13 Ocak 2009

KADINLARI DÖVMEK İÇİN DEĞİL,SEVMEK İÇİN...

Dün çocuk oyun salonunda cici kızı oynatırken torunuyla bir bayan geldi yanıma oturdu.İki çocuk oynarken sohbet etmeye başladık.Konu tabi önce çocuklardı.-Beslenmesi nasıl? Uyku düzeni falan derken saatler ilerledi ve sohbet daha bir koyu hal aldı…Bir süre sonra anlatmaya başladı , o anlattıkça benim gözler şaşkınlıktan açıldı.Önceleri kurduğum olumlu cümleler—ne güzel !!! – çok iyi !! ilerleyen dakikalarda bir bir geri alınmaya başladı…
-Aslında dedi,bir hayli üzüntülüyüm tek kızım var okuttuk doktor oldu yine kendisi gibi bir doktor buldu evlendi.Fakat bir süre sonra damadım öyle eziyetlere başladı ki, kızıma şiddet uygulamaya,her şekilde onu aşağılamaya ve küçük görmeye kadar iş gitti.Kızım üzüntüsünden beyinde oluşan problemi yüzünden kısmi felç oldu ki o dönemde hamileydi.Erken doğum yaptı.Bu da yetmedi sezeryanlı kızımı gene dövdü…
(Sanırım bu kadar yeter daha fazla detaya girmek istemiyorum.)
Allah’ım böyle bir şey nasıl olabilir bu hangi vicdana sığar? Üstelik okumuş ,ilim görmüş bir insan fiziki olarak daha güçsüz olan eşine böyle bir zulmü,üstelik hamileyken nasıl yapar? Kahrettim ve çok üzüldüm…Hepimizin çocukları var ya da şu an yoksa ilerde olucaklar için söylüyorum dua ederken –Kıymet bilen yerlerde olsun kızım diyorum.Herkesin çocuğu için edeceği güzel bir dua ya da niyet herneyse…
Kimse kimsenin kölesi değil,hayatı paylaşmak güzellikleri birlikte yaşamak için evlenir insan…
Şimdi buraya kadar bunları halimize şükredelim diye yazmadım.Çölde kum tanesiyim elimde bir güçte yok bunu engellemeye sadece şunu söylemek için yazdım.”Siz kadınları sevmek için değil, dövmek için evlenenler…Allah bir gün bu yaptıklarınızla sizi cezalandıracak.Fiziki olarak senden daha güçsüz olduğunu bildiğin (üstelik hamile) bir bayana kalkan o ellerinize gereken ceza verilsin inşallah” ...

*kızgın olduğum için sert üslup kullandım okuyan arkadaşlardan özür dilerim.

12 Ocak 2009

BİR TARAFTAR ÖYKÜSÜ…

Babam ilkokul öğrencisi…Kendisini büyüten anneanne Müveddet, okul dönüşü düğüne gideceklerini söylüyor torununa.

Zamanında evlerine gelip giden ve Müveddet teyzesinin yaptığı çörekleri çok seven genç delikanlı ,tüm mahalleyi düğününde görmek istiyor.

Hummalı bir hazırlık başlıyor .İzmir- Konak’ta gerçekleşecek düğüne vaktinde ulaşıyorlar ve nihayet düğün başlıyor.İlerleyen saatlerde damat babamı sevmek için yanına çağırıyor ve kucağına oturtuyor.

— Sana bir soru soracağım ,söyle bakalım TAŞ ‘lık bir arazide mi? İçinde çalıların olduğu bir BAHÇE ‘de mi? Yoksa büyük bir SARAY ‘da mı yaşamak istersin ? Babam şaşırıyor tabi bu soru karşısında süreyi fazla uzatmadan hemen cevap veriyor.

—Tabiki büyük bir SARAY’da yaşamak isterim.

—Peki o zaman seçimini yaptın diyen Türk futbolunun büyük golcüsü damat Metin Oktay cebinden çıkardığı Galatasaray rozetini babamın yakasına takıyor…

****************************************************************
Futbol her daim popülerliğini sürdürecek bu kesin.Kimimiz fanatik,kimimiz sadece izleyici,kimimiz futbolun “f ‘sinden anlamaz ama genelde herkesin tuttuğu ya da sempatizanı olduğu bir takım var.Fakat bu işin ilk başlangıç noktasını hatırlayan pek azdır tahmin ediyorum…---yaaa benim dayım koyu Beşiktaşlıydı bende Beşiktaşlı oldum diyenler.—Babam beni doğuştan Fenerbahçeli yaptı diyenler …Öyle ya da böyle herkesin bu işle ilgili bir başlangıcı var.Bana göre babamın yaptığı başlangıç hem çok orijinal hem de çok anlamlı yazmak istedim içimden geldi… :)

Taraftar dört yaşındayken...

*(fotonun izinsiz kullanılmamasını rica ederim)
bknz.Metin OKTAY