zafer işareti yapan korkusuz çocuk şöyle der;
"bu oyunu kaç kez oynadım,sayısını ben bile hatırlamıyorum..."
~~~~
Doğu Afrika ülkesi Tanzanya'da Hollywood aksiyon filmlerine taş çıkarırcasına bir kovalamaca yaşanıyor...
Huysuz Fil olarak adlandırılan memeliye o bölgede "Sengi" deniliyor...bknz.Sengi
Bazen mütevazi bir balıkçı, bazen marangoz, bazen demirci…
Cüneyt Arkın vefatından kısa bir süre önce ziyaret etmiş Kadir Savun’u ve o günü şöyle anlatmış…
" Kadir Savun kocaman bir şefkat ve dostluktu. Herkesin derdine koşturur, üzgün, kederli arkadaşlarını güldürebilmek için hep soytarıyı oynardı. Hastalandı. Ölüm döşeğindeydi. Ziyaretine gittim. Hayata küskün iri suratını dünyaya çevirmiş, hüzünlü yüzü duvarda, koca, kara gözleri çaresiz öylece yatıyordu.O neşe, iyimserlik dolu adamı ne yapsam konuşturamadım, birazcık olsun gülümsetemedim.Bir ara inler gibi dedi ki: "Ah ! Şimdi bir film setinde olsaydım" .Öksüz bir çocuk gibi iç çekti. Yüreğim yandı.
Kadir Savun 'a bir ihtimal bir filmde çalısma imkânı verilseydi; yaşardı…
bknz. Kadir Savun
Hoş herkeste durum aynı olmayabilir, bana sorsalardı Mesude Erşan’ın yazısını okumadan önce bu kilo verme “tamamen fiziki kaygılardan”derdim.
“Yemeden- içmeden kesildi yazık” demeden olayın bilimsel açıklamasına bakmak gerek.Durum o kadar da vahim değilmiş…
Şöyle ki ;Dahiliye Uzmanı Dr. İsmail Yağız aşıkların beyin MR görüntüleri üzerinde yapılan incelemelerde “Dopamin” isimli hormonun daha fazla salgılandığını , bunun beyin sağ lobundaki aktiviteyi hızlandırdığını, enerji artışının yanı sıra uykusuzluk,sürekli karşı tarafa odaklanma , tokluk merkezinin uyarılması ve açlık duygusunda his kaybolması, kalp atım hızının artması, stres hormonu “Noradrenalin” fazla salgılanması ve bununda yağ yakımını sağlayarak kilo kaybının oluşması şeklinde olayı özetlemiş …
Tabii yine farkında olmasakta kan akımındaki artış,hafıza ve becerileri de artırıyormuş.İşte o nedenle olayları ayrıntılarıyla hatırlayabiliyor,olumsuz durumlar için çözümler üretiliyor.Yani bu dönemde beyin tahmin ettiğimizden daha iyi çalışıyormuş.:))
Arkadaşlığımızı bitirmek için geçerli nedenlerim vardı,uzun uzun detaylandırmak istemiyorum şimdi…
Tabiî ki bu kolay olmadı, hayli sıkıntı yarattı derin düşüncelere itti beni ama böylesi daha hayırlı oldu…
Senelerin verdiği alışkanlıklar bir an da bitmiyor.Önce aramamaya başladım, o arayınca da çeşitli mazeretler buldum.
Kaptan, zaman zaman “böyle olmaz” dediyse de dinlemedim"sen onlarla görüşmek istiyorsan görüş ama benim için bitti" dedim…
Evet çok şey paylaşıldı önce aynı şehirde,sonra tayinler nedeniyle başka şehirlerde ama kalpler hep bir, irtibatı koparmadan…
Özellikle istedim “nikah şahitlerimiz onlar olsun” dedim,planda yoktu ama beyaz arabaları gelin arabamız oldu mesela…
Sonra daha da mutlu olduk tekrar aynı şehirde tıpkı eski günlerdeki gibi yemekler yaptık yedik, gezdik yeri geldi dertleştik…
Sonuçta yollar ayrıldı elbette hiç unutmadım onu, onları...
Şimdi olsa aynı kararı alırmıydım? emin değilim...
Yıllar sonra bir gece rüyamda gördüm arkadaşımı hayli sıkıntılı ve düşünceli hani derler yaa “sabaha kadar uğraştım”…
Birkaç gün sonra aklıma gelen rüya ve neler yaptığını öğrenme duygusu ile nette arama yaptım.Bulmak hiçte zor olmadı…
Açık olan face profiline bakarken okuduğum başsağlığı mesajları şaşırttı önce bir öğrencisi falan sandım çünkü tanımadım, kucağımdan inmeyen,annesi işteyken oyun oynayıp mamasını yedirdiğim,”çocuğum olursa böyle güzel olsun” dediğim o küçük adamı tanımadım…
Ölüm 14 yaşındaki bir bedene yakışmıyor , 5-6 ay geçmiş üzerinden resmen şoktayım…
Gözyaşları içinde aradım Kaptan’ı “mümkün mü ? olabilir mi?” yok yaaa yanılmış olabilirsin dedi önce “telefonları var bende ama değişmiş midir kaç sene oldu??”…
Aradık, buğulu bir ses açtı telefonu numara aynı…
Böyle bir şeyi sormakta zor,seneler sonra niye aradık? Ne oldu? Doğruymuş okuduklarım.
Bir rüya nereye getirdi.Nasıl yönlendirdi ? Garip,tuhaf işte…
Bu acı haberi nerden ve nasıl öğrendiğimizin önemi yok aslında ortak arkadaşlar var nasılsa duyulurdu belki seneler sonra…
O an ses yok, kelimeler yok bende…
Önce beyler konuştu sonra aldım telefonu, bir kelime, bir cümle sonra dakikalarca telefonda ağlamayı seçtik…
Her ne olursa olsun,arkadaşımı acılar içinde bulmak üzdü beni…
Allah’tan onun için sadece sabır diledim, elimden başka bir şey gelmedi …