18 Ocak 2011

SİMİTİN 4 TANESİ NEDEN 1 LİRA ?

İşin sırrı çözüldü…

Sabah kahvaltı yapmadan çıkmışız, sorun değil sardır bir simitçiden 4 tane simit, yanında üçgen peynir birde çay missss gibi kahvaltı işte…

Hem ucuz, hem de doymamak mümkün değil.

İyi de neden 1 lira bu simit ? dedik mi bugüne kadar…

Valla ben demedim afiyetle yedim.

Sırrı susamdaymış kilosu 10 lira olan susam yerine Çin’den ithal kilosu 2 lira olan susamı kullanınca fiyat böyle oluyormuş…

Hadi yemeye devam edelim denetimden geçmemiş Çin malı susamları.

Önce sağlık mı??

Hııı, O da ne??


~~~~~~


* Uyarı için Sözcü gazetesine teşekkür ederim.

foto.

NE DEMİŞ ?

Gitarı kadınlara benzeten Özdemir Erdoğan şöyle bir tanımlama yapıyor…

“Bunlar hanımlar gibidir,elinizi üstünden ayırmayacaksınız .Bir an bıraktınız mı hemen kötü sesler çıkarırlar.Ne kadar emek verirseniz o kadar verim alırsınız,bu kadınlarda da böyledir.” :)) :)) :))

17 Ocak 2011

SU KÜÇÜĞÜN, SÖZ BÜYÜĞÜN MÜ ?

sus kucugun soz buyugun

Sıkça duyduğumuz ya da kullandığımız “Su küçüğün, söz büyüğün” atasözünün doğru kullanımı “Sus küçüğün, Söz büyüğündür.”

Geleneklerimizde büyüğe gösterilen saygıyı vurgulamak amacıyla kullanılan söz, “Büyükler konuştuğu zaman, küçükler saygı gösterip dinlemelidir" manasındadır…


foto.knuttz

16 Ocak 2011

BİLİNMEYEN ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ FOTOĞRAFLARI…

Kaptan’ın bir arkadaşı vasıtasıyla elime geçti çiftlik fotoğrafları 1927 yılına ait…

Sayıca fazla gönül ister ki hepsini gösterebileyim, içlerinden beğendiklerimi kolajlayabildim…


atatürk orman 3

atatürk orman ciftligi

Cumhuriyetin ilanından sonra seçilen "Ağaç bile yetişmiyor, burada insan nasıl yaşar?” denilen bir arazide çalışmalar başlıyor…

Önce toprak sahiplerinden en yüksek fiyata araziler satın alınıyor,ardından hazineye devir işlemleri yapılıyor…

"Burada bir çiftlik kuracağım. Bu çiftlikte


15 Ocak 2011

GÜNÜN SÖZÜ...

Fazla dile getirmek istemiyorum, şimdi söylerim herşey tersine döner kendi kendime nazar ederim geçmişte hep öyle oldu. :))

Garip olaylar duruldu işyerinde, gerçi birebir benle alakalı değildi ama adalet isteyen ruh yerinde durur mu? içim kıpır kıpır birşeyler yapma çabası..

Neyse eden buldu cezasını, mağdur olanlarda şimdilik rahat alıyorum haberlerini...

İnsanlar birikimleriyle, duruşlarıyla saygınlık kazansın bir yerlere gelsin entrikaya hiç gerek yok öyle değil mi?

Herkesin hafta sonu güzel geçsin...

kuvvet


"İnsanlarn zayıf anında yanına gelerek, İyilik yaparmış gibi görünüp
aslında seni kullanmalarına izin vermeyecek kadar güçlü ol." P.Brunton

AMAN PETROL ,CANIM PETROL ARTIK SANA MUHTACIM PETROL…

“Hadi yatma zamanı geldi “dedi ve kapattı televizyonu rahmetli dedem.Nasıl bir izleme isteği Eurovision’u…

Herkes uyuduktan sonra ayak parmaklarımın ucunda ilerleyerek sessizce tekrar açtım…

Birkaç dakika geçti geçmedi dedem uyandı söylene söylene tekrar kapattı,bir türlü izin vermedi o gece içimde uhte kaldı…

İşte her sene Eurovision’u izleme takıntım böyle başladı…

O sene kimse Ajda’yı anlayamadı,çünkü şarkının sözleri hayli garipti…

Demek ki onu anlamak için bir 30 sene geçmesi gerekiyormuş.Şimdilerde bir anlam kazandı bu şarkı… :) :)



Yıllar yıllar önce Amerika’da insanların henüz petrolün enerji ile ilgili özelliğinin fark etmediği zamanlar, küçük şişelere doldurup üzerini etiketliyerek sağlık toniği olarak sattıklarını duymuş muydunuz?

Ya petrol zengini Bakü’de bir zamanlar köylülerin toprakta bir delik açıp içine yanmakta olan bir kömür atarak ısındıklarını???

Maalesef biz o kadar şanslı değiliz kaynaklarımızı bol keseden kullanamıyoruz, sesimizi de duyuramıyoruz.Bize hep kemer sıkıp tasarruf etmek kalıyor …

Mesela ben, benzin almam gerektiğinde bunu akşamdan yapmayı tercih ediyorum.Çünkü düşük sıcaklıklarda benzinin yoğunluğu artıyor ve daha ucuza geliyor.Benzin pompaları verilen yakıt miktarının yoğunluğunu ölçerek çalışıyor…

Bunun yanında arabayı yüksek hızda sürerken camları kapalı tutmak gerekiyor.Çünkü açık camlardan giren havanın yarattığı direnç aracın yakıt verimliliğini %10 düşürüyor…

Arabadaki düzende önemli çöp niteliğindeki eşyaları boşu boşuna taşımak kilometrede % 2 düşüşe neden oluyor…

Son olarak benzin kapağının sıkıca kapatılmış olmasına dikkat edelim.(bende üşengeçlikten bunu hep ihmal ederim) Çünkü kapaksız ya da kapağı iyice kapatılmamış depolardan sızarak havaya karışan yakıt miktarının yılda yaklaşık 45 litreyi buluyormuş…

Aslında yazık halimize nelerin hesabını yapıyoruz öyle değil mi?
“Akmasa damlar misali “ bilmem anlatabildim mi?

foto.

14 Ocak 2011

BİR GARİP TTNET KULLANICISIYIM BEN... :((

ttnet
Hani aramızdaki problem düzelecekti???

Gözlerim yollarda saatlerdir seni bekliyorum.Madem bu kadar uzun bakıma girecektin bir haber verseydin...

Hiçbirşeyden haberimiz yok, bak geceyarısı benzine şok zam yapılmış mesela...

Güne böyle dargın başlamak olmuyor ama...

CANIMIN TAAA İÇİSİN SEN...

İlk defa dinlediğiniz ve sözlerini hatırlamadığınız bir şarkıyı bulmak pekte kolay olmuyor.

Önce birkaç gün nette arama sonra TSM repertuarı geniş anneye başvurma... :))

Tual'in yorumunu çok beğendim ama Melihat Gülses'ten de dinlemek insana ayrı bir keyif veriyor...


12 Ocak 2011

MEMLEKETİMİZ SİNEMAYLA NE ZAMAN TANIŞTI ?

Osmanlının son dönemine rastlar memleketimizin sinemayla tanışması.

Önce II. Abdülhamid’e bir gösteri sunulur Yıldız Sarayında.

Fransız hokkabaz padişahın beğenisini kazanınca sık sık gidip gelmeye başlar saraya, yanında yeni görüntülerle…

“Hareketli Görüntüler Alemi” diye adlandırır padişah ve 1896 yılında önce saraya hizmet veren gösterilerin, halka da açılması konusunda talimat verir…

İlk sunum Beyoğlu’nda yapılır.
O dönemde ki ismiyle "Pera" şimdiki adıyla Beyoğlu’nun zengin sakinleri doldurur salonları…

Zaman içinde halkın sinemaya olan yoğun ilgisi padişahı endişelendirir, farklı dünyaları gören gözleri istemez…

Desteğini çeker ve 1908 yılına kadar İstanbul’a elektriğin girmesine izin vermez.

2. Meşrutiyetin ilanına kadar sinema sokaklarda, panayırlarda gezen stroskoplar yardımıyla izletilir.

Zamanla elektrik gelir caddeler,sokaklar aydınlanır.
Yabancı uyruklu vatandaşların girişimleriyle sinema salonları bir bir açılmaya başlar.
İstanbul’dan sonra “Hareketli Görüntüler Alemi” Anadolu’ya açılır sonrası malum…

sinema

SİTE ÖNERİLERİ…

Benimde zaman zaman kullandığım iki site önerisi…


Birincisi fotoğraflarınıza eğlenceli stickerlar yapıştırma, konuşma balonları ve teks’ler ekleme ya da değişik effect’ler uygulama olanağı veriyor.


PiZap ile her şey hayal gücünüze kalıyor,üzerinde birkaç kere deneme yaparsanız daha iyi sonuçlar elde ediyorsunuz.Kayıt ederken (5.resim)sırasıyla Save--public --Save seçeneğini işaretliyoruz.Gelen fotoğrafı da sağ tuşla kayıt edebilir ya da download yapabilirsiniz…




Bir diğeri site ölçüm aracı...

Web adresinizin internet üzerinde popülerlik derecesini detayları ile görme imkanı sunuyor. Google Pagerank, Alexa dünya, Alexa ülke sıralaması ve size backlink veren site sayısını aynı anda görebiliyorsunuz...

11 Ocak 2011

VEZÜV…

Bütün notlar sular seller gibi hatim edilmiş, herkes kendinden emin ancak başa geleceklerden habersiz anfiye geçmiş soruları beklemekte…

Hocamız neşe içinde sınıftaki yerini aldı.Aslında kimse huyunu suyunu bilmiyor, çünkü okulda yeni…

Fotokopi dağıtmasını beklerken “yazın bakalım ilk soru” dedi daha 1.soruyu yazamadan 2. ve son soruyu okudu…

Herkes afallamış “bu kadar mı?” deyip etrafına bakındı.Evet başka soru yoktu.Daha ne sorular planlamışken kafamızda, bu yapılır mıydı?

1.soru hakkında hiçbir fikri olmayan sınıf otomatikman diğer yorum sorusuna yüklendi…

Pompei şehrinde neler olmuştu? Vezüv yanardağı faliyete geçmeden önce insanlar neden ölmüştü?”

Kimisi üç sayfa ile tarihi yeniden yazdı,kimisi bir paragraf ile cevapladı,kimisi de etrafına bakındı durdu…

Sınav sonuçları için üç hafta beklendi, son sınıf herkes bir an önce mezun olma telaşında…

Koridorlarda karşımıza çıkan hocaya merakla “kağıtları okudunuz mu? “diye sorduk,odasına gittik sorduk,bahçede karşılaştık sorduk.Sonuçta tek soruya verilen cevapla çoğumuz geçtik,ama ne yorumlarla…

~~~~~~

Sizinde görülmeyen bir yerle ilgili anınız var mı ? bilmiyorum.Benimki böyle işte,üstelik bir yanardağ ile.:):):)

Vesuvius

Vezüv Google Earth görüntüsü...(Aslında değişen bir şey yok,bölgedeki insanlar nerdeyse volkan kraterine kadar inşaat yapmış.Yanardağ tekrar faliyete geçerse büyük bir felaket kaçınılmaz olucak.)

GÜNÜN SÖZÜ...


"Bir millet savaş alanlarında ne kadar zafer elde ederse etsin, o zaferin sürekli sonuçlar vermesi ancak kültür ordusu ile mümkündür.

Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, yüksek kültürde ve fazilette dünya birinciliğini tutmaktır.

"Kültür zeminle orantılıdır. O zemin milletin seviyesidir..."

Mustafa Kemal Atatürk

08 Ocak 2011

ATLAR NASIL UYUR?

Fuardaki standa yaklaşıp “Batiskaf yaşıyor mu?” diye sordum adam önce şaşırdı ve gülerek “yaşıyor, yaşıyor…” dedi.

batiskaf

Güzelliğini hala unutamıyorum.Doğu gezimizde uğramak istedim “ Sultan Suyu Harasına “ o kadar duydum ismini ancak görmek kısmet olmadı.İzinle girilebiliyor, gerçi görmek isteyeni de geri çevirmiyorlar.

Taaaa Osmanlı zamanında kurulmuş.Burada verimli topraklarda hepsi özel yetiştiriliyor atların, bebek gibi özenle bakıyorlar…

Dedeleri padihşahları taşımış,hepsi asil hepsinin ayrı özellikleri var…

Malatya-Akçadağ’daki bu devlet işletmesini gezerken tek bacağını hafif bükerek havaya kaldırmış bir şekilde gördüm Batiskaf’ı...

Ne yaptığını sordum.Bakıcısı;

“Şu an uyuyor.” dedi ve atların günlerce hatta haftalarca yere yatmadan ayakta durabildiğini ve bu esnada uyuduklarını, ayakta durarak hem daha az enerji harcadıklarını hem de daha rahat ettiklerini, atların ya doğum yaptıklarında ya da hasta olduklarında yere uzandıklarını anlattı…

at

Ankara-Gölbaşı Nisan 2010


Batiskaf foto kynk. Gültekin Tetik

90 DERECE İLE HERŞEY DEĞİŞİR...

90


07 Ocak 2011

BLOGLARIMIZI YEDEKLEMEYİ UNUTMAYALIM...

Herkese küçük bir hatırlatma olsun bu...

Aklıma geldikçe yaparım ama uzun süredir bloğu yedeklemediğimi farkettim.Malum yılın ilk günleri emekler boşa gitmesin değil mi? Şöyle bir eskiyi yedekleyelim...

(çok yazıldı,çizildi yine de bilmeyenler ve bloglamaya yeni başlayanlar için bende ekliyorum.)

blogger yedekleme için;

1. Adım

2. Adım

3. Adım
*Kaydetme işlemini yerel diske yapmayın!! Bilgisayarın çökme ihtimaline karşı D sürücünü tercih etmeyi unutmayın...


~~~~~~~~~~~~~~~~

*15.02.2014  / yazıyı güncelleme adına bu notu düşüyorum arkadaşlar.

Zaman içinde blogger tema değişiklikleri nedeniyle yukarıda ki yazı kullanılabilirliğini kaybetmiş görünüyor ancak mantık olarak gidiş yolumuz ve yapacağımız işlemler aynıdır.

Yeni blogger görünümüne göre yedek almak için aşağıdaki adımları takip ediniz.

 Ayarlar > Diğer sekmesi > Blog araçları > Blogu dışa aktar > Blogu İndir butonuna tıklamanız yeterli.

BİRİ ONU DURDURSUN LÜTFEN... :))

Bir "tık" sayesinde paylaştığımız bu kısa ve eşsiz görüntüler için insanlar saatlerini hatta günlerini harcıyor...

"Vayyy bee adamlar nasıl yakalamış görüntüyü" demekten öteye geçemiyoruz malesef...

Emekçileri kimlerdi bilinmez,bu hafta içinde en hatırda kalan görüntüydü benim için... :))

GÜNÜN SÖZÜ...

knuttz

Bu tiryakiliğimin sonu hayır olur inşallah.Kavanozdaki kahveyi koklayıp öyle geldim masanın başına.Elimde sıcacık yudumluyor ve uzun süre ihmal ettiğim bu bölüme bir söz daha ekliyorum... :))



"Yerini vaktinde terketmeyi bilmek,gerçek olgunluktur. "Victor Hugo

foto.knuttz

06 Ocak 2011

SORARLARSA “EVDE YOK !” DE…

evde yok


Eski İngiliz başbakanlarından Winston Churchill bir dönem bunalmış eve gelen giden kişinin haddi hesabı yok,rahatsız edilmek istemiyor ve dinlenmeye çekiliyor..

Bu arada evdeki hizmetliyi de yanına çağırıp ;

“Beni görmeye gelen olursa evde olmadığımı söyle” diyor ve daha inandırıcı olması için ekliyor.

“Haaaa bunu söylerken ağzında mutlaka benim purolarımdan biri olsun”… :) :) :)