Hürriyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hürriyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

01 Kasım 2022

Bitget, social tradingi geliştirmek için "Bitget Insights"ı başlattı

 Bitget'in yeni sosyal özelliği, kullanıcıların güvenilir traderlardan öğrenmelerine ve işlem stratejilerini paylaşmalarına olanak tanıyor.


Lider global kripto para borsası Bitget, yeni özelliği “Bitget Insights”ın lansmanını duyurdu. Bu özellik, sosyal medyayı Bitget borsası aracılığıyla social tradingle entegre etmeye hizmet ediyor. Lansman, Bitget'in hem yeni bireysel yatırımcılara hem de deneyimli traderlara fayda sağlamayı amaçlayan kripto social trading girişiminin bir sonraki aşamasını ifade ediyor.

BITGET’E HEMEN ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!

Bitget Insights ile yeni yatırımcılar, deneyimli yatırımcılardan bilgi toplama fırsatına sahip olacak. Bitget, mevcut sosyal medya platformlarıyla karşılaştırıldığında, paylaşılan tüm bilgilerin ilk aşamada doğrulanmış ve güvenilir traderlardan geldiğini garanti edecek, böylece yeni traderların yanlış onaylar veya diğer kripto dolandırıcılıklarından kaynaklanan potansiyel kayıplardan tasarruf etmesini sağlar.

Bitget Insights'ın kullanıcılara değerli ve doğru bilgiler sağladığından emin olmak için, yalnızca Bitget’te gerçek bir doğrulanmış trader olmayı da içeren belirli kriterleri karşılayan traderlar bu yeni özellik ile paylaşımda bulunabilecek ve yayınlayabilecekler. Ayrıca, çeşitli sosyal medya platformlarında önemli ve doğrulanabilir bir takipçi kitlesine sahip olmalılar. Diğer traderlar, doğrulanmış traderlar tarafından yayınlanan teknik stratejiler veya piyasa analizleri gibi bilgileri takip edebilecek ve bunlardan yararlanabilecekler.

Bitget'in üst düzey traderları akredite etme kararı, esas olarak kötü niyetlilerin yaygın olduğu ve diğer sosyal medya platformlarında dolandırıcılıkların sık görüldüğü gerçeğine dayanıyordu. Bu, yeni traderların alım satımları ve yatırımları hakkında bilinçli kararlar vermelerini zorlaştırmaktaydı. Traderlar, borsadaki gerçek işlem verilerine dayanarak doğrulandığından, Bitget Insights, piyasaya giren yeni kullanıcılar için daha iyi koruma sağlamayı amaçlıyor.

Bitget Insights ayrıca, Bitget'in global platformunda potansiyel olarak milyonlarca mevcut traderın piyasa öngörülerini ve işlem stratejilerini paylaşarak akredite traderların topluluk varlıklarını artırmalarını sağlıyor. Akredite traderlar, amiral gemisi kripto social trading ürünü olan Bitget Copy Trade'den de yararlanabilecekler.

BITGET’E HEMEN ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!

Bitget'in yönetici direktörü Gracy Chen, “Yenilikçi işlem ürünleri ve social trading hizmetleri, Bitget'in en önemli ve temel özellikleridir. Bitget, inovasyon yoluyla ürünleri geliştirmeye yönelik çalışma şekli sayesinde kripto social tradingde öncüdür. Değerli bilgilere herkesin daha kolay erişebildiği social trading platformu 'Bitget Insights'ta, seçilmiş ve doğrulanmış traderlar ve seçilmiş influencerlar, öngörülerini takipçilerle paylaşmak için grafik analizlerini, teknik stratejilerini ve makalelerini yayınlayabilirler."

"Her şeyden önce, topluluğumuzu aktif olarak dinliyoruz ve Web3 ile ilgili birçok yanlış bilginin, özellikle yeni yatırımcılar için zorluk yarattığını biliyoruz. Bir kripto borsası olarak, traderların ve Web3 yatırımcılarının platformumuzdaki doğrulanmış traderlardan bilgi ve öngörü toplamasına yardımcı olmak açısından benzersiz bir konumdayız. Sonuç olarak, bu, kriptoyu daha geniş pazarlar ve Web3 konusunda tereddüt edebilecek kişiler için daha erişilebilir hale getirecek."

Bitget Insights'ın lansmanını kutlamak için Bitget, platformda orijinal öngörüler ve içerik yayınlayan kullanıcılar için hediye ve paylaşım yarışmasını içeren bir kampanya hazırladı. Kazananlar, Bitget'in yeni partneri Lionel Messi tarafından imzalanan hediyeler ve 100.000$ değerinde BGB  paylaşacaklar.

Daha fazla bilgi için lütfen web sitemizi ziyaret edin.

BITGET’E HEMEN ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!

Bitget Hakkında

2018 yılında kurulan Bitget, temel özellikleri olarak yenilikçi ürünler ve social trading hizmetleri ile dünyanın önde gelen beş kripto para borsasından biridir ve şu anda dünya çapında 100'den fazla ülkede 8 milyondan fazla kullanıcıya hizmet vermektedir.

Borsa, kullanıcılara tek platformdan güvenli işlem çözümleri sağlamayı taahhüt ediyor ve Arjantinli efsanevi futbolcu Lionel Messi, İtalyan lider futbol takımı Juventus, PGL Major ve e-sport organizasyonu Team Spirit’in de dahil olduğu lider ve güvenilir kuruluşlarla işbirlikleri yaparak kripto kullanımını artırmayı hedefliyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

23 Aralık 2021

DualSense rahatlığı PC’de de kullanılıyor

 

PlayStation 5’in en büyük teknolojik yeniliklerinden biri olan DualSense’in tüm özellikleri PC platformunda da kullanılabiliyor. 

PlayStation 5’te deneyimledikten sonra tüm PC oyuncularının sorduğu, “DualSense PC’de çalışır mı?” sorusunun yanıtı: Evet… Sony PlayStation 5’in en güçlü yönlerinden biri olan DualSense, gelişmiş dokunsal geri bildirim ve uyarlanabilir tetik tuşları ile oyunseverlere çok farklı bir deneyim sunuyor. 
DualSense PC uyumluluğu da çok kolay bir şekilde sağlanıyor. Windows işletim sistemi yüklü bilgisayarlara USB aracılığıyla bağlanabilen DualSense kontrol cihazı ayrıca bluetooth üzerinden de hem mobil platformlarda hem de PC’ye kolayca kullanılabilir.
Steam oyun platformu, DualSense’in PC’ye bluetooth üzerinden hızlı bağlantı kurmasını sağlıyor. Steam istemcisinin yüklenmesinin ardından; (bilgisayarınızda bluetooth yoksa bluetooth adaptörü aracılıyla) ekranın sağ alt köşesindeki sistem tepsisini açıp, Bluetooth simgesine çift tıkladıktan sonra sırasıyla, “Bluetooth veya başka cihaz seçin” seçeneğini ardından “Bluetooth”a tıklayın. DualSense’in ışıkları mavi renkte yanana kadar PlayStation ve Share düğmelerine (PlayStation logolu tuş ile “\ | /” işaretli tuş) aynı anda basın. Kablosuz denetleyiciyi seçtiğinizde DualSense’i bilgisayarınızla eşleştirmiş olacaksınız.


DualSense’i kablolu ya da yukarıda anlattığımız gibi Bluetooth üzerinden bilgisayarınıza bağladıktan sonra Steam size yapılandırma imkanı da tanıyor.
Steam’de sırasıyla Ayarlar, Denetleyici, Genel Denetleyici Ayarları’nı seçtiğinizde karşınıza çıkacak olan büyük resimde PlayStation Yapılandırma Desteği kutusunu seçin.
Adımları doğru takip ettiğinizde, algılanan denetleyiciler listesinde PlayStation 5 Denetleyici: PlayStation 5 Denetleyici yazacaktır. Bu mesaj, DualSense’in bilgisayar ile eşleştiği ve Steam oyunlarının DualSense ile uyumlu bir şekilde çalışacağı anlamına gelir. 
Geniş ekran modunda, oyun içi menüsünü başlatmak için PlayStation düğmesine basarak DualSense’in ayarlarını da değiştirebilirsiniz.  

Üç farklı renk seçeneğiyle tüm oyun severlerin karşısına çıkan DualSense ile ilgili daha fazla bilgiye linkten ulaşabilirsiniz.

PC oyunları, DualSense ile daha keyifli
Sony PlayStation 5’in fark yaratan teknolojisi DualSense, eşsiz özellikleriyle PC platformunda da kullanılabiliyor.
Sony PlayStation 5’in en güçlü yönlerinden biri olan DualSense kontrol cihazı, gelişmiş dokunsal geri bildirim ve uyarlanabilir tetik tuşları ile oyunseverlere çok farklı bir deneyim sunuyor. “DualSense PC’de çalışır mı?” diye soran PC oyuncuları DualSense’i hızlı bir şekilde bilgisayarlarına bağlayabiliyor. Oyuncular Windows işletim sistemi yüklü bilgisayarlara DualSense’i USB aracılığıyla saniyeler içerisinde bağlayıp, oynayabiliyor. Ayrıca Dualsense tıpkı PS5’te olduğu gibi PC’de de kablosuz olarak kullanılabiliyor. Steam oyun platformu da DualSense’in PC’ye hızlı bağlantı kurmasını sağlıyor. 
Steam istemcisinin yüklenmesinin ardından; (bilgisayarınızda bluetooth yoksa bluetooth adaptörü aracılıyla) ekranın sağ alt köşesindeki sistem tepsisini açıp, Bluetooth simgesine çift tıkladıktan sonra sırasıyla, “Bluetooth veya başka cihaz seçin” seçeneğini ardından “Bluetooth”a tıklayın. DualSense’in ışıkları mavi renkte yanana kadar PlayStation ve Share düğmelerine (PlayStation logolu tuş ile “\ | /” işaretli tuş) aynı anda basın. Kablosuz Denetleyiciyi seçtiğinizde DualSense’i bilgisayarınızla eşleştirmiş olacaksınız.


  
DualSense’i kablolu ya da yukarıda anlattığımız gibi Bluetooth üzerinden bilgisayarınıza bağladıktan sonra Steam size yapılandırma imkanı da tanıyor.
Steam’de sırasıyla Ayarlar, Denetleyici, Genel Denetleyici Ayarları’nı seçtiğinizde karşınıza çıkacak olan büyük resimde PlayStation Yapılandırma Desteği kutusunu seçin.
Adımları doğru takip ettiğinizde, algılanan denetleyiciler listesinde PlayStation 5 Denetleyici: PlayStation 5 Denetleyici yazacaktır. Bu mesaj, DualSense’in bilgisayar ile eşleştiği ve Steam oyunlarının DualSense ile uyumlu bir şekilde çalışacağı anlamına gelir. 
Geniş ekran modunda, oyun içi menüsünü başlatmak için PlayStation düğmesine basarak DualSense’in ayarlarını da değiştirebilirsiniz.  

Birçok PC oyunu, üç farklı renk seçeneğiyle gelen DualSense’in dokunsal geri bildirim ve uyarlanabilir tetik özelliğini destekliyor. DualSense ile ilgili daha ayrıntılı bilgi linkte: https://www.playstation.com/tr-tr/accessories/dualsense-wireless-controller/



PC’de DualSense deneyimi bambaşka

PC oyuncuları, PlayStation 5’in fark yaratan teknolojisi DualSense ile gelişmiş dokunsal geri bildirim ve uyarlanabilir tetik tuşlarıyla keyifli bir oyun deneyimi yaşıyor. 
Üç farklı renk seçeneğiyle gelen DualSense, PC’de de çalışıyor. Dokunsal geri bildirim, uyarlanabilir tetik özelliği gibi eşsiz özelliklere sahip olan DualSense, hızlı bir şekilde bilgisayarlara bağlanabiliyor. Windows işletim sistemi yüklü bilgisayarlara USB aracılığıyla bağlanabilen DualSense kontrol cihazı ayrıca bluetooth üzerinden de hem mobil platformlarda hem de PC’ye kolayca kullanılabilir.Steam oyun platformu da DualSense’in PC’ye hızlı bağlantı kurmasını sağlıyor. 
Steam istemcisinin yüklenmesinin ardından; (bilgisayarınızda bluetooth yoksa bluetooth adaptörü aracılıyla) ekranın sağ alt köşesindeki sistem tepsisini açıp, Bluetooth simgesine çift tıkladıktan sonra sırasıyla, “Bluetooth veya başka cihaz seçin” seçeneğini ardından “Bluetooth”a tıklayın. DualSense’in ışıkları mavi renkte yanana kadar PlayStation ve Share düğmelerine (PlayStation logolu tuş ile “\ | /” işaretli tuş) aynı anda basın. Kablosuz Denetleyiciyi seçtiğinizde DualSense’i bilgisayarınızla eşleştirmiş olacaksınız.


  
DualSense’i kablolu ya da yukarıda anlattığımız gibi Bluetooth üzerinden bilgisayarınıza bağladıktan sonra Steam size yapılandırma imkanı da tanıyor.
Steam’de sırasıyla Ayarlar, Denetleyici, Genel Denetleyici Ayarları’nı seçtiğinizde karşınıza çıkacak olan büyük resimde PlayStation Yapılandırma Desteği kutusunu seçin.
Adımları doğru takip ettiğinizde, algılanan denetleyiciler listesinde PlayStation 5 Denetleyici: PlayStation 5 Denetleyici yazacaktır. Bu mesaj, DualSense’in bilgisayar ile eşleştiği ve Steam oyunlarının DualSense ile uyumlu bir şekilde çalışacağı anlamına gelir. 
Geniş ekran modunda, oyun içi menüsünü başlatmak için PlayStation düğmesine basarak DualSense’in ayarlarını da değiştirebilirsiniz.  

DualSense ile ilgili daha ayrıntılı bilgi linkte: 
https://www.playstation.com/tr-tr/accessories/dualsense-wireless-controller/

Bir boomads advertorial içeriğidir.

09 Eylül 2020

Çocuğunuz süt sevmiyor mu? Sütü Sevdirecek harika bir tarifim var!



Dün bir arkadaşıma çaya davetliydim. Öğleden sonra olduğu için çocukları evdeydi. Ben de giderken onların sevebileceği lezzetli bir şeyler almak istedim. Ufak tefek atıştırmalık yiyeceklerin yanında marketten en sevdiğim markanın ambalajlı sütünü aldım. Süt, bizim evde çok tüketildiği için artık her alışverişlerimde sanırım hiç düşünmeden sepete ekliyorum.

Evlerine gittiğimde arkadaşım torbaları boşaltırken sütleri kendime aldığımı sanınca biraz şaşırdım. Meğer çocukları süt “sevmezmiş”. Benim düşünceme göre, çocuklar bir gıdayı, bir yiyeceği sevmediğinde bu gerçek fikir değil, bir etkilenme veya zorlanma sonucu oluyor. Yani çocuğu yemesi veya içmesi için zorlarsan o çocuk o gıdayı bir daha tüketmeyebiliyor. O yüzden çocukları serbest bırakmak, sıkmamak, o gıdayı farklı tarif ve formlarda denemelerini sağlayarak onlara sevdirmek lazım. Hele ki konu beslenme için olmazsa olmazlardan süt ise….

Arkadaşımla sohbet ettiğimizde  çekinerek ambalajlı sütleri pek kullanmak istemediğini söyledi. Nedenini sorduğumda ise besin değerinindüşük olduğunu duyduğunu ama bunu da araştırmadığını, tamamen kendi fikri olduğunu söyledi. Hızlıca bir google’layarak onunla birkaç araştırmayı paylaştım.  Çıkan sonuçlar,onu şaşırttığı kadar beni de şaşırttı. Zira bilmediğim bir sürü şey öğrendim. Bu vesileyle arkadaşıma da teşekkür ederim yeni şeyler öğrenmemi sağladığı için.

Araştırmam sonucunda edindiğim bilgileri kısaca sizinle de paylaşmak istedim. Süt özelikle 1-4 yaş döneminde zihinsel gelişime katkı sağlıyor. Çocukluk ve ergenlik döneminde güçlü kemik ve diş oluşumunu sağlıyor.  Sonraki dönemlerde yani gebelik ve emzirme dönemlerinde bebeğin sağlıklı gelişimi için gerekli vitamin ve minerallerin vücuda alınmasına ve bebeğin kemik gelişimine yardımcı oluyor.

Hamilelik dönemlerinde annelerin çoğunda yaşanan kemik ve diş problemlerinin oluşumunu önlüyor. Yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde ise yaşanması olası olan kemik problemlerinin önüne geçilmesinde etkili rol oynuyor. Vücudun ihtiyaç duyduğu protein, kalsiyum, fosfor, B2 vitamini gibi birçok besin öğesini de içinde barındıran süt sağlıklı ve kaliteli yaşamın anahtarı diyebiliriz. Eğer siz de yaşamınızı daha kaliteli sürdürmek, olası sağlık problemlerinin önüne geçmek istiyorsanız her gün az 2 bardak süt ve 1 porsiyon süt ürünü tüketmenizi öneririm. Uzmanlar yetişkin ve yaşlıların da ortalama 2 bardak süt içmelerini öneriyorlar. Hal böyle olunca aslında sütün günlük beslenmemizde ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz.



Ambalajlı Sütler Nasıl üretiliyor?

Ambalajlı sütler, ısıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği’ne uygun ısıl işlem geçirerek ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından onaylanan tesislerde üretiliyor.

Isıl işlem, dünya çapında tüm sütlere uygulanan bir yöntemmiş meğer. Bu işlemin  amacı, sütün besleyiciliğinden ve içeriğindeki vitaminlerinden de herhangi bir kayba uğramadan, insanlarda ciddi hastalık riski oluşturabilecek etkenlerin tamamen uzaklaştırılmasıymış. mış.
Bu arada aranızda çiğ süt kullanan varsa diye çok ama çok önemli bir bilgi eklemek istiyorum. Çiğ olarak tüketime sunulan açıkta satılan sütler biliyorsunuz sokakta, dükkan önlerinde, mağaza kapılarında filan satılıyor. E tabii soğuk zincir de hak getire! Bu sütlerde soğuk zincir sağlanamadığından, tüketiciye ulaşana kadar geçen taşıma sürecinde toplam bakteri yükü artıyor. Bu zararlı mikroorganizmaların uzaklaştırılması amacıyla evlerde kontrolsüz bir şekilde uzun süre kaynatılıyor ve bu yüzden vitamin-mineral kayıpları ambalajlı sütlere göre daha fazla oluyor.

Özetlemek gerekirse; kendi sağlığınız ve çocuğunuzun sağlığı için her yerden süt almayın, çiğ süt almayın, denetimden geçmeyen sütü doğal sözüne kanıp eve sokmayın. Çocuklarınızı da onu sevmiyor, bunu sevmiyor diye şartlandırmayın. Sadece neyi nasıl sunacağınızı bilin ve çocuğunuza, yeni şeyler denemesi ve sevmesi için her zaman şans verin.  Çocuğunuza sütü sevdirecek bir tarifle bu yazımı sonlandırıyorum 
Şimdiden hepinize afiyet olsun.

Çilekli& muzlu Smootie Tarifi:
• 10 adet çilek,
• Yarım olgunlaşmış muz
• 1/2 bardak kutu süt,
• 2 küp buz.
• Çocuklar için hazırlıyorsanız 1 tatlı kaşığı bal
Yukarıdaki karışımı 1 dakika blender’dan geçirin ve şahane bir yaz içeceğiniz hazır!
Bir boomads advertorial içeriğidir.

27 Ocak 2020

Son 10 Yılın En İyi Tasarımları EDIDA Retrospektif Sergisiyle HOM Design Center’da Sergileniyor!


Türkiye’den ve dünyadan 100’ün üzerinde seçkin mobilya markasına ev sahipliği yapan tasarım ve dekorasyon merkezi HOM Design Center, son 10 yılda EDIDA Ödülü (Elle Deco International Design Awards) kazanmış tasarımların bir araya geldiği EDIDA Retrospektif Sergisi’ne ev sahipliği yapıyor. 23 Ocak - 19 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilecek sergide ziyaretçiler, 2010 yılından bu yana, tasarım ve dekorasyon alanında yaşanan değişimleri inceleme şansı yakalayacaklar.

Skyland İstanbul bünyesinde yer alan ve Türkiye’nin tasarım ve dekorasyon alanındaki seçkin markalarını aynı çatı altında buluşturan HOM Design Center, EDIDA Retrospektif Sergisi ile tasarım tutkunlarına kapılarını açıyor. Elle Decoration dergisi tarafından düzenlenen EDIDA Ödülleri’nde 2010’dan bugüne ödül kazanmış tasarımları bir araya getiren sergi, 23 Ocak - 19 Şubat tarihleri arasında HOM Design Center’da tasarım severlerle buluşacak.

Son 10 yılın ödüllü tasarımları, Türkiye’nin en büyük tasarım ve dekorasyon merkezinde Türkiye’de son 10 yılda tasarım alanında yaşanan değişimleri yansıtan retrospektif sergide, Derin Sarıyer’in “Fek” koltuğundan Faruk Malhan’ın “Sekü” kanepesine, Can Yalman’ın Çanakkale seramik için tasarladığı “Orientele” duvar kaplaması koleksiyonundan Atilla Kuzu’nun “Mantis” aydınlatmasına, birçok ödüllü tasarım bir araya geliyor. Ebru Çerezci, Ross Lovegrove, Tanju Özelgin, Erdem Akan, Rıfat Özbek, Koray Özgen, Emre Evrenos, Selen Öztürk, Zeynep Fadıllıoğlu, Merve Kahraman, Yeşim Ketenci, Atilla Kuzu, Mauro Lipparini, Neptün Öziş, Banu Yentür, Mustafa Toner, Haldun Akalın, Maurizio Manzoni, Faruk Malhan, Begüm Cemiloğlu&Ekin Varon ve Enis Karavil ise sergide çalışmaları bulunan diğer tasarımcılar arasında yer alıyor.

Türkiye’de tasarım ve dekorasyon alanında yaşanan değişimleri başarılı örnekler üzerinden görünür kılan EDIDA Retrospektif Sergisi, 19 Şubat’a kadar ücretsiz olarak HOM Design Center’da ziyaret edilebilir.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

25 Mart 2019

Lifecell’den Akıllı Kamera: SUPERCAM

SUPERCAM ile Sevdiklerinize Gözünüz Gibi Bakın

Teknolojilerle deyimler çok bağlantılı aslında. Mesela “gözün gibi bak”. Ne güzel bir deyim değil mi? Bir şeyin ne kadar değerli olduğunu göstermek için söylenir. Eski zamanlarda önemsediği şeylerden ayrılmak zorunda kalan insanlara güven vermek için.



Zaman ilerlese de ihtiyaçlar değişmiyor. Deyimler ve ihtiyaçlar da teknoloji ile birlikte yeni anlamlar kazanıyor.
Gözün gibi bak deyimi için de başka bir çözüm var artık. Yeni bir teknoloji: Supercam

Supercam evini, işini, evcil hayvanını, bebeğini… insanın önemsediği ne varsa gözü gibi bakabilmesi için yapılmış bir hizmet. Lifecell’in sunduğu güvenlik hizmeti Supercam ile kamera sistemlerinizden evinizi mobil uygulama sayesinde izleyebiliyor, geriye dönük kayıtlarınıza ulaşabiliyorsunuz. Çift taraflı konuşma özelliği ile cihaz üzerinden iletişim kurabiliyor, davetsiz misafirler için alarm alanı oluşturabiliyorsun. Tüm bu özellikleri ile gerçekten sevdiklerine gözün gibi bakabiliyorsun.



Üstelik bu teknolojiyi Lifecell’liler ve Turkcell’liler avantajlı şekilde kullanıyor. Supercam ile birlikte uygulama içinde kullanabilecekleri 5 GB internet de beraberinde geliyor.

Supercam’in paket özelliklerini gözden geçirin, avantajlı fırsatları kullanın, siz de sevdiklerinize gözünüz gibi bakın.

Akıllı Paket: 7/24 izlemenin yanında hareket alarmı, video ve görüntü kaydetme/paylaşma özelliklerinin kullanılabildiği paket.



Bulut Paketi (7 veya 30 gün): 7/24 izlemenin yanında hareket alarmı, video ve görüntü kaydetme/paylaşma ve 7 gün veya 30 gün geriye sarma özelliklerinin kullanılabildiği paket.

Not: Supercam, ücretsiz kurulum, 7/24 destek hizmeti, gece gündüz 1080p (HD) çözünürlüğünde izleme imkanı, alarm alanında hareket olması durumunda telefonuna anında bildirim gönderme ve video klip oluşturup paylaşma özellikleri ile birlikte kullanılabilmektedir.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

07 Ocak 2019

İNCİLİ GASTRONOMİ REHBERİ RAFLARDA

                                    

Türkiye’de benzeri olmayan bir değerlendirme ve derecelendirme yöntemi kullanarak gastronomi rehberi hazırlamaya karar verişimizin üzerinden iki yıldan fazla süre geçti.

Artık dünya çapında restoranlarımız, şeflerimiz, tadı damaklarda yer eden lezzet duraklarımız olmasına karşın geçtiğimiz yıla kadar sektörü etik kurallar çerçevesinde değerlendirecek, işini iyi yapanları teşvik edecek, yeme-içme severlere yol gösterecek bir rehber yoktu.
Bu açık Hürriyet Gazetesi ve Karaca iş birliğiyle kapandı. Türkiye’nin en güçlü yeme- içme yazarları, kanaat önderleri ve gizli müfettişlerinin katkılarıyla İstanbul, Bodrum, Alaçatı ve Çeşme’deki restoranları değerlendiren ilk İncili Gastronomi Rehberi 2017 Kasım’ında yayımlandı.
İncili Gastronomi Rehberi’nin ikincisi ise 18 Aralık itibarı ile raflardaki yerini aldı. Ardında yoğun bir emek ve zorlu bir süreç olan rehberin bu yıl kapsamı da genişledi, İzmir ve Ankara’daki restoranlar da değerlendirmeye dahil edildi. 422 restoran ve 257 lezzet noktasının yer aldığı rehberimizin içeriği kadar tasarımında ve derecelendirme sisteminde de yenilikler var. İnci sayısı dörtten beşe çıktı. Ayrıca restoranlar kategorilerine ayrılarak aranan yerlerin daha kolay bulunacağı bir düzenleme de yapıldı.

İncili Gastronomi Rehberi’nin websitesine https://inciligastronomirehberi.hurriyet.com.tr/ adresinden ulaşabilirsiniz.

İLKELER



  • Gastronomi Rehberi projesinde görev alacak gizli müfettiş seçimleri yapılırken restoranlarla özel ya da maddi ilişki olmamasına dikkat edildi.


  • Yeme-içme tutkunları arasından seçilen müfettişlerden 'görevlerini', çevrelerinden ve puan verdikleri yerlerden kesinlikle gizli tutmaları istendi.


  • Şefler, restoran sahipleri ve işletmeciler etik olmayacağı düşüncesiyle müfettiş olarak seçilmedi.


  • Gönüllülük esasına göre katkıda bulunan 200’ün üzerinde gizli müfettiş son bir yıl içinde gittikleri restoranları değerlendirdi.


  • Listemizde olan her işletme en az üç müfettiş ve proje ekibinden bir kişi tarafından ziyaret edildi. 


  • Kurgulanan sisteme göre restoranlar malzeme, lezzet, servis, kimlik, sunum ve dekorasyon özellikleriyle puanlandırıldı.


  • Sistemin kapanmasının ardından çıkan sonuçlar proje ekibi ve danışma kurulunun kanaatlerinin de dikkate alınmasıyla nihai halini aldı.


  • İstanbul, Ankara, İzmir, Çeşme, Alaçatı ve Bodrum’daki restoranları kapsayan rehberde 5 İncili 3; 4 İncili 30; 3 incili 86, 2 incili 168 ve 1 incili 135 olmak üzere toplam 422 restoran ve 257 lezzet noktası bulunuyor.


  • Listeler hazırlanıp değerlendirmeler başladıktan sonra açılan mekanlara ‘Yeni Açılanlar’ bölümünde yer verdik.


  • Ayrıca yeni açılan ve kapanan restoranlar web sayfamızda güncellenecektir.




  • İnci Açılımları



    • 5 İnci: Olağanüstü deneyim


    • 4 İnci: Mükemmel


    • 3 İnci: Çok iyi 


    • 2 İnci: İyi 


    • 1 İnci: Gitmeye değer 




    • Restoranların fiyat aralığı;



      • ₺:        0-50 TL


      • ₺₺:     50 – 100 TL


      • ₺₺₺:  100 – 250 TL


      • ₺₺₺₺:            250 TL+


      • Bir boomads advertorial içeriğidir.

        30 Ağustos 2018

        Kendi Aracınızla Yurt Dışına Çıkmak Artık Çok Daha Kolay!


        Kendi aracınızla yolculuk yapmak gibisi yok! Dilediğinizde mola verirsiniz, canınızın çektiği gibi yemek yersiniz. Gittiğiniz yeri bir turist değil, gerçek bir gezgin gibi keşfedersiniz.
        Üstelik aracınızla yurt dışına çıkmak için yapmanız gereken işlemler de her geçen gün biraz daha kolaylaşıyor. Bugünlerde, yeni tip bir çipli ehliyete sahipseniz, Yeşil Kart Poliçenizi yaptırarak sınırı kolayca geçebilirsiniz. Üstelik artık bunu yaptırmak için bir yere gitmeniz, belgelerin peşinde koşmanız da gerekmiyor.
        Anadolu Sigorta, Türkiye’de ilk defa Yeşil Kart poliçesini online olarak alma imkanı sunuyor. www.anadolusigorta.com.tr adresini ziyaret edip, plakanızı ve TC kimlik numaranızı girerek işlemi onayladığınız takdirde poliçeniz kapınıza kadar geliyor. Size de seyahat rotanızı çizmek kalıyor.
        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        05 Haziran 2018

        Dünyanın Bir Ucuna Uzanan Gerçek Bir Hikaye...

        ''Daha iyi bir yolculuğa” ilkesiyle hareket eden Shell, dünyanın dört bir yanındaki istasyonlarıyla yolu Shell’den geçen gerçek hikayelere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Reklam filmine konu olan hikayede ise, 15 yıllık kariyerlerini bir anda bırakan üç beyaz yakalı gencin hayallerini gerçekleştirmek için bir araya gelişi ve Mototrio isimli grubun kuruluşu anlatılıyor. Grubu kuran gençler önce Türkiye’yi, sonra dünyayı geziyorlar. Şu an Kolombiya’da olan ekip, Shell’in verimli yakıtlarıyla daha iyi bir yolculuk deneyimi yaşamaya yeni rotasında devam ediyor.


                                                  
        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        27 Kasım 2017

        Çift Fonksiyonlu Derin Dondurucu

                                                               

        İlk önce çift fonksiyonlu derin dondurucunun ne demek olduğu ile başlayalım, zira ilk duyduğumda ne anlama geldiğini ben de anlayamamıştım. Klasik derin dondurucular sadece “derin dondurma” yapıyor, yani içlerindeki tüm gıda ve besinleri -16 / -24 arasındaki bir sıcaklıkta depoluyor. Bunun avantajı, bu sıcaklıkta hemen tüm besinlerin kullanım ömürlerinin son derece uzun olması. Yani yazın dondurduğunuz bir gıdayı, kışın ilk günkü tazeliği ile tüketebiliyorsunuz. Ancak derin dondurma uzun süreli bir çözüm ve kısa sürede tüketmeniz gereken gıdalar için yeterince pratik değil. Aynı şekilde, su oranı yüksek besinler (karpuz, üzüm, vs.) derin dondurma işlemi için pek uygun değil, zira içlerindeki su kristalleşiyor ve gıdanın lezzeti bundan etkileniyor. Bu türden gıdalar için derin dondurucu değil, “soğutucu” kullanmak gerekiyor.

        İşte çift fonksiyonlu derin dondurucu modelleri, tam olarak bu işe yarıyor. İstediğiniz zaman soğutma, istediğiniz zaman da derin dondurma yapıyorlar. Bu yüzden, kelimenin tam anlamıyla her besin türü ve her depolama amacı için uygunlar. Ancak, piyasada kaliteli bir çift fonksiyonlu derin dondurucu modeli bulmak oldukça zor. İşte bu nedenle uzun araştırmalardan sonra Uğur Soğutma’ya ait UED 7246 DTK modelinde karar kıldım. Uğur Soğutma’nın bu sektörde 60 yılı aşkın bir deneyimi var ve gerçeği söylemek gerekirse, kayda değer bir rakibi de bulunmuyor. Nitekim UED 7246 DTK’yı birkaç aydan bu yana kullanıyorum ve son derece memnun kaldığımı rahatlıkla söyleyebilirim.

        Her şeyden önce, bu bir dikey derin dondurucu model. Yani görünüm ve kullanım olarak klasik buzdolaplarına benziyor. 261 litre brüt iç hacmi var ve en kalabalık aileler için bile fazlasıyla yeterli. Derin dondurma, soğutma ve sıfır derecede saklama özellikleri bulunuyor. Besinlerinizi kullanılan moda göre +3 / -24 sıcaklık aralığında depolayabiliyorsunuz. No frost özelliğine sahip olan çift fonksiyonlu derin dondurucu, aynı zamanda A+ enerji sınıfına ait, yani çok az elektrik harcıyor. Ön kapağı üzerinde bir LED ekran var ve tüm ayarları (kapağını açmaya gerek kalmadan) bu ekranı kullanarak yapabiliyorsunuz. Ben Uğur Soğutma’nın çevrimiçi mağazasını kullanarak satın aldım (https://satis.ugur.com.tr/) ancak Türkiye çapındaki bayilerden de alabilirsiniz. Bir derin dondurucu almaya niyetliyseniz, çift fonksiyonlu bu modele muhakkak bir göz atmanızı öneriyorum, kesinlikle pişman olmazsınız.
        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        18 Ağustos 2017

        Kullanım Kolaylığı ve Estetik Bir Arada

        Derin dondurucuların faydalarını anlatarak zamanınızı almayacağım, uzun süreli gıda depolama için başka bir seçeneğin olmadığını zaten biliyorsunuzdur. Henüz bilmiyorsanız da, bu yılki Kurban Bayramı’nda öğreneceksiniz zira etleriniz buzdolabı içerisinde en fazla bir hafta dayanacak! Yani ister et, isterse de diğer gıdalar için uzun süreli depolama yapmak istiyorsanız, bir derin dondurucu kullanmanız gerekiyor. Bu bakımdan iki seçeneğiniz var: yatay ve dikey derin dondurucu modelleri. Yatay olanlar bir sandığı andırıyor ve kapakları üst kısımda yer alıyor. Dikey olanlar ise aynı bir buzdolabı gibi: Kapakları ön kısımlarında bulunuyor ve (isminden de tahmin edebileceğiniz gibi) dik şekilde kullanılıyorlar. Ben, tercihimi dikey derin dondurucu modellerinden, hatta daha net söyleyecek olursak, UED 5170 DTK A++ modelinden yana kullandım.


                                                                     

        Neden derseniz, her şeyden önce Uğur Soğutma markası güven veriyor. 60 yılı aşkın bir süredir derin dondurucu üretiyorlar ve bu nedenle benzersiz bir uzmanlıkları bulunuyor. Unutmayın, bu cihazları on yıllar boyunca kullanmak için alıyorsunuz ve he sağlamlıkları, hem de servis ağlarının yaygınlığı önem taşıyor. Uğur Soğutma, her iki bakımdan da beklentilerimi fazlasıyla karşılıyor. Gelelim tasarıma: UED 5170 DTK A++, dikey bir derin dondurucu modeli. Ben bu tasarımı seviyorum zira kullanması daha pratik geliyor: Aynı bir buzdolabı gibi rahatça kullanabiliyor, hatta buzdolabının yanına koyarak uyumlu ve estetik bir görünüm elde edebiliyorsunuz (ben öyle yaptım, tavsiye ederim).




        UED 5170 DTK A++ yalnızca 46 kilo, yani kimseyi çağırmama gerek kalmadan bir köşeden diğerine kolayca taşıyabiliyorum. İç hacmi 170 litre, sadece benim değil, komşularımın gıdalarını bile depolamaya yetiyor! A ++ enerji sınıfında olduğu için, neredeyse hiç elektrik harcamıyor. En sevdiğim özelliği de, elektrik kesintilerinde bile içindekileri 15 saat boyunca korumaya devam edebilmesi oldu. Sık sık kesinti yaşanan bir yerde oturuyorsanız, emin olun bu özellik çok işinize yarayacak. Satın almak için https://satis.ugur.com.tr/item/ued-5170-dtk-a/100028 adresini kullanmanızı tavsiye ederim, peşin fiyatına 12 taksit yaptırarak kredi kartınızla alabiliyorsunuz. Geniş iç hacimli, dayanıklı, pratik ve uygun fiyatlı bir derin dondurucu arıyorsanız, UED 5170 DTK A++ modelini gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.

                                             
        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        02 Mayıs 2017

        Klima, Soğutma Uzmanından Alınır

        Sıcak havalarda klima ile serinlemek gibisi yok, değil mi? Geçtiğimiz sene vantilatör ile bu işin olmadığını gördüm, bu sene hazırlıklıyım: 2017 yazına bir klima ile gireceğim. Alacağım modele karar vermek için sayısız inceleme okudum, sonu gelmeyen karşılaştırmalar yaptım. Siz de aynı zahmeti çekmeyin diye, araştırmamın sonucunu paylaşıyorum. Dikkat ettiyseniz “marka” değil, “model” dedim zira markaya zaten karar verdim: Uğur Soğutma. Klimanın soğutma uzmanından alınması gerektiğini düşünüyorum, soğutma uzmanı deyince akla ilk gelen isimde, Uğur Soğutma oluyor.


        Klima satın alırken ilk dikkat etmeniz gereken şey, enerji tasarrufu. Hemen her klima, A++ enerji sınıfına ait olduğunu iddia ediyor. Aynı şekilde, çoğu klimada “inverter” özelliğini görmeniz mümkün oluyor. Ancak her nedense, bu iki özellik genellikle bir arada yer almıyor! Gerçekten de, hem A++ enerji sınıfına ait ve hem de inverter teknolojisini kullanan klima modelleri bir hayli ender. Uğur Soğutma’nın UIS 18 klima modeli, bu nedenle takdiri hak ediyor. Her iki teknolojiyi de birlikte kullanan UIS 18, maksimum seviyede enerji tasarrufu gerçekleştiriyor ve elektrik faturasından endişe etmeden istediğiniz kadar kullanma imkânı sunuyor.



        UIS 18’in tek avantajı bu değil elbette. Bekleme modundayken sadece 1W elektrik tüketiyor. Bu da %80’e varan bir enerji tasarrufu yapmasını sağlıyor. Klimanın akıllı soğuk hava üflememe özelliği var, yani açar açmaz soğuk hava üflemeye başlamıyor. Ortam sıcaklığını, yavaş ve doğal bir şekilde istenilen dereceye getiriyor. Ancak bunun çok uzun sürdüğünü de düşünmeyin:  Turbo modu sayesinde, çok kısa bir süre içinde serinlemeniz mümkün oluyor. Otomatik sorun tespit ve koruma sistemleri sayesinde de klimayı güvenle kullanabiliyor, yetkili servisle mümkün olduğunca az muhatap oluyorsunuz!
        Ben 19.000 BTU olan modelini sipariş etmeye karar verdim, ancak daha düşük BTU’lu modelleri de bulunuyor. En doğrusu bir keşif yaptırmanız ve size en uygun modeli tespit ettirmeniz olacaktır. Daha sonra, https://satis.ugur.com.tr/ adresinden 12 taksitle bu mükemmel klimayı satın alabilirsiniz.




        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        08 Aralık 2016

        YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!

        haydar-colakoglu-yolo-uygulama

        Ulaşımda En Pratik Yol O!  sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.

        YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.

        YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.

        haydar-colakoglu

        YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor. 

        haydar-colakoglu-teb-genel-mudur

        Haydar Çolakoğlu teb genel müdür

        haydar çolakoğlu kimdir

        Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;

        “Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.

        YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir. 

        Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.

        haydar-colakoglu-yolo-turkiye

        Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.

        Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”

        GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.


        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        04 Nisan 2016

        İpana Luxe Perfection Beyazlatıcı Diş Macunu yorumlarım

        Doğru makyaj, dolgun kirpikler, bakımlı bir cilt, hacimli saçlar… En önemlisi de beyaz dişlerle sağlıklı, güzel bir gülümseme! Bu yüzden diş bakımına ve beyaz olmasına oldukça özen gösteriyorum. Sürekli yeni ürünleri deneyimlemeyi de seviyorum. Burada raflarda gözüme çarpan ve Amerika’nın en büyük diş macunu markası olan Crest aslında Procter and Gamble’ın Türkiye’de sunduğu İpana markasıyla tamamen aynı içeriklere sahipmiş. Dünyada ilk defa beyazlatıcı bantları üreten bir marka olduğu için 3 boyutlu Beyazlık ailesi oldukça ilgimi çekti. Son zamanlarda market alışverişine gittiğim her mağazada ve televizyonlarda sıklıkla İpana’nın yeni ürünü olan Perfection’a denk gelince ve özellikle 3 günde %100’e kadar lekesiz iddasını duyunca denemek istedim ve hemen aldım.

        İpana’nın en hızlı ve en güçlü beyazlatıcı diş macunu ünvanına sahip bu diş macunu ile deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Diş hekimimin de daha beyaz bir diş için önerdiği İpana 3D White Perfection ile güvenle, bembeyaz gülebiliyorum.

        Perfection diş macunu 3 Boyutlu Beyazlık ailesinin en ileri ve etkili beyazlatıcı diş macunu teknolojisini içeriyor. Böylece diş minesine zarar vermeden sadece 3 günde diş yüzeyindeki lekeleri %100’e kadar etkin biçimde çıkarıp ve bembeyaz bir gülümsemeye sahip olmamızı sağlıyor.

        Performansına gerçekten çok şaşırdım. Etkisi inanılmaz! İlk kullanımdan itibaren bile diş yüzeyindeki lekeleri çıkarma etkisini farkediyorsunuz. Keskin nane tadıyla ferahlığı sağlıyor, böylece uzun süre ferah bir nefese de sahip oluyorsunuz. Beyazlatma etkisi bu kadar iyiyken diş mineme hiç bir zarar vermediğini bilmek de çok güzel.



        Procter and Gamble’ın tüm dünyada pazara sunduğu en gelişmiş beyazlatıcı diş macunu olan 3 Boyutlu Beyazlık Luxe Perfection İpana ile Türkiye’de de raflarda yerini aldı. Denediğinizde bana hak vereceksiniz:) Kullanmadan kesinlikle inanmazdım, deneyince etkisini gördüm ve mükemmel sonuç aldım.

        Tam bir bakım sağlamak için aynı ailenin Oral-B 3D White Luxe ağız bakım suyunu da kullanıyorum. O da diş macunu ve fırçasının ulaşamadığı alanlardaki lekeleri bile çıkararak uzun süre, keskin bir ferahlık sağlıyor.

        Unutmadan küçük bir not ekleyeyim; P&G ve İpana ürün performansına o kadar güveniyor ki, memnun kalmazsanız paranızın 2 katını iade ediyor. Bu nedenle beyazlatıcı etkisini kendiniz de görün diye bence gerçekten denemeniz gereken bir ürün.

        Ürünü satın almak isterseniz tıklayınız!



        P.S. Bana bu bilgiler yetmedi, ağız ve diş sağlığı üzerine daha çok şey merak ediyorum diyenleri aşağıdaki siteye alalım.
        http://www.agizbakimuzmani.com/

        #ipanaperfection  #gülüşünügöster

        İçerik Kaynak: http://kokoshgirl.com/
        Video Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=B7MDJzarokU


        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        03 Mart 2016

        Seyahat Ederken Asla Yapmamanız Gereken 6 Klişe

        Telefonunuzun ya da kameranızın yanınızda olmadığı bir seyahate ‘seyahat’ diyebiliyor musunuz? Siz çocuklar gibi şen, bambaşka maceralar doğru yol alırken her anınızı fotoğraflayıp sosyal medyada paylaşıyorsunuz da geride bıraktıklarınızın halini hiç düşünüyor musunuz? Onlar şehirde, onlar çalışıyor, onların yıllık iznine daha çok var, hayat onlar için hala çok sıkıcı… Yapmayın, timeline’ları klişelerle doldurmayın.

        Güneşi tutan adam modası çoktan geçti, zaten tutamıyorsunuz da. Bu özgüven, bu çaba niye?



        Tabelalara olan anlamsız merakınız nasıl başladı?



        Deniz ve plaj ikilisi ile çektiğiniz fotoğrafların ciddi derecede kulak çınlamasına neden olduğunu biliyor muydunuz?



        “Ayy çok güzel çıkmışsın canım!” (Siz değil, kuzu)



        Kendinize de doğaya da böyle bir kötülük yapmayın. Şu güzel ortamı bozmayın.



        Eee, bu kadar hızlı Selfie çekmenin de bir bedeli var! İşte böyle takipçilerinizin yüzünü güldürecek paylaşımlar yapın.



        Hikayenin tamamı için:






        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        31 Aralık 2015

        Çamaşır Yıkamanın Keyifli Hali

        Ev işleri arasında her hanımın farklı favorileri vardır. Mesela kimi ütü yapmayı sever , bazıları ise yemek yapmayı. Sevdiğiniz işlerin size verdiği keyif ise bambaşkadır ve terapik etkileri vardır. Başka dünyalara gider, hayaller kurar, güzel anları hatırlar, planlar yaparsınız.

        Size harika bir haberimiz var. Artık bu keyfi size yaşatan favorileriniz arasına çamaşırı da ekleyebilirsiniz :) Çünkü Rinso bunu mümkün kılıyor.

        Rengarenk paketleri ile raflarda dururken bile enerjisini yansıtan Rinso, çamaşır yıkamayı kolay ve eğlenceli bir hale getiriyor. Rinso’nun Kır Bahcesi (Yeşil), Çiçek Bahcesi (Pembe) ve Büyülü Bahçe (Mor) şişeli sıvı deterjanları hem beyaz hem de renklileriniz için tortu bırakmayan bir temizlik vaad ediyor.



        Rinso’nun gerçek eğlencesi, yıkama sonrası çamaşır makineninizi açtığınız anda başlıyor. Öyle ki kapağı açtığınız anda tertemiz çamaşırlarınıza eşlik eden muhteşem çiçek kokuları tüm banyoya yayıyor. İşte o an, hissettiğiniz duygular tarif edilmez. Sanki bir anda sevdiğiniz bir melodi çalmaya başlıyor ve o koku sizi alıp bambaşka bir yerlere götürüyor.

        Bu kokular o kadar kalıcı ki tertemiz çamaşırlarınızı asarken, kuruturken, ütülerken ve tabii ki giyerken makineyi açtığınız o andaki duygular size kendini hatırlatmaya devam ediyor. Rinso kalıcı bahar kokuları ile çamaşır yıkamayı keyfe dönüştürüyor.

        Mutluluk ve keyif zaten anlık değil midir? Mühim olan o anlara hayatınızda yer açmak. İşte Rinso bunu mümkün kılıyor.


        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        10 Aralık 2015

        Bomonti’de yepyeni bir yaşama çok az kaldı… Bu çok özel yatırım fırsatını kaçırmayın!

        155 apart daireli The House Residence ve 51 odalı The House Hotel, 2016 yaz döneminde Bomonti’de kapılarını açmaya hazırlanıyor. 
        Yenigün İnşaat yatırımı, The House Collection markası ve FYP’nin dizayn, marka ve konsept planlaması ile Bomonti’de hayat bulan The House Residence’da ince işler hızlı bir şekilde devam ediyor. Özel dizayn tasarımları ile hazırlanan örnek daireler, bugünden The House Residence tasarım anlayışını ve Bomonti’deki yaşamı keşfetmeniz için sizi bekliyor…
        Modern yaşam, sanat ve dizayn ile zenginleşen The House Residence’ta yaşam stüdyo, 1+1 ve 2+1 dairelerde çok özel ödeme planları ile yatırım fiyatı 230 Bin Dolar’dan başlayan fiyatlarla sunuluyor. Dairelerin yatırım planlama ve uzun/kısa dönem kiralama hizmetlerini ise daha ilk günden FYP sizin için yapıyor… 
        Dinamik, sosyalleşmeye açık ve konforlu bir yaşamın kodlarıyla şekillenen The House Residence Bomonti’de, 1+0’dan 2+1 ve penthouse’lara kadar 44 m2 ile 199 m2 arasında değişen, özel tasarıma sahip 155 adet apart daire seçenekleri sunuluyor. Yaşama renk katan detaylar ise projenin lounge, dining room, spor kulübü, club ofisi, kafeleri, peyzaj alanları ve teras gibi alanlarında odaklanmış durumda. Yaşamı ortak alanlara taşıyan The House Residence, servis zenginliğini ve kalitesini aynı binada bulunan 51 odalı The House Hotel’den alacak.
        The House Residence’da dairenin yatırım planlaması daha ilk günden senin adına yapılıyor, detaylar seni yormuyor. Bütün dairelerin kısa, uzun dönem kiralama hizmetleri The House Residence yönetimi ve FYP tarafından, uluslararası zincirlerin işbirliğiyle gerçekleştiriliyor. The House Residence, her detayı özenle planlamaya dayanan modern tasarım anlayışını evinize de taşıyor. Dilerseniz tüm yaşam alanlarınızı sizin seçimlerinizle güzelleştiriyor. Taşınmaya hazır, zevkle döşenmiş, titizlikle hazırlanmış bir otele gelir gibi bavulunuzu alın, gelin ve yaşamaya başlayın.
        Bomonti’ye tasarım dokununca
        Piramit Mimarlık Turgut Toydemir tarafından projelendirilen The House Residence’ın yaşam konsepti ve iç mimari planlaması FYP Proje Geliştirme’den Tony Phillipson’ın İngiliz Conran  + Partners ile gerçekleştirdiği özel işbirliğiyle hayat buldu. Peyzaj ve cevre düzenlemesinde ise Hyland Edgar Driver imzası var. Geleneksel ve modern endüstriyel alanların yansımaları, modern mimari ve yaşam tarzı kodlarını harmanlayan tasarım New York Soho, Londra Covent Garden ve Paris L’es Halles gibi örneklerle de organik bağa sahip. Ortaya çıkan sonuç ise, ana yaklaşım olarak modern mimari, life style konsept ile geleneksel ve modern endüstriyel tasarımı birleştiren yepyeni bir konsept.
        7/24 hayat, hizmet, mutluluk
        The House Residence Bomonti, The House Hotel, The Residence Lounge, The Dining Room, The Cafe, The Club Fitness, The Club Office, The Garden Terrace ve The Services gibi mekan ve hizmetleri aynı binada, aynı çatı altında bir araya getiriyor. The House Residence’da kişiye özel servisler, Bomonti’nin ilk dizayn oteli The House Hotel işletmesi ile sunuluyor. The Services olarak tanımlanan sınırsız hizmetler ile, iki farklı noktada 2 farklı resepsiyon ve özel asistan, housekeeeping, vale, teknik servis, güvenlik ve ev sahibi kullanımına hazır laundry alanı, apart daire sahiplerine ev ortamında da otel konforu sunmayı hedefliyor.
        Evler sakin, ortak alanlar yaşamla dolu
        Konut, hotel, sosyal yaşam alanları, spor kulübü ve service ofis alanı ile bir yaşam merkezi olarak hayata geçen The House Residence, eğlence, yaşam, iş ve spor keyfini birlikte sunuyor. 2016 yazında tüm sosyal alanları ile hayata geçecek olan The House Residence sakinleri The Dining Room’da dilerlerse hazırladıkları yemeklerle dilerlerse özel asistanın yardımıyla davetlerini verebilecekler. Sabah 7:00 – gece 24:00 saatleri arasında kişiye özel hizmet veren The Residence Lounge, size özel bir mekan olarak tasarlandı. The Club Fitness sağlıklı bir yaşam sunarken, giriş terasında yer alan The Cafe’ler de ise Nişantaşı, Galata ve Karaköy’ün gözde mekanlarını sizlerle buluşturacak.
        Daha ayrıntılı bilgi almak için tıklayınız.

        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        11 Mayıs 2015

        Doğuş Otomotiv Trafik Hayattır!

        Önemli olan ne kadar hızlı vardığınız değil, nasıl vardığınız... 
        Trafikte aşırı hız yapmayın! Çünkü Trafik Hayattır!



        Aşırı hız son yıllarda kazaya sebep olan unsurların başında yer alıyor. Özellikle gençlerin yaptığı trafik kazalarının çoğu aşırı hız nedeniyle meydana geliyor. Doğuş Otomotiv’in kurumsal sorumluluk markası Trafik Hayattır, ‘aşırı hız’ı konusunu ana mesajları arasına alarak projelerini kurguluyor.

        Dünya Sağlık Örgütünün raporuna göre trafik kazalarındaki ölümlerin yaş grubu analizinde diğer ölüm nedenleri arasında 15-29 yaş grubu birinci sırada yer alıyor.   Bu durum gençlere yönelik trafik güvenliği kampanyalarının acil olarak arttırılması gerektiğini gösteriyor. Trafik Hayattır platformu bu noktada çok önemli inisiyatifler alarak önemli projeler geliştirdi; 4 senedir devam eden Trafik Güvenliği Uzaktan Eğitimi projesinin üniversitelerde seçmeli ders okutulmasının yanı sıra, 2014 yılında radyolarda yer alan ‘aşırı hız’ radyo spotu da dikkat çeken bir diğer proje oldu. İki projede birçok önemli ödül aldı. Bu ödüllerden en çok gurur veren ise 2014 Birleşmiş Milletler Genel Kurultay’ın da iki projenin Avrupa’da trafik güvenliğiyle ilgili örnek uygulama seçilmesi oldu.




        Trafik Hayattır, ‘aşırı hız’ ile  ilgili projelerine yenisini ekledi ve her birinde farklı trafik güvenliği mesajlarının verildiği bir animasyon serisi üretti. Aşırı hız konulu animasyonda her gün trafikte rastladığımız hatalar vurgulanıyor.  Çocuğunu almaya giden bir babanın trafikte kalmasını ve sonrasında hız yaparak girdiği emniyet şeridinde kaza yapmasını anlatan animasyondan hepimizin çıkaracağı dersler var.
        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        24 Nisan 2015

        Soma’daki “Toplumsal Dönüşüm Projesi” Onlarla Hayat Buldu!

        Soma İçin Bir Olduk:  Hepsi bizim yakınımızdı ki…

        Allianz Türkiye, sivil toplum örgütleriyle el ele vererek, bölgede etkilenen vatandaşlara ulaşabilmek, onların yaralarını sarmak ve yeni başlangıçlarını desteklemek için Soma’daydı. Soma’da 2014’te gerçekleşen ve ulusumuzu derinden sarsan maden faciasının ardından, Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği (APHB) ve Bilim Kahramanları Derneği (BKD) ile işbirliği yapılarak “Allianz SomaDA”yı (Soma Dayanışma Ağı) geliştirildi.



        Ertesi gün çocukların hiçbiri okula gelmedi...

        13 Mayıs 2014, Çarşamba… Kömür madenleriyle bilinen Soma kasabasında meydana gelen elim facianın ertesi günü… Soma’da görev yapan öğretmenler “o gün bizim için çok zor başladı, çocuklarımızın hiçbiri okula gelmedi” diye anlatıyor. Öğretmen Emel Abadan “Öğretmenler odasında sürekli haberleri izliyorduk ve herkes ağlıyordu” diyor. Öğretmen Mustafa Sabur: “Çocuklar okula döndüğünde onlara ne söylerim diye içi içimi yiyordu. Derken bir gün Bilim Kahramanları Derneği’nden geldiler ve etkilenen çocuklar için bir projeleri olduğunu söylediler.”

        Allianz SomaDA”yı kapsamında, BKD ile yapılan işbirliği sayesinde, Soma çevresinde, olaydan etkilenen 6 ilçedeki 16 okulun, Bilim Kahramanları Buluşuyor turnuvasına katılımı sağladı. 34 gönüllü öğretmen, 150’ye yakın öğrencinin oluşturduğu 17 farklı Allianz SomaDA takımını 4 ay boyunca turnuvaya hazırladı. Bu yolla, öğrencilerin normal hayata dönüşü desteklenirken, psikososyal ve kişisel gelişimlerine de katkı sağlanması amaçlandı.

        Allianz SomaDA”nın bir ayağı da faciadan etkilenen ailelerin çoğunlukta olduğu Dursunbey’deydi. APHB ile yapılan işbirliği sayesinde, Dursunbey’de bir psikososyal destek merkezi açıldı. Çocuklara, yetişkinlere ve gruplara yönelik üç görüşme odası bulunan Dursunbey Psikososyal Destek Merkezi’nin hizmetleri, merkeze uzak bölgelere de ulaştırıldı.


        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        23 Kasım 2014

        BU ARTIK BİR “ŞEREF MESELESİ”!

        Her yıl yüzlerce dizi reyting pastasından kendine kalın bir pay almaya çalışırken, bunların büyük bir çoğunluğu reyting kurbanı olarak ekrana veda ediyor. Hatta öyle ki bugün için daha yayına girdiğinden haberimizin bile olmadığı bir dizinin yayından kaldırıldığı haberini görüp “Böyle bir dizi mi vardı?” diyoruz.

        Büyük umutlarla başladığı dizisi yayından kalkan kanal, yapımcı, ekip kuşkusuz büyük bir hüsrana uğruyor. İşin cilvesidir ki bu durumdan mutlu olan bir taraf var: Yayındaki dizinin reytinge kurban gitmesini ve böylece onun yerini almayı bekleyen diziler. Bu sebeple artık iddialı yapımlar yeni sezonda ya da ara sezonda değil, ihtiyaç hâlinde her an taze kan olarak yayına girebiliyorlar. Bu yılın taze kanlarından biri de “Şeref Meselesi”.


        Bir süredir Kanal D ekranında tanıtımları sıkça dönen “Şeref Meselesi”, nihayet bu Pazar akşamı saat 20.00’de izleyiciyle buluşacak. Hürriyet Bumerang’ın davetlisi olarak salı akşamı dizinin Kanyon’da gerçekleştirilen galasına ben de katıldım ve oyuncularıyla birlikte ilk bölümü izleme fırsatı buldum. Gala âdeta bir film gösterimi havasındaydı ve medyanın geceye büyük ilgisi vardı. Gösterimden önce, yaklaşık bir saat boyunca basına poz veren oyuncuları gördükçe yaptıkları işin aslında ne kadar zor olduğunu bir kez daha düşündüm. Bu fasıl da tamamlandıktan sonra koltuklarımızda yerimizi aldık. Işıklar karardı, film başladı…

        “Şeref Meselesi”ni yaklaşık iki saat boyunca hiçbir şey düşünmeden, pürdikkat kesilerek izledim… Zaman zaman güldüm, zaman zaman öfkelendim, zaman zaman gözlerim doldu, zaman zaman olacaklar konusunda tahminlerim oldu. Televizyon izleyicilerinden önce, davetlilerle aynı salonda diziyi seyretmem izleyicilerin reaksiyonunu görmemde ve dizinin göreceği ilgiyi tahmin etmemde bana fikir vermiş oldu.

        “Şeref Meselesi” bir defa alabildiğine gerçek, hayatın içinden. Balıkesir’de yaşayan Kılıç Ailesi’nin İstanbul’a taşınmasıyla başlayan bu hikâye eminim ki izleyenleri peşi sıra sürükleyecek. Yayımlanmadan önce ipucu vermem doğru olmaz ancak birinci bölüm bittikten sonra izleyiciyi bir süre kendine gelemeyecek.



        Dizinin modern, genç yüzlerden oluşan kadrosu ilk anda göze çarpıyor.  “Şeref Meselesi”, bana kalırsa bu yılın en başarılı oyuncu kadrosuna sahip dizisi. İlk dizi yönetmenliği tecrübesini “Güneşi Beklerden”de edinen Altan Dönmez, ikinci dizisinde de Kerem Bursin ile yoluna devam ediyor. Öyle ki kısa sürede kendine büyük bir hayran kitlesi edinen Bursin’in “Yiğit” karakteriyle yine beğeni kazanacağını düşünüyorum. Ancak bana kalırsa uzun vadede bu dizinin yıldızı Şükrü Özyıldız olacak. Daha önce birkaç dizide izleyicinin karşısına çıkan Özyıldız’ın sahip olduğu jön ışığının doğru bir projeyle daha da parlayacağını düşünüyordum ki nihayet genç oyuncu hak ettiği türden bir yapımda yer alıyor. Bir bütün olarak sanki Yiğit’in yanında biraz sönükmüş gibi ifade edilse de Özyıldız’ın hayat verdiği “Emir” karakterinin sınırlarını aşacağı su götürmez bir gerçek. Genç oyuncunun gösterimin ardından gece boyunca seyircilerin yanında kalarak fotoğraf çektirdiğinin ve alçakgönüllü tavırlar sergilediğinin altını da çizmek isterim.  Bu arada, doğrusu Yiğit-Emir kardeşler benim aklıma doğrudan Kuzey-Güney kardeşleri getirdi ama bu bir tesadüften ibaret olsa gerek. Sonuçta dizi İtalyan uyarlaması.

        Son dönemin genç ve başarılı isimlerinden Yasemin Allen’ın “Sibel” karakteriyle yükselişini devam ettireceği şüphesiz. Geçtiğimiz aylarda sinema filmi için verdiği bir tv röportajında Şükran Ovalı’yı izlemiş ve “Yakında alır yürür” demiştim. “Derya” karakteriyle Ovalı’yı dizide görmek beni oldukça mutlu etti. Bir diğer karakter olan Kübra’ya ise Burcu Biricik hayat veriyor. Biricik, zarafetiyle galanın en dikkat çeken isimlerinden biriydi. Kübra, silik karakteri nedeniyle beni şimdilik pek çekmedi fakat ilerleyen bölümlerde belki de kabuk değiştirir. Belli mi olur?

        Oyunculardan bu kadar bahsetmişken Tilbe Saran’dan bahsetmemek olmaz. Emir ve Yiğit’in annesi Tilbe’yi canlandıran Saran, oyunculuğuyla daha ilk bölümde akıllarda yer etmeyi başardı. Bir ara, duyduğumuz sesin kendisine ait olduğundan tereddüt edip duyduğum sesle Tilbe’nin ağız hareketleri arasındaki senkronun tutup tutmadığına odaklandım. Aynı zamanda seslendirme sanatçısı olduğu bilgisini de edinince o güzel sesin bizzat kendisine ait olduğunu anladım. Tabii aile reisi Hasan Kılıç’ı canlandıran Şerif Erol’u da es geçmemek lazım. Erol’un hayat verdiği iyi aile babası Hasan, izleyiciyi çok sarsacak. Bu dizide iyiler seviliyor, kötülerden nefret ediliyor, karakterler seçiliyor, taraflar tutuluyor. O kadar sürükleyici ki izleyici de bir şekilde kendini dizide buluyor.

        “Şeref Meselesi”ne ait değinilmesi gereken bir husus da tekniği. İlk bölümdeki yüksek prodüksiyon, helikopter çekimleri, kamera takipleri âdeta bir sinema filmi izliyormuş etkisi yarattı. Dilerim ki aynı özen ve titizlik bundan sonraki bölümler için de geçerli olacaktır. Ne de olsa birçok dizi ilk bölümüyle yarattığı büyük beklentiyi ilerleyen zamanlarda karşılayamadığı için izleyicileri hüsrana uğratabiliyor. Ancak dizinin çok iyi bir teknik ekibe sahip olduğu da ortada. Görüntüsü, sesi, ışığı, sanat yönetimi, kostümüyle D Productions son derece kaliteli bir prodüksiyona imza atmış. Senaryonun güçlü bir kalem tarafından uyarlandığı ve olay örgülerinin yüksek zekâyla birbirine bağlandığı hissediliyor. Bu arada, İtalyan esintileri taşıyan dizi müziğini çok beğendiğimi de sözlerime eklemeliyim. Hatta yayımlandığı takdirde gidip ilk kez bir dizi müziği albümü alacağım.

        Doğru bir stratejiyle pazar akşamı 20.00’de yayımlanacak dizi sadece izleyici için değil, aynı zamanda reyting yarışında yer alan Kanal D için de bir tür “Şeref Meselesi” olacak. Temennim bu “mesele”nin çok uzun süre kapanmaması yönünde.

        Pazar akşamları görüşmek isteyen arkadaşlarım şimdiden kusuruma bakmasınlar çünkü halledilmesi gereken önemli bir “mesele” var.

        Bu içerik http://www.diliminayariyok.com/ tarafından hazırlanmıştır.
        Bir boomads advertorial içeriğidir.

        14 Temmuz 2014

        Girne Amerikan Üniversitesi ile Kıbrıs’ı Kazan, Kıbrıs ve İngiltere’de oku!

        Girne Amerikan Üniversitesi, "Kıbrıs’ı Kazan, Kıbrıs ve İngiltere’de Oku" sloganı ile bütünleşen ve yurtdışı kampüsleriyle de öğrencilerine üç farklı kıtada eğitim fırsatı sunan öncü bir üniversite.

        Eğitimde mobiliteye verdiği önem ve uluslararasılaşma sürecinin bir göstergesi olarak Girne Amerikan Üniversitesi; İngiltere, ABD ve Hong Kong’dan sonra küresel kampüslerine bir yenisini ekleyerek Türkiye’de İstanbul yerleşkesini hizmete açmıştır. Bu süreçte Girne Amerikan Üniversitesi, öğrencilerine 3 farklı kıtada eğitim imkânı sunmakta ve "Üç Kıta Tek Üniversite" sloganı ile de bir dünya üniversitesi olma noktasında bir hareketlilik içerisinde olduğunu kanıtlamaktadır.



        Kazandıkları ÖSYM bursları ile GAÜ’ye yerleşen öğrenciler, Girne Amerikan Üniversitesi’nin yurtdışı yerleşkelerinde aynı burslarla ve ek ücret ödemeden programlarıyla uyumlu dersler yada ELA’da (English Language Academy) İngilizce dil eğitimi alıyor; geri döndüklerinde ise yurtdışında aldıkları dersleri GAÜ programlarındaki ders yükümlülükleri yerine saydırarak eğitimlerine devam edebiliyorlar.

        Eğitimde 30 Yıl...

        Geçtiğimiz günlerde görkemli bir törenle 30. Onur Yılı’nı kutlayan Girne Amerikan Üniversitesi için bu sene oldukça özel bir yıl. GAÜ, 2014-2015 Akademik Yılında tam 2260 yeni öğrencisine 7 yıl boyunca kesintisiz ÖSYM Bursu verecek.

        GAÜ sosyal ağlarda da çok aktif; bu sene tercih dönemi boyunca facebook.com/girneamerican üzerinden tüm kampüsler ve öğrenci hayatı ile ilgili herşeyi paylaşıyorlar ve tüm sorulara resmi sayfa üzerinden cevap veriyorlar. Twitter takipcilerini de unutmamışlar @girneamerican üzerinden en güncel paylaşımları takip edebilirsiniz.



        GAÜ, şu anda küresel dünyanın yükselen meslekleri Denizcilik, Havacılık, Sahne Sanatları, Hukuk, İleri Mühendislik Disiplinleri, Güzel Sanatlar, Mimarlık, İç Mimarlık, Uluslararası İşletme, Uluslararası İlişkiler, Psikoloji, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik, Türkçe Hukuk, Çin Dili ve Edebiyatı, Gastronomi ve Mutfak Sanatları, Sınıf Öğretmenliği, Sağlık Yönetimi, Ergoterapi, Enerji Sistemleri Mühendisliği, Ebelik, İnşaat Mühendisliği ve Sivil Havacılık Ulaştırma İşletmeciliği, Pilotaj gibi programları barındıran; 9 Fakülte, 6 Yüksekokul, 2 Enstitü ve  2 Meslek Yüksekokulu’nda olmak üzere , 69 Lisans 21 Önlisans 48 Yükseklisans ve 17 Doktora programı sunmakta.

        GAÜ’den saygın dünya üniversiteleri ile akademik işbirliği ve değişim programları fırsatı!

        Girne Amerikan Üniversitesi, kampüsleri ve 200’ü aşkın dünya üniversitesiyle sürdürdüğü öğrenci değişim programları kapsamında, öğrencilerine yaşam boyu hatırlayacakları deneyimlerin kapılarını açmakta.



        Uluslararası Denklik ve Tanınma

        Girne Amerikan Üniversitesi sağladığı eğitimin kalitesini sürekli olarak geliştirmek için akreditasyonlarını ve üyeliklerini yenilemektedir. GAÜ yerel olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordınasyon Kurulu YÖDAK ve Türkiye Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından tanınmaktadır. Ayrıca dünyanın bir çok saygın denklik kurullarından akredite olan GAÜ’nün bir çok uluslararası üyeliği de bulunmaktadır.



        Girne Amerikan Üniversitesi Eduniversal’ın En İyi Üniversiteler sıralamasında yer almaktadır. Avrupa Birliği Yükseköğretim Sistemi içerisinde üniversite eğitimini denetleyen uluslararası eğitim kuruluşu Eduniversal, 153 ülkeden 12 bin yükseklisans programının incelenmesi ve 100 bin öğrenci ile yaptığı “En İyi Yükseklisans Eğitimi Veren Üniversiteler” araştırmasının sonuç raporuna göre GAÜ "En İyi Yükseklisans Eğitimi Veren İlk 100 Üniversite" arasında gösterilmektedir.

        GAÜ, YÖK onaylı programlarıyla geleceğin pilotlarını yetiştiriyor



        4 yıllık Pilotaj eğitimi alan öğrenciler, GAÜ İstanbul Yerleşkesi Uluslararası Havacılık Akademisi’nde similatör ve uçuş derslerini tamamlayarak Pilot olma hakkını kazanıyorlar. GAÜ’nün, uluslararası standartlarda verdiği eğitimle yetiştirdiği öğrenciler, önümüzdeki 20 yılın en gözde mesleklerinden biri olan havacılık sektöründe kolaylıkla iş bulabilecekler.

        Kıbrıs, dünyanın en güzel adalarından biri!

        Kıbrıs Dünya’nın en güzel adalarındandır ve iklimi sayesinde bir tatil ülkesinde eğitim alma şansınız var, üniversite kampüsü plajlara çok yakın mesafede bulunmakta ve kampüse çok renkli bir yaşam hakim. GAÜ, adanın en turistik sahil kenti olan Girne’de kendisine özel plaj ve uygulamalı 5 yıldızlı oteli ile öğrencilerine eşi benzeri olmayan bir eğitim fırsatı sunmaktadır.

        Peki kampüste hayat mı nasıl? Tanıtım filmleri için youtube.com/girneamerican ve vimeo.com/girneamerican
        Bir boomads advertorial içeriğidir.