13 Şubat 2011

BİR FİLM İZLEDİM,ARKASI YARIN TADINDA… :)))

Dvd playerımı uzun süredir yanımdan ayırmıyorum.Sanki hınç alırcasına minik prensesim büyürken izleyemediğim,herkes anlatırken konuya yabancı kaldığım ne kadar film varsa arka arkaya izledim.Düşünün ki izlemeyeni dövüyorlar misali “Issız Adamı” ben yılbaşından önce izleyebildim.Bazen iki film bitirdiğim bile oldu.Taaa ki geçen aya kadar…

Leonardo’nun “Kanlı Elmas” filmi geçti elime , bir türlü bitmek bilmez her repliği ezberledim neredeyse sırf başladığım işi bitirme uğruna çıkarıp atmadım.İki dk. izle,çocuğun karnı acıktı, 4 dk izle kapı çalınsın, 3 dk. izle telefon çalsın derken birde günün yorgunluğu ile her seferinde dvd karşısında uyuyakalınca bitmek bilmedi.Tam iki ay olmuş…

Böylede film izlenir mi ? demeyin.Arkası yarın tadında benim gibi izleyip duruma şükredenler var onu bilin. :)))



DVD

12 Şubat 2011

PEKİ SİZİN KOMŞUYA VERDİĞİNİZ DEĞER NEDİR?

“Komşu komşunun külüne muhtaçtır “sözüne yürekten inanır ve bununla ilgili tecrübelerimi zaman zaman paylaşırım belki hatırlayanlar vardır…

Samimi arkadaşlarımdan biri eşinden yana pek bir sıkıntılı, geçenlerde bahsettiği olay bu kadarına da pes dedirtecek kadar...

Adam antisosyal,evinde kimseyi istemiyor kimseyle görüşmüyor.Bir akşam yeni taşınan komşularına çekiç lazım olmuş.Bunların kapısını çalmış, istemiş.Hani vesile oldu diyerek sevinmiş arkadaşım tam da portmantonun üstünde duruyormuş çekiç, tam verecekken eşi yetişmiş kapıya ,”hayır bizde çekiç falan yok” demiş kapatmış kapıyı, böylece başlayacak komşuluk ilişkisi başlamadan bitmiş… :( :(

neighboring

Şimdi elimde yerel “Keyifperisi” dergisi var, Mine Sezer isimli bir hanım yazmış.Günümüzün dramatik komşuluk ilişkilerine dair kendi yaşadığı bir olayı anlatmış hayli ilgimi çekti…

THY’ nın Newyork –İstanbul seferini yapan uçakta yerini almış Mine Hanım, yan koltukta da kendi yaşlarında bir bayan.Yol boyunca tek kelime yok !!! İstanbul'a iniş yapmışlar.

Sonra İstanbul’dan aktarma yapıp Ankara uçağına binmişler, tesadüf bu sefer aralarında koridor olmasına rağmen yan yana oturmuşlar, gene tek kelime yok !!!

Valiz maliz derken serviste sadece bir tebessümle gene yan yana bulmuşlar kendilerini, servisten inip aynı apartmana yönelip asansöre binmişler hem de aynı kata basarak…

Dünyanın öbür ucundan gelen komşular o güne kadar karşılaşmamış, basmışlar kahkahayı o günden sonra çok iyi dost olmuşlar…

Ne diyeyim, kıssadan hisse misali…


foto.

GÜNÜN SÖZÜ...

friendship

"Dost İçin Sırtımı Köprü Yapmaya Hazırım Ben;

Yeter ki Temiz Kalpleri Taşıyan Ayaklar Geçsin

Üstümden."
Balzac

11 Şubat 2011

SEKOYA...

Anavatanı Kuzey Amerika kıtası olan dünyanın en yaşlı ağaçları Sekoyalar oldukça hızlı büyürler…

Boyları ortalama 100-120 m, ömürleri 1000-4000 yıl arası değişir…

Güneş gören yerlerde sert ve nemli topraklarda yetişen ağaçların çiçek açmaları 200 yılı bulur…

Sekoyanın en güzel örnekleri California Milli Parkında gezilip görülmektedir…


sekoya

sekoya agaci

seqouia

Sekoya ( Sequoia) foto linkler