Herkesin nefes bile almaktan korktuğu, sürekli arkandan dönen dolaplarla yaşamak zorunda olduğun,güvensiz bir ortamda.Tuvaletler hariç her yere kameralar konulmuştu.
Hani dersin istihbarat, güvenlik, içeride ticari mal ya da para??? Hiçbiri için değildi bu kamera.Çalışan herkes 12 saat boyunca neler yapıyor ,ne konuşuyor? o takip ediliyordu.
Bana göre baskıcı sistemler eninde sonunda yıkılmaya mahkumdu.Birkaç kere diklendim, karşı çıktım tuhaf gördüğüm şeyleri söyledim yetkilerim dahilinde.
"Burada işler böyle yürüyor, sistem yanlış gördüğünü otomatik olarak zaten dışlıyor" gibi bir cevap aldım.
Çokkk sonra söylediklerimde haklı çıktım ama onuda ben göremedim sadece duydum.
sonuç, baskıcı sistem çöktü.
~~~~~~~~~~~~~~~
Birkaç yıl sonra...
Küçük prensesimi kreşe yazdıracağım.
Okul müdürüne şöyle bir soru yönelttim.
"Sınıflarda kamera var mı? Arkadaşlarım internet üzerinden çocuklarını takip ettiklerini falan anlatmışlardı.Okulunuzda böyle birşey mevcut mu?"
Yılların eğitimcisi;
"Bu iş önce sevgiye dayalıdır.Sınıflara kamera koyulması veli,öğretmen ve öğrenci arasındaki güveni zedeleyici bir harekettir.Zaten yasaklanıyor,artık okullarda böyle birşey olmayacak.Çocuğunuz sınıfta olup bitenleri anlatacak yaşta,siz neler olduğunu çocuğunuzda gözlemleyeceksiniz merak etmeyin" deyip uzun uzun anlattığında ona hakverdim.
Nitekim söylediklerinin hepsi doğru çıktı, öğretmenimiz ne kadar bilgi,ne kadar sevgi verdiyse evimizde ortaya çıktı...
sonuç, güvene dayalı ilişki kuruldu.
~~~~~~~~~~~~~~~
Şimdi konuyu nereden nereye getireceğim.Oldu tabii içlerinden çok sevdiklerimizde,adını dahi hatırlamak istemediklerimizde,cetvelle sıra dayanağına çekenleri de gördük, sınıf içinde tekme tokat girenleri de...
Ama bunlar uzun zaman önceydi.
Birkaç gündür basında yer alan ve bakanlıkça açılması planlanan " Alo 147 " hattı sistemdeki aksaklıkları (bağış, taciz, evrak vs.) giderecek yönde kullanılacaksa ne mutlu...
Ama "Alo, öğretmenimi şikayet etmek istiyorum." şeklinde olacaksa, ben bunu bir veli olarak şahsen istemiyorum.
Elbette çocuğuma kötü muamele edilmesini istemem fakat eğitim sistemi içinde öğretmenin otoritesini kaybetmemesini, çocuğumun "vayyy öğretmenim zaten bana gıcık, olmazsa gider bir telefonla şikayet ederim" demesini,kontrolün öğrencinin eline verilmesini istemiyorum.
Yani birkaç kişi yüzünden genellemeden çıkıp olayı bireysel hale indirgemenin çokta iyi olmayacağı düşüncesindeyim.Çünkü bu iş istisamarada açık olacak, en ufak olayda öğrenci ya da veli telefona sarılacak ve farklı kültürlerden gelen çocukları hergün eğitmekle uğraşan öğretmenlerin işini zorlaştırmaktan başka bir işe yaramayacak.
Eğer bir sorun var ise bunun okul yönetimi, veli ve öğrenci arasında çözülebileceğine inanıyorum.
Ben öğretmen değilim,ailemde de hiç öğretmen yok.
Sevmediğim öğretmenlerimde olmuştur ancak ben saygıda kusur etmedim, şikayet etmeyi de hiç düşünmedim.Herşeye rağmen onları sevgiyle hatırladım.
sonuç,hep birlikte göreceğiz...
7 yorum:
GÜNAYDIN
Baştan sona okudum aynen katılıyorum İyi günler
çok güzel anlatmışsın gerçekten. Gayet açıklayıcı. Söylediklerine aynen katılıyorum. Disiplin denen şey bizim zamanımızda eşşeği adam ediyordu. Tamam kötü örnekleri de vardı ama bugün var olan disiplinsizlik yüzünden adamın eşşek olduğu kadar örnek yoktu hiç. Sümer de sevmediğin var mıydı bu arada :)
Ben öğretmenim ve bu sistemin ne kadar saçma sapan ne kadar anlamsız ve acı hallerimize gülünecek duruma düşeceğinden hiç ama hiç şüphem yok.ki ben okul önceciyim.Her çocuğun elinde telefon var.Aileler hangi eğitim düzeyind,neler yapmışlar,okula tavırları öğretmene tavırları nedir ne değildir,öğrenci ne yapmıştır,olay nedir ne değildir hiç bakılmaksızın okullara soruşturmaya gelincek,öğretmenler aynı her yerde kameraların olması her yerde dinleniyor olmak gibi çeşitli paranoyalar geliştirilecek,olay çoğu zaman tek taraflı incelenecektir.Hatta hani her sene cinsel danışma hattını arayıp anlamlı yada anlamsız kime göre neye göre(!)sorularıyla dalga geçiliyor bunlar basına düşüyor ya emin olun 147 ye gelecekler de ağlanacak halimize gülüyoruz durumları olacaktır.Bağış,şiddet gibi konular da zaten bir dilekçeye bakıyor şikayet.Ve hemen geri dönüşü oluyor bunların.147 nin mantığı ağlamayalım gülelim gibi bir şey
bence böyle bir yardım gerekli çünkü bazı durumlar ne yazıkki öle öğremen veli öğrenci üçgeninde çözülmüyor tabi suyunu çıkarmazsak haylice yardımı olacağına inanıyorum...zamanında ben de dayak yedim ama şimdi çocuğumun yemesini çok doğru bulmuyorum...
hahaha ya böyle bi hat yaptıklarını şimdi senden öğrendim.bu ne yaaa.bizim zamanımızda nası korkardık öğretmenimizden.şimdiki öğrenciler bi garip,hiç korkuları,saygıları yok öğretmenlere karşı.ben de öğretmen çocuğuyum,üniversitede de hocalık yaptım gerçekten çok değerli bir meslek ama saygı görmek istiyor öğretmenler çok şey değil.çok doluyum ben bu konuda yafff:))
düşüncelerine kesinlikle katılıyorum Ebrucum...aynen hem de...
alla alla duymamıştım.
ama umarım sadece 2. örnekte verdiğin gibi olmayan öğretmenleri şikayet için kullanılır.
:)
Yorum Gönder