Asıl sahibinin bu evi bırakarak yıllar önce Amerika’ya yerleştiği biliniyordu. Şimdi duydum ki işadamı Ali Rıza Bozkurt annesine ithaf ettiği ve asıl adı “Merik Konağı” olan bu köşkü Kültür ve Turizm Bakanlığının idaresine bırakmış ve konak Türkiyenin ilk ve tek Mimarlık ve Mobilya Müzesi ünvanıyla halka açılmış.
Bugüne kadar evle ilgili pek çok rivayet anlatıldı tabii şimdi onları burada anlatmamın hiçbir manası yok çünkü gerçeği yansıtmıyor.Keza o dönemde bilgi alıp danışabileceğimiz bir kaynakta yoktu.Artık bir web adresinden bilgi edinmek mümkün…
foto.Soner Çam
Binayı dışarıdan çok kez inceleme fırsatı buldum.Hava şartları müsaitse evin pırıl pırıl parladığına şahit olabilirsiniz.Gerçi önceki yıllarda evin daha bakımlı halini de biliyorum.Bazı şeyler zamana karşı koyamıyor. Dış cephe Amerika’dan getirtilen ve 500 yılda yetişen “ Red wood “ (kızıl ağaç) denilen nadide bir ağaç türünden yapılmış.İlginçtir. şu an bahsi geçen ağacı Amerika sınırlarından çıkartmak yasaklanmış.
foto.Soner Çam
Mesela II. Abdülhamid’in hobi amaçlı kendi elleriyle yaptığı 9 parçalık oturma grubu Londra Sotheby’s müzesinden epey bir servet harcanılarak bu köşke getirtilmiş.
Nişan,düğün, kokteyl vb. organizasyonların da yapıldığı Altın Köşkü Cumartesi –Pazar dahil hergün sabah saat 8.00 –11.00 saatleri arasında gezmek mümkün, açıkçası saat konusu beni biraz düşündürdü.Çalışan ve çocuklu biri olarak artık ne zaman gezebilirim bilinmez.O nedenle iç mekan fotoğraflarını ilgili sitesinden aldım.Daha fazla bilgi ve fotoğraflar için buraya bakabilirsiniz…
Bu arada aklıma gelmişken köşk Bilkent'te, ÖSYM genel merkezini geçtikten bir süre sonra sol tarafta karşınıza çıkacaktır.
12 yorum:
çok güzel bir haber bu:)) gecen sene görmüştüm bu evi ve hayran kamıştım arkadaşım dedigin gibi bikaç rivayet anlatmıştı ama çok sevindim ilk fırsatta gidip görmek istiyorum:)
Çok güzelmiş gerçekten. Ankara'ya pek çok geldim, ama duymamıştım. Müze olması iyi olmuş. Paylaşım için teşekkürler...
inşallah Ankara'ya geldiğimde görürüm.çok güzelmiş.paylaşım için teşekkürler:)
Çok severim ben eskiyi. Bi gün diyorum birden kendimi 300 400 yıl geride bulsam. Orada kalsam demiyorum. Eski gelsin de demiyorum. Ama merak ediyorum. O havayı solumak istiyorum. Şimdilerde müze olan yerlerin canlı yanlarını yaşanılan zamanını görmek istiyorum. Bu bilgilendirmen için de çok teşekkür ediyorum. Bir gün gezmek nasip olur umarım.
Ankara'ya gittiğimde mutlaka görmek isteğiyle doldum...
Çok teşekkür ederim..
Sevgilerimle...
Ankara'lıyım demekten utandım şimdi:) nasıl olmuş ta kaçmış bizden. En kısa zamanda göreceğim.
Sevgiler
İlk kez duyduğum bir haber daha .Ankara'ya gittiğimde görmeyi çok isterim.Çok güzel bir yer.
Paylaşım için teşekkürler :)
bayıldımm en kısa zamanda gidip gezmek istiyorum
ben ev sahibinin yeğeniyim, evde abartılacak birşeyler yok dışardan güzel görünebilir ama türkiyede çok daha iyi ve modern tasarımlı yapılar mevcut, gösteriş ve şafşata herzaman insanların ilgisini çekebilir ama bukadar büyütmeyin, evin tesisat ve teknik altyapıda çok fazla sorunu mevcut, gösterişi kadar fonksiyonu yok ne yazık ki, kışın donar yazın pişersiniz öyle acaip bir tasarımı var bu evin, gerçekten orjinal birşeyler görmek istiyorsanız İstanbuldaki Milli Mirasımız olan gerçek Yalı Saraylarına bakınız. Onlar enazından orjinaller
Burayı avucumun içi gibi biliyorum çünkü benim babam yaptı tamiyle bitmesi 10 yıl süren bu eseri ve bir çok eseri yapan babam yani Alaattin Akyüz en ince işçilik veoözenle yaptı. Bundan 26 gün önce öldü ve her değerli sanatçı gibi unutuldu cenazesinde kimse yoktu.ama görüyorum ki babamın okadar özenle yaptığı bu eser eglence yerine dönüşmüş yazıklar olsun bu işi restore edebilecek tek kişi öldü ........
Babanız için üzüldüm Allah rahmet eylesin ancak bir hususu belirtmeliyim.bu eseri yapan Modesan ltd.şti adıyla Ahmet öztekin'dir.ve eserin yapım sözlelmesi dahi Ahmet öztekinin elindedir.bu eserde mutlaka bazı işler yapmış birçok insan ben yaptım diye ortalıkta dolaşıyor oysa bu durumu ispat edicek tek belge sözleşmedir.ıslak imzalı
Prof. Dr. M. Fuat Bozkurt'un Folklor Edebiyat Dergisinde konakla ilgili yazısı okunabilir.
Yorum Gönder