11 Kasım 2008

ESKİYE DAİR...

Beynim az önce "flashback" yaptı ve eskiye dair iki şey aklıma geldi...Tabi yazacaklarımı küçükler hatırlamayabilir...Eskiden misafir gelmeden önce hazırlık safhasında mutlaka sigara varmı? diye kontrol edilir yoksa hemen bakkaldan farklı farklı sigaralar alınır,bunlar sehpa üstünde varsa şekerlik ya da gondol gibi bişeyin içine dizilir,misafir geldiğinde ısrarla ikram edilir,evin içinde göz gözü görmeyecek bir ortam oluşturulup,misafir gittikten sonra ev uzun süre havalandırılırdı...Yaaa şimdi düşünüyorumda ne kadar yanlış bir iş...Çok seviyorum sigara içmeyi,bırakmam çok zor kaldıki eşimde kullanmıyor benim için bu dahada zor, ama evin içinde içilmesi üstelik çocuğun yanında ne kadar kötü...Üstelik evin içine sinen o iğrenç kokuda cabası...

İkinci aklıma gelen şey bir dizi."Martı Adası" diye bir dizi oynuyordu TRT 'de.Yayınlandığı dönem o kadar çok konuşulmuş ve insanlar o kadar çok korkmuştuki bazı kişilerin psikolojileri bozulmuş intihar vakaları olmuş, en sonunda çocuklara izletmeyin uyarısı almıştı...Yani bize yasaktı...Konusuna gelince hatırladığım tek şey insanlara sürekli saldıran (hatta öldüren)martıların olduğu bir adaydı şimdi ne kadar komik geliyor..:))1

EĞLENCELİ BİR SİTE..

Acaba 50 'li yada 60'lı yıllarda yaşasaydım nasıl bir görüntüye sahip olurdum diye düşünüyorsanz işte size eğlenceli bir site...1950'den 2000 yılına kadar fotonuzu düzenleme şansı veriyor..ben bir kaç model denedim ve çok güldüm..
http://www.yearbookyourself.com/

10 Kasım 2008

ATA 'NIN EVİNDE GEZİNTİ...

O kadar beğendim ki...Ankara'da olmama rağmen daha önce hiç duymamıştım...Gezmiş kadar oldum.Üç boyutlu görüntü sanki herşey gerçek gibi görünüyor...(En çok ta banyo ilgimi çekti.) Müzik deseniz bir harika acaba kim söylüyor onuda merak ettim doğrusu..Neticede çok duygulandım mutlaka herkes görmeli sanalda olsa gezmeli... yakalayabildiğim anlar 'a sonsuz teşekkürler bu paylaşımı için ...'

evi gezmeden önce kısa bir bilgi:
'Sivas'tan Ankara'ya gelmek üzere, Mustafa Kemal başkanlığında yola çıkan temsil heyeti üyeleri, yolculuk için bütün varlıkları ile ancak 20 yumurta, 1 okka peynir ve 20 ekmek alabilmişlerdi. Yolcuları taşıyan üç külüstür otomobilden ikisinin lastikleri paçavralarla doldurulmuştu. Güçlüklerle dolu bu yolculuk sonunda 27 Aralık 1919'da Ankara'ya varan heyet, büyük bir coşkuyla karşılanarak Ziraat Mektebi'ne yerleşti. Ziraat Mektebi'ndeki sıkışıklık nedeniyle istasyon şefinin köşküne taşınan Mustafa Kemal, işleri çoğalınca kendine daha uygun bir yer aramaya başladı.'' Ata'nın bu arayışı sonunda bulduğu, 1921-1932 yıllarında konut ve çalışma yeri olarak kullandığı o ev, bugün 3 yıllık restorasyon sonunda onarılan Atatürk Müze Köşkü...
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in evsahipliğinde ve protokolün katılımıyla düzenlenen törenle açıldı ve 25 günde 4 bin 377 ziyaretçiyi ağırladı...
Ziyaret: cumartesi-pazar günleri 13.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Pazartesi günleri kapalı olan köşk, diğer günler önceden randevu alınarak da gezilebiliyor. " ( Anadolu Üniv. e-gazete'den alıntıdır.)

09 Kasım 2008

BUNLARI BİLİYORMUYDUNUZ ???


* 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini"

* 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde; "Allah bir ülkeye yardım etmek isterse onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini,

*1996'da Haiti Cumhurbaşkanının vasiyetinde, mezar taşına yazılmasını istediği metinde; "Bütün ömrüm boyunca Türkiye'nin lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm" yazdığını,

*2000'de ABD Başkanı'nın milenyum mesajında; '' Milenyumun hiç şüphe yokturki tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'tür. Çünkü o yılın değil asrın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir" denildiğini,

*2005'de Amerika'nın en ünlü ekonomistlerinden birisi olan Mr. Johns`un önerisinin "Türkiye ekonomiyle savaşta bir tek Atatürk'ü örnek alsın yeter" olduğunu,

*2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini,
BİLİYOR MUYDUNUZ!!!

NEYDİK NE OLDUK ???

08 Kasım 2008

KİMMİŞ?


Bloglama nedir, nasıl bir şeydir? anlatmaya başladı sevgili dostum…
2007 yılında ilk blogla başlayan yazma serüvenine Nisan 2008’de
İçimden Geldiği Gibi~~~’de katıldı…
İlgimi çeken şeyleri paylaşmak adına bir araç,sıkıntılı günlere ilaç oldu...

Özellikle yaşanmış gerçek hikayeleri bulup, olayın dokusunu bozmadan kendim kaleme almayı seviyorum.Tabii ilgimi çekmesi çok önemli…
Birkaç satırda anlatılmış sıradan bir haberi daha heyecanlı hale getirmeyi ya da sayfalarca yazılmış bir olayı kısa ve öz biçimde anlatmak sonuçta da okunduğunu görmek beni mutlu ediyor…Evet bazen kelimeleri bulmakta zorluk çekiyorum ama o da amatörlükten :)


Komik fotolara da asla hayır diyemiyorum.Elimden geldiğince fazla yazılmamış ilginçleri paylaşmayı seviyorum.Yazıların tamamı bana ait olmasına rağmen kaynak göstermeye önem veriyorum.Şayet kullanmak istediğiniz bir içerik olursa bu konuya sizinde özen göstermenizi rica ediyorum…

Bunların dışında söyleyebileceğim İzmir’liyim,Mühendisim,Kaptanla evliyim ve 2.5 yaşında bir prensesin annesiyim… :))
~~~~~~
icimdengeldigigibi@hotmail.com

PİŞTİ...

Bu ara iki reklam gözüme takılıyor…Tabi cici kız reklam olmadan yemek yemiyor.Onun sayesinde reklamların tüm replikleri ezberimde.Bahsedeceğim reklamlar aynı dönemde gösterilmeye başladı hani biri birinden kopya çekmiş diyeceğim olmayacak…Belki sizde fark ettiniz biri “biskrem” diğeri “profilo”reklamı.
Evlilik yıldönümleri için evde hazırlık yapan bayanlar,eve maç izlemeye gelen ve yıldönümlerini unutan erkekler…Senaryo her şeyiyle hemen hemen aynı.
Mesaj 1- Kocanız evlilik yıldönümünü unutmuş olabilir ama bir Profiloya sahipseniz üzülmeyin.O rahat ve teknolojik üstelik dayanıklı ev aletleri olduğu için sinirlenmeniz durumunda vurun kırın hiçbirşey olmaz…
Mesaj 2- Biskrem o kadar güzel ve lezzetli ki ne kadar kızgın ve üzgün olursanız olun o her şeye değer yiyin ve unutun…
Sonuç olarak espirili yaklaşımıyla pişti olan ,ama amacınada ulaşmış iki reklam…

1

07 Kasım 2008

GÜNÜN SÖZÜ...

Memlekette o kadar ilginç şeyler oluyorki.Çok detaya girmeyeceğim.Dün hesabıma para yatırmıştım.Fatura için internet bankacılığına girdiğimde bir sigorta şirketinden kesinti yapıldığını gördüm..Neden? ne için ?haber vermeden ,sormadan beni sigortalamışlar.:)) O sinirle bankayı aradım sigortaya yönlendirdi.Poliçeyi iptal ettirdim.Bakalım para geri hesabıma dönecekmi? İşte günün sözü burdan yola çıkarak sizlerin karşısında…

"Bankalar, güneşli günde şemsiye uzatıp, yağmur başladığında geri alırlar..."
Mark Twain
1

VEEEE ÖDÜL BİZİM...

MTV Avrupa Müzik Ödülleri dün gece sahiplerini buldu...Oylarımız boşa gitmedi anlaşılan " Emre Aydın " tüm ülke birincilerini sollayarak birinci olmayı başardı. İngiltere birincisi, dünyaca ünlü şarkıcı Leona Lewis’i bile sollayan Emre Aydın artık Avrupa’nın En İyi Sanatçısı...
Kesinlikle bu ödülü hakettiğini düşünüyorum çünkü genç yaşına rağmen işini çok iyi yapıyor...Teşekkürler Emre ve oy kullanan herkese...1

06 Kasım 2008

BULUŞ...

"Rhesus" Çin ve Hindistan'ın kuzey kesimlerinde yaşayan kirli sarı renkte makak cinsinden bir maymun cinsi.1940 yılında iki bilim adamı bir tavşanın dolaşım sistemine bu maymunun kanından bir çok kez zerkettiklerinde ,bunun serumunun, beyaz ırktan olan insanlardan yüzde 85 'inin kanını yapışkan duruma getirdiğini farketmişler...Bu özelliğe "Rhesus faktörü "adı verilmiş ve kanları bu şekilde yapışkanlaşan insanlar adı geçen maymunun adının ilk iki harfinden ötürü "RH pozitif",yapışkanlaşmayanlara da "RH negatif " adını almış.Farkında olmadan yapılan bu buluş sayesinde o zamana dek bilinmeyen birçok hastalık önlenerek, tanısı olanaklı duruma gelmiş...
(kaynak:Başkent üniv.kültür yayınları)

Bugüne kadar hiç aklıma gelmemişti ya da dikkatimi çekmemişti...Sadece Türk halkının yüzde 40'nın "Rh pozitif" olduğunu biliyordum okuyunca bu da ilginç geldi...

04 Kasım 2008

BİR KADINI AĞLATIRKEN ÇOK DİKKAT EDİN...

Nette okurken hem çok dokundu, hemde ilginç geldi sizinle paylaşmak istedim..
"bir kadını ağlatırken çok dikkat edin, çünkü tanrı gözyaşlarını sayar...
kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı, ayaklarından yaratılmadı, öyle olsaydı ezilirdi; üstün olmasın diye başından da yaratılmadı. ama göğsünden yaratıldı, eşit olsun diye. kolun biraz altından yaratıldı, korunsun diye. kalp hizasından yaratıldı, sevilsin diye.. "

(*)Talmud'dan alınmıştır...
(*)yahudilerin kutsal kitaplarından biridir. Aslında bir nevi hukuk ansiklopedisidir. yahudi halkının bin yıllık yaşam serüvenini, gelenek ve göreneklerini konu alır.300 yılda derlenebilmiştir. i.s. 4. yüzyılın başlarından 6. yüzyılın sonlarına kadar sürmüştür derleme işi. mişna ve gemara adlı iki bölüme ayrılmıştır.1

01 Kasım 2008

2008 MTV MÜZİK ÖDÜLLERİ İÇİN ...

2008 MTV Avrupa Müzik Ödülleri 06 Kasım da Liverpool'da yapılacak.Adaylardan "Emre Aydın" için oy kullanmak isterseniz http://ema.mtv.com.tr/vote/ adresinden Kategoriler bölümünde Avrupanın en sevilen sanatçılarını seçip Türkiye için oy atabilirsiniz...Birden fazla oy atılabiliyor bilginiz olsun..

31 Ekim 2008

GÜNÜN SÖZÜ...

“ Mal kaybeden birşey kaybetmemiştir, Onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir, Cesaretini kaybeden herşeyini kaybetmiştir…”GOETHE

ANNE ZÜRAFA VE YAVRUSU...

Bir zürafanın dünyaya gelmesi zorlu bir iştir…14,5 ay süren hamilelik serüveninden sonra anne rahminden yaklaşık 3 metrelik yükseklikten aşağı düşer ve bu düşüş genellikle sırt üstü olur.Yeni doğmuş zürafa birkaç saniye içinde yüz üstü dönerek ayaklarını vücudunun altına alır.Sonra doğumsıvısının son kalıntılarını yüzünden ve kulaklarından silkeler.Şimdi annesinden alacağı sert ama bir o kadar da şefkatli hayat dersine hazırdır artık…
Anne zürafa bebeğinin üzerine eğilir kısa bir süre bekler sonra ilk bakışta mantıksız gibi görünen bişey yapar.Bebeğini ön ayaklarıyla tekmelercesine dürterek onu ayağa kalkmaya zorlar. Yavru ayağa kalkmadığı taktirde bu zorlu süreç defalarca tekrarlanır.Ayakta durma mücadelesi çok önemlidir.Yavrunun yorgunluğu arttıkça anne onu tekrar tekrar tekmeleyerek çabalaması için uyarır.Nihayet yavru zürafa titrek bacaklarının üzerinde ilk defa durmayı başarır.
Daha sonra anne zürafa başka ilginç bir şey yapar.Yavruyu yeniden tekmeleyerek yere düşürür.Niyemi?Ona nasıl ayağa kalktığını hatırlatmak için!
Vahşi hayatta bebek zürafalar için en güvenli yer annelerinin yanı ve sürülerdir,sürüden ayrılmamaları için mümkün olan en kısa sürede ayağa kalkmaları gerekir.Aslanlar,sırtlanlar,leoparlar ve vahşi av köpekleri genç zürafaları büyük bir keyifle takip ederler,eğer anne zürafa yavrusuna nasıl ayağa kalkacağını öğretmezse yırtıcı hayvanlara yem olması işten değildir...
kaynak:Cengiz Erşahin-cesaret veren öyküler...

SALYANGOZUN AZMİ...







UNUTMAYIN ! "İMKANSIZ GENELLİKLE HENÜZ DENENMEMİŞ OLANDIR… "

30 Ekim 2008

GÜNÜN SÖZÜ...

"Hiçbir şey, ele geçince hayalde olduğu kadar güzel kalmaz. "N.R.NASH

BİRİ BİZİMLE DALGAMI GEÇİYOR??

Dün gece Yaşamın Kıyısında yorum bırakmış...Bloğunda sorun olduğunu, başka bir yoldan sayfamı ziyaret ettiğini söylüyor.Kafama takıldı bir baktım ki ne göreyim yine aynı şekilde giriş yok !!Diğer arkadaşlardan bazılarında gene kapatılma yazısı görünüyor...dreamland 'a sordum onda bir sorun yok...Bu ne şimdi??Bloglar açıldımı açılmadımı?? Yoksa biri bizimle dalgamı geçiyor??
1

29 Ekim 2008

ÖZLÜYORUZ...

"ASIL ÖNEMLİ OLAN VE MEMLEKETİ TEMELİNDEN YIKAN, HALKINI ESİR EDEN, İÇERİDEKİ CEPHENİN SUSKUNLUĞUDUR. " ATATÜRK