Samimi arkadaşlarımdan biri eşinden yana pek bir sıkıntılı, geçenlerde bahsettiği olay bu kadarına da pes dedirtecek kadar...
Adam antisosyal,evinde kimseyi istemiyor kimseyle görüşmüyor.Bir akşam yeni taşınan komşularına çekiç lazım olmuş.Bunların kapısını çalmış, istemiş.Hani vesile oldu diyerek sevinmiş arkadaşım tam da portmantonun üstünde duruyormuş çekiç, tam verecekken eşi yetişmiş kapıya ,”hayır bizde çekiç falan yok” demiş kapatmış kapıyı, böylece başlayacak komşuluk ilişkisi başlamadan bitmiş… :( :(
Şimdi elimde yerel “Keyifperisi” dergisi var, Mine Sezer isimli bir hanım yazmış.Günümüzün dramatik komşuluk ilişkilerine dair kendi yaşadığı bir olayı anlatmış hayli ilgimi çekti…
THY’ nın Newyork –İstanbul seferini yapan uçakta yerini almış Mine Hanım, yan koltukta da kendi yaşlarında bir bayan.Yol boyunca tek kelime yok !!! İstanbul'a iniş yapmışlar.
Sonra İstanbul’dan aktarma yapıp Ankara uçağına binmişler, tesadüf bu sefer aralarında koridor olmasına rağmen yan yana oturmuşlar, gene tek kelime yok !!!
Valiz maliz derken serviste sadece bir tebessümle gene yan yana bulmuşlar kendilerini, servisten inip aynı apartmana yönelip asansöre binmişler hem de aynı kata basarak…
Dünyanın öbür ucundan gelen komşular o güne kadar karşılaşmamış, basmışlar kahkahayı o günden sonra çok iyi dost olmuşlar…
Ne diyeyim, kıssadan hisse misali…
foto.
14 yorum:
sabah .4:30'da dış kapı anahtarı olmadığı için zilime basan,aldığı blender'i yamultup,çelik tenceremi çizip,et keseceğim diye aldığı bıçakla harç kazıyan,diyet yaptığı için yemek yapmadığından çocuğuna benden yemek alan,gece yarısı matkap açan,sabah servisinde bizim ekmeğimizi kapımızdan alan,sürekli yağ,şeker,un,makarna vs.vs.isteyen,taşınmadan evvel "ya biz sizin kerata ve ayakkabı süngerinizi kullanıyorduk hep,helal edin hakkınızı"diyen bir komşum var dı,hiç kızmadım O'na,sadece süt istediğinde kızardım çünkü onun küçük çocuğu vardı ve sütü ihmal etmemeliydi.Saçmalıklarına rağmen bir çok kişide olmayacak meziyetleri var dı,asla dedikodu yapmazdı,kimse ile yarışı olmazdı,kendi halindeydi ve asla ama asla kimseyi eleştirmez,yargılamazdı,görmedik birbirimizin ayıp ve yanlışlarını,eleştirmedik,yıllarca komşuluk yaptık,bir ay oldu taşınalı,özlüyormuyum peki?HAYIR :)
Neredeyse 20 senelik aile dostu diyeceğimiz komşular çok değiştiler.Mesela biliyorsun karşı apartmandaki 20 senelik komşumuz Luna'yı bahçede dolaştırma diye mail atıyor.Yüzsüzlüğün bu kadarı..Komşuluk kalmamış artık ben inancımı yitirdim.
:) Hikaye çok güzeldi. Komşularımız önemli. Her karşılaştığımız bir günaydını yada iyi akşamları esirgemeyelim. Başımıza bir şey gelse onlar bize sadece 1 dk mesafe uzak unutmamak lazım.
malesef birbirine selam veremeyen bir toplumuz.güleryüzü zaman zaman hafiflik olarak algılayan bir zihniyet bile mevcut,art niyet aramadan yaşamaya başlandığında mutlu olabilicez sanırım...
güzel bir kıssadan hisse olmuş paylaşımınız.bu dönemde özellikler,birbirinden korkan toplumuz :(
Sevgili Sedo,kastettiğim komşular tabiki böyle değildi.Sizinki de korku filmi gibiymiş yaa o ne öyle? :-o
Bence bir taraf acik olursa diger tarafta aciliyor herkes birbirinden korkuyor, guvenmiyor... Hikaye gercekten cok dramatikmis... Elinize saglik.
Başlığı ve balkon resimlerini görünce balkonlarımızı komşular görüyor ya onlara verdiğimiz değer balkonlarımıza iyi bakmaktan geçiyor gibi algıladım :))
Genelde iyi bir komşu olduğumu söylerler ama pek evde kalmadığımdan az paylaşımlarda bulunuyoruz.
komşuluk mu
o da ne
kaldı mı ki :((
eskiden aynı apartmanda (14 daireli) tek bir ev gibiydik
teklifsiz birbirimize gidip gelebilen, bir kap yemeği paylaşan, paylaşımın bol olduğu...
hepsi taşındı, en eskisi olarak biz kaldık
gelenler gidenler, hiçbir zaman eskisi gibi olmadı
hatta eski komşulukların yanından bile uğramadı
selam bile verilmez artık abartmıyorum
eskisi gibi olsun isterdim
ama zor artık, çok zor
hatta imkansız
üzüldüm bak şimdi :(
malesef ne komşuluk var ,ne arkadaşlık.evin içinde ölüp gitsek kimsenin haberi olamayacak:(
o hikayeye benzer bi olay benim başıma geldi.Bilmiyorum hatırlıyo musun.Niyazi Mısri Camii ni.Oralarda bi yerde başladık taaa devlet hastanesinin oraya kadar gittik bi kızla.O önce ben arkada.Ben artık rahatsız oldum.Onca ara sokak onca yol onca seçenek.neyse ben artık daha geriden gitmeye karar verdim.Karşı kaldırıma geçmeler felan.sonra kız bizim apartmana girmesin mi :) ben girmedim artık.çünkü onu izledğimi düşünür diye düşündüm.bu kadar tesadüf olur dedim.o girdi sonra ben girdim.baktım 4. katın lambası yanıyo asansörün.karşı daireye gelmiş.
Evet korku filmi gibiydi genelde:) yan yana iki daire,sıkışmasa kapıma gelmez diye düşündüm ben hep,ona göre davrandım,komşuluk hatrını ve hakkını gözeterek davrandım çünkü öyle gördük,öyle bildik ...
tipik haller :) yazıkk
slm verince öcü gibi bakıyorlar bana şaşırıyorlar :))
pes..hoş çalışınca komşuluk yapmak zor oluyor,ben ne kadar zorluyorum kendimi anlatamam,çünkü bence gerekli.
Çok güzel bir anıymış:)) ev alma komşu al diye boşuna dememiş atalarımız.
Yorum Gönder