MÜHİM KONULAR... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
MÜHİM KONULAR... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ekim 2011

ÇÖLYAK HASTALARINA GLUTENSİZ MAKARNA ÜRETİLDİ


Çölyak hastalığından  kısaca bahsetmiştim burada...

Üzerinden iki yıl geçmiş.Artık üreticiler daha kontrollü, paketlerin üzerinde detaylı içeriklere rastlamak mümkün.

Gelişi güzel herşeyi yiyemeyen ve hep dikkatli olmak zorunda kalan bu hastalar için  Beşler Makarna firması da, Türkiye'de bir ilk gerçekleştirip glutensiz makarnayı üretti.

Daha önce bu tadı hiç bilmeyen kişiler için sevindirici bir gelişme bence...

Glutensiz makarna şimdilik  Kipa marketlerden ve buradaki diğer adreslerden temin edilebilir.

14 Ekim 2011

OBSESİF ...

"Alacakaranlık" takıntısı ileri boyutlarda...
Posterler,çarşaflar ve tişörtlerle şekillendirilen hayal dünyası perukla daha da genişletilmiş.

Bizimde okul yıllarımızda  posterler odamızı süsledi ama kendimiz olmadığımız bir karakterin yerine koymadık.

Kişilik bozukluğu olarak tarif edilen bu durumun, özellikle gençler üzerinde takip edilmesi gerekiyor...

bknz.Obsesif

25 Nisan 2011

E-DEVLET ŞİFREMİ ALDIM ...

SGK işlemleri için eski sisteme giriş yapamayınca, e-devlet şifresini almak şart oldu.Sadece SGK işlemleri için değil elbet artık internet üzerinden yapılan bütün işlemler için bu şifre gerekliymiş. 


Şahsen başvuruyla, merkez Ptt şubelerinden  1TL. karşılığında sizde şifrenizi alabilirsiniz yalnız şifrenin kaybolması durumunda tekrar şifre almak isterseniz 10 TL. ödüyorsunuz.


Sisteme ilk girişte kullanılan bu şifreyi kendi şifrenizle değiştiriyorsunuz.Daha detaylı bilgi ve yönlendirmeyi alacağınız zarfın içinde bulabileceksiniz.

06 Nisan 2011

BÖBREK TAŞINA ŞİFA LİMONATA …

Artık yavaş yavaş sezonu açma vakti geldi.Dün akşam tembelliğim üstündeydi ona rağmen üşenmeyip bir bir sıktım limonları…

Babam hep uyarır beni, sıkı giyinmediğimden kendime iyi bakmadığımdan yakınır ve gelecekte böbrek rahatsızlığı yaşayabilme ihtimalini anlatır.Sırf bu korkumdan limonata içmeyi artırdığım söylenebilir.

Amerika’da yapılan araştırmalarda limonatanın böbrek taşı oluşumunu önlediği hatta limonatanın içinde bulunan sitratın daha önce böbrek taşı rahatsızlığı geçirmiş kişilerde tekrar taş oluşumunu % 50 azalttığını okumuştum.

Gayet mantıklı görünüyor öyle değil mi?


limonata

01 Nisan 2011

DARÜŞŞAFAKA SINAVI ...


Babası sağ olmayan, maddi olanakları sınırlı, yetenekleri sınırsız ilköğretim öğrencileri için Darüşşafaka Sınavı 29 Mayıs 2011'de...


24 Mart 2011

“ BEGÜM10 “ DENEYİNDEN ÇIKAN KORKUNÇ SONUÇLAR …

Haberde bahsi geçen kitabı henüz almadım ancak içeriğini oldukça merak etmekteyim…

Yazar Barış Çiçek “Sesimi Duyan Var mı?” isimli kitabı çıkarmazdan önce bir deney yapmış.Zaten kitapla ilgilenmemin ilk sebebi bu oldu.

Sonuçlarını okurken tüylerimi ürperten hatta beni insanlıktan soğutan bir deney …


begüm10



Yazar, internette çocuk ve gençlerin sıkça kullandığı sohbet sitelerinden birine giriş yapıyor.Kendisini 10 yaşında ilkokul 5. sınıf öğrencisi olarak tanıtıyor.Kullanıcı adını Begüm olarak belirleyen Çiçek, katılımcının yaşını da göstermek için 10 rakamını isme ekliyor.
Begüme’e ilk 10 dk.’da birebir pencereden 25 özel görüşme talebi geliyor.

28. dk’da talep sayısı 100’e ulaşıyor.

Bunların 43 tanesi ilk cümlesinde cinsel içerikli sözcükler kullanıyor.Bunun üzerine Begüm, özellikle bu 43 kişiye 10 yaşında olduğunu tekrar belirtiyor.Sadece bir kişi özür dileyerek bağlantısını kesiyor.Diğer penceredekiler görüşmeyi kesmediği gibi bağlantının kopmaması için olağanüstü çaba sarfediyorlar.

Hepsi büyük bir istekle 10 yaşındaki çocuğa cinsellik hakkında bilgi vermeye çalışıyor.

Çocuğu kendisine bağlamanın ilk adımlarını atan istismarcılarcılar içinde, çocuğun IP numarasını ve bilgisayarı kullandığı yerin ikametgahını tesbit etmeye çalışanlar bile çıkıyor…

Öte yandan istismarcıların hepsi erkek olmadığı, kadın istismarcıların erkeklerden çok daha tehlikeli olduğu yapılan yazışmalarda anlaşılıyor.


Türkiye’de cinsel istismar konusunda Akademik yayınlar olsa da bunların ailelerin çok kolay anlıyabileceği dilde yazılmadığını, kitabı bu amaçla çıkardığını anlatıyor Barış Çiçek…

Sonuçta bizler yetişkiniz, sanal ortamda yapılan her şeyin kontrolü elimizde fakat görüldüğü gibi çocuklarımız olabilecek tehlikelerden habersiz...

Kız olsun,erkek olsun hayattaki en değerli varlıklarımızın sapık zihniyetlerle böyle bir ortamda karşılaşıyor olması yeterince sinir bozucu.

Bu şartlarda çocuklarımızı interneti iyi ve doğru kullanması konusunda bilinçlendirmeli hatta gerektiğinde denetlenmeli diye düşünüyorum.

18 Mart 2011

VARSA ELİNDE EMANET, HER ZAMAN KENDİN TESLİM ET !!!

Ne zamandır görüşemedik kahveler içildi birşeyler yenildi sonra iki haftadır gözüm gibi baktığım ajandayı çıkardım çekmeceden...

"Aysel hanımcım size zahmet yan odanızda çalışan Selen hanım burada ajandasını unutmuştu, ona teslim edermisiniz?" dedim...

Bu ara uğramam için sebep yok o birime, aramızda bir hayli mesafe var hani gidiyorken götürür nasıl olsa diye düşündüm.

Bir kaç saat sonrada ajandayı aldı mı? diye aradım Selen'i...
"Malesef" dedi "Aysel hanım buraya gelirken markete uğramış ve orada unutmuş defteri, kısmet değilmiş napalım" ...

:-/ Şaşkınım ve suçluyum.

Emaneti kendim teslim etmeliydim...
Langohrziege


13 Mart 2011

BİR TIKLA,SENDE BİR AŞI BAĞIŞLA...

Bloglar kapanmadan önce planlanmış bir programdı ne yazık ki şimdi kısmet oldu...

Prima Dünyasının başlattığı bir kampanya, sadece bir tuşla sende bir aşı bağışla...

Unicef

"Dünyada her 9 dk’da 1 bebeğin ölümüne yol açan yeni doğan tetanosuna karşı düzenlenen 1=1 kampanyası başlıyor. Prima, bu sayfayı beğenen her kişi için UNICEF’e bir aşı bedeli bağışlıyor. Biz sizin için birer aşı bağışladık, fakat çok daha fazlasına ihtiyaç var. Binlerce bebeğin daha hayatını kurtarmaya destek olmak için 1=1 sekmesini ziyaret edin...

17 Şubat 2011

BİL Kİ ONLAR SENDEN DAHA AKILLI...


Habere göre Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğünün ele geçirdiği miadı dolmuş hatta süresi dolduğu için kokmaya başlamış 2 ton'a yakın et ve sucuk, imha edilmek yerine en yakındaki hayvan barınağına götürülmüş.Ambalajları bile açılmadan köpeklere verilen bozuk et ve sucukları hayvanlar dan bazıları yememiş...

İnsanın kan beynine sıçrıyor bu tür haberleri okuyunca...

Her ortamda,her mevzuyu dine bağlayanlar ve bu konularda dem vuranlar söylesin.Bu nasıl bir vicdan?

Kendi yemediğiniz şeyleri başka bir canlıya yedirmenin mantığını bir türlü çözemiyorum...

12 Şubat 2011

PEKİ SİZİN KOMŞUYA VERDİĞİNİZ DEĞER NEDİR?

“Komşu komşunun külüne muhtaçtır “sözüne yürekten inanır ve bununla ilgili tecrübelerimi zaman zaman paylaşırım belki hatırlayanlar vardır…

Samimi arkadaşlarımdan biri eşinden yana pek bir sıkıntılı, geçenlerde bahsettiği olay bu kadarına da pes dedirtecek kadar...

Adam antisosyal,evinde kimseyi istemiyor kimseyle görüşmüyor.Bir akşam yeni taşınan komşularına çekiç lazım olmuş.Bunların kapısını çalmış, istemiş.Hani vesile oldu diyerek sevinmiş arkadaşım tam da portmantonun üstünde duruyormuş çekiç, tam verecekken eşi yetişmiş kapıya ,”hayır bizde çekiç falan yok” demiş kapatmış kapıyı, böylece başlayacak komşuluk ilişkisi başlamadan bitmiş… :( :(

neighboring

Şimdi elimde yerel “Keyifperisi” dergisi var, Mine Sezer isimli bir hanım yazmış.Günümüzün dramatik komşuluk ilişkilerine dair kendi yaşadığı bir olayı anlatmış hayli ilgimi çekti…

THY’ nın Newyork –İstanbul seferini yapan uçakta yerini almış Mine Hanım, yan koltukta da kendi yaşlarında bir bayan.Yol boyunca tek kelime yok !!! İstanbul'a iniş yapmışlar.

Sonra İstanbul’dan aktarma yapıp Ankara uçağına binmişler, tesadüf bu sefer aralarında koridor olmasına rağmen yan yana oturmuşlar, gene tek kelime yok !!!

Valiz maliz derken serviste sadece bir tebessümle gene yan yana bulmuşlar kendilerini, servisten inip aynı apartmana yönelip asansöre binmişler hem de aynı kata basarak…

Dünyanın öbür ucundan gelen komşular o güne kadar karşılaşmamış, basmışlar kahkahayı o günden sonra çok iyi dost olmuşlar…

Ne diyeyim, kıssadan hisse misali…


foto.

29 Ocak 2011

KÜÇÜKLERİN GÖZLERİNDEN,BÜYÜKLERİN ELLERİNDEN ÖPMÜYORUM !!!

aile

Kuş, domuz,at, keçi türevi herneyse bende modayı takip ettim ve en sonunda serildim boylu boyunca...

İğne vurulup öyle işe gidiyorum.Daha kötüsü, ondan ona derken virüs aile içinde yayıldı ve hepimiz hastalandık.

Oysa zor hastalanan bir yapım var ya da ben öyle zannermişim.Eklem ağrıları,halsizlik ve öksürüğün karın bölgesinde yarattığı baskı felaket...

" Zamanın birinde emrivaki yapılarak (aslında zorla demeliyim) annemlerin gün toplantısına davet edildim.İçeriye girdiğim anda herkes ayağa kalkınır gibi oluyordu ki ben başımı salondan uzatarak (sırf hepsini tek tek öpmemek için ) "herkese merhabaaaa,iyi eğlenceler" diyerek mutfağa kaçtım." Günlerce kibirim ,ukalalığım konuşuldu annemden bir sürü azar işittim...

Oysa kendimce iyi birşey yaptım.Kimseyi öpmedim.Onları kendimden,kendimi onlardan korudum...

Kabul dostça kucaklaşmanın yerini hiçbirşey tutmaz ama özellikle şu kış günlerinde öpüşme adetinden artık vazgeçelim...

Önceki yıllarda ki gibi değil,hastalık bir türlü iyileşmiyor. :((( :(((

Herkese sağlıklı, güzel bir hafta sonu diliyorum.


foto.knuttz

18 Ocak 2011

SİMİTİN 4 TANESİ NEDEN 1 LİRA ?

İşin sırrı çözüldü…

Sabah kahvaltı yapmadan çıkmışız, sorun değil sardır bir simitçiden 4 tane simit, yanında üçgen peynir birde çay missss gibi kahvaltı işte…

Hem ucuz, hem de doymamak mümkün değil.

İyi de neden 1 lira bu simit ? dedik mi bugüne kadar…

Valla ben demedim afiyetle yedim.

Sırrı susamdaymış kilosu 10 lira olan susam yerine Çin’den ithal kilosu 2 lira olan susamı kullanınca fiyat böyle oluyormuş…

Hadi yemeye devam edelim denetimden geçmemiş Çin malı susamları.

Önce sağlık mı??

Hııı, O da ne??


~~~~~~


* Uyarı için Sözcü gazetesine teşekkür ederim.

foto.

15 Ocak 2011

GÜNÜN SÖZÜ...

Fazla dile getirmek istemiyorum, şimdi söylerim herşey tersine döner kendi kendime nazar ederim geçmişte hep öyle oldu. :))

Garip olaylar duruldu işyerinde, gerçi birebir benle alakalı değildi ama adalet isteyen ruh yerinde durur mu? içim kıpır kıpır birşeyler yapma çabası..

Neyse eden buldu cezasını, mağdur olanlarda şimdilik rahat alıyorum haberlerini...

İnsanlar birikimleriyle, duruşlarıyla saygınlık kazansın bir yerlere gelsin entrikaya hiç gerek yok öyle değil mi?

Herkesin hafta sonu güzel geçsin...

kuvvet


"İnsanlarn zayıf anında yanına gelerek, İyilik yaparmış gibi görünüp
aslında seni kullanmalarına izin vermeyecek kadar güçlü ol." P.Brunton

14 Ocak 2011

BİR GARİP TTNET KULLANICISIYIM BEN... :((

ttnet
Hani aramızdaki problem düzelecekti???

Gözlerim yollarda saatlerdir seni bekliyorum.Madem bu kadar uzun bakıma girecektin bir haber verseydin...

Hiçbirşeyden haberimiz yok, bak geceyarısı benzine şok zam yapılmış mesela...

Güne böyle dargın başlamak olmuyor ama...

07 Ocak 2011

BLOGLARIMIZI YEDEKLEMEYİ UNUTMAYALIM...

Herkese küçük bir hatırlatma olsun bu...

Aklıma geldikçe yaparım ama uzun süredir bloğu yedeklemediğimi farkettim.Malum yılın ilk günleri emekler boşa gitmesin değil mi? Şöyle bir eskiyi yedekleyelim...

(çok yazıldı,çizildi yine de bilmeyenler ve bloglamaya yeni başlayanlar için bende ekliyorum.)

blogger yedekleme için;

1. Adım

2. Adım

3. Adım
*Kaydetme işlemini yerel diske yapmayın!! Bilgisayarın çökme ihtimaline karşı D sürücünü tercih etmeyi unutmayın...


~~~~~~~~~~~~~~~~

*15.02.2014  / yazıyı güncelleme adına bu notu düşüyorum arkadaşlar.

Zaman içinde blogger tema değişiklikleri nedeniyle yukarıda ki yazı kullanılabilirliğini kaybetmiş görünüyor ancak mantık olarak gidiş yolumuz ve yapacağımız işlemler aynıdır.

Yeni blogger görünümüne göre yedek almak için aşağıdaki adımları takip ediniz.

 Ayarlar > Diğer sekmesi > Blog araçları > Blogu dışa aktar > Blogu İndir butonuna tıklamanız yeterli.

06 Ocak 2011

PRİZ SORUNU...

priz

Bizim evdeki prizleri kapatalı çok oldu...

Minik prensesim yürümeye ve karıştırmaya bir başladı prizlere tek tek özel kapak alındı.

Böylece korkulu priz sorunu çözülmüş oldu.Şimdi bu tasarımı görünce birden o aklıma geldi.

23 Aralık 2010

HIRSIZLAR YENİ TEKNİKLERLE SOYMAYA DEVAM EDİYOR…

Yenimahalle İlçe Emniyet Müdürlüğü harıl harıl çalışıyor.Binaların ve işyerlerinin güvenliğini sağlamak için bir yandan kontrollerini yapıp diğer yandan halkı bilinçlendirmek adına seminerler veriyor.

Konuyla ilgili eğitimlerden geçmiş memurlar vatandaşları ziyaret edip sorunlarını dinliyor ve önerilerde bulunuyor.

Önce karşımızda sebepsiz polisleri görmek bizi şaşırttı. :)) Konunun mahiyetini öğrenince onları misafir ettik,dinledik, getirdikleri metaryelleri incedik.Anlatılanlar bildiğimiz ancak uygulamadığımız şeyler.Apartman giriş kapılarının kilitli tutulması, diafondan tanımadığımız kişilere kapı açılmaması,özellikle yatak odalarına değerli şeylerin konmaması,evdeki elektroniklerin seri numaralarının alınması, kapı merceğinden baksak bile tanımadığımız kişilere emniyet kilidi ile kapının aralanması,kısa süreli bile olsa evden çıkışta sokak kapısının kilitlenmesi, balkon,banyo,tuvalet pencerelerinin güvenliğinin alınması, en önemlisi komşuluk ilişkilerine gereken önemin verilmesi ve kapı ziline ad soyadı yazılmaması bunun yerine sadece soyadı ya da baş harflerinin yazılması…

Hayli düşündürücü hususlar var.Polis memurlarının anlatımıyla bir apartmanı ziyarete gidiyorlar.Gelişigüzel bir zile basıyorlar.Diafondan “kim o?” sesi geliyor.”Hırsız” diye cevap veriyorlar ve kapı açılıyor… :) :)Diafondan gelen sesi bile dinlemiyoruz o kadar durum vahim yani..

Zile ad soyadı yazılması konusunda da şöyle bir olay yaşamışlar.Atıyorum adamın adı ”Mehmet Karanfil”, hırsız evde olmadığını düşündüğü Mehmet Karanfil’in karşı komşusuna gidiyor “Mehmet Beyler evde yok mu?ben falan yerden arkadaşıyım diyor” buna inanan komşu “yok Mehmet beyler birkaç günlüğüne tatile gitti” diyor.Hırsız rahatça evi talan ediyor…
Örnekler pek çok anlata anlata bitmez.Kısacsı daha dikkatli ve tedbirli olmamız gerekiyor.

Unutmadan Toplum Destekli Polislik Büro Amirliğinden Nilüfer Özdemir’e ve ekip arkadaşı Mehmet Köysüren'e katkılarından dolayı tekrar teşekkür etmek istiyorum.


celik kapi kilit
ATM hırsız
kilit
hırsız duzenek

19 Aralık 2010

LÜTFEN BU HUYUMUZDAN VAZGEÇELİM…

Trafikte siren çalarak geçiş isteyen ambulanslara yol vermek hepimizin görevi…

İyi güzelde yol açılıyor diye ambulansın peşine takılmaya çalışanlara ne demeli??

“tamam her konuda ekol bir milletiz ama böyle üzücü durumlardan nasiplenmek isteyenler “lütfen bu huyumuzdan vazgeçelim”…



foto.

NE DEMİŞ ?

"Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur. Yalnız şurası var ki din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır." Mustafa Kemal Atatürk


ataturk dua