JEOLOJİ... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
JEOLOJİ... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

07 Nisan 2013

Büyüleyici Güzellikte Volkanik Buz Tüneli

 foto.Michael Zelensky

Rusya'nın Güneyinde Mutnovsky yakınlarında buzdan bir tünel.
Mutnovsky ülkenin halen aktif yanardağlarından,
en son patlama 2000 yılında kaydedilmiş.

Tünel içindeki görüntüler ise gerçekten büyüleyici, volkanik oluşumun içinde yakılan meşale,flaş ışığı ve doğal ışık buz duvarda birbirinden harika renk oyunlarına neden olmuş..

 


28 Temmuz 2012

Buzdağı Nasıl Devrildi?

“Küresel ısınma” nasıl bir şey artık anlıyoruz değil mi? Yazlar alabildiğince sıcak geçiyor resmen kavruluyoruz.
Dün Ankara 41’İ görmüş,bugünse Denizli’de 50’lerden bahsediyorlar.

Buzulların erimesini başlangıç sayarsak her şey domino taşı gibi birbirini takip ediyor.

Buzullar eriyor,deniz yükseliyor,buharlaşma artıyor ve denge her geçen gün biraz daha bozuluyor.

Görüntü Güney Amerika'nın en uzun üçüncü buzulu Uppsala'da tesadüfen kaydedilmiş.
Kocaman buzdağı nasıl devrilir? dersiniz.Sonuç gerçekten üzücü. :((

06 Temmuz 2012

Lav Gölünden Numune Almak...

BBC'de yayınlanan görüntülerde bilim adamı kendisini riske atarak lav gölünden numune almaya çalışıyor ve canını son an da kurtarıyor.


13 Eylül 2011

TRILOBIT

Kapı pencere hala açık tabii, nereden geldiyse gece elimde böcek ilacı korka korka üzerine gidiyorum böceğin...
Aslında küçücük birşey ama dayanamıyorum ürperiyorum, tüylerim diken diken...


Okul yıllarında da en çok Trilobit (trilobite) görmeye dayanamazdım.Kitap sayfalarını çevirirken gözlerim fal taşı gibi açılır "iyi ki neslin tükenmişte şimdi yaşamıyorsun" derdim.


Trilobit, vaktiyle denizlerde yaşamış bir eklembacaklı.1300'den fazla cinsi bir o kadar türü var.


Dünyanın dört bir yanında trilobit fosillerine rastlamak mümkün.


Vücutları  uzunlamasına üç bölümden oluşuyor  baş, göğüs ve karın olmak üzere, isminin başındaki tri (üç) işte buradan geliyor.




Fosilleşmiş  Trilobit kolonisi, görüntü Fas'tan 





Büyüklüğünü kıyaslama  açısından  iyi bir örnek, görüntü Bolivya'dan. 


Bu fosilde Paleontolog  Joseph  namı diğer "Paleo Joe" tarafından 2005 yılında İngiltere'de bulunmuş.

14 Haziran 2011

KOPROLİT NEDİR ?



Koprolit ,büyüklükleri tavuk yumurtası ile  pirinç tanesi arasında  değişen, aşırı su kaybı ve kalsiyum tuzları birikimiyle oluşarak fosilleşmiş  dışkı kütlesi olarak tanımlanır.

İlk koprolit keşfi İngiliz paleontolog Mary Anning tarafından yapılır.Mary Anning  bu keşfi yaptığında sadece 12 yaşındadır.

Fosilleşmiş dinazor dışkılarını kim ne yapsın? Iğğğğ iğrenç demeyin. :))


Kolleksiyoncular bu taşları kesip parlattıktan sonra bakın nasıl kullanıyor…





 Coprolite  masa foto.

08 Mayıs 2011

Çekici elinde pusulası belinde Domatesi ezilmiş çantasının dibinde…

Başlık, öğrencilik yıllarımdan kalan  küçük bir anı.Aslında epey uzun bir şarkı, tamamı dönem arkadaşlarımla birlikte yazılmıştı,ekmeğini taştan çıkaran jeologlara ithafen.:))
"Kızılcıklar oldu mu?" şarkısının müziğini  kullandığımız da süper bir şey çıkmıştı ortaya daha dün gibi...

İşte o çalışmalar esnasında özenle toplanan numuneler zamanla birikti,içlerinden en güzelleri ayrıldı küçük bir kolleksiyon oluşturuldu fakat bugüne kadar bunları blogda sergileme düşüncesi olmadı bende...

Jeoloji çalışma alanı geniş bir bilim dalıdır.Her ne kadar ülkemizde değer görmese de,gelişmiş ülkelerde bakanlıkları kurulmuştur...

Bu bilime dair güzellikleri sınavlar esnasında görmeniz pek mümkün olmasa da :)) mezuniyet sonrası  daha bilinçli ve akılcı davranmanız olasıdır...

Daha fazla sizi sıkmadan sadede geleyim, her ne kadar bugüne kadar değinmemiş olsam da kayıtsız kalamadım, nette karşıma çıkan bu şahane ve de nadide mineralden bahsetmek istedim...

Görmediğim birşey hakkında, hele de fotoğraf üzerinde yorum yapmak zorladı beni.Tahminlerse tutmadı ne yalan söyliyim.Sosyal hayatım ve çocuktan sonra kalan zamanda yapılan aramalar bir kaç gün sürdü, katkılarından dolayı  Pakous'a buradan teşekkür ederim. 


Moissanite isimli mineral daha önce belirttiğim gibi doğada nadir bulunuyor. Mücevher yapımının yanı sıra kurşun geçirmez yelekler, LED ışıklandırma sistemleri, nükleer yakıt üretimi  ve otomotiv sanayiinde kullanılıyor.

20 Mart 2011

TSUNAMİ DALGALARINI BEKLERKEN - Japonya 2011

Herşeyin dokuz dakikalık bir sürede değişmiş olmasına inanamıyorsunuz...

Görüntünün sonlarında yaşanan dehşetten kameraman iyi kurtulmuş.





Waiting for the Tsunami - Japan 2011

16 Mart 2011

ETNA UYKUDAN UYANINCA...

Sıcaklığın 1000 ile 1200 °C olduğu biliniyor.

Bu durumda ona böylesine yaklaşmak gerçekten cesaret işi...

Etna

Etna in eruzione


Etna

Etna in eruzione

Etna in eruzione

Photos by Sferrazzo Giuseppe

13 Mart 2011

KIYAMET BÖYLE BİRŞEY OLMALI...

Birkaç gündür evde değildim o nedenle yazılar otomatik yayınlandı...

Dünkü felaket hesapta yoktu anlıyacağınız, sanki film sahneleri izler gibiydim.Jeolog gözüyle olaya bakmaktan öte bir süre sonra dayanamayıp bıraktım izlemeyi...

Japonlar hem tecrübeli hem de tedbirli insanlar gelgelelim coğrafya bakımından şansızlar ve doğanın gücü karşısında birşey yapamadılar.Yaşananlar çok acı...

Üzüntülerini derinden paylaşıyorum.

tsunami
Japonya-Tsunami Deprem
Japonya ; deprem sonrası yaşanan Tsunami

11 Ocak 2011

VEZÜV…

Bütün notlar sular seller gibi hatim edilmiş, herkes kendinden emin ancak başa geleceklerden habersiz anfiye geçmiş soruları beklemekte…

Hocamız neşe içinde sınıftaki yerini aldı.Aslında kimse huyunu suyunu bilmiyor, çünkü okulda yeni…

Fotokopi dağıtmasını beklerken “yazın bakalım ilk soru” dedi daha 1.soruyu yazamadan 2. ve son soruyu okudu…

Herkes afallamış “bu kadar mı?” deyip etrafına bakındı.Evet başka soru yoktu.Daha ne sorular planlamışken kafamızda, bu yapılır mıydı?

1.soru hakkında hiçbir fikri olmayan sınıf otomatikman diğer yorum sorusuna yüklendi…

Pompei şehrinde neler olmuştu? Vezüv yanardağı faliyete geçmeden önce insanlar neden ölmüştü?”

Kimisi üç sayfa ile tarihi yeniden yazdı,kimisi bir paragraf ile cevapladı,kimisi de etrafına bakındı durdu…

Sınav sonuçları için üç hafta beklendi, son sınıf herkes bir an önce mezun olma telaşında…

Koridorlarda karşımıza çıkan hocaya merakla “kağıtları okudunuz mu? “diye sorduk,odasına gittik sorduk,bahçede karşılaştık sorduk.Sonuçta tek soruya verilen cevapla çoğumuz geçtik,ama ne yorumlarla…

~~~~~~

Sizinde görülmeyen bir yerle ilgili anınız var mı ? bilmiyorum.Benimki böyle işte,üstelik bir yanardağ ile.:):):)

Vesuvius

Vezüv Google Earth görüntüsü...(Aslında değişen bir şey yok,bölgedeki insanlar nerdeyse volkan kraterine kadar inşaat yapmış.Yanardağ tekrar faliyete geçerse büyük bir felaket kaçınılmaz olucak.)

01 Ekim 2010

MİLLET ÇIKTI AY'A BİZ KALDIK YİNE YAYA…

Bizler Cumhuriyet içinde kimlik arayışımıza devam ederken, el oğlu da çalışmaya devam ediyor…

Japonya’da meydana gelen depremle erken uyarı sistemi devreye girmiş ve ülke genelindeki milyonlarca kişinin cep telefonuna “30 sn sonra deprem olacağı” mesajı gitmiş.

Süre ilk etapta kısa gelebilir ancak bu saniyeler içinde bile insanlar gerekli tedbirleri alabilmiş.

Tabii bu Japonlar için projenin ilk aşaması, artık başardılar yaa gerisi gelir.Eminim ilerleyen zamanda bu 30 sn’li süreyi dakikalara çıkaracaklardır…


21 Temmuz 2010

OLMADIK BİR ANDA…

İstanbul’a gidişlerim hep böyledir zaten…

En kısa sürede, en çok şeye programlı geçer zaman…

Ayrılmadan önce Eminönü’nde bir deniz havası almaktı niyetimiz…

Olmadık bir anda Aykut Hocayı hatırlamak yoktu hesapta…

Nice değerler gibi o da öylece gitti…





Aykut Barka kimdir ?

19 Eylül 2009

DOĞANIN GÜCÜ…

2004 yılında Endonezya’da yaşanan Tsunami görüntülerini izlerken bir arkadaşım “yaa kaçamamışlar mı? acaba yüzerek kurtulmak mümkün olabilir miydi, belki bu kadar kişi ölmezdi ” dediğinde felaketi izleme ile yaşama arasında fark olduğunu anlatmış,böyle bir soru sorduğu içinde şaşırmıştım…
Afetlerin yaratacağı olumsuzluklara karşı tedbir almış olsa da insanoğlu doğanın gücüne karşı gelemiyor maalesef işte ispatı…



yer Japonya

27 Ocak 2009

SU AKAR ,YOLUNU BULUR…

Belki hatırlayanlar vardır.Daha önce bahsetmiştim mesleğimin bir dalı olan Paleontoloji’den(kısaca fosil bilimi)…
İşte bu lavabo denizel ortam fosillerinden biri olan Ammonit’ten ilham alınarak tasarlanmış.Tahmin edeceğiniz gibi modelin ismini de “Ammonite” koymuşlar.Alışılagelmişin dışında farklı bir şey yapılmaya çalışılmış ,benim ilgimi çekti doğrusu...

Ammonit fosili

bknz. dizayn , ammonit

24 Aralık 2008

BİR BİLSENİZ...

Bilgisayarım sanki gidici.
Bugün dosyaları yedeklerken bu fotolar elime geçti.Çok kıymetli bir daha geri dönüşü yok benim için…


Hani şu temiz kalpli cici arkadaşım Anıl var ya Kerim Tekin’in rüyasını gören…Okulu bitirmemize yakın (sene 1999 ) bana dedi ki 
–Bitirme tezim için yardıma ihtiyacım var.
Atladım tabii –Ben yaparım ,sen ne yapmam gerektiğini söyle dedim.
Farklı branşlardan tez almıştık.O Paleontoloji’yi (kısaca fosil bilimi) seçmişti.
Antalya plajlarından aldığı kum örneklerini incelemesi gerekiyormuş.Yetiştiremeyince aldım elime kumları ,koydum mikroskopa –O da ne ?? ne örnekler çıktı içinden…


Deniz kabuklarının ataları, mm'lik ölçülerde fosil bunlar.
Bilmiyorum ilginizi çeker mi? bakın bakalım üzerine basa basa denize koşturduğumuz ya da boylu boyunca güneşlenmek için uzandığımız sıcacık kumların içinde neler varmış birde siz görün yakından… :-D bkn.Paleontoloji
1

02 Eylül 2008

GECİKMİŞ BİR YAZI...

Sevgili FLAME ’cim unutmamış o acı günü , nasıl unutulabilirki?? Herkesin ayrı bir öyküsü var o günle ilgili…17 Ağustos 1999 ülkemiz için en çokta yakınlarını, sevdiklerini kaybedenler için kalplerde büyük bir depremdi…
Sabah 6 ‘da annemin ev içindeki koşturması,teyzemden,dayımdan,kuzenlerimden haber alamaması…Biz İzmir’deyiz.Teyzem Avcılar’da,Dayım Çorlu’da,Kuzenim Hava Harp Okulunda…Ne oldu? dediğimi hatırlıyorum.Kaptım telefonu elinden o kilitlenmede ne olduysa ikinci çevirmemde düştü…Neyse haberleştik, kimsede bir şey yok sadece Eskişehir’deki teyzemin evinde hasar var… ya sonrası??? Televizyonlardan günlerce takip başladı.Çaresizlik,boş bir bekleyiş…Anne,Baba gitmek istiyorum gönüllü olarak burada oturup bir şeyler yapamamak kahrediyor…Gönderilmedim maalesef …Aslında öyle duygusalım ki orada karşılaşacağım üzücü bir görüntü ile düşüp bayılmamdan , ya da ne bileyim başıma bir şey gelmesinden korktular…
Afyon-Dinar depreminde Isparta’dayım.Hocalarımla iki gün önce “fay aynasının” yanına gitmişiz ,bu bizim işimiz pusulayı koyduk ölçüler aldık, eğimlerini kaydettik,Celal Şengör Hoca gibi “deprem olduğunda sevinmeliyiz,yerkabuğu canlı,sinirleri gerilmiş insanlar nasılki zamanı gelince patlama yaşıyorsa yerkabuğuda öyle işte şöyle bir silkeleniyoo” Depremden korkmak ne demek???Soğukkanlı ol,içinde bulunduğun yapıya güveniyorsan mesele yok.Tabi bu anlattıklarım öğrenciyken geçerliydi,anne olduktan sonra değil.:))) Şimdi korkuyorum yaşanılan o kadar çok acıya uzaktanda olsa tanıklık ettik,sonuçlarını gördük. Mesela o yıllarda hazırlanan deprem çantalarının yerinde şimdi yeller esiyor,Kaçımız binamızın sağlamlığını kontrol ettirdik???Çok iyi biliyorumki teyzemin oturduğu bina hasarlı oturulamazken mütah-“it” ısrarla yeni yaptığı (o zaman 3 senelik) apartmandaki evsahiplerine para ödememek için tamir ettirip oturulur raporu aldı.
Bugün 9 sene içinde alınan dersleri görüyoruz.
”Deprem Dede” yıllarca bu bilim dalına kendini adamış fakat ne acı ki 17 ağustos 99 tarihine kadar tanımadığımız Ahmet Mete Işıkara emekli olduktan sonra “ağaç yaşken eğilir” diyerek okullarda depremden korunma yolları ile ilgili seminerlere katılmaya başlar.Doğudaki okulların birinde öğrencilere deprem sırasında nasıl davranmaları gerektiğini anlatır.Hatta sınıfta uygulama bile yaptırır.Öğrenciler mutlu olmuştur “Deprem Dedeyi” yakından görmüş ,ona soru bile sormuşlardır.Tam bu sırada tenefüs zili çalar.Öğrenciler tenefüsteyken, Işıkara okul müdürüne
–Bir deneme yapalım,deprem olduğuna dair bir anons yapın der.Okul müdürü deprem oluyormuş gibi anonsunu yapar.Bahçedeki tüm çocuklar birden bire okulun içine koşar ve sıraların altına girer.
İşte 7’den 77’ye bizim depreme bakış açımız bu…Sanırım hepimiz balık hafızalıyız herşeyi çabuk unutuyoruz.

1