Üç gün boyunca devam eden festival dün akşam itibariyle sona erdi.Bizim planımız sabah gidip, öğleden sonra Ankara'ya geri dönmekti ancak o kadar renkli bir kalabalık vardı ki farklı ülkeler,farklı belediyelerden ziyaretçilerle dönüşümüz akşam 18.00 'i buldu.
Beypazarı çok enteresan bir yer çünkü o kadar çok şeyi ile ünlü ki ve iddialı.İlk defa gelenler için saydığımda "yok artık" dediler.
Mesela havuç,Beypazarı'nın simgesi...
80 katlı baklavası, kurusu, güveci, yaprak sarması,havuç lokumu, gümüş işçiliği, Cumbalı Evleri ve diğer el sanatları şu an aklıma ilk gelenler.Onun dışında her gittiğimde yeni bir yer keşfediyorum.Bu seferki ilginç keşfimi ayrı bir yazı da paylaşacağım. :))
Festivalde bu sene tek farklı şey ASSA yani Ankara Sine-i Sanat Atölyesi sanatçılarıydı.Sokak performansları görülmeye değerdi, herkes büyük bir ilgiyle izledi.
Bu arada son bir şey eklemek isterim.Beypazarını festival zamanı ziyaret edemedim diye sakın üzülmeyin.Halk pazarı her Çarşamba açık oluyor bilginiz olsun...
12 Eylül 2011
09 Eylül 2011
HER ZAMAN GÜZELSİN SIĞACIK...
Sırtındaki eviyle salyangoz, sakinliğin simgesi olmuş artık Sığacık ile bütünleşmiş Uluslararası bir logo haline getirilmiş.
Liman eskisi gibi değil,"şöyle bir gideyim denizin içene bakayım" diyemiyorsunuz.Kapatılmış, lüks yatlar demirlemiş limana.Sıra sıra dizili balıkçılardan seçerek aldığınız balığınızla kıyıda bir mangal yakma imkanınız da artık yok restoranlar almış onun yerini ama olsun gene de güzelsin beee Sığacık...
Çatılarda salyangoz figürleri ve kuş evleri...
Sığacık kalesinden gün batımı.
*Fotoğraflar istediğim gibi değil.Yanınızda yaramaz bir ufaklık olunca iki dur,bir bak alelacele ancak bu kadar oldu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)