Kadına Şiddet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kadına Şiddet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

02 Kasım 2022

Kadın Acil Destek Uygulaması (KADES)

Kadın Acil Destek Uygulaması (KADES)'i indirmek için

GOOGLE PLAY İÇİN; https://t.co/2yAwTTTrEF 

APP STORE İÇİN; https://t.co/uU5Z6TcEn3 


Kades uygulaması nasıl çalışıyor ?

TC. kimlik numarasını girerek EGM serverlarından gelen aktivasyon kodu ile uygulama aktif hale getiriliyor. Aile içi ve kadına yönelik şiddet mağduru kadınların acil durumlarda cihaz konum bilgisini açık tutmak ve internete bağlı olmak koşuluyla, bir tuşla 155 Polis İmdat Acil Çağrı Merkezine ulaşan çağrıya polis müdahalesi ortalama beş dakika içinde müdahale edilmektedir.

07 Aralık 2014

Web Ortamında Bir Anit Sayaç

Geçen hafta "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü " kapsamında çeşitli etkinliklere katılmıştım.
Zaman yetersizliğinden sizlerle paylaşamadım.

O gün öğrendim ki; şiddetten ölen kadınlar için bir anıt sayaç hazırlanmış. :( 

Türkiye'de kocaları tarafından  öldürülen kadınların isimleri yıllara göre kaydedilmiş.Site sürekli güncelleniyor maalesef...   Sayfada yer alan isimleri tıkladığınızda öldürülüş nedenleri ile ilgili yeni bir sayfa açılıyor.

İşte utancın adresi.



25 Kasım 2013

Gelincik Projesi Verileri

Resmi veriler aşağıdaki gibi.
Ankara Barosu uzun süredir bu projeyi yürütüyor ve Ankara içinde şiddete maruz kalan bayanlara destek oluyor.

Projeye destek veren ve emeği geçen herkesi ayrı ayrı kutlamak gerekiyor.

19 Mayıs 2011

NE DEMİŞ?


Usta oyuncu Can Gürzap güzelliğin tanımını şöyle yapmış.
"Dünyanın en güzel kadını bile olsa, konuşamıyorsa, elini kolunu kullanamıyorsa, yürüyemiyorsa, göz teması kuramıyorsa o kadının güzelliğinin hiçbir anlamı kalmaz."

17 Nisan 2011

KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN SİMGESİ " KELEBEKLER " ...

25 Kasım 1960 günü Dominik Cumhuriyeti’nin kuzey bölgesinde, bir uçurum kenarında 3 kadın cesedi bulunur.Bu cesetler Mirabal kardeşlere aittir.

Ertesi gün gazeteler bu ölümlerin bir araba kazası sonrasında olduğunu duyurur.Ama gerçek göründüğü gibi değildir.

Patria, Minerva ve Maria Teresa Mirabal, Dominik Cumhuriyeti’nde bir köyde doğmuş,ülkelerindeki siyasal özgürlük mücadelesi için kararlılıkla mücadele etmiş, defalarca hapsedilmiş, işkencelere maruz kalmış sonunda da Rafael Leonidas Trujilo Diktatörlüğü tarafından zalimce katledilmiştir.

Siyasal yaşamda kadının yerinin olmayacağı mesajını vermek ve gücün erkek tekelinde olduğunu kanıtlamak için kız kardeşler öldürülmeden önce defalarca tecavüze uğramıştır.

Kardeşlerden birinin kod adının  “kelebek” olmasından esinlenerek efsaneleşen kız kardeşler, gerek Dominik’te gerek dünyada  Las Mariposas (Kelebekler) olarak anılmaya başlar…

1981 yılında Birleşmiş Milletler tarafından 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddetin Yok  Edilmesi İçin Uluslar arası Mücadele Günü “ ilan edilir.1981’den bu yana dünyanın dört bir köşesinden kadınlar efsaneleşen bu üç kelebeğin tutuşturduğu ateşi harlıyor…



foto.

Ülkemizde konuyla ilgili durumlar malum.Psikopat eşleri yüzünden kurbanlık koyun gibi kaderini bekleyen -"kelebek olmaya aday"- o kadar çok kadın var ki, devlete sığındığı, koruma istediği halde sırf cezalar ağırlaştırılmadığı için  hergün   ölmeye devam ediyorlar...

13 Ocak 2009

KADINLARI DÖVMEK İÇİN DEĞİL,SEVMEK İÇİN...

Dün çocuk oyun salonunda cici kızı oynatırken torunuyla bir bayan geldi yanıma oturdu.İki çocuk oynarken sohbet etmeye başladık.Konu tabi önce çocuklardı.-Beslenmesi nasıl? Uyku düzeni falan derken saatler ilerledi ve sohbet daha bir koyu hal aldı…Bir süre sonra anlatmaya başladı , o anlattıkça benim gözler şaşkınlıktan açıldı.Önceleri kurduğum olumlu cümleler—ne güzel !!! – çok iyi !! ilerleyen dakikalarda bir bir geri alınmaya başladı…
-Aslında dedi,bir hayli üzüntülüyüm tek kızım var okuttuk doktor oldu yine kendisi gibi bir doktor buldu evlendi.Fakat bir süre sonra damadım öyle eziyetlere başladı ki, kızıma şiddet uygulamaya,her şekilde onu aşağılamaya ve küçük görmeye kadar iş gitti.Kızım üzüntüsünden beyinde oluşan problemi yüzünden kısmi felç oldu ki o dönemde hamileydi.Erken doğum yaptı.Bu da yetmedi sezeryanlı kızımı gene dövdü…
(Sanırım bu kadar yeter daha fazla detaya girmek istemiyorum.)
Allah’ım böyle bir şey nasıl olabilir bu hangi vicdana sığar? Üstelik okumuş ,ilim görmüş bir insan fiziki olarak daha güçsüz olan eşine böyle bir zulmü,üstelik hamileyken nasıl yapar? Kahrettim ve çok üzüldüm…Hepimizin çocukları var ya da şu an yoksa ilerde olucaklar için söylüyorum dua ederken –Kıymet bilen yerlerde olsun kızım diyorum.Herkesin çocuğu için edeceği güzel bir dua ya da niyet herneyse…
Kimse kimsenin kölesi değil,hayatı paylaşmak güzellikleri birlikte yaşamak için evlenir insan…
Şimdi buraya kadar bunları halimize şükredelim diye yazmadım.Çölde kum tanesiyim elimde bir güçte yok bunu engellemeye sadece şunu söylemek için yazdım.”Siz kadınları sevmek için değil, dövmek için evlenenler…Allah bir gün bu yaptıklarınızla sizi cezalandıracak.Fiziki olarak senden daha güçsüz olduğunu bildiğin (üstelik hamile) bir bayana kalkan o ellerinize gereken ceza verilsin inşallah” ...

*kızgın olduğum için sert üslup kullandım okuyan arkadaşlardan özür dilerim.

12 Haziran 2008

NESRİN'İ DÖVEN ELLER KIRILSIN...


"Kocaeli'nin Darıca ilçesinde, ultrasonda bebeğin cinsiyetinin kız olduğunu öğrenen kişinin, 5 aylık hamile eşini dövdüğü iddia edildi. Kadın hastaneye kaldırılırken, gözaltına alınınan eşi ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.Coskun Ç. (24), 5 aylık hamile eşi Nesrin.Ç.(24) ultrasonda bebeğin cinsiyetinin kız olduğunu öğrendi. Çoşkun Ç. eve geldikten sonra bebeğin cinsiyetinin erkek olmamasından dolayı tartıştığı eşi Nesrin Ç'yi dövdü. Yüzünde ve vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar oluşan genç kadın Gebze Devlet Hastanesindeki tedavisi altına alındı."
Bu haberi okuduğumda inanamadım...Öfkelendim kendimce.Hamile olduğumu öğrendiğimde içimden kız olur inşallah dediğimi ,ilerleyen zamanlarda da sağlıklı olsun önemli olan o desemde içimde ihtiras yaptığımı hatırlıyorum...Ailece ne sevinmiştik cinsiyeti kız diye...

Bebeğin cinsiyetini baba belirler...Ama hala bunu bilmeyen cahil kafalar olduğu müddetçe gazatelerde böyle çokkkk haber okuruz...Zaten aylarca sürecek beden yorgunluğuna,hormonların vermiş olduğu duygusal değişime katlanan kadınlar birde böyle kötü muamele ile karşılaşınca ne yapar? Söylenecek o kadar çok şey varki gelin görünki kafamı toparlayıp onu bile yazamıyorum...

Üzgünüm elimden hiçbirşey gelmedi ben bu haberi sadece okudum ve sizlerlede paylaşmak istedim.:((1