13 Aralık 2009

EFE BABACAN İMZALI DÜĞÜN FOTOĞRAFLARI…

Kaptan'ın Arkadaslariyla sohbetteyiz.90 'lı yılların başında evlendiklerini anlatıyorlar.Düğünlerinin nasıl olduğunu merak ederek fotoğrafları soruyorum. "Yok ki" diyor bayan.


"Düğünümüz köyde oldu.O koşuşturmada kimsenin aklına gelmedi." Şaka gibi ...


İnanamıyorum böylesine özel bir günde bu ayrıntı nasıl atlanır? "Sonradan çektirseydiniz" diyorum aslında komşularının çektiği bir tane fotoğraf varmış, memuriyet dolayısıyle oradan oraya taşınırken o da kaybolup gitmiş ... :-0

Benim ilk yaptığım işlerden biriydi, yıllar sonra güzel bir anı kalması ümidiyle Ankara'da fotoğrafçıları araştırmıştım.Fotoğrafların albüm şeklinde yeni yeni basıldığı yıllardı.İmkanları biraz zorlayarak iyisi olsun istemiştim iyiki de öyle yapmışım.Hiçte fena olmamış.Şimdi gelinler için çıldıran cici kızıma gösteriyorum. :) O kadar şaşırıyor ve gülüyor ki ...
Photobucket
Bilmiyorum bütün bayanlarda böyle mi? Nerede bir gelin görsem ya da düğün fotoğrafı bakmadan geçemiyorum.Aynı ilgi ve merak bende hala devam etmekte…Hatta ara ara beğendiklerimi kayıt ediyorum.Gördüm ki farklı temada bir hayli fotoğraf birikmiş elimde, bunların içinde özellikle Efe Babacan'ın çektiği görüntüleri beğeniyorum.
Farklı bir bakış açısı ve espirili anlatımı var fotoğrafların...
İçlerinden birkaçını seçip yayınlamak istedim ancak hangisini ekleyeceğime karar veremedim çünkü her biri başka güzel...
Bahsettiğim bu fotoğrafların bulunduğu Web Sitesini gezerken ortama seçkin müziklerde eşlik ediyor ve hemen çıkmanız pek de mümkün olmuyor... :))
Photobucket

Photobucket

Photobucket
Photobucket
Photobucket
Photobucket
Photobucket
İzmir'li Efe Babacan'ın biyografisi de bir hayli ilginç.Turist olarak çıktığı dünya turunda, çekimleri beğenilince fotoğrafçı olmaya karar veriyor.Amerika 'da aldığı eğitimi tamamlayıp dünyanın çeşitli yerlerinde uzun yıllar Çekimler yapıyor.2007 yılında Türkiye'ye dönen Babacan, çalışmalarına İstanbul 'da' da devam ediyor ...
Photobucket

* Fotoğraflar için Efe Babacan'a teşekkür ederim ...

PC NET ARALIK SAYISINDA…

Bilgisayar ve İnternet dünyasının en güncel haberlerini tam 12 yıldır okuyucuları ile paylaşan PC Net dergisinde, A.Kıvanç Tanrıkulu’nun hazırlamış olduğu “Piri Reis’in Seyir Defteri”bölümünde tanıtılan site ve bloglar arasında yer almaktan büyük mutluluk duydum. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum…
~~~~~~
Aralık sayısında yer alan diğer site ve bloglar…
http://www.hulyakonar.com/ ~~~ http://www.firsatmatik.com/

10 Aralık 2009

DÜNYANIN EN ÜNLÜ TİMSAHI…

Marka öykülerine bayılıyorum.Başarı öykülerinin başlangıç noktalarını bilmek,hangi aşamalardan geçip bugünlere geldiğini öğrenmek çok hoş bence…
Belki hatırlayanlar olur,önceki yazılarda ilgimi çeken birkaç tanesini anlatmıştım.İşte onlara bir yenisi daha eklenecek...


~~~~~~
1927 yılında düzenlenen Tenis turnuvası öncesinde Fransız ekibin kaptanı, ünlü tenisçi Rene Lacoste’un hem motivasyonunu artırmak,hem de hırslanmasını sağlamak için çok pahalı bir hediye teklifinde bulunur.”Bu maçı alırsan sana timsah derisinden bir bavul alacağım”der.
Maç biter,Rene Lacoste maçı kazanır…
Amerikan basını bu konuşmayı manşetlerine taşır ve “Rene Lacoste rakibini timsah gibi yedi!” şeklinde bir başlık atar…Ünlü tenisçinin artık lakabı “Timsah”tır …
Bu olayların sonrasında Rene her maçına , arkadaşının çizdiği timsah resimli giysiler ile çıkar…
1929 yılında Fransız Açık Tenis Turnuvasını da kazandıktan sonra tenisi bırakır ve günümüzün ünlü markalarından Lacoste’u üretmeye başlar…

MASAL BÖYLE BİTTİ…

Külkedisi masalı gerçeğe dönüşür,sıradan genç kız önce ünlü bir aktris ardından Monaco prensinin eşi olur…
Ne ilginçtir ki “Araba kullanmaktan nefret ediyorum,çünkü iyi bir sürücü değilim” der bir röportajında…
14 Eylül 1982 günü kullandığı araç ile trafik kazası geçirir.Kurtarılamayan üç çocuk annesi Prenses Grace Kelly 52 yaşında hayata gözlerini kapatır…

08 Aralık 2009

Gerçeklerin anlatıldığı bir filmdi ve şöyle diyordu."45 saniyeliğine televizyonlarda kahraman olursunuz"...
Yazık çok yazık...
Allahtan hepsine rahmet diliyorum.

07 Aralık 2009

"BENİ HATIRLAYINIZ" YA DA ONLARI...

Yoğunluktan birazda yorgunluktan kafamı bir türlü toparlayamıyorum.Aslında anlatmak istediğim o kadar çok konu var ki sıraya koymakta zorlanıyorum,mecburen ertelemek zorundayım.Cumartesi günü panele katıldım.Belki unutuldu ya da hatırlanmadı ancak geçte olsa bunu belirtme ihtiyacı duyuyorum.
5 Aralık “Türk Kadının genel seçimlere katılma, milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuşmasının yıldönümüydü.”Konu çok mühim olmasına rağmen öyle uzun uzun neler konuşulduğunu anlatmayacağım.Unutmayanlar tabi ki unutmadı.Ancak sitemim o dur ki toplumumuzun dikkat ettiği konular değişti ya da değiştirildi...
Ben bunu yazmak istiyorum,“Beni Hatırlayınız” cümlesine ve içimde dolup taşan minnet duygusuna…



 
Sizinde görmenizi istediğim bu fotoğraf var elimde.Konuşmacılardan Prof.Dr.Ünsal Yavuz ’un sunumda kullandığı fotoğraf bende o kadar derin duygular yarattı ki paylaşmadan geçemiyorum.İlk kadın milletvekillerinin fotoğrafları...
Üzerinden 75 yıl geçmiş...
Sizde dikkatli bakınız o kadar çok şeyi anlatıyor ki…
Çok şanslıyız değil mi?

Artık yabancı ülkelerin bu fotoğraf altında “müslümanım ama terörist değilim.”yazılarıyla tiye aldığı bu görüntüden bizi seneler evvel kurtarıp,geçmişte bizlerin ikinci sınıf vatandaş sayıldığı bu ülkeyi baştan aşağı yenileyip, ufkumuzu genişletip,”alın bu toprağınız ve de özgürlüğünüz” diyen Atatürk’ü büyük bir sevgiyle ve saygıyla bir kez daha anıyorum…

foto.
foto.

05 Aralık 2009

KÜÇÜK ADAMIN BÜYÜK DÜNYASI…

Johnny Eckhardt 1911 yılında Amerika’nın Maryland eyaletinde ikiz olarak dünyaya gelmiş. İkizlerden Robert sağlıklı, diğer bebek Johnny anne karnında belden aşağısı gelişmemiş bir şekilde doğmuş. Hatta doğumu yaptıran ebe onu görünce birden şoka girmiş bağırarak ordan oraya koşuşturmuş ve çok korkmuş.

Hayata engelli bir birey olarak başlayan Johnny ,kardeşi Robert ile mutlu bir aile ortamında büyütülmüş…


Elleri üzerinde yürüyerek yaşamını idame ettirmeye çalışan Johnny’nin bu özrüne karşın pek çok yeteneğinin olması çevresindeki insanlar tarafından hayranlık uyandırmış.

Bir dönem sirkte çalışmış.Aynı dönem içinde gelen sinema tekliflerini değerlendirerek aktör olmuş.”Tarzan” serisinde cüce rollerinde oynamış.Aynı zamanda iyi bir yüzücü,ressam, jimnastikçi, ralli pilotu,performans sanatçısı,model yapımcısı,tren şefi,sihirbaz ve fotoğrafçı olan Johnny 45 cm’lik boyuna karşın yaşam sevincini hiç kaybetmemiş. 
Hep çalışmış,yeni yeni meraklar geliştirmiş…


Johnny Eckhardt 1991 yılında inzivaya çekildiği evinde kalp krizi sonucu ölmüş.Öldüğünde 79 yaşındaymış.

Çok sevdiği kardeşini kaybeden Robert ona ait fotoğraf,eşya,döküman,ses ve film kayıtlarını bir araya getirerek bir müze oluşturmuş.Kardeşinin ölümünden yaklaşık 4 sene sonra kendisi de vefat etmiş…


Robert’ın ölümüyle doğup büyüdükleri Baltimore şehrindeki evsahipleri ve arkadaşları müze faaliyetleri görevini devralmış.




~~~~~~

*Bu yazım kaynak gösterilmeden "Bismil resmi web sitesi "tarafından kopyalanmıştır.

03 Aralık 2009

BRUKSİZM NEDİR?

İlk azı dişine veda ettiğimde 20’li yaşlardaydım.Doktor “daha çok gençsin çekmeyelim ,kanal tedavisiyle kurtulur” dediğinde kabul etmedim.Çünkü korktum…
Küçük yaşlardan beri diş tedavisi gören kuzenim bir gün “abla farkında mısın? dişlerinde seyrekleşme var” dediğinde panikledim.Çünkü ailenin inci dişlisiydim…
Gerçekten de aynaya baktığımda ön dişlerde hafif bir açılma gözlemledim.Aradan biraz daha zaman geçince iş ciddileşti.Diş hekimi arkadaşıma durumu anlattım “azı dişindeki boşluk nedeniyle dişler yayılmaya başlamış,ihmal edersen bu yayılma devam edecek dişler daha da seyrekleşecek,zaten öyledir diş bulduğu boşluğa doğru ilerler” dedi…
Sadece bu olsa gene iyi ,stres ve aşırı gerginlik nedeniyle farkında olmadan uykuda sıktığım dişlerimin mineleri de zarar görmüş.Diş üzerinde hafif çatlaklar gözle görülmekte…

~~~~~~~~~~~~

Bruksizm , uyku esnasında oluşan güçlü çene hareketlerinin neden olduğu çeneleri sıkma, dişleri gıcırdatma olayıdır. Toplumumuzda sık rastlanır ve bu alışkanlığa sahip bireyler bundan habersizdir…
* sebepleri ve tedavi yöntemine bakmak isterseniz

LITTLE LUCY...

Erol Büyükburç ’u jüri koltuğunda sinirlenmiş bir halde “ben saksı değilim…..” derken hatırlıyorum hep. :)) Haksız da sayılmazmış, o dönemde Türkiye’nin Elvis’iymiş.



Daha önce dinlemediğim bu şarkısı son günlerde favorim…
* little lucy kynk.arşiv affetmez

30 Kasım 2009

TERKEDİLMİŞ YERLER…

Site korku filmlerinden çıkmışcasına ürkütücü…
Böyle bir fikir kimden nasıl çıkmış bilinmez ama sıradan olmadığı kesin.
Toplamda 10 sayfa ve 90 adet çalışma mevcut.Daha çok otel, lunapark,tren istasyonu,fabrika,hastane ve okullarda çekimler yapılmış.
Çalışmayı yapanlarla ilgili daha ayrıntılı bilgi vermek isterdim ancak site Çince olunca google bir türlü çeviriyi yapamadı.Ben içlerinden birkaç tanesini seçtim.”Amannn korkacak ne var?” diyorsanız o zaman buyrun sizde inceleyin…

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

29 Kasım 2009

BİR ASLAN NASIL KÜKREDİ ?

Metro Goldwyn Mayer (MGM) 1924 yılında ilk kurulan stüdyoları için logo arayışı içindedir…
O dönemde çalışanlardan biri “her filmden önce izleyicilerin ilgisini çekebilecek” bir fikir bulur.Yöneticilerinde hoşuna giden bu fikirle ilk aslan “ Slats “ logo olarak kullanılmaya başlanır.Sinema sessiz filmlerin çekildiği dönemdedir ve bu görüntü 1928 yılına kadar ses olmadan kullanılır…
Logoyu yenilemek ve sesli çekmek üzere şehre gelen sirkten yeni bir aslan bulunur.Böylece ”Jackie” MGM’nin ikinci yüzü olur…
Hazırlanan ses sistemi ve kamera ile Jackie’nin karşısına geçen ekip beklemeye başlar.Ancak saatler,günler geçmesine rağmen aslan tek bir ses çıkarmaz.
İnsanları günlerce öyle izleyen Jackie bir esneme hareketi sonrasında klasik haline gelen o sesi çıkarır…Arka arkaya iki kükreme sesiyle, ekip sevinçten ne yapacağını bilmez durumda alkışlarıyla stüdyoyu inletir… 1957 yılına kadar kullanılan Jackie’nin görüntüsü sonrasında üç aslanla daha çalışılır.Ancak hiçbiri Jackie’nin çıkardığı kükreme sesini çıkaramaz.Uzun yıllar kullanılan bu kayıt dijital ses ortamında geliştirilirilerek tekrar tekrar yayınlanır…


1928 yılı Jackie'nin çekimi...

kynk. Metro Goldwyn Mayer (MGM)

foto.

kynk.keyif perisi

27 Kasım 2009

FERİT’E NE OLDU ?

Acaba Ferit’e ne oldu? diye dün mesajlar almıştım.(bknz.aşağıdaki foto)
Ferit kaçtı kaçmasına da, vicdansız bir kasaba yakalandı.Kasap önce arka bacaklarına bıçağı salladı ,sonrada boğazına.Dayanılır gibi değil…Hani haberlerde izleyin diyeceğim ama görüntüye gerçekten yürek dayanmaz.Yaralı bir şekilde kurban yerine geçer mi artık siz karar verin…
Bunun dışında üzüldüğüm bir konuyu daha eklemek isterim.Apartmanımızın ana kapısı daima kapalıdır.Ona rağmen zile basıp içeri giriş yapan seyyar satıcı veya pazarlamacı oldu mu küplere biner hemen görevliye haber veririm.Çünkü bu yüzden evime daha önce hırsız girdi.Oysa bayramlar başka, şeker toplamaya gelen hiç tanımadığım çocuklara kapıyı açmak hoşuma giderdi… ”Di” diyorum çünkü bugün hiçbir çocuk şeker toplamaya gelmedi. :((

25 Kasım 2009

BENİM OBJEKTİFİMDEN "BEYPAZARI"...

Beypazarı’nı her ziyaretimde başka başka güzelliklerle karşılaşıyorum.
Huzur dolu,insanları misafirperver.
Görülmeye değer nadir yerlerden biri…


Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Beypazarı

SONRA NE OLDU ?


Gençlik yıllarında bir gazetede çalışıyorken “yaratıcı fikirleri ve hayal gücü olmadığı” gerekçesiyle işten kovuldu…
Farelerden çok korkmasına rağmen,Walter Ellas Disney “Mickey Mouse” dahil bir çok çizgi karakterin yaratıcısı oldu…

BİZE AİT BİR İLK...

Ürünlerin kalite belgesine sahip olması o mala karşı olan güvenilirliğin de bir göstergesidir…
Daha önceki iş alanımla ilgiydi o nedenle uzun uzun yazıp sıkmak istemem asıl can alıcı noktayı belirtmek amacım…

Dünyada ticarette konu olan tüm mal ve ürünlerde kalite arayan ilk millet Türkler olmuştur.Uygulama ilk defa 1502 yılında Sultan İkinci Bayezid zamanında başlamış olup batılı ülkelerede örnek teşkil etmiştir.İsmi “Kanunname-i İhtisab-ı Bursa” olan ferman ile et,tuz,şeker,yumurta,peynir,mücevher ve deri gibi çeşitli ürünlerin ayrı ayrı sahip olması gereken özellikleri belirtilerek,fiyat yönünden standarda bağlanmıştır.
Daha sade ve anlaşılır bir biçimde yazacak olursak günümüzde  “TSE” ilk defa Türkler tarafından kullanmaya başlamıştır…

İZMİR FARKI…

Kimseyi taşlama yapmak niyetinde değilim lütfen yanlış anlaşılmasın.Sadece bugün arkadaşımla aramızda geçen konuşmayı yazmak istiyorum…

Konu konuyu açtı.Daha önce İzmir’e hiç gitmeyen arkadaşım bana bir soru yöneltti.
”Dün televizyonu izlerken hayret ettim yaşanan olaylarda bir anda evler Türk bayraklarıyla donatıldı.Onca bayrak o kadar kısa sürede nasıl asıldı? diye sordu bana… “O İzmir farkı” dedim övünerek.”Bizler işgal görmüş bir şehirin mirasçılarıyız.Adettir bayraklar her zaman evin en kolay ulaşılabilecek yerinde durur.Sen bir de resmi bayramlarda gör her evin penceresinde mutlaka bayrak olur asla unutulmaz”dedim…

İşte Ankara’ya ilk geldiğim yıllarda en çok bunu yadırgamıştım.Katılımın daha fazla olması,daha çok evde bayrak görmeyi umardım diye konuşmama sitemle devam ettim…
Photobucket

24 Kasım 2009

ALEXA PUANI NEDİR ?


Bloglama yapmaya çalışan biri olarak maalesef yeterli teknolojik bilgiye sahip değilim.Karşıma çıkan,ilgimi çeken makaleler olursa mutlaka okumaya çalışıyorum.Son günlerde Alexa puanlarındaki düşüş dikkatimi çekiyor.Sebebini merak ediyorum doğrusu...
Daha önce Google ile Alexa ‘nın kordineli çalıştıklarını okumuştum.Bu konuyla ilgili dikkatimi çeken iki yazının linkini ekliyorum ve sizinde okumanızı tavsiye ediyorum.Bu arada bilgilendirmede emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum.



23 Kasım 2009

TÜRK GELİNİ…

Geçtiğimiz aylarda Amerika’da evlenen Jill Peterson ve Kevin Heinz çiftinin sıra dışı düğün törenleri çok konuşulmuş,görüntü Youtube’da izlenme rekoru kırmıştı belki hatırlarsınız… Chris Brown'un “sonsuza dek” şarkısı eşliğinde nedimeler ve sağdıçlarla gerçekleşen şov için çift önceden provalar yaptığını anlatmış, o günün anısına aile dostları birde web sitesi açmıştı…

Şimdi bu düğüne bizden bir rakip gelmiş. :))
Yalnız tek bir farkla,damat alkışlarıyla eşlik ediyor gelin hanım ve arkadaşlarına… Bence bu da ilginç olmuş.


YILDIZLI BLOK TAKVİMİ…

Yıldızlı blok takvimi sayfası sıkça kullandığım sitelerden biri.Telefon kodları,il plakaları,özel servis numaraları dahil 1901’den 2009 yılına kadar tüm takvimler sitede mevcut…
En güzelide Uluslar arası saat farklarını online görebiliyorsunuz…