Miyotonik keçiler, doğuştan bir çeşit genetik bozukluğa (myotonia congenita) sahip...
21 Kasım 2010
MİYOTONİK KEÇİLER NASIL BAYILIYOR?
“ FERAMUZ DER Kİ... “
Konuşmalarını genelde yazdığı şiirlerle süslüyor.Ama benim asıl ilgimi çeken nokta yaşına rağmen şiirlerini ezbere okuması…
10 kıta,15 kıta fark etmiyor hiçbir yere bakmadan ezbere okuyor.”Şu şiiri 1952 senesinde yazmıştım.” deyip devamını getiriyor…
Bir sonraki karşılaşmamızda defterlerini getirdi.seneler evvel not alınmış,hangi sene? nerede? ne için yazılmış? Hepsini not almış...
Kaç defter?? Sayamadım…
Bir kısım şiirlerini noterden onaylatmış.Şiir sayısı 40.000’inin üzerinde ve hala yazmaya devam ediyor… :) :)
19 Kasım 2010
“ZAYIFLAMA KAHVESİ” DENİLEN ŞEY…
Geçen aylarda bakarım diye kesip saklamışım gazete küpürünü.Melike Karakartal Habitus isimli köşesinde uyarmıştı.Zayıflama kahvesi diye birşey çıkmış dikkatimi çekti haliyle...
Yeni trend bu kahvelerle zayıflamak!! Yaşanan ölümlere kayıtsız kalamayan tüketici hap,şurup benzeri şeyleri kullanmaktan vazgeçince yeni bir pazarlama formülü bulunmuş.
Tabii yine kimse sizi zorlamıyor.Zayıflamak için çözüm arayan tüketici” bir de bu kahveyi deneyim” demekten kendini alamıyor.
Üstelik işe de yarıyormuş bu kahve kısa sürede kilo vermenize yardımcı oluyormuş.Ancak öldürücü içeriğe sahip diet haplarındaki aynı kimyasallar bu sefer kahve ile karıştırılarak kullanılmaya başlamış.
Kuvvetli iştah bastırıcılardaymış işin sırrı kahvede değil yani.
“Ne anladım bu işten ?” diyor insan.
Onu bunu bilmem zayıflarken biraz acı çekecek insan.Az ve kontrollü yemek artı spor…
18 Kasım 2010
15 Kasım 2010
FERİT'i UNUTMA !
AMARULA AĞACI…
Meyveleri oldukça sulu ancak bu ağacı diğer ağaçlardan farklı kılan bir özellik var ki o da meyvelerinde alkol bulundurması…
Dünyada eşi benzeri yok…
Kuraklığın en fazla olduğu dönemde başta filler olmak üzere birçok hayvan bu ağacın meyveleri ile besleniyor.Besleniyor beslenmesine de ondan sonra neler oluyor ??? :)))
Safranbolu'dan...
13 Kasım 2010
PATATESTEN İÇME SUYU NASIL ELDE EDİLECEK ?
PepsiCo şirketler grubu şu günlerde patatesin suyunu çıkarmaya yarayan bir teknik üzerinde çalışıyor.Cips üretiminde kullanılan pişmiş patatesin suyunu tekrar kullanılabilir hale getirmeyi amaçlayan projeye göre fabrikalar su ihtiyacını tamamen patatesten karşılayacak.İlk başlarda elde edilen su patatesin yıkanması,soyulması ve doğranması sırasında kullanılacak daha sonrası için düşünülen fabrikalara içme suyu üretilmesi hatta fazla suyun yakın bölgelerdeki yerlere aktarılması...
Konuyla ilgili İngiltere’nin Skelmersdale bölgesindeki bir fabrikada deneme çalışmaları başlamış.Patatesten saatte 3000 litre su kazanılması bekleniyor.
Cumhuriyet Bilim-Teknoloji ekinde ilgimi çeken bir haberdi.Belli mi olur ? gelecekte bu muhteşem beyinler “taşı sıksa suyunu çıkarır” deyimini bile gerçek kılabilirler… :)) :))
12 Kasım 2010
BAŞKA OLUR AHTAPOTLARIN AŞKI…
Hayvanat bahçesinde iki aşık ahtapot birbirine sarılmış dolaşıyorlardı…
Erkek ahtapot hafifçe eğilip dişi ahtapotun kulağına fısıldadı.”Ne güzel bir gece değil mi sevgilim?? Mehtap,yıldızlar,sen ve ben…
Bu güzel gecede senle birlikte kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola şöyle dolaşmak… :)))
foto. kynk.başkent üniv.yayını
GÜNÜN SÖZÜ...
2.İlmin olmadıkça.......ERDEMİN FAYDASI OLMAZ
3.Allah'a karşı alçak gönüllü bir duyarlılık sevgi ve ürperti duyguları taşımadıkça.......KURTULMANIN FAYDASI OLMAZ
4.Edep olmadıkça.........ASALETİN FAYDASI OLMAZ
5.Cömertlik olmadıkça........ZENGİNLİĞİN FAYDASI OLMAZ
6.Güven olmadıkça..........SEVİNCİN FAYDASI OLMAZ
7.Adalet olmadıkça...........YÖNETİMİN FAYDASI OLMAZ
8.Kanaat olmadıkça..........FAKİRLİĞİN FAYDASI OLMAZ
9.Alçak gönüllülük olmadıkça.......YÜKSELMENİN FAYDASI OLMAZ
10.Allah'ın başarıya ulaştırması olmadıkça .......ÇALIŞMANIN FAYDASI OLMAZ...
11 Kasım 2010
KALBİMİZDESİN...
Kapanış saati geçmesine rağmen yoğunluk hiç azalmadı.Genci,çocuğu,yaşlısı herkes onunlaydı.
Allah mekanını cennet eylesin Atam...
07 Kasım 2010
KANGURUNUN DOĞUM ANI...
“Bizde internet yok hocam “ dedi bir tanesi.
“Zaten kötü bişey yaa internet…”
“Başından kalkmazsanız kötü tabii” dedi öğretmenleri…
“Ben sizin gibi düşünmüyorum, her şey irade ile alakalı üstelik iyi amaçlar için kullanıldığında internet harika bir şey” dedim genç arkadaşlara…
Bu hafta izlediğim ve en çok ilgimi çeken görüntüydü Kangurunun doğum anı.İstesen bulunmaz ama internet sayesinde kolayca ulaşılabilir oluyor işte...
TARİHİ TAŞ MEKTEP…
Sipariş verdiğim masanın yerinde daha önce okul sıraları ve öğrenciler vardı.”Kimbilir ?? derste sıkılan bir öğrenci bu pencereden dışarı baktı” diye düşünürken fotoğraf makinamı alıp binayı gezintiye çıktım…
Duvarlardaki fotoğraflar,diplomalar ve diğer dökümanlar o anları yakalamanıza yardımcı oluyor…
Binanın ana yapısı taşlarla örüldüğü için Taş Mektep ismini almış. Osmanlı zamanında medrese olarak kullanılmış.Cumhuriyetin ilanından sonra da ilkokul olarak hizmet vermiş.1950’li yıllara gelindiğinde binaya ek yapılarak kullanılmaya devam edilmiş…
Şu an geleneksel Beypazarı yemeklerinin yapıldığı ve Belediyenin işlettiği bir restoran…
Tarihi Taş Mektep, Beypazarı merkezinde…
Adres:İstiklal Mah.Alaaddin Sok.No.4 Beypazarı /Ankara
06 Kasım 2010
KÖTÜ BAŞLAYAN BALAYI NASIL BİR SÜRPRİZLE SONUÇLANMIŞ ?
Günler öncesinden otel rezervasyonları yapılmış,hazırlıklar tamamlanmış…
Programa göre İzmir’e gelen yeni evli çift, dönemin en gözde oteline giriş yapmış.
Kendilerini oldukça ciddi karşılayan resepsiyon görevlisi listeye şöyle bir göz atıp “İsminizi göremiyorum efendim,maalesef şu an bütün odalarımız dolu” diye cevap vermiş…
Aldığı cevap karşısında çok şaşıran genç adam, bir ay önce otel yönetiminden gönderilen tebrik ve rezervasyonu onaylayan yazıyı cebinden çıkarıp göstemiş.Buna rağmen yanlışlığı düzeltememiş…
O arada resepsiyona çağırtılan otel müdürü de üzgün olduklarını,fuar nedeniyle tüm odalarının dolu olduğunu tekrarlayıp durmuş…
Büyük bir hayal kırıklığı ve kızgınlığın olduğu bir an da genç adamın omzuna bir el dokunmuş...
Anahtarları uzatmış bir şekilde karşısında duran Sakıp Sabancı “Benim odamda kalabilirsiniz,henüz çıkmamıştım zaten.Hem yeni evli bir çift odasız kalır mıymış? ” demiş gülerek…
Bu jest karşısında duygulanan çift, kabul edemeyeceklerini söylemelerine rağmen odalarına uğurlanmış…
Ama asıl sürpriz bundan sonra yaşanmış. :)) Otelde geçen üç günün sonunda hesabı kapatmak isteyen yeni evlilere “tüm masrafların düğün hediyesi olarak Sakıp Sabancı tarafından karşılandığını, herhangi bir borcun olmadığını” söylenmiş…
foto.
kynk.”Unutamadığım Anım”-Bütün Dünya
NE DEMİŞ ?
03 Kasım 2010
CER MODERN VE ATOM BOMBASI SERGİSİ…
Cer Modern, Ankaralı sanatseverlere 1 Nisan’da kapılarını açmış…
Kültürel ve sanatsal faliyetleri görülmeye değer.Benim asıl gidiş amacım Japon Büyükelçiliğinin katkılarıyla açılan Hiroshima – Nagasaki Atom Bombası Sergisiydi…
Atom bombası atıldıktan sonra neler oldu? Slayt gösterimi, fotoğraflar ve çeşitli metaryallerle anlatılıyor.Bu etkileyici sergi 7 Kasım 2010 Pazar gününe kadar devam edecek…
Saat 10 ile 18 arasında salonlar ücretsiz gezilebiliyor.Sadece Pazartesi günleri kapalı…
İletişim için 0312- 310 00 00 nolu telefon kullanılabiliyor…
GÜNÜN SÖZÜ...
Duydu... doğru anladı anlamına gelmez.
Anladı... hak verdi anlamına gelmez.
Hak verdi... inandı anlamına gelmez.
İnandı... uyguladı anlamına gelmez.
Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.
Pieta
*Sayfana uğradım Sağduyu.Yoksun ne zamandır.Özledim seni...
DANTEL...
Peki bu kadar özellik o küçük beyine nasıl sığmış???
31 Ekim 2010
NESLİ TÜKENMEKTE OLAN BİR HAYVAN- TARSIER
“Ben daha önce görmüştüm,ne olduğunu bilmeden izledim. “Tarsier”miş adı ama bana sevimli geldi.” dedim. :))
Oldukça küçük, insan eline rahatlıkla sığabilecek boyutlarda.Kafasını 180 derece döndürebildiği , gündüzleri uyuyup gece böceklerle beslendiği ve tek yavru doğurduğu kaynaklarda anlatılmakta…
Nesli tükenme tehlikesinde olduğu için devlet tarafından koruma programına alınmış…