31 Aralık 2008

PANDO (MİM)

klm
2008’in son mim sorusu daha doğrusu soruları Anne Kaz ’dan geldi…:) Öncelikle teşekkür ediyor ve düşünerek yazıyorum çünkü içlerinde ilginç sorular var...

1. En sevdiğiniz kelime nedir? Zayıflamak (tabi fiziki olarak :)
2. En nefret ettiğiniz kelime nedir? Çabuk,Hızlı vb…
3. Sizi ne heyecanlandırır? Olaylardaki güzel gelişmeler…
4. Heyecanınızı ne öldürür? Ümitle olmasını beklediğim bir işin gerçekleşmemesi…
5. En sevdiğiniz ses nedir? Cici kızımın kahkaha sesi…
6. Nefret ettiğiniz ses nedir? Matkap,çekiç ve türevi sesler…
7. Hangi mesleği yapmak istemezsiniz? Maden İşçiliği heralde yerin altında çalışmak gerçekten çokk zor.O havayı tenefüs etmeyen bilemez…
8. Hangi doğal yeteneğe sahip olmak istersiniz? Sanırım sevdiğim birkaç müzik aletini iyi çalmayı isterdim…
9. Kendiniz olmasaydınız kim olurdunuz? Hiç böyle bir şey düşünmedim ama insanlığa faydalı icatta bulunmuş bir mucit.
10. Nerede yaşamak isterdiniz? Karayip ya da Maldiv adalarına benzer bir yerde…
11. En önemli kusurunuz nedir? Biraz ağırkanlıyım heralde,bir işi yapacağım zaman uzun uzun düşünür vakit kaybederim.

12. Size en fazla keyif veren kötü huyunuz hangisi? Makarna sevdam…
13. Kahramanınız kim? Kesinlikle “Sherlock Holmes"
14. En çok kullandığınız küfür nedir? Pek küfürlü konuşmam aslında “Kahretsin,lanet olsun “falan derim.
15. Şu anki ruh haliniz nasıl? Kafam bir şeylerle meşgul…
16. Hayat felsefenizi hangi slogan özetler? “Adaletli ve dürüst ol.”
17. Mutluluk rüyanız nedir? Kızımın iyi bir meslek sahibi olması heralde.

18. Sizce mutsuzluğun tanımı nedir? Sevdiklerimin hasta olması ya da aile içindeki sorunlar..
19. Nasıl ölmek istersiniz? Hayatta yapmak istediklerimi gerçekleştirmiş olarak.
20. Öldüğünüzde cennete giderseniz Tanrı’nın size kapıda ne söylemesini istersiniz? “Gel gel ! Sende hoş geldin.İstediğin yere geç…:)

Yazmak isterlerse Sevgili Gülhan'ca , Martielex, Renginle Renkli Hayat ve Flame' ye paslıyorum...

Umarım 2009 yılı hepimizin hafızasında güzel izler bırakır arkadaşlar...1

29 Aralık 2008

DEMOKRASİLERDE ÇARE TÜKENMEZ...

AB uyum yasaları gereğince “kapalı alanlarda sigara içme yasağı” Mart 2009’dan itibaren tamamen uygulamaya geçecek.Yinede demokrasilerde çareler tükenmez diyenler bu tür çözüm yolları bulabilecek… :)

BAZEN DOSTLUKLAR HAYAT BİLE KURTARIR...

Babaannem sağ olmasına rağmen babamı anneannesi (Müveddet )büyütmüş…
İzmir Eşrefpaşa’da  Kurtuluş Savaşı hikayelerinin  anlatıldığı diğer yandan 10 Kasım’larda Ata’nın ruhuna mevlütlerin okunduğu evlerden oluşan bir mahallede büyütmüş torununu.Bu onun hikayesi…
Müveddet 1894 Limni doğumlu. Katip bir babanın en büyük kızı .1911 yılında Limni Yunanlılara devredilince ada Türkler tarafından boşaltılıyor ailece Foça üzerinden İzmir’e geliyorlar.Yeni bir hayatın başlangıcı ilk etapta kolay olmuyor anne Fitnat çocuklar Müveddet(17),Ahmet(12) ,Şükriye(3) ve baba Ahmet Efendi vilayette memur olarak işe başlıyor…
Mayıs 1919 ‘da  İzmir’i de isteyen Yunanlı burayı da işgal ediyor.Herkes üzgün, korku içinde sadece kadınların ve çocukların kaldığı erkeklerinse cepheye gittiği bir şehir…
Günlerden bir gün Müveddet Konak meydanında kontrol sırasında Limni’de aynı mahallede koşup ,oyun oynadığı çocukluk arkadaşı “Kosta” ile karşılaşıyor.Genç subay arkadaşı Müveddet’i görünce bir hayli sevinsede bunu etrafa belli etmemeye çalışıyor.O günden sonra belli zamanlarda görüşmeye başlıyorlar.Bu arada Yunan baskısı o kadar artmış ki halk eski padişahlık yönetimini resmen özlüyor…

Kosta her karşılaşmalarında
–Bu gece arama olucak…
--Bugün falanca yere gitmeyin !!!
--O gün evden dışarı çıkmayın !!!… şeklinde uyarılarda bulunuyor..
İzmir’in işgali süresince (1919-1922) yani üç sene boyunca Kosta çocukluk arkadaşının aleyhine gelişebilecek durumları önceden haber veriyor böylece tecavüz,eziyet ve baskılardan arkadaşını , dolayısıyle ailesini koruyor.Bu arada kulaktan kulağa cepheden Atatürk’ün Samsun’dan başlattığı ilk kurtuluş hareketlerinin haberleri geliyor.9 Eylül 1922 tarihine kadar devam eden işgal Yunanlıların kaçmasıyla son buluyor tabii birçok kişiyide katlederek gidiyorlar …Müveddet bir daha Kosta’yı göremiyor ama hayatı boyunca onun yardımlarınıda unutmuyor …

* Ailenin en küçüğü Şükriye Teyze 92 yaşında öldü.Adnan Menderes hükümeti zamanında çıkarılan kanuna göre Osmanlı döneminde memur kişilere verilen emeklilik hakkıyla 2000 yılına kadar babasının hizmetlerinden dolayı maaşını almaya devam etti…


Hikayenin sahibi Müveddet.(foto'nun izinsiz kullanılmamasını rica ederim.)

1

GÜNÜN SÖZÜ...

" İnsanlar ömür kısadır derler ama, yine de onu kısaltmak için ellerinden geleni yaparlar." (Rossesau)