Nasıl Nedir Neden ? etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nasıl Nedir Neden ? etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

05 Ocak 2009

" Bir Baltaya Sap Olmak "Deyiminin Öyküsü...

Osmanlı zamanında ahşap gövdeli yük gemileri kıyıya yaklaşırken, boğazında çeşitli renklerde flar olan adamlar ellerinde baltalarıyla hazır bekler konuma geçermiş.

Her biri başka başka grubun lideri olan adamlar boyunlarından çıkardıkları flarları baltaya bağlar, iskele tarafından kıyıya yaklaşan geminin üzerinde ekmek tahtasına benzer bölüme baltaları ile nişan alırlarmış.

İşte o ekmek tahtasına baltasını ilk saplayan adam o gün gemideki yükü indirmeye hak kazanırmış.Tabi ekibiyle birlikte…
Bugünün tabiriyle hamallık yaparak ekmek paralarını kazanan bu kişiler liderlerini kendi seçermiş ki balta gemiye isabet etsinde yükü indiren ekip içinde olayım diye…

Baltayı isabet ettiremeyip düşüren kişi ve ekibide para kazanamayınca , dilden dile “ Bir baltaya sap olamadın” ya da “olamadım” denmeye başlanmış…


*Bununla ilgili bir kaynak söyleyemiyorum çünkü babamlarla yaptığım bir sohbette dinledim.

Bknz. Bir baltaya sap olmak , Bir baltaya sap olmak (2)

02 Ocak 2009

BİR KÖPRÜ NASIL YAPILDI?

“Bir mühendislik yapısı hesaplanırken , kullandığınız hesap makinasındaki en ufak hatanın bedeli gelecekte ağır olur.Hesabı mümkünse tekrar tekrar yapın” derdi Remzi hocam…

Sınıfta deneme amaçlı yaparken “Hadi bakalım soruyu çözün, kimin barajı çökecek?” dediğinde de ilk başta oyun gibi gelirdi sonrasında sınav kağıdındaki sonuçlar ilk tokadını attı tabi bana…:)

Neyse okul bitti hemen arkasından 99 depremi oldu ve herkes yüzleşti kendisiyle…Kim evini dış mozaiklerine bakarak almıştı ? Kim malzemeden çalmış ya da hesabı yanlış yapmıştı? Sorumluluk büyüktü insan hayatı her şeyden önemli olmalıydı…

Aslında bunları yaparken bir nevi mesleki terbiye vermeye çalışıyordu hoca.Şimdi daha iyi anlıyorum.Hesaplamaların yanı sıra kendine güven ve cesaret olmalıydı bunun en güzel örneği olarakta Brooklyn Köprüsü’nü anlatırdı…

Görmeyi çok isterdim tabi, görenler şanslıdır mühendislik harikası diye kitaplara geçmiş bu köprüyü…İşte bu yapıyı özel kılan hikayeyide anlatıldığı şekliyle yazıyorum…

İlk etapta yapımı imkansız kabul edilen köprüyle ilgili , kabiliyetine güvenen bir mühendis projesini sunmuş fakat kimseyi ikna edememiş.Gerçekleşmesini istediği bu rüyası için kendi gibi mühendis olan oğlunuda yanına alarak başlamış kredi aramaya…

Azimle aradıkları krediyide bulunca köprü yapımına başlamış.Bu şey gibi olmuş hani Kadir İnanır’ın “Köprü” diye bir filmi vardı akrabaları köprüyü yapmasın diye adama olmadık eziyetler yapmışlardı o geldi aklıma, neyse bir süre sonra köprü yapımı alanında olan kaza sonucu mühendis ölünce ,işler oğluna kalmış fakat o da ne yazık ki yine köprüde geçirdiği kaza sonucu beyni zedelenerek felç olmuş.Artık yürüyemez,konuşamaz olunca herkes bu işe bitti, bu köprüyü yapacak bir tek kişi vardı o da gitti gözüyle baksada bilinci açık olan adam oynatabildiği tek parmağı sayesinde eşiyle iletişime geçmiş.Bir süre sonrada kurduğu bu iletişim sayesinde eşi ve diğer mühendislerin yardımıyla 13 yılda köprünün bitirilmesini sağlamış…

Dile kolay 13 yıl ve bu işi bitirmek için azmeden inançlı bir adam…

Söylenecek birşey kaldımı ???

*hikaye ilgimi çekti derseniz detay…
wikipedia


1

14 Aralık 2008

30 Kasım 2008

LEPTOSPİROZ NEDİR ?

Günlük hayatımızda sıkça karşımıza çıkacak bir konu olduğu için ekliyorum.Bence mühim bir konu..
"Kısa süre önce bir kadın son derece önemsenmeyen bir sebepten dolayı hayatını kaybetti. SEBEP!...Hayatını kaybeden kadın haftasonu piknikteyken, bir kutu içeceği (Fanta, Kola vs.) kutusundan içti.Aniden fenalaşan bayan, pazartesi günü Lozan'daki CHUV'ye sevk edildi ve Çarşamba günü vefat etti. Otopsi sonucu Leptospiroz fulgurante'den öldüğü anlaşıldı. Yanında bardak götürmemişti ve içeceği direkt kutudan içmişti. Kutular kontrol edildiğinde, kutularda fare urini (idrarı) bulunduğu, yani Leptospiras ile kirlendiği ortaya çıktı. Muhtemelen kadın, kutunun ÜSTÜNÜ TEMİZLEMEDEN AĞZINA GÖTÜRÜP İÇMİŞTİ... Kutunun üstüne Fare urini (idrarı) bulaşmış ve kurumuş ki( bu zehirli maddeler içermektedir) bu da Leptosiproz'u (enfeksiyoz sarılık) ortaya çıkaran Leptospiras içerir. Bu kutular fare bulunan depolarda muhafaza edilir ve temizlenmeden Pazar'a sürülür.Kutular satın alındıktan sonra buzdolabına konulmadan önce bulaşık deterjanı ile özenle temizlenmelidir.
İspanya'da İNMETRO tarafından yapılan bir araştırma sonucunda,bu kutular tuvaletlerden daha da fazla kirlidir!!! "
Doç.Dr. Osman Genç
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı
Kınıklı Denizli Tıp Laboratuarı Fordwerke'den tıbbi haber

03 Temmuz 2008

BOZUK PARALARIN KENARLARI NEDEN TIRTIKLIDIR??


Bugünlerde boş vaktim çokkk yaaa.( İpekböceğinden arta kalan vaktimi kastediyorum) kafama ilginç sorular takılıyor.


Demir paraların kenarları neden tırtıklıdır?

"Özellikle kağıt para devrinden önce, alışverişte kullanılan paralar altın ve gümüş içeriyorlardı. Her devirde olduğu gibi, o devirde de bulunan bazı düzenbazlar, bu paraları kenarlarından kazıyarak, çok az miktarda da olsa, bu değerli madenleri biriktiriyor, parayı da tekrar kullanabiliyorlardı.



O devirlerde tüccarlar, parayı tartıyorlar ve ağırlığı eksikse kabul etmiyorlardı. Tabii, para da elinizde kalıyordu. Antik para kataloglarında dikkat ederseniz, paraların büyük bir kısmının tam yuvarlak olmadığını görürsünüz.
Bu sorunu çözmek ve halkı eksik paraya karşı korumak için bozuk paraların kenarları tırtıklı yapılmaya başlandı. Bu tırtıklar sayesinde paranın kenarının kazındığı hemen belli oluyordu ve kenarı kazınmış parayı kimse almıyordu.Bu adet günümüze kadar devam etti. Artık içinde değerli bir maden bulunmamasına rağmen, bozuk paralarımızın kenarlarında ya tırtıklı ya da bir yazı vardır.


Hiç dikkat ettiniz mi? İnsan yüzleri kağıt paralarda önden, madeni paralarda ise yandandır. Madeni paralarda yer çok küçük olduğundan, kabartma tekniği ile bir yüzün tam detayını vermek mümkün olamamaktadır. Yandan bir profil kişiyi daha iyi tanınır kılmaktadır."

Kaynak: sevgiadası.com

02 Temmuz 2008

İĞRENÇ OLSADA BU ARAŞTIRMAYI MALESEF YAPTIM...


İğrenç ama yazmak zorundayım...Bugünlerdeki en büyük düşmanlarım sivrisinekler...Aslında geçen senelerde yoktu bu yaratıklar nerden çoğaldılar bu sene anlamadım...Geçen gece sabah 03.30 'da ayaktaydım ve ava çıktım...Herşeye rağmen beni ve küçük bebeğimi sabaha kadar ısırdılar...nette hastalık bulaştırırmı? diye ararken neler buldum neler...Merak ediyorsanız okuyun,mideniz kaldırmıyorsa hiç bakmayın...
Sivrisinekler neden ısırır???
"Sivrisineklerin sizin kanınızı emerek beslendiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Onların beslenmek için şekere ihtiyaçları vardır. Bunu da bitki ve meyve sularından elde ederler. Kana ise yalnız dişi bireyler muhtaçdırlar. Yani sizi ısıranlar dişilerdir!!! Çünkü dişiler yumurta üretirler ve bunun için kana ihtiyaçları vardır. İşte bu yüzden yorganın dışından sarkan elinize yumuşak bir iniş yaparlar. Cildinize en yakın olan damarı tespit ettikten sonra alt ve üst çene yardımıyla altı bıçaktan oluşan kesme sistemleriyle derinizi derinlemesine keserler. Bu bıçaklardan birinden akıtılan sıvı dokuları uyuştururken aynı zamanda kanın pıhtılaşmasını engelleyerek kanın dişi sivrisineğin karnına doluşunu devam ettirir. Böylece bu küçük canlı sizi uyuşturarak nazikçe ameliyat eder. Ancak siz bundan haberdar olmazsınız. Sivrisinek işini bitirdikten sonra ise derinize akıttığı sıvı kaşıntı hissi verir hatta şişliğe sebep olabilir.

Hastalık Bulaştırırlar Mı?
Sivrisinekler kan taşıdıkları için hastalık bulaştırma riskleri vardır. Örneğin sarı humma, fil hastalığı ya da sıtmaya yakalanabilirsiniz. Ancak bu sizi fazla ürkütmesin çünkü sivrisinekler asla AIDS gibi ölümcül bir hastalığın taşınmasına olamazlar. Çünkü AIDS'e sebep olan HIV virüsü bu canlılarda gelişme ortamı bulamaz. AIDS'li bir hastanın kanı bir sivrisinek tarafindan emildiğinde içindeki HIV virüsleri besinmişcesine sindirilir. Böylece bu hastalık size bulaşamaz. Peki hayati tehlikeniz yok ama yine de onlara katlanamıyorsunuz. Nasıl kurtuluruz diyorsanız bu tamamen sizin el çabukluğunuza kalıyor.

Bunları biliyor muydunuz?
Sadece dişi sivrisinekler sizi ısırır.
Bir sivrisinek hareket eden avını yaklaşık 5.5 m'den algılıyabilir.
Yumurtaladığında ortalama 300 tane yumurta bırakabilir.
Yapılan bir araştırmaya göre dolunayda sivrisinekler ısırma işlemleri 500 kat daha fazladır.
Sivrisinekler kendinizi ne kadar korumaya çalışsanızda yine de ufak bir demir para kadar bile açık bıraktığınız alanı sezebilir.
Sivrisinek yumurtaları kurumuş bir halde bile 5 sene yaşayabilirler.
Ortalama hayatları boyunca 250 km'lik yol yaparlar.
Saniyede ortalama bir sivrisinek kanatlarını 500 defa çırpar.
Genelde sivrisinek ısırmaları güneşin batımı ve çıkışında olur."
Kaynak. söylenasıl.com

26 Haziran 2008

GELİNLİKLERİN RENGİ NEDEN BEYAZDIR??

Çocuk annesine sormuş: 'Anne gelinlerin giysisi neden beyaz renkte?' Annesi cevaplamış: 'Beyaz renk masumiyetin ve mutluluğun sembolüdür.' Çocuk tekrar sormuş: 'Peki o zaman damatlar neden siyah giyiyorlar?
Eski Roma'da gelinliklerin rengi sarıydı. Gelinler yine sarı renkte peçe takıyorlardı. Peçe evli ve bekar kadınları ayırt ediyordu. Ortaçağlarda ise gelinliğin rengi üzerinde pek durulmadı. Kumaşın kaliteli ve gösterişli olması daha önemliydi. Herkes en iyi elbiselerini giyiyordu, renk de herkesin kendi tercihine göreydi.Beyaz gelinlik adetinin yaygınlaşması 16. yüzyılda olmuştur. Bu yıllarda kraliyet ailesi gelinlerinin gümüşi renkte gelinlik giymeleri gelenekti. Kraliçe Viktoria bunu reddetti ve beyaz gelinlik giymekte ısrar etti.Bundan sonra İngiliz ve Fransız yazarlar, beyaz rengin masumiyetin simgesi olduğu konusunu işlemeye başladılar. O dönemahlakına göre bekaret evliliğin vazgeçilmez koşulu olduğu için beyaz gelinlik adeti tuttu. Evlenirken beyaz giysi giymek genç kızların bekaretlerini topluma ilan etmelerinin vasıtası oldu.Gelinlikle ilgili bazı batıl inançlar da var. Bunlara göre gelinin gelinliğini bizzat kendisi dikmesi, damadın düğünden önce gelini gelinlikle görmesi, gelinin gelinliği düğünden önce giymesi uğursuzluk getiriyor.
kaynak: gorselsanatlar.org