10 Nisan 2009

MİMLERE KARIŞTIM...

Vakit yok eve çok geç geliyorum.Çok istesemde bloglara şöyle bir göz atıp çıkıyorum.Çünkü uzun süre oturamayacak kadar yorgunum…Bu ara mimlenmiyorum diye düşünürken bir baktım mim yağmuruna tutulmuşum.Severek takip ettiğim Gürkankalkan “karşı cins olsan neleri yaparsın yada yapmazsın “ diye sormuş.

Yaparım
Çok önemli bir toplantıda da olsam telefonu samimi bir şekilde açar onu arayacağımı söylerim.
Söylediklerine önem verir ,mutlaka fikir alırım…
Özel günleri asla unutmam…
Bencil davranmam ,her konuda ona yardımcı olurum…
İş sebebiyle asla geç saatlere kadar bekletmem…

Yapmam
küpe ya da kolye takmam…
Sevmediği parfümü kullanmam…
Frapan ,ipeksi kıyafetler giymem…
Arabayı hızlı kullanmam,bayan sürücülere nazik davranırım…vs..vs.. aklıma ilk gelenleri sıraladım.Tabi çoğaltılabilir.
Eğer cevaplamak isterse, bu ara “mim” lere karışmış Cesetizleri’ne pas ediyorum…Kolay gelsin…:)

Diğer mim hareketi gene okunmaya değer blog “İnsansevgisi:Hakan-can”dan gelmiş…
”Kalbinizi çalan eylemsel hareketler neler olabilir?” Cevabı benim için çok basit…Dürüst, Adaletli , Yalın, Saygın ve Espirili bir kişilik… O da kalbimi çoktan çaldı…(Şayet okuyorsan Kaptan 18 yıldır seni seviyorum ama bu seneki kızgınlıklıklarım hala geçmedi onu bilesin…)
Yazmak isterlerse bunuda Annelerle Hayata Dair, Nazoyla ve Yaşadıkça’ya yolluyorum…Aklıma gelmişken blog ödülü için sevgili Neslihan'a buradan teşekkür ediyor,sevgilerimi yolluyorum...

not:bir sonraki bölümde Fıkrasevenlere'nin mim konusunu cevaplayacağım.unutmadım aklımda.

03 Nisan 2009

PİTON…

İsrail’de sahne oyuncusu bayan Lilian üç metre boyundaki dev pitonu ile harika gösteriler yapıyordu.

Halkın gösterdiği ilgiden ve kazancından memnundu.

Pitona evinde gözü gibi bakan bu bayan, günün birinde yılana yem diye canlı bir fare verdi.
Gelgelelim fare öyle azılı çıktı ki pitonu ısırarak felç etti.
Bunu gören bayan Lilian derhal pitonu veterinere götürdü,yaşamını kurtardı belki ama yılan özellikle belkemiğinden çok kötü bir biçimde ısırıldığı için eskisi gibi hareket edemedi ve artık gösterilere katılamadı…

Büyükler ne demiş...“Gözünüze çok küçük gibi görünen bir şey, büyük olaylara imza atabilir” hatta ömür boyu iz bırakabilir.

Çok hoşuma gitti.Bütün Dünya dergisinde okuduğum bir hikaye idi.

YAŞ 34 AMA BEN BUNLARI HİÇ DUYMADIM…

Bugüne kadar duymadığım üç deyim var karşımda...

  1. Pösteki saymak : Hiç ilerlemeyen gereksiz ve tatsız bir işle uğraşmak.
  2. Yılanı sen tut gözüne ben bakayım: Tehlikeli bir işe sen giriş,ondan yarar sağlayan kişi ben olayım anlamında…
  3. Ahfeşin keçisi gibi baş sallamak: Söyleneni anlamadan başıyla sürekli onaylamak.

HADİ ANLAT BAKALIM…

Aslında sorgulanması gereken bir konudur.Karşı taraftan ne istediğimizi tam anlatabiliyormuyuz?
Dolambaçlı ve dolaylı yollara başvurmadan , isteklerimizi karşımızdaki insana doğru bir biçimde aktarabilsek yaşam daha da kolaylaşmaz mı? Bak şimdi şu cümleleri yazarken bende aynı hatayı yaptım.Ne demek istediğimi tam
anlatamadım… :)
olsun yinede bu yazıyı sana ithaf ettim kaptan.