki yaptı ki şarkının çekim gücüne kimse karşı koyamadı...
Tıpkı bunun gibi...
Shakira Waka Waka
*videoyu yüklerken farketmedim blogger'da gene sorun var videoları yükledikten sonra bir türlü göstermiyor. :((
GÜNÜN SÖZÜ...
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya kalp durur, akıl unutur.
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne unutur...
Mevlana
“ BENİM BAŞIMA GELMEZ ” DEMİYELİM...
İnterneti kulanmaya başladığım ilk yıllarda gelen mailleri tek tek açar okurdum.Ancak şimdi vakit kısıtlı sadece önemli olabileceğini düşündüğüm mailleri okuyorum...
Aşağıdaki uyarı yazısı bana maille ulaştı.İçerik bakımından hayli ilginç ve düşündürücü geldi...
“ Gece araç sürerken, camınıza firlatılan yumurtalar ile saldırıya uğrarsanız, sileceği çalıştırmayın ve cama su püskürtmeyin. Çünkü su ile karışan yumurta sütümsü bir renk alır ve görüşünüzü %92.5 oranında bloke eder.
Bu durumda aracı durdurmak zorunda kalıp, soyguncuların kurbanı olabilirsiniz.
Bu soyguncular tarafından kullanılan yeni bir yöntemdir. Lütfen arkadaşlarınıza, çevrenize iletin. “
Aşağıdaki uyarı yazısı bana maille ulaştı.İçerik bakımından hayli ilginç ve düşündürücü geldi...
“ Gece araç sürerken, camınıza firlatılan yumurtalar ile saldırıya uğrarsanız, sileceği çalıştırmayın ve cama su püskürtmeyin. Çünkü su ile karışan yumurta sütümsü bir renk alır ve görüşünüzü %92.5 oranında bloke eder.
Bu durumda aracı durdurmak zorunda kalıp, soyguncuların kurbanı olabilirsiniz.
Bu soyguncular tarafından kullanılan yeni bir yöntemdir. Lütfen arkadaşlarınıza, çevrenize iletin. “
14 Haziran 2010
AYŞE TATİLE ÇIKTI…
1974 yılındaki 2.Kıbrıs Barış Harekatının başlama parolasıydı “Ayşe tatile çıktı”…
Telefonların dinlenme olasılığına karşı dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı Turan Güneş arasında önceden kararlaştırılan gizli bir mesajdı …
Ayşe, Dışişleri Bakanı Güneş'in kızının adıydı.İlk harekattan sonrası yapılan ateşkeste Cenevre’de görüşmelere devam ediliyordu…
Görüşmelerden bir sonuç çıkmayacağını anlayan Ecevit bu mesajı Cenevre’de bulunan heyete yani Turan Güneş’e yolladı ve harekat başladı…
Parolada ismi geçen Prof.Dr.Ayşe Güneş Ayata, halen ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde akademisyen olarak görev yapmaktadır…
kynk.
kynk.
Telefonların dinlenme olasılığına karşı dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı Turan Güneş arasında önceden kararlaştırılan gizli bir mesajdı …
Ayşe, Dışişleri Bakanı Güneş'in kızının adıydı.İlk harekattan sonrası yapılan ateşkeste Cenevre’de görüşmelere devam ediliyordu…
Görüşmelerden bir sonuç çıkmayacağını anlayan Ecevit bu mesajı Cenevre’de bulunan heyete yani Turan Güneş’e yolladı ve harekat başladı…
Parolada ismi geçen Prof.Dr.Ayşe Güneş Ayata, halen ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde akademisyen olarak görev yapmaktadır…
kynk.
kynk.
13 Haziran 2010
DEĞİŞMEYEN BİR BEN…
Hayatım boyunca hep alçakgönüllü oldum ama hiçbir avantajını göremedim…
Bu davranış şeklimin bana getirdiği kayıplar her geçen gün artmaya devam etti…
Bazı şeylerde sonradan değişmiyor.Nasıl başlıyorsanız maalesef öyle devam ediyorsunuz …
Ben yinede söylemiş olayım çok da fazla mütevazi olmaya gerek yok bu hayatta…
foto.knuttz.
10 Haziran 2010
ANALARIN ANASI OK KURBAĞASI…
Güney Amerika’da yaşayan ok kurbağası, bir kalemin ucunu kaplayan boyutları ve morfinden 200 kat daha etkili zehiriyle nadir bulunan canlılar sınıfında yer alıyor…
Çok küçük ve zehirli olması dışında onu özel kılan bir özelliği daha var…
“ ARKADAŞ ” YA DA İLK HALİYLE “ ARKA TAŞ ” KELİMESİ…
Ortaasya’daki Türkler savaş sırasında okla nişan alırken, arkalarından gelebilecek tehlikeleri önlemek içinde sırtlarını önceden bu amaçla yerleştirilmiş taşlara dayarlarmış…
Bu taşa “arka taş” ya da Azeri söyleniş şekliyle “arka daş” olarak isim verilmiş…
Zaman içinde bu kelime,insanın arkasını yaslayıp güven duyduğu ve olabilecek kötülüklerden koruyacağı “dost” kavramıyla özdeşleştirilmiş ve Türkçe’de aynı anlama sahip olarak kullanılmaya başlamış…
* bunu sevdim ve anlatmak istedim. :))
kynk.Sedefhan Oğuz
foto.knuttz
Bu taşa “arka taş” ya da Azeri söyleniş şekliyle “arka daş” olarak isim verilmiş…
Zaman içinde bu kelime,insanın arkasını yaslayıp güven duyduğu ve olabilecek kötülüklerden koruyacağı “dost” kavramıyla özdeşleştirilmiş ve Türkçe’de aynı anlama sahip olarak kullanılmaya başlamış…
* bunu sevdim ve anlatmak istedim. :))
kynk.Sedefhan Oğuz
foto.knuttz
SINAV SİSTEMİMİZ NEREYE GİDİYOR SORUSU ???
08 Haziran 2010
YALANSIZ HABERİN ADRESİ " ZAYTUNG " ...
07 Haziran 2010
GÖKKUŞAĞI RENKLİ GÜLLER…
Bir ara civcivleri rengarenk boyayıp satışa sunmuşlardı.Tepki alınca çocuklara “hayvan sevgisini aşılamak” adına yapıldığı söylenmişti.Oysa alındıktan kısa bir süre sonra ölen bu hayvanların,çocuk üzerinde yaratacağı psikoloji satışı yapan kişilerce hiç düşünülmemişti…
Canlıların genetiği ile oynamak hoş bir durum değil esasında aynı şey bitkiler içinde geçerli ancak güllerin fotoğraf üzerindeki cezp edici duruşu bir başka…
Hollanda’lı çiçek sanatçısı Peter Van de Werken “Mutlu Güller” ya da “Gökkuşağı Gülleri” ismini verdiği tasarımının sırrını tam açıklamasa da renklendirmede gıda boyaları kullanıyormuş…
Canlıların genetiği ile oynamak hoş bir durum değil esasında aynı şey bitkiler içinde geçerli ancak güllerin fotoğraf üzerindeki cezp edici duruşu bir başka…
Hollanda’lı çiçek sanatçısı Peter Van de Werken “Mutlu Güller” ya da “Gökkuşağı Gülleri” ismini verdiği tasarımının sırrını tam açıklamasa da renklendirmede gıda boyaları kullanıyormuş…
Dünyanın her yerine sipariş için.
06 Haziran 2010
TASARIM ÖDÜLLÜ BİR KÖPRÜ “ ROLLING BRIDGE “...
Rolling Bridge, 2004 yılında Yapısal Çelik Tasarım Ödülüne layık görülmüş bir köprü…
12 metre uzunluğunda, sekiz parçadan oluşuyor ve tamamen katlanıyor.Zaten ismini de buradan almış.Katlandığında rulo görünümünü aldığı için köprüye “Rolling Bridge” ismi verilmiş.
İngiliz tasarımcı Thomas Heatherwick tarafından yaya ve bisiklet kullanıcıları düşünülerek projelendirilmiş.
Tekne trafiğinin yoğun olduğu yerlerde geçiş kolaylığı sağlayan köprünün tanıtımı Londra’daki Paddington havzasında yapılmış ve halk tarafından büyük ilgi görmüş…
Mimari ve heykel tasarımlarının yanısıra mühendislik projeleriyle uğraşan Heatherwick, farklı projelerle daha birçok ödülün sahibi olmuş...
12 metre uzunluğunda, sekiz parçadan oluşuyor ve tamamen katlanıyor.Zaten ismini de buradan almış.Katlandığında rulo görünümünü aldığı için köprüye “Rolling Bridge” ismi verilmiş.
İngiliz tasarımcı Thomas Heatherwick tarafından yaya ve bisiklet kullanıcıları düşünülerek projelendirilmiş.
Tekne trafiğinin yoğun olduğu yerlerde geçiş kolaylığı sağlayan köprünün tanıtımı Londra’daki Paddington havzasında yapılmış ve halk tarafından büyük ilgi görmüş…
Mimari ve heykel tasarımlarının yanısıra mühendislik projeleriyle uğraşan Heatherwick, farklı projelerle daha birçok ödülün sahibi olmuş...
Thomas Heatherwick’in diğer tasarımları...
05 Haziran 2010
BUGÜNE DAİR...
"Dert içinde sevinci bul da yaşa; Haksız düzende haklı ol da yaşa; Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın, varından, yoğundan kurtul da yaşa..."
Ömer Hayyam
~~~~~~
Herkes için güzel bir haftasonu diliyorum...
foto.esencekasabası.com-M.Şirin ve babası
04 Haziran 2010
YANLIŞLIKLA YIKILAN BERLİN DUVARI…
Berlin duvarı 1961 yılında Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya’ya geçmesini önlemek için yapılmış.Çok kişi isyan etmiş,hatta ölümü göze alanlar olmuş.28 sene de duvarı geçmek isterken ölenlerin sayısı 238…
Ölenler arttıkça adı “Utanç Duvarı” diye anılmaya başlamış…
Gelişen olaylar, sebepler burada ayrıntılı anlatılmış…
Benim ilgimi çeken asıl bölüm duvarın yıkılışı…
Sovyetler Birliği son devlet başkanı Mihail Gorbaçov ve politbüro sözcüsü Günter Schabowski’nin 1989 yılında katıldığı belgesel sonrasında gelişiyor her şey…
Programda Schabowski’nin “vize alan herkes batıya geçebilir” sözü ,”herkes batıya geçebilir” şeklinde aktarılıyor ve bunun üzerine sevinen halk Brandenburg kapısına yığılıyor…
Bu durum karşısında ne yapacağını bilemeyen nöbetçiler halkı durdurmak istese de arkadan gelen binlerce kişiye engel olamıyorlar…
Birkaç dakika içinde kaldırılmak zorunda kalan bariyerlerle birlikte binlerce kişi Tv kameralarına gülerek ve el sallayarak Batı tarafına geçiyor…
İlerleyen yıllarda Berlin Duvarı’nın yanlışlıkla yıkılmasıyla ilgili BBC kanalı bir belgesel çekiyor…
Ölenler arttıkça adı “Utanç Duvarı” diye anılmaya başlamış…
Gelişen olaylar, sebepler burada ayrıntılı anlatılmış…
Benim ilgimi çeken asıl bölüm duvarın yıkılışı…
Sovyetler Birliği son devlet başkanı Mihail Gorbaçov ve politbüro sözcüsü Günter Schabowski’nin 1989 yılında katıldığı belgesel sonrasında gelişiyor her şey…
Programda Schabowski’nin “vize alan herkes batıya geçebilir” sözü ,”herkes batıya geçebilir” şeklinde aktarılıyor ve bunun üzerine sevinen halk Brandenburg kapısına yığılıyor…
Bu durum karşısında ne yapacağını bilemeyen nöbetçiler halkı durdurmak istese de arkadan gelen binlerce kişiye engel olamıyorlar…
Birkaç dakika içinde kaldırılmak zorunda kalan bariyerlerle birlikte binlerce kişi Tv kameralarına gülerek ve el sallayarak Batı tarafına geçiyor…
İlerleyen yıllarda Berlin Duvarı’nın yanlışlıkla yıkılmasıyla ilgili BBC kanalı bir belgesel çekiyor…
kynk. 1
SADECE ÜÇ HARF…
Ayrı şehirlerdeyiz…
Dünya telaşı, iş güç koşuşturma derken her şey detaylı konuşulmuyor
telefonda …
Şu an yolunda gitmeyen şeyler var hayatında , canım arkadaşım üzgün…
Bugün şöyle yazmış profiline okurken üzüldüm… :((
“Üç harf yanyana kaç şekilde gelir bilir misin?
Aşk dersin... Sen dersin... Ben dersin...
Sen, ben biter; biz dersin...
Gün gelir git dersin...
Peki dur kelimesinden haberdar değil misin?
Dur demeyi bilmez misin?
Git demek kolay, dur diyebilecek kadar yürekli misin?"
Dünya telaşı, iş güç koşuşturma derken her şey detaylı konuşulmuyor
telefonda …
Şu an yolunda gitmeyen şeyler var hayatında , canım arkadaşım üzgün…
Bugün şöyle yazmış profiline okurken üzüldüm… :((
“Üç harf yanyana kaç şekilde gelir bilir misin?
Aşk dersin... Sen dersin... Ben dersin...
Sen, ben biter; biz dersin...
Gün gelir git dersin...
Peki dur kelimesinden haberdar değil misin?
Dur demeyi bilmez misin?
Git demek kolay, dur diyebilecek kadar yürekli misin?"
01 Haziran 2010
SAP GÖZLÜ SİNEK...
Doğanın bilinmeyen mucizelerine tanıklık etmek adına...
Vücut formunu kendi kendine veren sap gözlü sineğin görüntüsü hayli ilginç.
kynk. Hayat Belgeseli
7+ 7 KÜNYE DAHA …
Ölümün her türlüsü üzüyor insanı,ama bu daha bir başka…
İki gün üst üste verilen,hayatının baharında başına geleceklerden habersiz, vatani görevini yerine getirmek için anaları tarafından sapasağlam gönderilmiş ve pusuya uykuda yakalanmış gençleri düşündükçe…
“Acaba geride kalanların durumu nasıl ? diye kanal kanal gezip doğru dürüst bir tek haber bulamayınca, basından “üzgünüz ama vakit kalırsa sizin habere de değiniriz” yapılınca daha daha öfkeleniyor insan…
Şehitlere Allah’tan rahmet acılı ailelerine sabır diliyorum…
İki gün üst üste verilen,hayatının baharında başına geleceklerden habersiz, vatani görevini yerine getirmek için anaları tarafından sapasağlam gönderilmiş ve pusuya uykuda yakalanmış gençleri düşündükçe…
“Acaba geride kalanların durumu nasıl ? diye kanal kanal gezip doğru dürüst bir tek haber bulamayınca, basından “üzgünüz ama vakit kalırsa sizin habere de değiniriz” yapılınca daha daha öfkeleniyor insan…
Şehitlere Allah’tan rahmet acılı ailelerine sabır diliyorum…
foto. Şehit Ağacı / Kızılcahamam
Ruhları şaad olsun...
Şehit Jandarma Başçavuş Hasan Özüberk Kilis
Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit Kayseri
Er Adem Şimşek- Muğla-Fethiye
Jandarma Komando Er Ahmet Eyce-Sivas,
Serhat Aslan (Mardin), Kerem Oğuz Erbay (İzmir), İsmail Kartal (Erzincan), Erol Tavukçu (Van), Ümit Akbulut (Malatya), Erhan Terletme (Giresun)
Ruhları şaad olsun...
Şehit Jandarma Başçavuş Hasan Özüberk Kilis
Uzman Çavuş Kemal Koçyiğit Kayseri
Er Adem Şimşek- Muğla-Fethiye
Jandarma Komando Er Ahmet Eyce-Sivas,
Serhat Aslan (Mardin), Kerem Oğuz Erbay (İzmir), İsmail Kartal (Erzincan), Erol Tavukçu (Van), Ümit Akbulut (Malatya), Erhan Terletme (Giresun)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)