Selçuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Selçuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

05 Kasım 2013

Kutsal Sayılan Bülbül Dağı 7 Yılda Nasıl Yemyeşil Oldu ?

İzmir'e yolculuklarımın en güzel bölümüdür.Salihli'de başlayan yeşil görünüm yol boyunca evimize kadar devam eder ardından gelen deniz görüntüsü ile kendimi daha bir mutlu hissederim.

Tabii bahsetmiş olduğum bu yeşil görünüm yıllar içerisinde belli aralıklarla zarar gördü havaların ısınması ve dikkatsizlikler sonucu bu bölgede orman yangınları yaşandı.

Televizyonlardan o yanışı izlemek hatta büyük tehlikelere tanık olmak gerçekten üzücüydü.

Sonrasında yanmış kül olmuş ağaçlara bakarak evime yol almak daha da üzücü oldu.



Ağustos 2006

05 Ağustos 2012

Uyuyan Güzeller ...

An gelir, ya fotoğraf makinası yanımda olmaz ya da makinada pil olmaz.

Neyse bu sefer denk geldi. Masum görünüş sessizce kayıt edildi.

Herkese mutlu bir Pazar günü diliyorum.



*Görüntüyü İzmir /Selçuk'ta bir halı mağazası önünde çektim.

07 Eylül 2011

ANILARDA KALAN GÜZEL ŞİRİNCE ...

Bir kaç senedir uğramamıştım Şirince'ye...


Ödemiş'e diye yola çıkıp son anda rota değiştirdik.Her şey öyle değişmiş ki bu kısa zamanda.Sakin halini iyi bildiğim için "gizli cennet artık keşfedilmiş " diyorum içimden.


Yoğunluktan adım atacak yer yok !!!


Park yeri konusu hem şaşırttı hem de canımı sıktı, daha kasabaya henüz varmışız zorunlu yönümüzü değiştirmemizi istediler. :-o
Eski köye yeni adet.Bu ne şimdi ???


Sayısız araba dağın tepesine yapılan ücretli otoparka kat kat dizilmiş.Güneş tepede, arabayı park et çocukla kasabaya doğru yürüyüşe geç üstümüz başımız toz içinde...


Kimisine izin verilmiş otoparka bile geçmeden direk aracıyla dalıyor kalabalığın içine.Bir,iki,üç derken insanlar "ezilmeden bir çıksak şu sokaktan" diye söyleniyor...


O yeşil halini görebilmekse artık ne mümkün.Bir bardak çay içelim ama nerede?? Evlerin önü,bahçeler,her köşenin başı kapılmış standlarla, iş iyice ticarete dökülmüş.Herkeste bir telaş, ne yapılırsa çabuk çabuk yapılıyor.Oysa ben sakinlik üzerine huzur bulmak için gelirdim hep buraya...

Bilmiyorum bu sefer bir başkaydı işte, eski ismine yakışırcasına buldum herşeyi, hoşuma gitmedi fotoğrafta çekmek istemedi canım.İlgimi çeken tek şey bu zeytinyağı şişeleri oldu.

Kimbilir? belki bir başka sakin zamanda giderim.Anılarımdaki o güzel Şirince'yi tekrar yaşamak için...




04 Eylül 2011

BİR TATİLİN DAHA SONUNA GELDİK...

Tatil bitti ve nihayet yuvaya döndük...


Hani ben uzun tatilleri sevmeyen,"bu kadar olmasın kardeşim" diyen ben resmen günler geçmesin istedim. :((


Bu sersemlik hali işte beni mahveden.Artık kaç günde çıkarım bu moddan onu da bilmiyorum.


Ankara'dan -İstanbul'a gidenler için hep söylenir."İstanbul'un nesini seviyorsun?" diye sormuşlar "Ankara'ya dönüşünü seviyorum " demiş birisi ben de bunu değiştireyim  o zaman."Ankara'nın en çok nesini seviyorum biliyormusunuz??  İzmir'e gidişini..."


13 Eylül 2009

KİRKİNCE - ÇİRKİNCE -ŞİRİNCE...

Cumhuriyetin ilk yıllarında dönemin İzmir valisi Kazım Dirik Paşa Selçuk ilçesinin güzel kasabası Çirkince’ye gelir…
İnciri ve zeytinyağı ile meşhur bu rum kasabası orijinal adıyla “Kırkınca “ rum telafuzzu ile “Kirkince” diye anılmaktadır.Zaman içinde Türkçe’de “Çirkince’ye” dönüşen bu ismi paşa beğenmez.
“Hiç bu kadar güzel bir yerin adı Çirkince olur mu? Olsa olsa
Şirince olur “ der ve 1930 yılında ismi resmileştirir.
 
Şirince İzmir'in Selçuk ilçesine 8 km mesafededir ve gezip görülmeye değer bir yerdir…
 
foto.Can Omay