Evliliğimizin ilk yıllarında, çalışma odamızın en görünür yerinde asılıydı dart tahtası. Rahmetli babaannemiz ziyaretimize geldiği bir gün evde dolanırken bunu gördü ve bizim Kaptana sordu.
--Bu ne oğlum?
--Bak babaanne bu okları alıp tahtaya doğru atıyorsun.
--Eeeee amaç?
--Sonra tekrar toplayıp gene atıyorsun,buradaki puanlara isbet ettiriyorsun.
--Eeee sonra?
--Sonra tekrar toplayıp gene atıyorsun.
--?????? git oğlum işine yaaaa :)))
diye cevap verdi.Belli ki anlamsız geldi.
Öyle değil midir? çok efor sarfedilmemesine rağmen spor olarak adlandırılan bazı oyunlar bize de anlamsız veya sıkıcı gelebilir.Mesela golf ve bowling şu an ilk aklıma gelen oyunlar...
Oysa kimileri için bu oyunlar birer tutkuya ya da hayat biçimine dönüşebiliyor.Hatta ve hatta üzerinde doktora yapacak kadar işi ileri götürebiliyorlar...
12 yaşından beri dart oynayan İngiliz Patrick Chaplin bu işi öyle benimsemiş ki, üzerinde doktora yapmaya karar vermiş.
Anglia Ruskin Üniversitesinde dünyada ilk kez yapılmış 83bin 729 kelimelik bir dart doktora tezi hazırlamış.10 yıllık bir çalışmanın ürünü olan tezi başarıyla veren Chaplin "Dart Doktorası" ünvanına sahip olmuş.
1976-1990 yılları arasında pek çok turnuvaya katılan ve hep derece alan Patrick Chaplin, dart tarihini ve sosyal bilgileri içeren birde internet sitesi açmış.
