19 Mart 2009

TRAFİK LAMBASI…

Bize uyarlandığını düşünün…

1.Dur !!!

2.Birazdan sarı yanacak hazırlan

3.Hiç bekleme hemen kornaya bas

4.Sarı yanmış olabilir ama genede kontrol et

5.Yol güvenliyse geç…


SU TOPU...

Bir mutfağa girdiğimde ocağın görünümüne ve temizliğine mutlaka gözüm takılır.Bir banyoya girdiğimde de ilk önce lavaboya bakarım.Takıntı bunun adı biliyorum…
Şimdi bu lavabonun modelinden çok teknolojisine takıldım."Su topu" adını vermişler.Üzerindeki metal topu çevirdikçe soğuktan sıcağa doğru suyun ısısını sizin için ayarlıyor.Bu da yetmiyor içindeki ışıklı (Led) sistemi sayesinde suyun ısını görsel olarak size yansıtıyor…Soğuk, Ilık ve Sıcak olarak üç kademeden oluşuyor.
designer, Smith Newnam

15 Mart 2009

Şemsi Paşa Pasajında Sesi ...

--Okulunuzun ismi ne ???
--Okulumun ismi... !!!! Okulumun ismi şey...

OLMAZ DEME OLMUŞ İŞTE...

İngiltere’de yaşayan 24 yaşında bir kadın, yeni satın aldığı çantayı içinde bomba olduğunu bilmeden iki ay kullandı.Teröristlerin,çanta satışa çıkmadan önce bir gözüne yerleştirdikleri tesir gücü yüksek bomba büyük bir şans eseri patlamadı.Kadın o güne kadar dikkat etmediği çantanın yan gözlerinden birini ilk kez açınca bombayı gördü hemen polisi aradı.Bomba ekipler tarafından etkisiz hale getirildi.
Aralık -1994-Cumhuriyet

14 Mart 2009

İŞE YARAR MI ?

Photobucket
Duydunuz mu bilmiyorum? Dünya ikincisi olmuşuz !!! Dünyada en çok işsizin olduğu ikinci ülkeymişiz.İş arayan arkadaşlara belki faydası olur düşüncesiylede yazmak istedim.Artık iş alımlarının büyük çoğunluğu internet üzerinden yapılıyor.Vasıflı ,vasıfsız herkes Cv’lerini hazılayıp yolluyor.Bunun içinde revaçta olan belli başlı iş arama siteleri var.İşe başladığım şirkette personel alımlarını artık adı markalaşmış bir siteden yapıyor.Son iki haftadır, firma modülünden gelen Cv’leri değerlendiriyorum.Tabiki bu bölümde işler biraz farklı,bende ön izlemelerin nasıl göründüğünü bilmiyordum.Şimdi kendi Cv’mi hazırlarken yapmış olduğum hataları daha iyi gözlemliyebiliyorum…
O kadar donanımlı,çok iyi branşlardan mezun olan arkadaşları görünce inanamıyorum “bu insanlar nasıl işsiz kalır? “diye isyan edesim geliyor.Ama şartlar malum…Bunun yanında gelişigüzel hazırlanmış hatta isim soyisim ve kişisel bilgilerine ? işareti koymuş arkadaşlara kızıyorum.Onca belge arasında kalabalık yarattıkları için…O kadar çok başvuru arasında dikkat çekmek mesele…
Firmalar ilk etapta alt alta sıralanmış 30 kadar Cv’yi bir sayfa içinde görüyorlar.Her bir satırda ilk görülen isim,soyisim,yaş,bulunduğunuz şehir,eğer eklediyseniz ön yazı ve foto olduğuna dair simgeler.hemen yanında mezun olduğunuz Üniversite ve en son çalıştığınız işyeri ile satır bitiyor.Dikkat daha Cv’niz açılmadı !!!! Eğer lise mezunuysanız üniversite bölümü maalesef boş gözüküyor.Okuldan yeni mezun olduysanız ve daha önce çalışmadıysanız işiniz biraz daha zorlaşıyor.Size tavsiyem değerlendirmeye girmek istiyorsanız kısa ve öz ön yazı ekleyebilirsiniz.Bunun yanında ciddi olduğu kadar güzel görünen bir fotoğraf artı olabilir.Ben eklememiştim mesela…Gördüm ki Cv’yi tamamlayan öğelerden biri.Bunun yanında eğer daha önce bir iş tecrübeniz varsa içeriğiyle ilgili mutlaka bir şeyler yazın.Mezun olduğu okul,bölüm şu diye bırakmayın sakın, sertifika ,kurs ne varsa hiçbirini atlamadan ekleyin.En illet olunası durum ise hiçbir şeye sahip olmadığı halde 6-7 referansı alt alta yazan kişiler.Falan başkan ,falan müdür vs…Unutmayın yaptığınız iyi şeyler zaten referans olacaktır.
Umarım buraya kadar anlattıklarımın bir faydası olur ve herkes adil bir şekilde emeğinin karşılığını alır.

06 Mart 2009

KAHRAMAN…

Rusya’dan gelen Yahudi göçmenler için Mayıs 1991’de 10 bin konutluk inşaat ihalesi yapılır…Dünya çapında 104 firma işe talip olur.Yeterlilik belgesine sahip olan firmalar hükümet tarafından belirlenir.Bunların içinde yer alan tek Türk firmasının İnşaat Mühendisi Fikri Dikmen gerekli teklifi hazırlamak için
Tel Aviv’de bir mimarlık bürosu ile anlaşır.Çünkü İsrail hükümeti projelerin hem İngilizce hem de İbranice hazırlanmasını ister…

Sağdan sola doğru yazılan bu dil oldukça karışık ve zor gelmiştir.Proje bir yandan hazırlana dursun, çevirileri yapan mimarlık bürosunun sahibi akşam Türk yetkilileri yemeğe davet eder. Yemekte Fikri Dikmen şöyle bir soru yöneltir.

--Burası çok gelişmiş bir ülke, pek çok konuda kendinizi ispatlamışsınız.Herşey modern ama benim anlamadığım neden hala kökleri beş bin yıl önceye dayanan bu kargacık burgacık harflerden oluşan alfabeyi kullanıyorsunuz? Büronun sahibi tebessüm ederek cevap verir…

--Biz Yahudiler Türk milleti kadar şanslı değilizde ondan.Bizim hiçbir zaman Atatürk gibi kahramanımız olmadı maalesef…

Cevap karşısında donup kalan Mühendis Fikri Dikmen’in iç sesi o an şunu düşünür…

--Ata’nın yaptığı devrimlerden sadece bir tanesiydi yazı devrimi.Bunun önemini idrak edebiliyormuyuz?…

kynk.bütün dünya

AKVARYUM…

Bir telefon kulübesi amacı dışında bu kadar güzel değerlendirilir…Benoit Deseille ve Benedetto Bufalino isimli iki sanatçı Fransa’da yapılan Lyon ışık festivali için kulübeyi akvaryuma çevirmişler… Artık herkesin cep telefonu kullandığını ve ankesörlü telefonlara eski ilgininin kalmadığını düşünerek bunu yapmışlar…


kynk

….HOBİLERİM ARASINDA, FOTOĞRAF ÇEKMEK….

--Bu kaç megapiksel acaba ???
Photobucket
Doğruyu söylemem gerekirse,bir önceki yazıyı yayınlamakla yayınlamamak arası gidip gelmiştim.Samimiyetleriyle ilgi gösterip cevap yazan tüm arkadaşlarıma bende canı gönülden teşekkür ediyorum.Mutlu oldum ve yüreklendim sayenizde…:)))

28 Şubat 2009

YAĞMUR YAĞDIKTAN SONRA TOPRAK NEDEN KOKAR ?

Photobucket
Yağmur sonrası burnumuza gelen toprak kokusunu duyunca
– toprak koktu deriz…Bende doğanın sanki temizlendiği hissini uyandırır.Hava temizdir artık ,derin derin nefes alırım…

Aslında kokan bizim söylediğimiz gibi toprak değil.Toprakta yaşayan Actinomycetes grubu içinde yer alan bazı bakteriler bu kokuyu duymamıza neden oluyor.
Toprakta yaşayan en küçük canlılardan olan bu bakteriler, en çok nemli ve karanlık ortamlarda gelişip, çevre koşullarının yetersiz olduğu kurak dönemlerde “spor” adı verilen özel yapılar üretirler. Sporlanma, bazı bakterilerin kendilerini olumsuz koşullarda korumalarını sağlıyor.Yağmurdan sonra duyduğumuz kokunun nedeni de işte bu sporlar.Yağmur damlaları yere düştüğünde, toprakta daha önceden birikmiş bir miktar yağmur suyunun da yardımıyla sporlar havaya fırlıyor,havada çoğalan nemle birlikte , bu sporların kokusu burnumuza kadar ulaşıyor. Yani aslında kokunun kaynağı toprak değil, toprakta yaşayan bu bakteriler.

yararlanılan kynk.

RADARA NASIL YAKALANILIR?

Hayatın içinde bir daha tekrarı olmayan işler vardır.Mesela trafikte araç kullanıyorsanız vermiş olduğunuz kararların hep doğru olması gerekir…Acemiyseniz ya da kurallara uymayan bir yapınız varsa o zamanda daha da dikkatli olmanız beklenir.Ancak bu görüntünün eşi benzeri yok ben hangi sınıfa koyacağımı bilemedim.Acemi? yoksa kurallara uymayan sürücü?

ARKADAŞLARLA BAŞBAŞA…

Bugün güzel bir gündü…Arkadaşlarla yapılan başbaşa sohbetlerin tadına doyum olmadı… :))

26 Şubat 2009

YAPILAN YANLIŞLAR NASIL TRAJEDİYE DÖNÜŞTÜ ?

Takvim yaprakları 21 Mart 1994’ü gösteriyordu.Genç adam evlerinin bulunduğu gökdelenin onuncu katından yaşadığı bu mutsuz hayatı sonlandırmak üzereyken son kez aşağıya baktı.Mutsuzdu çünkü hayatında hiç mutlu olmadığını,her işte başarısız olduğunu düşünüyordu.Bunun sebebi olarakta sürekli kavga eden anne ve babasını görüyordu…Mutsuz bir aile ortamında yetiştiği için hep gergin ve korku içindeydi…Yaptığı iş tabiki doğru değildi.Ne olurdu biri kolundan tutsa -- hayır hayat her şeye rağmen yaşamaya değer,mutlaka bir sebebin olmalı deseydi…Kafası karma karışık, gençliğin verdiği tecrübesizlikle kendini boşluğa bıraktı.Binanın sekizinci katında gökdelen güvenlik örgütünce kurulmuş çelik koruyucu bir ağ vardı.Ancak gencin atladığı sırada dokuzuncu katta oturan anne ve babası yine kavga ediyordu.Baba sinirle eline geçirdiği tüfeği ateşledi.Anne son anda kendini yere atarak kurtardı ancak tüfekten çıkan saçmalar o sırada dokuzuncu kat hizasından geçmekte olan gencin ölümüne neden oldu…

*ABD ‘de kendilerine “Darwin Ödülleri Jürisi” adını veren topluluk ilginç ölüm nedenlerini araştırmış ve bu akıllara zarar trajik olayı “Jüri Özel Ödülüne” layık görmüş…
kynk.etiyo.com
---------------------------------------------------------------------------------
Bu olaydan alınacak dersler : “Bireysel silahlanmaya hayır “, “İntihar bir çözüm yolu değildir.Yaşamak için mutlaka nedenler olmalıdır…”

GECİKMİŞ 2 MİM...

Biliyorum üzerinden bayağa zaman geçmiş,bloğunu okurken çok güldüğüm Sevgili Cesetizleri arkadaşım beni mimlemiş ama haberim olmadı maalesef kusura bakmasın benim bıdıktan atlamışım.Bugünde çektiği fotoları yazılarıyla konuşturan sevgili Cimbakuka aynı konudan beni mimleyince yazmak şart oldu…
Derler ki “hayatınıza yön veren şair kim? ” örnek dizelerini yazarmısın ?…
Daha önceleri etkilendiğim,severek okuduğum şairler oldu…Ama yaş ilerledikçe hayata daha mı olgun bakıyorsunuz ne? Bir düşünür olarak Hz. Mevlana’nın sözleri beni bir hayli etkiliyor ve bana yön veriyor…

Photobucket“ Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir…”

“ Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır…”

“ Dil, tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu ne pişiyor anlarsın…” gibi güzel sözlerinden etkilenmemek mümkün değil.

Konuyu beğendilerse Erdem802, Meleğin Dünyası, Papağan Gibi, Öykü, Nzlgl, Elif’den ,Bal küpü ve Leydi Elif bu konuda mimlenmiş olsun…
****************************************************************
Eveeeettt gelelim diğer mim konusuna gene okurken çok güldüğüm ,olaylara farklı bir bakış açısı kazandırmayı bilen, bugüne kadar hiç duymadığım zengin müzik arşivi ile bloğunu zenginleştiren arkadaşım Teletabi üç soruya cevap vermemi istemiş.

1-)Paraşütle atlamaya karar verdiniz ve ilk atlayışınızı yapmaya hazırlanıyorsunuz. Yerde sıranızı beklerken yukardan atlayanları seyrediyordunuz... AKlınızdan neler geçiyor?
İ.G.G. Cevap: Neden böyle bir şey yapmak istedim ki? Bu çılgınlık…

2-) Sıranız geldi ve uçak üç bin metreye yükselirken siz de kendinizi hazırlıyorsunuz. arkanıza hiç bakmadan önünüzde açılan kapıya geliyor ve kendinizi aşağıya bırakıyorsunuz. Aşağıya atlarken ne diye bağırıyorsunuz?
İ.G.G. Cevap: Bu yanlış bir karardı geri dönemem…Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

3-) Güvenli bir biçimde yere indiniz.Paraşütünüzü toplarken bir eğitmen size doğru geliyor ve birşeyler söylüyor.Eğitmen ne söylüyor?
İ.G.G. Cevap: Duymuyorum ki şoktayım…Bir süre böyle devam edecek.

Eğer soruları beğendilerse Owl, Ful yaprakları, Rahat Yazar,İlknur, Ferulago, ve Renginle Renkli Hayat, mimlenmiş olsun

24 Şubat 2009

KABLOLAR...KABLOLAR..

İşte takıntılarımdan biri daha evdeki kablolar…Her ne yaptıysam kurtulamadım.Bir kısmını süpürgelik altına gizlesemde,genede hepsini toplayamadım…Geriye kalanları katlayıp bantlasamda şimdi cici kızım çekip tekrar ortaya çıkarıyor.Sırf bu yüzden oturma odamıza kablolu Tv çektirtmedim mesela…
Resimdeki fikri ise oldukça başarılı buldum.Eğer evde yeni yürümeye başlayan bir afacan yoksa (düşme tehlikesini düşünürsek) bu işe yarayabilir…

swiss-miss

23 Şubat 2009

DAHA FAZLA BAKAMAYACAĞIM ÇÜNKÜ GÖZLERİM BOZULDU...

Photobucket
Yemekten sonra şöyle bir bakayım dedim bloğamı bir haller olmuş yoksa bilgisayarım mı bozuldu anlamadım? yazılar karınca gibi küçücük "şaşı bak şaşır" gibi olmuş yaşı 35'e bir kalmış insana yapılır mı bu eziyet?

KUDUZ...

Çocukluğumda aşırı hayvan sevgisi başıma çok işler açtı…O kadar çok kedi ve köpek tarafından ısırıldım ki kuduz aşısı konusunda belkide Türkiye’de rekor bendedir…Rakam konusunu özellikle utandığım için yazmıyorum :))
Allah’tan konu hakkında bilinçli yetiştirilmişim , hemen annemle babama söylerdim.
—Bugün beni köpek ısırdı ya da kedi tırmaladı diye…
Yalnız içlerinden bir tanesinde gerçekten suçum yoktu.Ne kadar anlatmaya çalışsamda fazlasıyla azar işitmiştim o gece…Bir yemek davetine gitmek üzereyken ,ben evden önce çıkmış apartman kapısına ilerlerken tokamın yere düştüğünü ve bir kedinin üstüme atladığını hatırlıyorum.Koştur koştur yemek öncesi kuduz aşısı vurulmaya.O zaman şimdiki gibi koldan üç tane değil...Göbekten ondört gün boyunca.:)
Sanıyorum dördüncü iğneye gittiğimiz akşam,hastaneye lojmanımızdan iki çocuk daha geldi aşı için.Beni ısıran kediyi tarif ettiler…Bir sonraki akşam arka blogdaki bir teyze bize katıldı…Daha sonra nöbetten eve dönmüş bir pilotun evine giren bu kedi ,adamı ısırınca lojmanda bir panik başladı…Veeee en sonunda makam aracına binmek üzere olan üs komutanına saldıran kediyi,ellerinde çuvallar olan Mehmetçikler yakaladı da kabus bitti…Kuduz olduğu anlaşılan kedi kısa bir süre sonra öldü…
***************************************************************
Bu mühim konunun önemi çocuklara uygun bir şekilde mutlaka anlatılmalı.Kuduz hakkında yapılan yeni araştırma sonuçları ise çok çarpıcı…
* New England Journal of Medicine isimli tıp dergisinde yayınlanan bir araştırmada insanlara ısırık yoluyla geçen toplam 152 tür bakterinin bulaştığı tesbit edilmiş.Bunlardan 10 tanesi daha önce bilinmeyen bakteriler.Enfeksiyonu kapma süresi kediler için 12 saat,köpekler için 24 saat olarak açıklanmış.
Köpek ve kedilerin sahiplerini yalamaları tehlike oluşturmasa da ,derilerinde çatlak ya da açık yara bulunan kişilerin bu harekete asla izin vermemeleri araştırmada vurgulanmış.
İşin en ilginç yanını gene sona sakladım.ABD’de konusunda uzman olarak tanınan bilim adamı Toni Mitchell’in yaptığı araştırmaya göreyse, mikropların bulaşması açısından insan ısırığının kedi ve köpeklerinkinden çok daha tehlikeli olduğunu ortaya koymuş… Nasıl ama ???

Kynk.Başkent Üniv.yayını

GÜNÜN SÖZÜ…

Bir süredir “Günün Sözü” bölümünü ihmal ettim ancak karşıma bu aralar etkilenebileceğim bir söz çıkmadı…
Ama bugün bununla karşılaştım.Okuyunca kimi hatırladım dersiniz???

"Bir çivi , bir nalı

Bir nal, bir atı
Bir at, bir komutanı
Bir komutan , bir orduyu
Bir ordu, bir savaşı
Bir savaş, bir milleti kurtarır." (Türk Halk tekerlemesi)
********************************************************************

SÜRPRİZZ !!!!

…Boru hattı çalışması hızla devam ederken, bir sabah mühendisler boruların içinde uyuyan bir misafir ile karşılaştı…

21 Şubat 2009

İNTİKAMLA GELEN KARİYER BAŞLANGICI…

İngiltere’de 3 Aralık 1926 günü terk edilmiş bir araç bulundu.Kapıları açık,kaza geçirmiş gibi öylece duran boş bir otomobil…Şehrin dışında ıssız bir yerde olduğu için kimse ne olduğunu anlayamadı.Polise haber verildi. Kayıtlardan arabanın Agatha Christie isimli bir bayana ait olduğu ortaya çıktı.Varlıklı bir ailede yetişmiş olan Agatha ,kabiliyetli,kitap okumayı çok seven ve amatör yazılar yazan biriydi…


Boş arabayla ilgili olarak kadının eşine haber verildi.Ancak Agatha’nın nerde olduğunu kimse bilmiyordu.Esrarengiz bir biçimde yok olan kadının kayboluşuna İngiliz basınıda büyük ilgi gösterdi.Dönemin en ünlü dedektifleri hatta İngiliz hükümeti bile konuyla ilgilendi.Bir görgü tanığı arabadan çıkan sağ bir kadın gördüğünü söylüyordu…
Fikir almak adına ünlü roman kahramanı “Sherlock Holmes” un yazarı Conan Doyle’ye bile danışıldı…

Tüm bölgeye dağıtılan kadının fotoğraflarını ,bir otelde caz söyleyen müzik topluluğu tanıdı.—Bu bayan akşamları buraya geliyor deyip yerini bildirdiler.Polisler kadının kaldığı otelde kayıtları incelediğinde “Christie” soyadını bulamadı.Fakat otel görevlisi “Neele” soyadlı genç bayanın kaldığını söyledi.

Onbir gün sonra kadına ulaşıp sorguya aldıklarında inkar etti 
–Ben turistim dedi sonra ifade değiştirdi hafızasını kaybetmiş numarası yaparak kimliğini açıklamadı.Bunun üzerine dedektifler aynı şehirde yaşayan gerçek Nancy Neele ‘yi bulup sorguya aldıklarında bir gerçeği öğrendiler.

Agatha Christie’nin eşi bir süreden beri Nancy Neele ile kendisini aldatıyordu.Aldatılan kadın Agatha kaybolmazdan önce iki sevgili hafta sonu için plan yapmışlardı.Agatha planı ile tüm dikkatleri üzerine çekip,ikisinin hafta sonu planlarını mahvetmiş bununla da kalmayıp tüm basının bu ilişkiyi öğrenmesini sağlamıştı.

Boşanmayla biten evlilik sonrası eşi, yapılan tüm soruşturma giderlerini ödemek zorunda kaldı.Dünyaca ünlü cinayet roman yazarı olarak Agatha Christie’de edebiyat dünyasına adımını atmış oldu.



Agatha Christie
---------------------------------------------------------------------------------


*Gene kelimelerimin yettiği kadar olayı aktarmaya çalıştım.Bence müthiş bir başlangıç olmuş.Okuduğumda bir hayli etkilendim ve gizemi çözmek istedim.Tabi çözemedim ama ilk aklıma gelen “Allah akıllı kadının gazabından,erkeği korusun” oldu…:))


bknz.Agatha Christie
kynk.Bütün Dünya