GEZMEK İSTERSEN... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GEZMEK İSTERSEN... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

05 Aralık 2011

YAŞAYAN MÜZE İLE ESKİ ZAMANA YOLCULUK...

Beypazarın'da ki yeni keşfim Yaşayan Müze...
Çocukluğumuza döndük, hazırlıklı olun masallarla karşılıyorlar kapıda hoş bir sürprizle. :))
Giriş katı bir oyuncak müzesi adeta.




Eskiler bu dönme dolapla aç gelen  tanrı misafirlerine ikramda bulunurlarmış.Alan el,veren eli görmeden yemek tabağını koyup çevirirlermiş.Misafir içeri girmeden karnını doyururmuş...


Kurşun döktürme geleneği tarih oldu elbet, üst kata gelmişken yeni evli çiftimize kurşun döktürdük.
Nazar değmesin "maşallah" diyerek, aktı gitti tüm kem gözler...




Ihlamur baskı geleneği ve kalıplarını ilgiyle inceledik.Herşey hazır.
İsteyen kalıbını seçip baskısını yapıyor,cüzi bir ücret karşılığında...


Sonra Masalcı Nine'nin yanına geçtik.İlgi o kadar fazla ki, gittiğimizde büyük küçük dizilmiş içeride masal dinliyor.Sonra bizim ekip kuruldu minderlere yalnız masalcı teyze sorularda soruyor dikkatli dinlemek lazım masalı,sonra herkesin içinde gülünesi bir hal alıyor şakaları...



Bahçesi nefis...
Osmanlı'dan çeşit çeşit kahveler eşliğinde seçim yapabilirsiniz biz Kakule'li içmek istedik, falımızı da okuyarak.

Gazi Üniversitesi öğretim görevlisi Dr.Sema Demir'in kurucusu olduğu müzede görev alan genç arkadaşlar yine aynı Üniversitede Lisans ve Yüksek Lisans eğitimlerini sürdürmekte.

Onların katkısıyla yaratılan bu güzel ortamla tarihi konağın hakkı veriliyor...

12 Eylül 2011

FESTİVALDEN GÖRÜNTÜLER...

Üç gün boyunca devam eden festival dün akşam itibariyle sona erdi.Bizim planımız sabah gidip, öğleden sonra Ankara'ya geri dönmekti ancak o kadar renkli  bir kalabalık vardı ki farklı ülkeler,farklı belediyelerden ziyaretçilerle dönüşümüz  akşam 18.00 'i buldu.


Beypazarı  çok enteresan bir yer çünkü o kadar çok şeyi ile ünlü ki ve iddialı.İlk defa gelenler için saydığımda "yok artık"  dediler.
Mesela havuç,Beypazarı'nın simgesi...
80 katlı baklavası, kurusu, güveci, yaprak sarması,havuç lokumu, gümüş işçiliği, Cumbalı Evleri ve diğer el sanatları şu an aklıma ilk gelenler.Onun dışında her gittiğimde yeni bir yer keşfediyorum.Bu seferki ilginç keşfimi ayrı bir yazı da paylaşacağım. :))


Festivalde bu sene tek farklı şey  ASSA  yani Ankara Sine-i Sanat Atölyesi sanatçılarıydı.Sokak performansları görülmeye değerdi,  herkes büyük bir ilgiyle izledi.


Bu arada son bir şey eklemek isterim.Beypazarını festival zamanı ziyaret edemedim diye sakın üzülmeyin.Halk pazarı her Çarşamba açık oluyor bilginiz olsun...

09 Eylül 2011

HER ZAMAN GÜZELSİN SIĞACIK...


Sırtındaki  eviyle salyangoz, sakinliğin  simgesi olmuş artık Sığacık ile bütünleşmiş Uluslararası bir  logo haline getirilmiş.


Liman eskisi gibi değil,"şöyle bir gideyim denizin içene bakayım" diyemiyorsunuz.Kapatılmış, lüks yatlar demirlemiş limana.Sıra sıra dizili balıkçılardan seçerek aldığınız balığınızla kıyıda bir mangal yakma imkanınız da artık  yok restoranlar almış onun yerini ama olsun gene de güzelsin beee Sığacık... 



Çatılarda  salyangoz figürleri ve kuş evleri...







Sığacık kalesinden gün batımı.





*Fotoğraflar istediğim gibi değil.Yanınızda yaramaz bir ufaklık olunca iki dur,bir bak alelacele ancak bu kadar oldu.

08 Eylül 2011

GELENEKSEL BEYPAZARI FESTİVALİ - 9-10-11 EYLÜL

Geleneksel Beypazarı El sanatları Havuç ve Güveç Festivali  her yıl Haziran ayında yapılırdı.Bu sene bir değişiklikle tarihler Eylül ayına alındı.


Oldukça renkli ve güzel geçer, bol bol kışlık alışverişler yapabilirsiniz mesela.
Haftasonu bir aksilik çıkmazsa  gitmeyi düşünüyorum.


Ankara ve civarında olanlar için bir haftasonu alternatifi, festival üç gün (9-10-11 Eylül 2011) sürecek...


07 Eylül 2011

ANILARDA KALAN GÜZEL ŞİRİNCE ...

Bir kaç senedir uğramamıştım Şirince'ye...


Ödemiş'e diye yola çıkıp son anda rota değiştirdik.Her şey öyle değişmiş ki bu kısa zamanda.Sakin halini iyi bildiğim için "gizli cennet artık keşfedilmiş " diyorum içimden.


Yoğunluktan adım atacak yer yok !!!


Park yeri konusu hem şaşırttı hem de canımı sıktı, daha kasabaya henüz varmışız zorunlu yönümüzü değiştirmemizi istediler. :-o
Eski köye yeni adet.Bu ne şimdi ???


Sayısız araba dağın tepesine yapılan ücretli otoparka kat kat dizilmiş.Güneş tepede, arabayı park et çocukla kasabaya doğru yürüyüşe geç üstümüz başımız toz içinde...


Kimisine izin verilmiş otoparka bile geçmeden direk aracıyla dalıyor kalabalığın içine.Bir,iki,üç derken insanlar "ezilmeden bir çıksak şu sokaktan" diye söyleniyor...


O yeşil halini görebilmekse artık ne mümkün.Bir bardak çay içelim ama nerede?? Evlerin önü,bahçeler,her köşenin başı kapılmış standlarla, iş iyice ticarete dökülmüş.Herkeste bir telaş, ne yapılırsa çabuk çabuk yapılıyor.Oysa ben sakinlik üzerine huzur bulmak için gelirdim hep buraya...

Bilmiyorum bu sefer bir başkaydı işte, eski ismine yakışırcasına buldum herşeyi, hoşuma gitmedi fotoğrafta çekmek istemedi canım.İlgimi çeken tek şey bu zeytinyağı şişeleri oldu.

Kimbilir? belki bir başka sakin zamanda giderim.Anılarımdaki o güzel Şirince'yi tekrar yaşamak için...




02 Eylül 2011

AYDIN / ORTAKLAR'DA ÇÖP ŞİŞ UZMANI KASAP AHMET'İN YERİ ...

İzmir – Aydın istikametinde ilerlerken pek çok dinlenme yeri ile karşılaşmanız mümkün.Ancak mola verilecek yerin daha önce bilinmiyor olması, geçmişte ki tecrübeler de insanın kafasında soru işaretleriyle hareket etmesine neden olabiliyor.Üstüne  yanınızda çocuğun olması hijyeni daha bir ön plana çıkartıp, karar vermenizi zorlaştırıyor.

Mesela ben yıllardır prensip olarak dışarıda tavuk eti yememeye özen gösteririm.Kışın belki bu kuralı esnetebilirim ancak yazın asla…

İşte bizde yol boyunca orası mı uygun? burası mı? derken Ortaklar’da Kasap Ahmet’in yerinde bulduk kendimizi.Siparişleri verip masa üzerindeki yazıları okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamadık.
Hoooopp yemekler geldi hatta yendi.Bu arada araba yıkandı kahveler içildi derken mutlu sona gelindi.

Temiz,lezzeti tadılmaya değer, güleryüzlü,makul ve hızlı servisi ile bana da tavsiye etmek düştü.

Yol üzerinde, Ortaklar eski garajının hemen yanında uğranılası bir mola adresi  Kasap Ahmet’in yeri…





*Bir an da kendimi Mehmet Yaşin gibi hissetttim hehehehe :))

26 Temmuz 2011

GÜZELÇAMLI ' DA HUZURLA GEÇEN İKİ GÜN ...

Her yıl olduğu gibi bu senede Güzelçamlı'ya uğradık.Evimiz yakın olduğu için ziyaretlerimiz genelde günübirlik olurken bu sefer ısrarlar üzerine kalmayı uygun gördük.

Güzelçamlı Kuşadasına 23 km uzaklıkta bir sahil beldesi.Milli Parkı oksijen bakımından dünyada 7. sırada...


Alabildiğine yeşil,temiz  denizi ile huzuru bulabileceğiniz yerlerden biri.Unutmadan 
Zeus mağarasını da görmeyi ihmal etmeyin...


Kuşadası / Merkez

03 Temmuz 2011

DAĞ KIZAĞI İLE HEYECAN ARAYIŞI ...

Ankara içinde değişiklik arayanlara bir alternatif Eryaman Göksu Park'ta...


Kontrol sizde olduğu için kısa aralıklarla durup manzarayı izleme fırsatı buluyorsunuz.Çocuklarla binmek mümkün,emniyet kemeri mevcut.Yerden yükseklik makul seviyede ilerliyorsunuz.


İlk seferde pek bir şey anlayamadık ama yolu tanıdık en azından,yetmedi bir daha bindik.


Kızağa nereden binildiği konusunda bir fikrimiz yoktu tabelada göremedik o nedenle bütün parkı baştan aşağı dolaştık.Parkın ana giriş kapısından sola dönüp kısa bir süre ilerlemeniz yeterli.


04 Haziran 2011

Ben bir küçük cezveyim,köşe bucak gezmeyim ...

Malum yıl sonu herkes emeklerini birer birer ortaya çıkarmaya başladı bizde açılışı yaptık o sergi senin,bu sergi benim gezmeye başladık.

Fotoğraflar Çarşamba günü çekildi,sadece beğendiklerimi görüntüledim özellikle de mozaiklere bayıldım...

Ankara Yenimahalle Belediyesinin "Yenimek "sergisi 5 Haziran akşamına kadar Ankamall alışveriş merkezinde gezilebilir.