Osmanlının son dönemine rastlar memleketimizin sinemayla tanışması.
Önce II. Abdülhamid’e bir gösteri sunulur Yıldız Sarayında.
Fransız hokkabaz padişahın beğenisini kazanınca sık sık gidip gelmeye başlar saraya, yanında yeni görüntülerle…
“Hareketli Görüntüler Alemi” diye adlandırır padişah ve 1896 yılında önce saraya hizmet veren gösterilerin, halka da açılması konusunda talimat verir…
İlk sunum Beyoğlu’nda yapılır.
O dönemde ki ismiyle "Pera" şimdiki adıyla Beyoğlu’nun zengin sakinleri doldurur salonları…
Zaman içinde halkın sinemaya olan yoğun ilgisi padişahı endişelendirir, farklı dünyaları gören gözleri istemez…
Desteğini çeker ve 1908 yılına kadar İstanbul’a elektriğin girmesine izin vermez.
2. Meşrutiyetin ilanına kadar sinema sokaklarda, panayırlarda gezen stroskoplar yardımıyla izletilir.
Zamanla elektrik gelir caddeler,sokaklar aydınlanır.
Yabancı uyruklu vatandaşların girişimleriyle sinema salonları bir bir açılmaya başlar.
İstanbul’dan sonra “Hareketli Görüntüler Alemi” Anadolu’ya açılır sonrası malum…