04 Kasım 2011

YAKINDA HERŞEY DAHA DA KOLAY OLUCAK...

Beş arkadaş yurt kantininde oturmuş, adına "cep telefonu" denen o teknolojiye hayret verici gözlerle bakıyorduk.Çok iyi hatırlıyorum,kablo yok numarayı çevir telsiz gibi ama telsiz değil Adana'yı ara,İstanbul'u ara... 
Allah Allah nasıl yapmışlar?? diye üzerinde konuşuyorduk. :))  Yıl 1996 yani ben ilk defa o zaman tanıştım cep telefonuyla,sayılı kişilerde vardı,birinde görüldüğü zaman "oooooo cebide varmış" denirdi.:))


Lise yıllarımda ise işler biraz daha zordu.Çok fotoğraf çekilebilmek için arkadaşlarla para toplar film alırdık mesela.
O zaman fotoğraf makinaları şimdiki gibi kartlı değildi ve en fazla 36 poz çekebilme şansımız vardı.Film bittiğinde yakmadan sarmaya çalışır fotoğrafçının yolunu tutardık...


Şimdi düşünüyorum sınırsız fotoğraf çekmenin yanı sıra bu resimleri düzenleyip internet ortamında paylaşıp kıtalar arası insanlardan yorumlar alıyoruz.Nereden nereye ???


Bu bahsettiğim 18 yıl önceydi, o zaman bize bugünkü teknolojik imkanlardan bahsedilseydi yok artık !! deyip inanırmıydık bilmiyorum.


Diyeceğim odur ki çokta uzak değil, insan beyni eninde sonunda hayal ettiği ve düşündüğü şeyleri yapıyor.Biraz daha bekleyelim önce birkaç kişide sonra herkesin elinde...

30 Ekim 2011

İSTİKLAL MADALYASI KİMLERE,HANGİ RENKLERDE VERİLDİ ???

İstiklal Madalyası, 29 Kasım 1920 tarih ve 66 sayılı Kanun ve bu Kanuna ek ve değişiklik getiren 869, 3579 ve 3807 sayılı Kanun gereğince; Kurtuluş Savaşı’nda (15 Mayıs 1919- 9 Eylül 1922) cephede kahramanca mücadele eden veya cephe gerisinde büyük yararlık gösteren üst düzey devlet yöneticilerine, TBMM üyelerine, sivil halktan kişilere, Milli Ordu’da görev almış her rütbeden askerlere ve çeşitli sınıf alay sancaklarına verilmiştir.


Milletvekillerine verilen madalyanın şeridi yeşil,


Cephede bulunanların şeridi kırmızı,


Cephe gerisinde çalışanların da beyazdır.


Cephede görev almış milletvekillerinin madalya şeritleri yarısı kırmızı yarı yeşil renklidir.