26 Aralık 2008
AYAKKABI...
Birinci Dünya Savaşını bittiğinde, iki Alman kardeş Adolph ve Rudolph küçük bir atölye kurup başlamışlar çalışmaya.
Öyle güzel ayakkabılar yapmışlar ki kasabalarındaki insanlar onların yaptığı ayakkabılardan almak için yarışmışlar.
Bu beğeniyle onlar işlerini geliştirmiş, ilerleyen zaman içinde o küçücük atölyeden fabrikaya hatta fabrikalara geçmişler.
Bu sefer İkinci Dünya Savaşı başlayınca işleri bozulmuş, fabrikaları kapanmış.
Savaşın ardından hırsla kaldıkları yerden devam kararı almışlar ve tekrar eski günlerine dönüş yapmışlar.
Ancak eskisinden farklı olarak sürekli fikir ayrılığı yaşayıp kavga etmeye başlayınca Adolph demiş ki – Bu böyle olmuyor, ayrılalım ben kendi işimi kurayım.
Rudolph –Olmaz demiş.Biz başarıyı birlikte yakalıyoruz bu ikimizinde sonu olur..Bunun üzerine Adolph cevap vermiş. -Bunu ikimizde bilemeyiz,belki ayrılırsak ikimizde daha başarılı oluruz.Sende görüyorsun eskisi gibi huzurlu çalışamıyoruz.Herkes kendi yoluna gitsin.
Rudolph ısrar etmiş ama ne fayda Adolph kendi fabrikasını kurmuş veee söylediklerinde haklı çıkmış.
Adolph’un kurduğu “Adidas” ile Rudolph’un kurduğu “Puma” dünyaca ünlü markalar olmuş…
kynk: .teknikportal.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
15 yorum:
Ben resimdeki ayakkabiya bittim :))
amanin ne guzel ve karizmatik bir sey o oyle ;))
Moonsun,benim aklımda senin o tüylü ayakkabında kaldı valla..
hikayeyi duymuştum daha önce babaları da nike'ı mı kurmuş demiştim.Cidden güzel bişey ama iki kardeş,iki dünya markası.
İstemek , azmetmek yetiyor , bir de ders alabilsek ...
Çok güzel bir hikaye...
vay be..Gerçekten çok keyifle okudum.Paylaşımın için çok teşekkür ederim...
anaaa çarşamba ayakkabısının temelleri o yıllardan mı atılmış yoksa :O
:)
Çok güzel ya süper.Zaten babamda olsa ortak işi sevmem.Kardeşler içi en zorudur ortaklık,Allah mecbur etmesin ya medur olursun,yada kötü olursun.Siz siz olun hep kardeş kalabilmek için sakın ha kardeşinizle ortak iş yapmayın.Ayrıca ayakkabılarda şahane :)
ben de bilmiyordum gerçekten güzel hikaye
ilk kez duyuyorum bu hikayeyi. doğru mu gerçekten?
Fotoğraftaki ayakkabı da, 3-5 sene evvel moda olan sivri burunluların atası galiba.
Süpeeerrrr! Bugün sayende yine ne güzel şeyler öğrendim... Teşekkürler...
hikayesi güzelmiş.Demek ki marka olmak o kadar da kolay bir şey değilmiş.
azmin zaferi.masal gibi bir hikaye.iyi ki ayrılmışlar...
Brehhh hiç duymamıştım daha önce.
Yasiyon mu
Şükür yaşıyorum ama blog güncelleme almıyor o yüzden son paylaşımlar görünmüyor.Teşekkür ederim Resul bey.Sağlıklı günler dilerim size.
Yorum Gönder