BEN BUNLARA ÇOK GÜLDÜM... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BEN BUNLARA ÇOK GÜLDÜM... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

06 Ocak 2011

SORARLARSA “EVDE YOK !” DE…

evde yok


Eski İngiliz başbakanlarından Winston Churchill bir dönem bunalmış eve gelen giden kişinin haddi hesabı yok,rahatsız edilmek istemiyor ve dinlenmeye çekiliyor..

Bu arada evdeki hizmetliyi de yanına çağırıp ;

“Beni görmeye gelen olursa evde olmadığımı söyle” diyor ve daha inandırıcı olması için ekliyor.

“Haaaa bunu söylerken ağzında mutlaka benim purolarımdan biri olsun”… :) :) :)

05 Ocak 2011

İNEKLERİ TEMİZLEMEK ARTIK ÇOK KOLAY...

İnekler için eğlence saati başlıyor. :)) Tecrübe sahibi olanlar gayet rahat, hatta duruma alışmış görünüyorlar...

Teknolojik imkanları kullanarak, hemde el değmeden kısa sürede tertemiz oluyorlar.Nasıl mı?


03 Ocak 2011

SADECE SEYRETMEK İÇİN... :))

patates puresi

Görüntüler yılbaşı gecesinden...

Sevilaycım o kadar güzel hazırlamıştı ki ben seyretmeyi tercih ettim.Patates püresinin içinde süt yok,onun yerine kaşar peyniri koymuş.Gözleri çörekotundan, burnu havuçtan... :)))

kart

08 Aralık 2010

15 Kasım 2010

AMARULA AĞACI…

Amarula Güney Afrika bölgesinde yetişen ve en kurak dönemde meyve veren sıradan bir ağaç…

Meyveleri oldukça sulu ancak bu ağacı diğer ağaçlardan farklı kılan bir özellik var ki o da meyvelerinde alkol bulundurması…

Dünyada eşi benzeri yok…

Kuraklığın en fazla olduğu dönemde başta filler olmak üzere birçok hayvan bu ağacın meyveleri ile besleniyor.Besleniyor beslenmesine de ondan sonra neler oluyor ???
:)))



12 Kasım 2010

BAŞKA OLUR AHTAPOTLARIN AŞKI…

octopus

Hayvanat bahçesinde iki aşık ahtapot birbirine sarılmış dolaşıyorlardı…

Erkek ahtapot hafifçe eğilip dişi ahtapotun kulağına fısıldadı.”Ne güzel bir gece değil mi sevgilim?? Mehtap,yıldızlar,sen ve ben…

Bu güzel gecede senle birlikte kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola şöyle dolaşmak… :)))

foto. kynk.başkent üniv.yayını

06 Kasım 2010

KÖTÜ BAŞLAYAN BALAYI NASIL BİR SÜRPRİZLE SONUÇLANMIŞ ?

Mersin’de banka müdürü olarak çalışan Çetin Kocaer, evliliğinin ilk günlerini unutulmaz kılmak hem de yeni yerler gezip görmek için bir balayı tatili planlamış.

Günler öncesinden otel rezervasyonları yapılmış,hazırlıklar tamamlanmış…

Programa göre İzmir’e gelen yeni evli çift, dönemin en gözde oteline giriş yapmış.

Kendilerini oldukça ciddi karşılayan resepsiyon görevlisi listeye şöyle bir göz atıp “İsminizi göremiyorum efendim,maalesef şu an bütün odalarımız dolu” diye cevap vermiş…

Aldığı cevap karşısında çok şaşıran genç adam, bir ay önce otel yönetiminden gönderilen tebrik ve rezervasyonu onaylayan yazıyı cebinden çıkarıp göstemiş.Buna rağmen yanlışlığı düzeltememiş…


O arada resepsiyona çağırtılan otel müdürü de üzgün olduklarını,fuar nedeniyle tüm odalarının dolu olduğunu tekrarlayıp durmuş…

Büyük bir hayal kırıklığı ve kızgınlığın olduğu bir an da genç adamın omzuna bir el dokunmuş...

Anahtarları uzatmış bir şekilde karşısında duran Sakıp Sabancı “Benim odamda kalabilirsiniz,henüz çıkmamıştım zaten.Hem yeni evli bir çift odasız kalır mıymış? ” demiş gülerek…

Bu jest karşısında duygulanan çift, kabul edemeyeceklerini söylemelerine rağmen odalarına uğurlanmış…

Ama asıl sürpriz bundan sonra yaşanmış. :)) Otelde geçen üç günün sonunda hesabı kapatmak isteyen yeni evlilere “tüm masrafların düğün hediyesi olarak Sakıp Sabancı tarafından karşılandığını, herhangi bir borcun olmadığını” söylenmiş…


foto.
kynk.”Unutamadığım Anım”-Bütün Dünya

29 Eylül 2010

TAHTA KAŞIK ÖDÜLÜ...

1823 yılında Cambridge Üniversitesi’nde başlayarak bir geleneğe dönüşmüş bu ödül.

Sınavlarda derece alanlara “altın kaşık”, ”gümüş kaşık” gibi ödüller verilirken,en düşük puanı alan öğrenciye de tahta kaşık ödülü verilmiş o yıllarda…

Önceleri şaka amaçlıymış fakat o kadar meşhur olmuş ki İngiltere’deki diğer üniversitelerde bu geleneğe katılmış.

Sınav puanlarının yanı sıra yüzme, kürek çekme, buz hokeyi, ve rugby gibi spor müsabakalarında sonuncu gelen kişi ya da gruplara da taktim edilmeye başlamış.

İlk yıllarda ödül normal kaşık boyutlarındaymış zaman içersinde büyütülerek boyu 1,5 metreye kadar ulaşmış. :)

Cambridge Üniversitesi’nde 1909 yılına kadar böyle devam eden gelenek, berabere kalan veya aynı puanı alan kişileri de göz önüne alarak değiştirilmiş.1910 yılından sonra en kötü sonucu alan sadece bir kişi olmadığı sürece verilmemiş…


*Aslında ödül kişileri "daha çok çalışmaya" teşvik etmek için verilmiş olabilir.Mesela ben, bu ödülü almamak için elimden geleni yapardım diye düşünüyorum.:))

25 Eylül 2010

NE DEMİŞ ?

Amerikalı komedyen Bob Hope şöyle demiş…

“Mumlar pastadan daha pahalı olmaya başladıkları zaman, yaşlandığını anlarsın.” :))

Photobucket

09 Eylül 2010

BİRİ BENİ GÖZETLİYOR…

Önceki işyerim tuhaf bir yerdi aslında şimdi daha iyi anlıyorum.

Evet şubeleri ve 100’ün üzerinde çalışanıyla kurumsal gözüküyordu ama aslında patron şirketiydi…


Çalışma masalarının arkasındaki kameralar insanı kötü hissettiriyor, tuvalet hariç heryerde kameraların olması insanın sinirlerini bozuyordu…

Para ? Ticari mal ? Güvenlik endişesi ?

Hayır,sebep bunlar değildi.Kameralar sadece personeli denetlemek amacıyla konulmuştu.
…………………………………
Ara sıra kafamı kaldırıp şöyle baktığım anlar oldu tıpkı buradaki gibi…

01 Eylül 2010

EY TWITTER !! SEN NELERE KADİRSİN…

Virgin America Havayolları’nda yolcular uçağa alınmasına rağmen yarım saatlik bir rötar olacağı kabin ekibi tarafından duyurulmuş…

Bu sırada yolculardan biri bilgisayarını açarak internete bağlanmış.Daha iyi görebilmek için okuma ışığına elini uzatan yolcu, ışığın arızalı olduğunu farketmiş…

Şikayetini hemen Twitter üzerinden yazmış.Hangi seferde uçtuğunu,koltuk numarasını da eklemeyi unutmamış tabii…

Virgin America’nın sosyal paylaşım ağlar departmanı mesajı okur okumaz uçağa teknisyeni yönlendirmiş.Arıza kısa sürede giderilmiş…

Ehh ne diyelim darısı bizlere…J


kynk.

21 Ağustos 2010

GURME…

Photobucket

“Yok hocam, resim kabiliyetim sıfır ancak Cin Ali falan çizebilirim.” dedim.

“Denemeden bilemezsin.”diye cevap verdi Nermin Hocam.
“Gel bak seni Can ile tanıştırayım” dediğinde ise şaşırıp kaldım.Karşımda 7 yaşında bir çocuk elinde fırça, yağlıboya resim yapıyordu…

“Harika olmuş Can, peki büyüyünce ne olucaksın? “ diye sordum duruşundan belli büyümüşte küçülmüş...

“Gurmen olacağım”…
“ ???? O nedir ? “
“Hani yemeklerin tadına bakıyorlar yaaa…”
“O gurme olmasın? pek yemeklede aran yok bakıyorum çok zayıfsın.” dediğimde
“ İyi o zaman bende cumhurbaşkanı olurum.” diye karşılık verdi zamane çocuğu… :))


foto.flickr

05 Ağustos 2010

DAVETSİZ MİSAFİR… :))

Melissa Brandts Kanada’daki Minnewanka gölü, Banff Ulusal Parkı'nda eşiyle geçirdikleri tatillerini ölümsüzleştirmek için fotoğraf makinasını ayarlamış ve bir kaya üstüne yerleştirmiş...

Makina otomatik çekmeye hazırlanırken meraklı bir sincap çıka gelmiş, öyle ki plansız bu anlık görüntüye dahil olmuş... :))


Photobucket

* Fotoğraf National Geographic’in internet sitesinde de yayınlanmış ve büyük ilgi görmüş.


03 Ağustos 2010

ÇILGIN FISKİYE...

Photobucket

Oldum olası böyle şeyler hep ilgimi çekmiştir.Arkadaşım bahsetti Carrefour’larda satışı başlamış bu çılgın çiçeğin. Fiyatı 22 lira civarıymış. Sulaması suyun basıncına göre değişiyor,suyu ne kadar çok açarsanız fıskiye o kadar çılgınlaşıyor...

Tesadüf o gün piknik yaptığımız yerde satın almış bundan.
Bir fıskiyenin sizi bu kadar gülümseteceğini düşünürmüsünüz ??
Güldürüyor işte..:))



18 Temmuz 2010

İZMİR OTOYOL LEVHALARI DEĞİŞTİ !!!

Sosyal paylaşım sitelerindeki yaratıcı arkadaşlar zaman zaman iyi işler çıkarıyorlar…
Fikir sahibi kimdir bilinmez ancak resim çok ufak kalmış bir de başlık atmayı unutmuşlar…
Son düzenleme ile daha iyi oldu sanırım.:))

Photobucket

09 Temmuz 2010

20 Haziran 2010

ÇİRKİNLİĞE KARŞI SİGORTA...

İngiliz Richard Jones, 29 yaşındaki eşi Nicole Jones’u şakayla karışık
“Eğer yaşlanınca çirkinleşirsen seni terkederim” diye tehdit eder...

Sarfedilen bu cümle karşısında ne yapacağını bilemeyen genç bayan düşünüp taşınır ve en sonunda soluğu bir sigorta şirketinde alır...

Sigorta şirketine eşinin hamileliği sırasında da kendisini beğenmediğini, bunu sık sık dile getirdiğini anlatarak güzelliğini sigorta ettirmek istediğini anlatır...

Bunun üzerine sigorta şirketi Nicole Jones’un aylık 200 pound (yaklaşık 480 TL) ödemesi karşılığında on yıllık sigorta yapabileceğini,bu süre zarfında on kişiden oluşan denetçi kurul ile bayanı ara ara denetleyeceğini şayet eşi tarafından eski güzelliğini yitirdiği gerekçesiyle terkedilirse 100.000 pound ( eski paramızla 260 milyar) ödemeyi taahhüt eder...


kynk.
kynk.

17 Haziran 2010

KABİLİYETLİ KADINLAR… :))

“ Bir zamanlar erkeğin üstün olduğuna inanıyordum. Sonra evlendim. Karım bu inancımı tamamen yıktı.” demiş Amerikalı aktör Jack Lemmon…

Photobucket

Jack Lemmon kimdir?

kynk.

ASANSÖR…

Hariçten gelen bir ilhamla yazıyorum aslında garip gelebilir ya da güldürebilirim sizi, olsun ben genede anlatacağım…

Şu an oturduğum evi görür görmez öyle etkilenmiş acaba deyip taşınma hayalleri kurmaya başlamıştım…

Gelin görün ki rakam yüksek geldiği için hayaller kısa sürede sonlanmıştı.Üzerinden 6 ay geçti evin sahibi tekrar kapımızı çalıp (bu arada biz yan apartmanda oturuyorduk) fiyat konusunda anlaşabileceğimizi söyleyip bizi kahve içmeye davet etti…

Bizim kaptan fiyatı konuşa dursun,ben mutfak ,parke, fayans ve karşımda duran Ankara manzarasını incelemeye devam ettim…
Nasibe çok inanırım öyle böyle derken ev bizim oldu…

Çoğu kişiye dezavantaj gelebilir ama 9 katlı bir binanın en üst katı olmasını hiç problem etmedim.Üst kat soğuk olur vs…
Neyse kısa süre sonra taşındık…

1. Gün. O da ne ???? Bir uğultu??? Saat başı bazen 10dk.da bir , gece yarısı olmuş ara ara sesi duymaya devam ediyorum…
Araştırıyorum sesin geldiği yeri.Üst katımız asansör mekanizmasının olduğu bölüm.Asansör her çalıştığında sesi duyuyorum.
” Eyvah dedim biz ne yaptık? Buna hiç dikkat etmedik ben bu sesle hayatta oturamam.”

İlk zamanlar rahatsızlık duyduğum bu sese zamanla öyle alıştım ki, artık doğal gelmeye başladı…
Hatta yıllar geçtikçe olay şuna dönüştü. :))

“sabah apartmandan ilk çıkan Ayşen hanım hımmm saat 7.30 oldu demek ki acele etmeliyim işe geç kalabilirim”
“ Çöpler toplanacak apartman görevlisi bizim kata çıkıyor çöpü kapıya çıkarmalıyım.”
“ Mehmet beyin kızıda işten döndü saat 21.30 “
“Asansör 6.katta durdu hayırdır bu saatte ?? ”
Bayram sabahı “ Çocuklar şeker toplamaya başladılar “ vs…

7 sene içinde bu sinir bozucu sese alıştım ben…
Diyeceğim o ki insanoğlu zamanla alışabiliyor kabul ediyor.Acıları,sıkıntıları

ya da takıntıları…:))


foto.