13 Ağustos 2009

MAALESEF...

-- Komiserim tam tahmin ettiğimiz gibi cinayeti gören olmamış...

BİR KÖY VAR AMA UZAK DEĞİL...

Bugüne kadar kaç blog gezdiniz eminim kafanızda bir rakam yoktur.Bende bilmiyorum sayısını…
Kişisel, teknoloji ,hobi blogları vs. pek çok blog gezdim ama bir köye ait bloğa ilk defa rastlıyorum.Adını duymadığım,yerini bilmediğim bir köy…
Fikir güzel,benimde hoşuma gitti doğrusu.
Bilecik ilinin Pazaryeri ilçesine ait Esemen Köyü,bakmak isterseniz bloğu burada

REKLAMIN BÖYLESİ…

Uzun süredir açılmayan mail kutusu açıldı. Ohoo mail kutusu dolmuş bile.
O da ne??? ……..seni Facebook’a davet ediyor,……Netlog hesabını görmeni istiyor,…….’nın Badoo mesajına baktınmı?
İşte yeni bir saçmalık daha.Bu mesajlar ilk gelmeye başladığında önemsemedik ama iş çığrından çıkmış.Üstelik eski iş yerinden hoşlanmadığım bundan sonrada görüşmeyi hiç düşünmediğim (bu arada duygularımız karşılıklı) fakat bir türlü msn’den silemediğim kişiden bu mesajlar gelmeye başlayınca anladım.Biliyorum benim ismimlede kişilere davette bulunuluyordur haberim olmadan…Kişilerin izni dışında onların adına bu mesajları kim yolluyor o da belli değil.
Daha kötüsü bunu merak edip açtığın zaman bilgisayara virüs geçiyor benden söylemesi…

10 Ağustos 2009

ALEVLERİ SÖNDÜREN BİRİ VARDI…

İngiliz Paul Marcar çocukluğundan beri ateşin yanışını seyretmekten zevk alırdı.


30’lu yaşlara geldiğinde “kahraman “olarak anılmaya başlamış, yangın bölgelerinde felaketzedeleri kurtaran ünlü bir itfaiyeci olmuştu.

Ne var ki kasabadaki yangınların hep onun izinli olduğu günlere denk gelmesinden yetkililer rahatsız olmaya başladı.Cuma günleri izin kullanan itfaiyeci,çıkan yangınların bir şekilde haberini alıyor, hemen yardıma koşuyordu.Ekstra verilen maaşta cabasıydı.


Şüpheler doğrultusunda yapılan araştırma bir süre sonra sonuç verdi.”Kahraman itfaiyeci “ Paul Marcar 11 kez kasten yangın çıkarmaktan suçlu bulundu…

***************************************************************
*1997 senesinde Sabah gazetesinde çıkmış bir haber bu ,belki ilk okunduğunda sıradandı ama hikaye olarak yazıldığında sanıyorum ilginç hale geldi…