İZMİR... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İZMİR... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

06 Ekim 2015

İzmir Sasalı Doğal Yaşam Parkı Ziyaretimiz

Tatil bitti,okullar açıldı yine yoğun telaşlar başladı ancak gelecekte fikir olması açısından İzmir’de bulunan veya ziyaret edecekler için tavsiye bir mekanı sizlerle paylaşmak istiyorum.




İlk defa gidecekler için güzergahımız Çiğli tarafı olucak.
Çevre yolu tabelaları sizi Sasalı'ya doğru götürecektir.
Otopark sorunu yok.Bilet gişeleri otoparkın içinde.Giriş ücreti makul fiyatta.

10 Mart 2015

Yılın En Güzel Gök Olaylarından Biri Yaklaşıyor...Kaçırmayın!


"20 Mart 2015 Cuma günü "Güneş Tutulması" yaşanacak.
Yerel hava koşulları uygun olduğu takdirde, Türkiye'nin her yerinden bu tutulma izlenebilecek.

 
İzmirliler ise Prof. Dr. Serdar Evren'le birlikte gözlem yapma fırsatı yakalayacak. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla tarihi Havagazı Fabrikası'nda 20 Mart Cuma günü saat 10:00-13:00 arası yapılacak gözlem etkinliğinde, güneş filtreli teleskoplarla gözlem, söyleşiler, bilgi posterleri ve basit deneylerle tutulmayı Prof. Dr. Serdar Evren canlı olarak konuklara aktaracak.

İzmir için tutulma 10:48'de başlayacak ve 12:55'de bitecek. 
Tutulma ortası, yani Güneş'in en fazla kapanacağı an 11:51. Güneş'in yaklaşık % 40'ı kapanacak. 
Güneş filtreleri takılmış teleskoplarla gözlem yapmayı tercih etmek gerekiyor.Aksi takdirde tutulma fark edilmiyor.

Eğer bulunduğunuz şehirde bir etkinliğe katılamazsanız ve çıplak gözle, çok çok kısa süreli bakacaksanız, koyu bir röntgen filmi veya koyu bir isli camla görme şansınız var. Ama bu bakış bir-iki saniyeden fazla olmamalı. Yoksa gözünüz büyük hasar görür.

Tutulma aslında Norveç'in açıklarındaki adalarda Tam Tutulma olarak gözlenecek. Avrupa'nın güneyine doğru indikçe tutulma, parçalı tutulmaya dönüşecek. 
Bu yüzden ülkemizden de ancak % 40'ı kapanacak şekilde gözlenebilecek. "


*bilgilendirme, Atlas dergisinden alıntıdır.

*************
Diğer sosyal ağlardan takip için;

28 Kasım 2014

İnternet bankacılığını kullan bir fidan da sen dik


Ormanlarımız hergeçen gün daha da azalıyor. Biz insanlar kendimize daha fazla yaşam alanı yaratmak için maalesef hayat kaynaklarımızı tüketiyoruz. Özellikle büyük şehirlerde bu gidişle nefes almak gerçekten çok zor olacak. Ancak gelecek nesillerimizi de düşünmemiz gerekli. Çocuklarımızın yaşanabilir bir dünyada yaşayabilmesi için çok geç olmadan bazı adımlar atılması gerekli.

Günümüzde çevre ve doğa konularında çok duyarlı insanlar var. Hergeçen gün de bilinçlenme artıyor. Ancak sadece bilinçli olmak maalesef yeterli olmuyor. Bu konuda çalışmalar yapmak gerekli. Bu ağaç dikmek de olabilir, ağaçları yok olmasını azaltmak için kağıt kullanımını azaltmak, toplu taşıma kullanarak çevreye daha az egzos yaymak da olabilir.

TEB de sosyal sorumluluk sahibi bir marka olarak gelecek nesillere yeşil bir çevre bırakmak adına bir süredir bir kampanya yürütmekte. TEB Ağacım Kampanyası...

TEB İnternet şubesini kullanarak, yani teb şubelerine gitmeyerek önlediğiniz karbon salınımını TEB Ağacım'ı kullanarak gözlemleyebilirsiniz. Bir ağacın karşılayacağı miktara ulaştığınızda ise Tema Vakfı ile adınıza TEB İnternet Şubesi tarafından bir fidan bağışlanmasını sağlayabilirsiniz.

Kampanyadainternet şubesinin anasayfasındaki ağaç görselini tamamlayan ilk 5000 kişi adına TEB İnternet Bankacılığı tarafından fidan bağışı yapılacak ve dijital sertifikaları mail adreslerine gönderilecek. Bağışlanan fidanlar İzmir Bayındır Bozdağ’da bulunan yeşillendirme alanına dikilecektir.

06 Kasım 2014

Haftanın Ganimetleri ve Sarımsaklı Ekmek Denemesi


Şükrederek güne başlıyorum, uzun yıllardır olmadığım kadar iyi hissediyorum kendimi.♥♥
Evet "ha bugün,ha yarın" derken blogu fazla güncelleyemiyorum ama onun da orada olduğunu, yazmamı beklediğini biliyorum.

Geçen hafta içinde annemler sezonu kapatarak İzmir'den dönüş yaptılar.Gelirken bahçemizin limon ve narlarını toplayıp getirdiler. 
Bebek limonlarımız mini mini ama hepsinin tadı yerinde.
Nar ağacını ise 15 yıl önce bizim Kaptan dikmişti.
"Nasıl bir duygu kendi diktiğin ağacın meyvesini yemek?" diye sordum.Küçücük bir saksıda gelmişti eve hatırlıyorum.
Şimdi tabağa bakarken duygulanıyorum.



Mutfak denemelerine devam ediyorum.Annem evrim geçirdiğimi söyleyip duruyor. :)

Facebook'ta meşhur bir görseldi bu, ne zamandır da aklımdaydı.Basit bir tarif Sarımsaklı ekmek tadı gerçekten güzel oldu.

Sosunu karıştırma ve dağitma işlemini bizim prenses yaptı.Ekmeği fotoğraftaki gibi kestim ancak tabanını bölmeden sadece üstten dilimledim. 

Şimdi ilk tecrübe sonuçları; bir daha ki sefere yeşil malzeme daha az ( taze nane-taze soğan-maydanoz), kaşar daha bol olucak.
Zeytinyağ, dövülmüş sarımsak ve baharatlarla hazırlanan sos, üç seferde dağıtılacak. 
İç malzeme konulmadan önce - malzemeler konulduktan sonra ve piştikten sonra. 
230 derece fırında 15.dk 'da pişti, ben kepek ekmek kullandım bu arada...


En kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle ♥ Dostlukla kalın.

Diğer sosyal ağlardan beni takip için;

25 Eylül 2014

yeni bir başlangıç yapıyorum

Çam sakızı çoban armağanı hiç değmeyecek birine, sırf mecburiyetten hediye almıştım.
Neyse defoldu gitti...
Giderken de bunu bırakmış. Kısacası hediyem benim oldu.

Tabii kusuruma bakmayın, bunu böyle ifade etmemi lütfen birikim kabul edin.
Sadece mutluluğumu sizinle paylaşmak istedim.
İş yerinde huzursuzluk hiçbir şeye benzemiyor.Beş yıl sorunlu bir kişilik ile çalışmak yormuştu beni.
Allah hepimizi iyi kişilerle karşılaştırsın. 


27 Ağustos 2014

Paşa Odun Köfte'de Mola Verdik...

Biz gene Cuma akşamından İzmir'e haftasonu kaçamağı yaptık, kısa da olsa ruhumuzu dinlendirdik.

Araçla seyahat elbette daha güzel ancak gelişigüzel her yerde mola verilmiyor.Standart durduğumuz belli yerler var.Fakat bunlar zaman içinde ya kapanmış ya da el değiştirdiği için aynı hizmeti vermiyorlar.Bizde ister istemez yeni yerlerin arayışına girdik.

Bu arada isim belirtmeden hoşuma gitmeyen bir olayı da sizinle paylaşmak isterim.

İzmir Ankara istikametinde ilerlerken Salihli'de yemek molası vermek istedik.İsmen duyduğumuz büyük bir tesis, alabildiğine kalabalık.İlk kez burada mola veriyoruz.Masaların biri boşalırken diğeri doluyor.Herşey iyi güzel siparişler verildi acıkmışız, epey bir bekleme sonunda bir baktık ki bizden çok sonra gelen masanın siparişleri hoppppp karşılarında.

Neticede tek çeşit sadece odun köfte ve çorba var burada.Herkes aynı siparişi veriyor.

Ne şimdi bu? derken "tamam hemen bakıyorum" faslı da uzun sürünce toparlanıp kalkmayı tercih ettik.

Ben oldum olası abartıdan hoşlanmadım.
Doğallık ve temizlik her zaman önceliğim oldu.
Elbette bu hizmet sektöründe servis çabukluğu ve adaletli sunum önemli.


İşte bu kızgınlıkla aynı istikamet üzerinde tekrar yola çıkmışken, doğayla baş başa yeşillikler üstünde yemek yiyen insanları gördük.
Bahsettiğim işletme Salihli şehir merkezine gelmeden hemen önce ismi Paşa Odun Köfte.

19 Ağustos 2014

YORGO SEFERİS BOUTIQUE HOTEL / URLA

Her yaz olduğu gibi bu sene de tatilimizin bir gününü Urla'ya ayırdık.

Hava sıcaklığının yüksek olması nedeniyle denize girip serinlemenin dışında gölge yerlere kaçıp ancak Urla manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Ama akşam öyle mi? Şehir merkezi cıvıl cıvıl panayırları, kurulan çarşısı ile Urla akşamları bir başka güzel...

Hareketli geçen günün sonunda, arkadaşlarımdan sürekli duyduğum hoş bir mekanda kapanışı yapmayı uygun bulduk.
Canlı müzik eşliğinde içeceklerimizi yudumlarken birbirinden ilginç, kültür mirası objeleri sizler için görüntüledim.



05 Kasım 2013

Kutsal Sayılan Bülbül Dağı 7 Yılda Nasıl Yemyeşil Oldu ?

İzmir'e yolculuklarımın en güzel bölümüdür.Salihli'de başlayan yeşil görünüm yol boyunca evimize kadar devam eder ardından gelen deniz görüntüsü ile kendimi daha bir mutlu hissederim.

Tabii bahsetmiş olduğum bu yeşil görünüm yıllar içerisinde belli aralıklarla zarar gördü havaların ısınması ve dikkatsizlikler sonucu bu bölgede orman yangınları yaşandı.

Televizyonlardan o yanışı izlemek hatta büyük tehlikelere tanık olmak gerçekten üzücüydü.

Sonrasında yanmış kül olmuş ağaçlara bakarak evime yol almak daha da üzücü oldu.



Ağustos 2006

22 Ağustos 2013

Urla Demircili Koyu


Kalabalık yerine bazen sakinlik istersiniz ya da yeni yerler görme isteği...
Bizde öyle yaptık ani bir kararla yolumuzu değiştirdik.Hiç bilmediğimiz yerlere doğru sürdük arabamızı.İşte böyle bir manzara ile karşılaştık.

Urla'nın Demircili Köyü oldukça sessiz,tertemiz bir plajı var.Şansımıza o gün hava yağmurluydu.
"Yaz günü nerden çıktı bu yağmur?" dedik ama manzarası dinlendirmeye yetti.

Demircili Köyü; İzmir'in Urla ilçesinin güney batısına düşüyor.Sığacığın da batısında kalıyor.
Çeşme otobanından da girişi varmış.
Yolu fena değil.Orman manzarası içinde ilerliyorsunuz.Köyün içinden geçip bu koya ulaşıyorsunuz.

Bu gezinin tekrarını yapmayı düşünüyorum, beğendim bu tarafı...


19 Kasım 2012

Memleketten Gelen Son Ganimetler :))


İzmir Üçkuyular Semt Pazarından minik minik süt mısırları.
Kendi aramızda memleket hasreti gidermece işte. :))

04 Kasım 2012

Her Sene Olduğu Gibi Bu Sene de Zeytinimizi Kendimiz Yaptık.


Biz her sene zeytinimizi kendimiz kurar,uzun bir süre dışarıdan zeytin almayız.

Annemin kışlık hazırlıklarından sıra gelmediği için bu sene zeytini Ankara'da yapmak nasip oldu.

İzmir'den gelen zeytinler burada kuruldu.

Yapımını anlatmadan önce zeytinle ilgili kısa birkaç hususa değinmek isterim.

Evliya Çelebi'nin Ege topraklarına dair meşhur bir sözü vardır. (Seyahatname-Aydın İli) 
“Dağlarından yağ, ovalarından bal akar.” diye bahseder.

Bende şanslıydım ki işte o verimli toprakları uzun uzun gezme fırsatı buldum bu yıl.

Zeytin ve İncir Kuran-ı Kerim'de adı geçen kutsal ağaçlardan,meyveleri değerli ve şifalı...

Sonbaharda yeşil zeytin yapımı başlar.Cinsine göre ayrılan yeşil zeytin Kırma ya da Çizme şeklinde ayrılır.Kırma zeytin "Çekiçte-Çekişte" Kıbrısta "Çakıstes- Çakıstra" şekliyle adlandırılır.

Her yeşil zeytinden kırma olmaz yani...


16 Ekim 2012

Bademler Köyü ve Mordoğan Günlüğü



Yolumuzun üstü aslında, yanından kaç kez geçtik kimbilir? ancak bir kere bile uğramışlığımız yoktu Bademler Köyüne.

Babam "işte Metin Erksan'ın dünyaca ünlü ödüllü filmi Susuz Yaz burada çevrildi" deyince farkına vardım.O gün kısmet olmadı.İlerleyen günlerin birinde "hadi bu sefer uğrayalım" dedim.

Bademler köyü  İzmir- Seferihisar yolu üzerinde ama biraz iç tarafta kalıyor.

Beyaza boyanmış köy evlerini,sokakların temizliği  ve düzenini incelerken ilk sürprizle karşılaşıyorum.Köy Tiyatrosu,bir köy için hiç alışık olmadığımız bir durum.Sonradan öğreniyorum ki her yıl Mart ayında köy sakinleri arasından isteyen kişiler o yıl sergilenecek oyun için isimlerini  yazdırıyorlar.Dünya Tiyatrolar gününe yetişecek şekilde provalara başlanıp,oyun için hazırlık yapıyorlar.Türkiyenin çeşitli yerlerinden gelen, protokol hatta Uluslar arası konuklar eşliğinde oyunları sergiliyorlar ve bu bir ay boyunca devam ediyormuş.
İlerleyen zaman içinde oyuncuların çeşitli yerlerde turnelere veya festivallere de katıldığı anlatıldı.Bu çok hoşuma gitti doğrusu.

“Susuz Yaz “ filmine ait evin şu an kullanılmadığını ancak köyün kültürel faaliyetlerinin sergilendiği bir müze olduğunu öğrendim.Ancak müze kilitli ve anahtar köy muhtarında imiş. J Öğle saatleriydi muhtarı bulamadığımız için orayı görüntüleyemedim.

Köyün merkezi  havanında sıcak oluşu nedeniyle oldukça sakindi günlerden Çarşamba.Meğerse burada hareketlilik Pazar günü oluyormuş.Organik ürünlerin satıldığı “Kadınlar Pazarı” kuruluyormuş.

Bir daha sefere diyerek ayrılıyoruz Bademler Köyünden…




23 Eylül 2012

Ödemiş'in Köftesini Tatmak İçin Çıktık Yola...


Tire'nin o meşhur köftesinin üzerinden yıllar geçmiş zaten içimde bir ukte Ödemiş'in köftesini yemek kısmet olmamış.Elimde harita İzmir'in "hangi ilçelerini görmediğimi" belirlerken Babacığım yolu değiştirdi.

Ödemiş yolu oldukça düz ve temiz.Ege'nin toprakları öyle verimli ki sağlı sollu mısır,incir,zeytin,nar bahçeleri ne ararsanız var.

Bir süre sonra yeşil görmekten yorulduğunuzu farkedebilirsiniz.

Sakin bir ilçe Ödemiş.

Birkaç kişiye sorduk Hurşit'in Yerini tarif ettiler köfteci olarak.Ancak şehir turunu biraz uzatmış olucaz ki saat 15.30 gibiydi köfteleri bitmişti.

Aynı hizada birden fazla Ödemiş Köftesi yapan lokanta var.Servis ve sunum olarak hepsi birbirinin benzeri ben onu gözlemledim.Emniyet Müdürlüğü'nün karşı sokağında sıra sıra dizili...

Kızartılmış ve sosla ıslatılmış ekmeklerin üzerinde köfteleriniz masanıza geliyor.

Hani birgün buraya da yolunuz düşerse??



09 Eylül 2012

9 EYLÜL



Söz Yetmez

Sen “9 Eylül” dersin iki kelime
Ben değişen yazgı anlarım Özgürlük anlarım,
bağımsızlık Sen “İzmir” dersin iki hece
Ben sevinçten ağlarım.

Tarihin başı mı dönmüş
Şimşek hızıyla geldiklerinde
Şaşırmış mı toprak
Ayakları yere değmeyen atlar geçerken
Önce deniz mi görmüş
Kavruk yüzlü neferleri?
Bugün 9 Eylül
Tam sırasıdır canlandırmanın hatıraları

Sen “9 Eylül” dersin iki kelime
Ben onurlu bir halk anlarım
Rüzgarın çevirdiği sayfa anlarım
Sen “İzmir” dersin iki hece
Ben saygıyla ayağa kalkarım

Haluk IŞIK 9 Eylül 2008


9 Eylül 1922 İzmir'imizin kurtuLuşu tüm İzmir'LiLere kutLu oLsun.


 
 
 
Ben bugün İzmir'de değildim ancak bugünü kutladım.
Belki de daha şanslıydım...
İşin asıl mimarı başkomutana ve emeği geçen herkese dua ettim.
Minnetkarlığımızın tarifi yoktu...

02 Eylül 2012

iyi geceler ...


Yeni haftaya dinamik başlamak lazım.
Eeeee yakında okullarda açılıyor.
Eylül ayı itibariyle bizler ebeveyn moduna geçiyoruz. :)))
Erken yatıp erken kalkacağız.
 


İzmir / Ağustos 2012

26 Ağustos 2012

Bayındır Tren İstasyonunda Bir Çay Molası ...


Sizde severmisiniz bilinmeyene yapılan yolculukları ?
Özellikle fazla bahsi geçmeyen yerleri keşfetmeyi, ben müthiş mutluluk duyuyorum.

İzmir'in görmediğim birkaç ilçesinden biriydi Bayındır.
Elimde harita "hadi şurayı da görelim" dedim.

Geçiş güzergahında istasyonda kısa bir çay molası verdik.
Tren istasyonlarını dedemin mesleğinden ötürü hep sıcak bulmuşumdur.Meğerse burada da görev yapmış rahmetli dedem yeni öğrendim.

Sessiz,huzurlu bir ortamda taze demlenmiş çay eşlik etti bize...


tatilden dönüş sendromu


Bavul hazırlamak kadar nefret ettiğim bir duygu,tatilden dönüş sendromu...
Evet pek çok yer gezildi,keşfedildi güzel anılar kaldı geriye.
Artık bir iki hafta kendime gelemem hayallere dalar giderim...