25 Temmuz 2009

TATULA…

Resmi çekmekte biraz geç kaldım çünkü iki gün önce hemen hemen tüm çiçekleri açmıştı Tatula’nın.

Solan çiçeklerin yerine birkaç hafta içinde yenileri çıkıyor ancak o anı yakalamak asıl mesele…

Sıcak iklimi seven bu bitkinin sahibi,eski Yunanlıların savaşlarda düşmanlarını bayıltmak için kullandıklarını anlattı.Çünkü keskin bir kokusu ve zehirli etkisi var.Tabi bu kastedilen zehir etkisi tek bir çiçekle olmuyor onu da ekleyim.

İnternette Tatula ilgili çeşitli bilgiler mevcut,özellikle şifalı bitkiler içinde eski tıpta kullanıldığı anlatılmakta ancak bu tür şeyler riskli olduğu için onları çok ciddiye almamak lazım diye düşünüyorum.


Ben sadece işin görüntü kısmıyla ilgileniyorum.Çiçeklerin hepsi aynı anda açtığında harika bir görüntü oluşuyor.

detay.

ÖZET…

Artık her doğumgünümde aynı şeyi söyler oldum “Vayy bee … yaşıma girdim” Sahi oldum mu o kadar? Ben daha bir şey anlamadım ne çabuk geçti yıllar???
Oysa zaman hepimiz için aynı şekilde işlemeye devam ediyor öyle değil mi?
Seneler sonra aynı yerde çekilmiş bu fotoğraflara baktım uzun uzun bana ait olmasa da...
Demek ki kelimeler olmadan da özetlenebilir “Zaman ve İnsan” hem de sadece iki fotoğrafla…

20 Temmuz 2009

UNUTULMUŞ BİR İZMİR GELENEĞİ…


Bu İzmir’e özgü bir adet.Şimdilerde unutulmuş olsa da benim severek sürdürdüğüm bir gelenek…

Yasemin çiçekleri dallardan toplanıp,çam yapraklarının sivri uçlarına tek tek takılır.Sonra bu demet, içi su dolu geniş bir kaseye bırakılır.Evinizin içine ya da balkonunuza yaseminin güzel kokusu yayılmaya başlar.Özellikle akşam üstleri…


Gelelim bunun neden yapıldığına? Sadece mekan güzel koksun diye yapılmıyor, yaz gecelerinin kabusu sivrisinekler yasemin kokusunu sevmedikleri için ortamdan uzak duruyor...