23 Ocak 2009

MİNİ BİR MİM



“Pammuk gibi bir yer” ile " fıkra sevenler" aynı konuda sağolsunlar benide mimlemişler yazmak vacib oldu demek.


Bu soruları nerden buluyorlar anlamıyorum. :-o

1-yakınınızda bulunan ilk kitabı alın.

2. 161. sayfayı açın.
3. 5. cümleyi okuyun.
4. Blog sayfasına yazın.
5. En güzel cümle ve en güzel kitabı seçmeyin.Sadece yakınınızda olan ilk kitabı alın.
6. 5 blog arkadaşınıza yollayın.

Elimin altındaki en yakın kitabı aldım maalesef 80 sayfada bitmiş…İkinci kitapta şansımı denedim.Dünyanın en akıllı insanı (kitabın kapağında öyle yazıyor )Erdal DEMİRKIRAN “Sadece aptallar 8 saat uyur” kitabının 161.sayfası 5. cümlesi ….Kimse de bu adama “güzel kardeşim,bu senin için bulunmaz bir fırsat işte 4 saat uyku zaten sana yeter” cümlesini yazdım…
Daha önce cevaplamadılarsa papağan gibi ,St.Ziza, Smilena, GeCe, Gülcan ve Erguvan ağacı‘na pasladım…

22 Ocak 2009

ELLERİNİZ HİÇ AYRILMASIN…

Geçen senelerde Kaptan ile uyumlu renklerde giyinmeye özen gösterirdik…Hatta işi biraz daha ilerletip aynı tişört ,eşofman,pantolon ne varsa almış, ikiz gibi giyinmeye başlamıştık…Hani İbrahim Kutluay-Demet Şener’in sendromu varya bu konuda nereye giderlerse aynı renk ya da modelde giyinirler onun gibi… Baktık bir süre sonra Kızılay dağıtmış gibi olacak,derken çocuk oldu meşguliyetlerimiz arttı bıraktık tabi bu işi.Şimdi her şeyi çabuk yapmalıyız küçük hanımı bekletmek olmaz ne bulursak onu giyiyoruz…
Neyse işte adamlar gene yapmış yapacağını bu eldivenleri görünce dedim tam bize göreymiş.Kışın eldivenleri giyince doğru dürüst elele tutuşamıyor insan…Ankara’da hiç karşıma çıkmadı bilmiyorum daha önce bilen gören var mı?

Fiyatı: 24.49 $’mış…
Smittens

21 Ocak 2009

PAMUK ŞEKERİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ…

Haftasonu kızımın kahverengi rujumu çantamdan çıkarıp çikolata niyetine yeme faciasından sonra gezmeye çıktık.Havalar malum soğuk, kapalı ortam olduğu için alışveriş merkezlerinden birini tercih ettik.

Cici kız mutlu.Elinden tutmuş geziyorken ,çocuğumun pespembe renkli pamuk şekerleri dikkatini çekti.Aslında haklıydı çünkü daha çok küçük olduğu için yeni yeni bazı şeylerin farkına varıyordu…

Babası dayanamadı bir tane alalım dedi. Bayan ise –yok yeni bir tane yapayım diyerek şekeri makinesine döktü ve elindeki çubuğa pamuk helvayı sarmaya başladı.Bizimki pür dikkat olanları izlerken,bende bayanın ellerindeki eldivene ve diğer hijyenik koşullara bakarak çocukluğumu düşündüm…

Bizim zamanımızda şartlar bu kadar iyi değildi...Değilmiş ki bir gün dondurmadan zehirlendim.İlkokulumuzun önünde açıkta satılan elma şekerleri, macunlar,iplere dizilmiş alıçlar ne garipti çocuktuk işte herkes bilmeden kapış kapış alıyordu…
Birde şu naylon poşet içinde satılan leblebi tozları vardı.Allah’ım ne çileydi onu yemek dişlerine ,damağına ,genzine yapışıp insanı mahvederdi…

Kızımın pamuk şekerini bayan özenle poşetledi eline verdi. Nasıl ve ne şartlarda yapıldığını gördüm içim biraz daha rahat, dedim yaaa şimdikiler biraz daha şanslı…


not: fotodaki şirin şey bana ait değildir...:)