16 Ocak 2009

BEDEN KİTLE ENDEKSİM ELDEN GİTTİ…

Hani sağduyu başladı diyete ve pilatese, özenmiyor değilim…Şöyle bir azim gelsede versem şu kiloları…Kış geldi hergeçen gün tartıdaki rakam büyümekte bu da benim psikolojimi bozmakta…Bilmiyorum dikkatinizi çektimi sağ sütunun sonlarında *** İdeal kİlonuzu öğrenin *** bölümü var tıkladım şimdi , tabiki biliyorum ideal kilomu sadece son aldığım kilolarla beden kitle endeksim değişmiş mi diye bakmak istedim veee birden panik oldum… Bekleeee diet ben geliyorum…:(((

Diet: söyle ne zaman? Kırmızı kar yağınca mı?
İ.g.g.: bilmiyorum,aslında önce gün belirlemeliyim ve bu pazartesi olmamalı…

BUGÜNE KADAR HEP KIRDINIZ BENİ...

--Lütfen artık kırılmak istemiyorum !!!

14 Ocak 2009

VUR DEYİNCE ...

İşte “ vur deyince öldürmek " böyle bişey olsa gerek…Fonksiyonları ve kolay taşınması bakımından İsviçre çakısı her zaman alıcısını bulur hani takım çantası herzaman yanınızdadır...Ancak bu sefer ipin ucu kaçmış gibi görünüyor.85 parçadan oluşan bu çakıyı öyle diğer modelleri gibi cepte ,çantada taşımak mümkün değil ama bu işin tutkunu olan ya da koleksiyon yapanlar bundan edinecekler ki adamlar üretmiş.Arz talep meselesi yani…Fiyatı 1.200 $
bakmak isterseniz...

*bknz deyim
******************************************************************
ek: Yorumlara bakarak yazma gereği duydum arkadaşlar.Herkesin bildiğini zannederek çakının özelliklerini yazmadım tabii hata bende.Aslında bu meşhur isviçre çakısı zannedildiği gibi kötü amaçlar için kullanılmıyor.İçinde kaşık,makas,tornavida,tirbişon,gazoz açacağı,pense ,tırnak makası vb.. parçaların bulunduğu özel bir çakı bu…Daha önceki modellerde 6-7 bilemedin 10 fonksiyon varken şimdi sayı 85 'e yükselmiş.Kısacası bir sürü şeyi aynı anda yanınızda taşıyabiliyorsunuz... :)

YENİ MİM KONUSU...

Daha önce bu konuyla ilgili düşüncelerimi yazdığımı biliyorum.Ancak yazdığım günden bugüne bakıyorum hiçbir gelişme ya da bir değişiklik yok….Red purple in the blue yeni bir mim konusu dahilinde benimde düşüncelerimi yazmamı istemiş.Filistin’le ilgili birkaç cümlede siz kurun demiş.Aynı düşüncelerimi yinelemekle birlikte bir de yeni ek yapmak istiyorum.Tabi bu düşünceler yeni yeni oluştu kafamda…Kimisi katılır kimisi katılmaz ancak Filistin’de savaşın 19. günü, ölenlerin 3’de 1’i çocuklar olunca ister istemez böyle düşünmeye başladım.Tabiki vatan toprağı kutsal olmalı herkes için, haritada baktığımızda Gazze küçücük bir yer ve karşısında şu an dünya devlerini temsilen bir düşman var ve düşmanın vazgeçmeye hiç niyeti yok.Burada ifade ettikleri üzere bölücü hareketleri, kendisi için tehdit olacak ne varsa her şeyi silip süpürüyor.Hatta bu bebekler gelecekte büyüyecek başıma bela olacak diye resmen soykırım yapıyor…Şöyle söyliyim mesela siz anne babasınız ailenizi yok etmekle tehdit etseler ne yaparsınız? Hani “Sezercik” Kıbrıs harekatıyla ilgili bir flimde oynamıştı. Sahnenin birinde , Rumlar evlerine gireceği vakit annesiyle babası dolaba saklıyor Sezerciği…Evladıma dokunmayın bırakın ben buradayım ne yapacaksanız bana yapın demezmisiniz? İşte Filistin’i adamlar önceden aldıkları bilgiler dahilinde yıkıp geçiyorlar.Peki o bölgelerde çocukların işi ne? Sivil yerlere bişey yapamaz mantığı ile çocukların olduğu bölgelere saklanan ,onları korumakla görevli gücün hiç mi suçu yok? Bence bu savaş daha çok zayiatla sonuçlanmadan Filistin’de bir takım önlemler alması gerekiyor yoksa kime kafa tuttuğunun farkında değil mi bu adamlar?
Biraz farklı bir bakış açısı oldu belki ama savaş aynı zamanda strateji gerektirmez mi? Bişey uğruna kuru kuruya verilecek kayıpların anlamı ne ?
Sonuçta öyle ya da böyle tek ortak dilek var bir an önce savaş ve bu soykırım dursun…
Yazmak isterlerse Burcu Sezer, Elif, Gönüldenele,ve Öykü’ye pas ediyorum…