reklam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
reklam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Temmuz 2016

Kozmium Pharmaton Ürünleri

Gün içinde gerek gerçekleştirdiğimiz eylemlerin yoruculuğu, gerek gün içinde yaşadığımız streslerden kaynaklı olsun değişmeyen bir gerçek var ki o da eve döndüğümüzde kendimizi oldukça yorgun ve bitkin hissettiğimiz. Son zamanlarda pek çok birey gün bitiminde kolunu kaldırmaya mecali kalmadığını dile getiriyor.



Peki, buna neden olan şey ne? Yorgunluk, halsizlik ve bitkinliğin en temel nedeni dengesiz beslenmedir. İnsan vücudu gün içinde harcayacağı enerjiyi depoladığı besin ve minerallerden sağlar. Eğer vücudunuzun ihtiyaç duyduğu kadar besin ve minerali tüketmiyorsanız, yorgunluk ve halsizlikten sık sık mustarip olacaksınızdır. Bununla da almayacak vücudunuzun yorgunluğu sizde fazladan stres ve gerginliğe neden olacağı gibi belirli vücut bölgelerinizde ağrılara da sebep olacaktır.

Sadece dengeli beslenerek ya da gün içindeki stresten uzak kalarak yorgunluğunuza karşı olan savaşı kazanamazsınız. İnsan vücudu belirli maddeleri kendisi üretemediğinden dış takviyelere ihtiyaç duymakta. Bu ek takviyeleri alırken dikkat etmeniz gereken nokta doğal olması. İşte tam da bu doğallığı aradığımız noktada karşımıza ginseng adı verilen doğa harikası bir bitki çıkıyor. Nedir bu ginseng biraz inceleyelim.

Ginseng oldukça uzun bir süredir Asya ve yerli Amerika halkı tarafından kullanılan bir bitki. Onu bu kadar özel yapan ise on parmağında on marifetin olması. Ginseng birden fazla çeşidi ile pek çok alanda şifa özelliğine sahip bir bitki. Hazırlanışı, tüketilişi ve tedarik edilmesi ise oldukça kolay.

Ülkemizde Ginseng denildiği zaman ise akla ilk gelen Pharmaton ürünleri oluyor. Pharmaton tüm dünya genelinde ismini duyurmuş ve kalitesini kanıtlamış olan bir marka. Pharmaton’un içeriğinde Ginseng G115 bulunan multivitamini gün sonunda enerjisi tükenenler için kelimenin tam anlamı ile kurtarıcı bir melek. İçeriğindeki Ginseng G115’in yanı sıra 1 vitamin ve 7 mineral ile Pharmaton vücudunuzun ihtiyacı olan takviyeyi kolaylıkla sağlayabilmekte.


Ginseng’in faydaları ortada. Eğer siz de gün sonundaki bitkin halinizden bıktıysanız Pharmaton ile tanışma zamanınız gelmiş demektir. Pharmaton ürünlerini kozmium. com’dan kolayca temin edebilirsiniz. Kozmium’da Pharmaton ürünleri indirimli fiyatları ve güvenli teslimatı ile sizleri beklemekte.

09 Temmuz 2016

Yay Burcu Günlük Falı

Yay burcu neşe, canlılık, hareket, iyimserlik, eğlence ve özgürlükle tanımlanır. Ateş elementinin değişken enerjisini üzerinde taşıyan burç özgürlük arzusunu kıyafet tarzına da taşıyarak uçuş kıyafetler, salaş etek ve bluzlar, bohem giysiler ve genelde açık kalan saçlarla kendisini daha iyi hisseder. Maceralardan, spontane kaçamak seyahatlerden, ilgi çekici yeni şeyler duymak ve deneyimlemekten hoşlanır. İnsanlara karşı oldukça paylaşımcı ve cömerttir, bütün parasını arkadaşlarına yeni bir şeyler alıp onları mutlu etmek için harcayabilir. Kendilerine ait felsefeleri, bağımsız ruhları ve özgün duruşları ile her zaman çevrelerinde olmak isteyen insanlar vardır. Sınırlar, yoğun duygusallıklar, dip dibe ilişkiler, şekilli birliktelikler onların özgürlük düşkünlüğüyle çelişir.




Elle dergisinden astrolog Pınar Atmaca’ya göre 2016, yay burçları için önemli bir dönem olarak görünüyor. 2016’da yay burçlarının karşısına abartılı olduklarını düşündükleri birçok yönleri için düzeltme fırsatı yakalayacakları bir dönem çıkacağını söyleyen Atmaca, bu dönemin yay burçlarının özendiği o ciddiyet ve kararlılığı yakalamak için iyi bir fırsat olduğunu belirtiyor. Bu ciddiyet kazanımı, iş hayatında güzel etkiler bırakırken ilişki hayatında Yay burçlarının partnerleri karşılarında tanıdıklarından farklı kişileri görebilirler. Eskisi kadar anlayışlı ve iyiliksever olmamaları aşk hayatında sorunlar yaratabilir. Atmaca’ya göre kısa vadede kötü görünen bu durum, Yay burçlarına uzun vadede hep istedikleri olgunluğu, sağlam duruşu ve gücü kazandıracak. Öte yandan 2016 Yay burçlarına maddi iyileşme de getiriyor. Uranüs aşk yaşamında Yay’ları, tam da onları mutlu edecek şekilde, ilginç kişiler ve olaylarla bir araya getirirken, Neptün evde ve aile yaşamında karışıklıkları taşıyor.


Gezegenlerin hareketlerine göre yıldız haritasıyla yorumlarını temellendiren Elle dergisi astroloğu Pınar Atmaca’ya göre 2016 yılında Yay’lar için önemli olabilecek belirli tarihler bulunuyor. 6-26 Ocak iş ve para anlamında sıkıntılar taşırken,9 Mart aileyle ilgili bir kayba işaret ediyor; 6 Mart - 16 Nisan ve 3 Ağustos - 28 Eylül Yay’lar için girişimcilik fırsatlarının ortaya çıkacağı bir dönem olacak. 25 Mart - 13 Ağustos iş ile ilgili sıkıntıların olabileceği bir dönem, öte yandan bu dönemde ve 17 Nisan - 27 Mayıs tarihleri arasında Yay’ların sağlıkları konusunda daha dikkatli olmaları gerekiyor.


Pınar Atmaca’nın 10 Ağustos’a dair yay burcu günlük falı için yorumları ise şöyle; bugün toplumsal ve evrensel konular Yay burçları için normalin üstünde önem taşıyabilir; kalabalıklar içinde, diğerlerine karşı normalin üstünde bir merhamet, anlayış ve hassasiyet geliştirebilirler. Bunun yanında Yay burçları bugün tutundukları ve direttikleri bir şeylerden vazgeçmek zorunda kalabilirler. Atmaca’nın Elle dergisindeki yazılarına online olarak www.elle.com.tr adresinden de ulaşmak mümkün.

04 Nisan 2016

İpana Luxe Perfection Beyazlatıcı Diş Macunu yorumlarım

Doğru makyaj, dolgun kirpikler, bakımlı bir cilt, hacimli saçlar… En önemlisi de beyaz dişlerle sağlıklı, güzel bir gülümseme! Bu yüzden diş bakımına ve beyaz olmasına oldukça özen gösteriyorum. Sürekli yeni ürünleri deneyimlemeyi de seviyorum. Burada raflarda gözüme çarpan ve Amerika’nın en büyük diş macunu markası olan Crest aslında Procter and Gamble’ın Türkiye’de sunduğu İpana markasıyla tamamen aynı içeriklere sahipmiş. Dünyada ilk defa beyazlatıcı bantları üreten bir marka olduğu için 3 boyutlu Beyazlık ailesi oldukça ilgimi çekti. Son zamanlarda market alışverişine gittiğim her mağazada ve televizyonlarda sıklıkla İpana’nın yeni ürünü olan Perfection’a denk gelince ve özellikle 3 günde %100’e kadar lekesiz iddasını duyunca denemek istedim ve hemen aldım.

İpana’nın en hızlı ve en güçlü beyazlatıcı diş macunu ünvanına sahip bu diş macunu ile deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Diş hekimimin de daha beyaz bir diş için önerdiği İpana 3D White Perfection ile güvenle, bembeyaz gülebiliyorum.

Perfection diş macunu 3 Boyutlu Beyazlık ailesinin en ileri ve etkili beyazlatıcı diş macunu teknolojisini içeriyor. Böylece diş minesine zarar vermeden sadece 3 günde diş yüzeyindeki lekeleri %100’e kadar etkin biçimde çıkarıp ve bembeyaz bir gülümsemeye sahip olmamızı sağlıyor.

Performansına gerçekten çok şaşırdım. Etkisi inanılmaz! İlk kullanımdan itibaren bile diş yüzeyindeki lekeleri çıkarma etkisini farkediyorsunuz. Keskin nane tadıyla ferahlığı sağlıyor, böylece uzun süre ferah bir nefese de sahip oluyorsunuz. Beyazlatma etkisi bu kadar iyiyken diş mineme hiç bir zarar vermediğini bilmek de çok güzel.



Procter and Gamble’ın tüm dünyada pazara sunduğu en gelişmiş beyazlatıcı diş macunu olan 3 Boyutlu Beyazlık Luxe Perfection İpana ile Türkiye’de de raflarda yerini aldı. Denediğinizde bana hak vereceksiniz:) Kullanmadan kesinlikle inanmazdım, deneyince etkisini gördüm ve mükemmel sonuç aldım.

Tam bir bakım sağlamak için aynı ailenin Oral-B 3D White Luxe ağız bakım suyunu da kullanıyorum. O da diş macunu ve fırçasının ulaşamadığı alanlardaki lekeleri bile çıkararak uzun süre, keskin bir ferahlık sağlıyor.

Unutmadan küçük bir not ekleyeyim; P&G ve İpana ürün performansına o kadar güveniyor ki, memnun kalmazsanız paranızın 2 katını iade ediyor. Bu nedenle beyazlatıcı etkisini kendiniz de görün diye bence gerçekten denemeniz gereken bir ürün.

Ürünü satın almak isterseniz tıklayınız!



P.S. Bana bu bilgiler yetmedi, ağız ve diş sağlığı üzerine daha çok şey merak ediyorum diyenleri aşağıdaki siteye alalım.
http://www.agizbakimuzmani.com/

#ipanaperfection  #gülüşünügöster

İçerik Kaynak: http://kokoshgirl.com/
Video Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=B7MDJzarokU


Bir boomads advertorial içeriğidir.

03 Mart 2016

Seyahat Ederken Asla Yapmamanız Gereken 6 Klişe

Telefonunuzun ya da kameranızın yanınızda olmadığı bir seyahate ‘seyahat’ diyebiliyor musunuz? Siz çocuklar gibi şen, bambaşka maceralar doğru yol alırken her anınızı fotoğraflayıp sosyal medyada paylaşıyorsunuz da geride bıraktıklarınızın halini hiç düşünüyor musunuz? Onlar şehirde, onlar çalışıyor, onların yıllık iznine daha çok var, hayat onlar için hala çok sıkıcı… Yapmayın, timeline’ları klişelerle doldurmayın.

Güneşi tutan adam modası çoktan geçti, zaten tutamıyorsunuz da. Bu özgüven, bu çaba niye?



Tabelalara olan anlamsız merakınız nasıl başladı?



Deniz ve plaj ikilisi ile çektiğiniz fotoğrafların ciddi derecede kulak çınlamasına neden olduğunu biliyor muydunuz?



“Ayy çok güzel çıkmışsın canım!” (Siz değil, kuzu)



Kendinize de doğaya da böyle bir kötülük yapmayın. Şu güzel ortamı bozmayın.



Eee, bu kadar hızlı Selfie çekmenin de bir bedeli var! İşte böyle takipçilerinizin yüzünü güldürecek paylaşımlar yapın.



Hikayenin tamamı için:






Bir boomads advertorial içeriğidir.

31 Aralık 2015

Çamaşır Yıkamanın Keyifli Hali

Ev işleri arasında her hanımın farklı favorileri vardır. Mesela kimi ütü yapmayı sever , bazıları ise yemek yapmayı. Sevdiğiniz işlerin size verdiği keyif ise bambaşkadır ve terapik etkileri vardır. Başka dünyalara gider, hayaller kurar, güzel anları hatırlar, planlar yaparsınız.

Size harika bir haberimiz var. Artık bu keyfi size yaşatan favorileriniz arasına çamaşırı da ekleyebilirsiniz :) Çünkü Rinso bunu mümkün kılıyor.

Rengarenk paketleri ile raflarda dururken bile enerjisini yansıtan Rinso, çamaşır yıkamayı kolay ve eğlenceli bir hale getiriyor. Rinso’nun Kır Bahcesi (Yeşil), Çiçek Bahcesi (Pembe) ve Büyülü Bahçe (Mor) şişeli sıvı deterjanları hem beyaz hem de renklileriniz için tortu bırakmayan bir temizlik vaad ediyor.



Rinso’nun gerçek eğlencesi, yıkama sonrası çamaşır makineninizi açtığınız anda başlıyor. Öyle ki kapağı açtığınız anda tertemiz çamaşırlarınıza eşlik eden muhteşem çiçek kokuları tüm banyoya yayıyor. İşte o an, hissettiğiniz duygular tarif edilmez. Sanki bir anda sevdiğiniz bir melodi çalmaya başlıyor ve o koku sizi alıp bambaşka bir yerlere götürüyor.

Bu kokular o kadar kalıcı ki tertemiz çamaşırlarınızı asarken, kuruturken, ütülerken ve tabii ki giyerken makineyi açtığınız o andaki duygular size kendini hatırlatmaya devam ediyor. Rinso kalıcı bahar kokuları ile çamaşır yıkamayı keyfe dönüştürüyor.

Mutluluk ve keyif zaten anlık değil midir? Mühim olan o anlara hayatınızda yer açmak. İşte Rinso bunu mümkün kılıyor.


Bir boomads advertorial içeriğidir.

16 Aralık 2015

Düz Bir Karın Herkesin Hayali

Günümüzde tıbbın ilerlemesiyle kadınların hayal ettikleri bedensel mucizelere ulaşması artık zor değildir. Her kadın dünya starları gibi düz bir karına ve fit bir vücuda sahip olmak ister. Karın bölgesi özellikle kadınlarda çok fazla deforme olan bir bölgedir. Tekrarlanan doğumlardan sonra veya hızlı kilo alıp verme sonucu meydana gelen yarılmalarda, çatlaklardan ve sarkmalardan dolayı karın bölgesi deforme olur. Kadınların büyük çoğunluğu sporla ve diyetle bunlardan kurtulmak istese de bu her zaman mümkün olmayabilir. Esnekliğini kaybetmiş cildin eski halini alması muhtemel değildir. Ayrıca yaş alma durumu ile birlikte yağların en sık depolandığı yerde karın bölgesidir.



Karın germe ameliyatları, ameliyat öncesi iyi değerlendirilmelidir. Beklentileriniz konusunda iyi düşünmeniz ve bunları alanında deneyimli estetik ve plastik cerrahi uzmanı ile karşılıklı görüşerek tartışmanız gerekir. Bu ameliyatı neden istediğinizi ameliyattan beklentilerinizi doktorunuza çekinmeden söylemelisiniz.

Karın germe ameliyatlarında tam karın germe veya mini karın germe yöntemleri uygulanmaktadır. Gerekli önlemlerin alınması durumunda karın germe ameliyatlarının yüksek risk taşıma durumu yoktur. Nadir olarak karşılaşılan riskler ameliyat bölgesinde oluşan enfeksiyonlardır, bunlarda antibiyotik ve drenlerle ortadan kaldırılabilirler. Bu işlemi yaptırdığınız zaman ameliyat öncesi ve sonrasında uyulması gereken kurallar vardır. Kan dolaşımını yavaşlatacağı için en az üç hafta öncesinden sigarayı kesmek ve ameliyattan sonrada iyileşene kadar sigara içmemeye devam etmek yara iyileşmesi üzerinde etkilidir. İyileşme sürecinin hızlanması için karın germe ameliyatından sonra, hasta üç ila altı hafta süreyle korse kullanmaktadır. Ağır egzersiz ve spordan üç ay uzak kalması hekimi tarafından önerilmektedir.


Karın germe ameliyatları genel anestezi altında yapılan yaklaşık 2 saat süren ameliyat yöntemidir. Karın germe ameliyatında karın bölgesindeki gevşemiş ve sarkmış deri gerdilir, fazla deri ve yağ dokusu çıkartılarak karın duvarı kasları gergin hale getirilir. Ameliyattan sonra hasta bir gece hastanede kalır ertesi gün taburcu edilir. Karın germe ve toparlama ameliyatları sezeryandan bile kolaydır. Ağrı düzeyi sezeryanın onda biri kadardır. Sezeryandaki gibi karın iç organlarına inilmeden cilt altı dokusu ve kasa gelindiğinde kası pileke ederek düzleştirmedir. Bu ameliyatla hasta çok hızlı iyileşir, ertesi gün ayağa kalkabilir ve sosyal yaşamına maksimum bir hafta içerisinde dönebilmektedir. Bir abdominoplasti ameliyatı görünüşünüzü ve kendinize olan güveni arttıracaktır. Özgüvenini yeniden kazanan kişi hayatın her alanında mutlu olur.

14 Aralık 2015

Uber Uygulaması ile Aracınız Ayağınıza Kadar Gelsin

Avrupa’da kullanılan Uber uygulaması kısa bir süre önce ülkemizde de kullanılmaya başlandı. Uygulamaya kayıt olduktan sonra araca ihtiyacınız olduğunda hemen tek tuşla istediğiniz yere lüks bir araç gönderiliyor. 


Uygulamaya kayıt olmak için internet üzerinden veya telefonunuzdan uygulamayı indirmeniz yeterli. Kayıt esnasında kredi kartı bilgilerinizin girilmesi isteniyor. Çünkü yolculuk esnasında ya da sonrasında sizden nakit olarak para talep edilmiyor. Yolculuğunuzun ücreti hesaplandıktan sonra kredi kartınızdan direk çekiliyor.
İnternet üzerinden kayıt olmak için aşağıdaki işlemleri gerçekleştirmeniz gerekiyor:

•             https://get.uber.com/ adresine girip formda istenen bilgileri doldurun.
•             İstenen bilgileri eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurmanız gerekiyor.
•             Kredi kartı bilgilerini doldurmanız gerekiyor, fakat araç kullanımı yapmadığınız sürece kartınızdan herhangi bir çekim uygulanmaz.
•             Promosyon kodunuz varsa kodu girerek indirimli bir şekilde Uber uygulamasını kullanabilirsiniz.
•             Kaydol butonuna bastıktan sonra işleminiz tamamlanır.
İnternet üzerinden kayıt olduktan sonra telefonunuza mobil uygulamayı indirerek işleme devam edebilirsiniz. Ya da internet kaydı oluşturmadan da direk mobil uygulama ile kayıt da olabilirsiniz.

Uber bize ne gibi avantaj sağlar?
•             Uygulama GPS özelliğini kullandığı için aracınız tam da sizin bulunduğunuz noktaya gelir. Bulunduğunuz adresi bilmenize bile gerek yok.
•             Sürücü adrese ulaştığı zaman size sürücü ve araç hakkındaki bilgiler mesaj olarak telefonunuza gelir.
•             Uygulama üzerinden şehiriçi araç ücretlerini öğrenebilirsiniz.
•             Kredi kartınızdan direk çekim yapıldığı için yanınızda nakit para olmasına gerek yoktur.
•             Eğer birkaç arkadaşınız ile uygulamayı kullanacaksanız ücret kullanan kişilerin kredi kartlarından bölüştürülmüş bir şekilde çekilir.

Uber uygulaması gerçekten faydalı bir uygulama. Hayatın bize ne getireceği belli olmayacağı için uygulama zor zamanlarımızda bizi sıkıntılardan kurtarabilir. Sık sık araç ihtiyacı duyuyorsanız uygulamaya kayıt olmanızı öneririm. Ayrıca ilk kullanımda indirim sağlayan banka kampanyalarını da takip etmeyi unutmayın.

10 Aralık 2015

Bomonti’de yepyeni bir yaşama çok az kaldı… Bu çok özel yatırım fırsatını kaçırmayın!

155 apart daireli The House Residence ve 51 odalı The House Hotel, 2016 yaz döneminde Bomonti’de kapılarını açmaya hazırlanıyor. 
Yenigün İnşaat yatırımı, The House Collection markası ve FYP’nin dizayn, marka ve konsept planlaması ile Bomonti’de hayat bulan The House Residence’da ince işler hızlı bir şekilde devam ediyor. Özel dizayn tasarımları ile hazırlanan örnek daireler, bugünden The House Residence tasarım anlayışını ve Bomonti’deki yaşamı keşfetmeniz için sizi bekliyor…
Modern yaşam, sanat ve dizayn ile zenginleşen The House Residence’ta yaşam stüdyo, 1+1 ve 2+1 dairelerde çok özel ödeme planları ile yatırım fiyatı 230 Bin Dolar’dan başlayan fiyatlarla sunuluyor. Dairelerin yatırım planlama ve uzun/kısa dönem kiralama hizmetlerini ise daha ilk günden FYP sizin için yapıyor… 
Dinamik, sosyalleşmeye açık ve konforlu bir yaşamın kodlarıyla şekillenen The House Residence Bomonti’de, 1+0’dan 2+1 ve penthouse’lara kadar 44 m2 ile 199 m2 arasında değişen, özel tasarıma sahip 155 adet apart daire seçenekleri sunuluyor. Yaşama renk katan detaylar ise projenin lounge, dining room, spor kulübü, club ofisi, kafeleri, peyzaj alanları ve teras gibi alanlarında odaklanmış durumda. Yaşamı ortak alanlara taşıyan The House Residence, servis zenginliğini ve kalitesini aynı binada bulunan 51 odalı The House Hotel’den alacak.
The House Residence’da dairenin yatırım planlaması daha ilk günden senin adına yapılıyor, detaylar seni yormuyor. Bütün dairelerin kısa, uzun dönem kiralama hizmetleri The House Residence yönetimi ve FYP tarafından, uluslararası zincirlerin işbirliğiyle gerçekleştiriliyor. The House Residence, her detayı özenle planlamaya dayanan modern tasarım anlayışını evinize de taşıyor. Dilerseniz tüm yaşam alanlarınızı sizin seçimlerinizle güzelleştiriyor. Taşınmaya hazır, zevkle döşenmiş, titizlikle hazırlanmış bir otele gelir gibi bavulunuzu alın, gelin ve yaşamaya başlayın.
Bomonti’ye tasarım dokununca
Piramit Mimarlık Turgut Toydemir tarafından projelendirilen The House Residence’ın yaşam konsepti ve iç mimari planlaması FYP Proje Geliştirme’den Tony Phillipson’ın İngiliz Conran  + Partners ile gerçekleştirdiği özel işbirliğiyle hayat buldu. Peyzaj ve cevre düzenlemesinde ise Hyland Edgar Driver imzası var. Geleneksel ve modern endüstriyel alanların yansımaları, modern mimari ve yaşam tarzı kodlarını harmanlayan tasarım New York Soho, Londra Covent Garden ve Paris L’es Halles gibi örneklerle de organik bağa sahip. Ortaya çıkan sonuç ise, ana yaklaşım olarak modern mimari, life style konsept ile geleneksel ve modern endüstriyel tasarımı birleştiren yepyeni bir konsept.
7/24 hayat, hizmet, mutluluk
The House Residence Bomonti, The House Hotel, The Residence Lounge, The Dining Room, The Cafe, The Club Fitness, The Club Office, The Garden Terrace ve The Services gibi mekan ve hizmetleri aynı binada, aynı çatı altında bir araya getiriyor. The House Residence’da kişiye özel servisler, Bomonti’nin ilk dizayn oteli The House Hotel işletmesi ile sunuluyor. The Services olarak tanımlanan sınırsız hizmetler ile, iki farklı noktada 2 farklı resepsiyon ve özel asistan, housekeeeping, vale, teknik servis, güvenlik ve ev sahibi kullanımına hazır laundry alanı, apart daire sahiplerine ev ortamında da otel konforu sunmayı hedefliyor.
Evler sakin, ortak alanlar yaşamla dolu
Konut, hotel, sosyal yaşam alanları, spor kulübü ve service ofis alanı ile bir yaşam merkezi olarak hayata geçen The House Residence, eğlence, yaşam, iş ve spor keyfini birlikte sunuyor. 2016 yazında tüm sosyal alanları ile hayata geçecek olan The House Residence sakinleri The Dining Room’da dilerlerse hazırladıkları yemeklerle dilerlerse özel asistanın yardımıyla davetlerini verebilecekler. Sabah 7:00 – gece 24:00 saatleri arasında kişiye özel hizmet veren The Residence Lounge, size özel bir mekan olarak tasarlandı. The Club Fitness sağlıklı bir yaşam sunarken, giriş terasında yer alan The Cafe’ler de ise Nişantaşı, Galata ve Karaköy’ün gözde mekanlarını sizlerle buluşturacak.
Daha ayrıntılı bilgi almak için tıklayınız.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

13 Ağustos 2015

Ruhunuzu dinlendirme zamanı gelmedi mi?

Oradan oraya koşturmaktan, işten güçten bunaldığınız bir dönem mi yaşıyorsunuz? O zaman sizin küçük bir kaçamağa ihtiyacınız var demektir. Kendinize ayıracağınız bu 2-3 gün emin olun zihninizi boşaltacak ve yeni işler için motivasyonunuzu arttıracaktır.

Bugün tatil rotamızı Mozart’ın kenti Salzburg’a çevirmeye ne dersiniz? Derler ki “Salzburg’un kendine has bir tınısı vardır.” Sanırım bunun sebebi sadece Mozart’ın Salzbourg’da doğmuş olması değil aynı zamanda turizm değerlerinin Mozart üzerine kurulmuş olmasında yatıyor. Mozart’ın Evi’nden tutun da meşhur Mozart Çikolatalarına kadar uzanan bir turizm alt yapısından bahsediyorum. Mozart hayranı iseniz ölmeden yapılacaklar listesine Salzburg tatilini mutlaka eklemelisiniz.

Barok mimarisi meraklısı iseniz Barok Sarayı Residenz ve Barok kalesi ShlossHellbrunn’u görmenizi mutlaka tavsiye ederim. Hele Hohensalzburg Kalesi'nden bütün kenti bir bütün olarak izleyebileceğiniz manzara ise paha biçilemez.


Gelelim bu sanat tarihi dolu kaçamak için ulaşımı nasıl sağlayacağınız. THY’nin Salzburg’a günde 2 adet tarifeli seferi bulunmaktadır. İnternet üzerinden en ucuz uçak bileti fırsatı sunan sitelerden bilet bakabilirsiniz. Yolculuk yaklaşık 2,5 saat sürmektedir. Eğer planınız şu mevsimde gitmek ise gitmeden önce otelinizi şimdiden ayarlamanızı tavsiye ederim. Çünkü özellikle yaz aylarında turizm oldukça hareketlidir.

Valiz hazırlığınızı yaparken Salzburg’da Temmuz ayında ortalama sıcaklığın 18 derece olduğunu unutmayın. Sanırım İstanbul’un boğucu sıcağından sonra Salzburg’un ılık havası size cennet gibi gelecektir.

Bu arada ufak bir hatırlatma yapmakta fayda var. Salzburg oldukça pahalı bir şehirdir ve resmi para birimi EURO’dur. Şayet ödemeleri dolar ya da başka para birimiyle yapmak isterseniz kur farkları yüzünden , restoran ve cafelerde sıkıntı yaşayabilirsiniz. Üzerinizde nakit para taşımaktan çekiniyorsanız ve alış verişlerde dediğim sıkıntıları yaşamak istemiyorsanız o zaman size tavsiyem yurt dışındaki ATM’lerden nakit çekebileceğiniz bir banka kartı edinmenizdir. 

CEPTETEB, müşterilerine yurt dışındaki 6 kıtadaki 50,000 bini aşkın ATM’den herhangi bir komisyon ödemeden ihtiyaçları olan nakdi anında çekebilecekleri özel bir banka kartı hazırlamış. Bence bu ayrıcalıktan yararlanmak gerekir.
Ruhunuzu dinlendirebileceğiniz 2-3 günlük bir tatil için önerebileceklerim şimdilik bu kadar. Salzburg’a gitme fırsatınız olursa şimdiden iyi tatiller dilerim.

11 Mayıs 2015

Doğuş Otomotiv Trafik Hayattır!

Önemli olan ne kadar hızlı vardığınız değil, nasıl vardığınız... 
Trafikte aşırı hız yapmayın! Çünkü Trafik Hayattır!



Aşırı hız son yıllarda kazaya sebep olan unsurların başında yer alıyor. Özellikle gençlerin yaptığı trafik kazalarının çoğu aşırı hız nedeniyle meydana geliyor. Doğuş Otomotiv’in kurumsal sorumluluk markası Trafik Hayattır, ‘aşırı hız’ı konusunu ana mesajları arasına alarak projelerini kurguluyor.

Dünya Sağlık Örgütünün raporuna göre trafik kazalarındaki ölümlerin yaş grubu analizinde diğer ölüm nedenleri arasında 15-29 yaş grubu birinci sırada yer alıyor.   Bu durum gençlere yönelik trafik güvenliği kampanyalarının acil olarak arttırılması gerektiğini gösteriyor. Trafik Hayattır platformu bu noktada çok önemli inisiyatifler alarak önemli projeler geliştirdi; 4 senedir devam eden Trafik Güvenliği Uzaktan Eğitimi projesinin üniversitelerde seçmeli ders okutulmasının yanı sıra, 2014 yılında radyolarda yer alan ‘aşırı hız’ radyo spotu da dikkat çeken bir diğer proje oldu. İki projede birçok önemli ödül aldı. Bu ödüllerden en çok gurur veren ise 2014 Birleşmiş Milletler Genel Kurultay’ın da iki projenin Avrupa’da trafik güvenliğiyle ilgili örnek uygulama seçilmesi oldu.




Trafik Hayattır, ‘aşırı hız’ ile  ilgili projelerine yenisini ekledi ve her birinde farklı trafik güvenliği mesajlarının verildiği bir animasyon serisi üretti. Aşırı hız konulu animasyonda her gün trafikte rastladığımız hatalar vurgulanıyor.  Çocuğunu almaya giden bir babanın trafikte kalmasını ve sonrasında hız yaparak girdiği emniyet şeridinde kaza yapmasını anlatan animasyondan hepimizin çıkaracağı dersler var.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

24 Nisan 2015

Soma’daki “Toplumsal Dönüşüm Projesi” Onlarla Hayat Buldu!

Soma İçin Bir Olduk:  Hepsi bizim yakınımızdı ki…

Allianz Türkiye, sivil toplum örgütleriyle el ele vererek, bölgede etkilenen vatandaşlara ulaşabilmek, onların yaralarını sarmak ve yeni başlangıçlarını desteklemek için Soma’daydı. Soma’da 2014’te gerçekleşen ve ulusumuzu derinden sarsan maden faciasının ardından, Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği (APHB) ve Bilim Kahramanları Derneği (BKD) ile işbirliği yapılarak “Allianz SomaDA”yı (Soma Dayanışma Ağı) geliştirildi.



Ertesi gün çocukların hiçbiri okula gelmedi...

13 Mayıs 2014, Çarşamba… Kömür madenleriyle bilinen Soma kasabasında meydana gelen elim facianın ertesi günü… Soma’da görev yapan öğretmenler “o gün bizim için çok zor başladı, çocuklarımızın hiçbiri okula gelmedi” diye anlatıyor. Öğretmen Emel Abadan “Öğretmenler odasında sürekli haberleri izliyorduk ve herkes ağlıyordu” diyor. Öğretmen Mustafa Sabur: “Çocuklar okula döndüğünde onlara ne söylerim diye içi içimi yiyordu. Derken bir gün Bilim Kahramanları Derneği’nden geldiler ve etkilenen çocuklar için bir projeleri olduğunu söylediler.”

Allianz SomaDA”yı kapsamında, BKD ile yapılan işbirliği sayesinde, Soma çevresinde, olaydan etkilenen 6 ilçedeki 16 okulun, Bilim Kahramanları Buluşuyor turnuvasına katılımı sağladı. 34 gönüllü öğretmen, 150’ye yakın öğrencinin oluşturduğu 17 farklı Allianz SomaDA takımını 4 ay boyunca turnuvaya hazırladı. Bu yolla, öğrencilerin normal hayata dönüşü desteklenirken, psikososyal ve kişisel gelişimlerine de katkı sağlanması amaçlandı.

Allianz SomaDA”nın bir ayağı da faciadan etkilenen ailelerin çoğunlukta olduğu Dursunbey’deydi. APHB ile yapılan işbirliği sayesinde, Dursunbey’de bir psikososyal destek merkezi açıldı. Çocuklara, yetişkinlere ve gruplara yönelik üç görüşme odası bulunan Dursunbey Psikososyal Destek Merkezi’nin hizmetleri, merkeze uzak bölgelere de ulaştırıldı.


Bir boomads advertorial içeriğidir.

16 Mart 2015

Bebeci Bebe Market

Bebeci market dünyası 2013 yılında fiziksel bir mağaza olarak faaliyete geçmiş ve 2014 yılında ise bebecimarket.com' u kurarak kaliteli ürün kaliteli hizmet prensibinden vazgeçmeden en uygun fiyatı sunmayı ilke edinen internet üzerinden ailelerin ihtiyaç duydukları bebek malzemeleri ve bebek bakımında ihtiyaç duyulan tüm ürünlerin hızlı, pratik ve uygun koşullarda teminini yenilenen içeriği ve teknik özellikleri ile anne ve anne adaylarına büyük kolaylık getiriyor. 


Bebeci market, annenin ve bebeğin, doğum öncesinden başlayıp 7 yaşına kadar uzanan süreçteki tüm ihtiyaçlarını karşılamak amaçlı kurumsal bir şirkettir. Bebeci dünyası reyonlarında 0 ile 7 yaş arasında çeşitli bölüm, kategori ve servisleri oluşturan, anne bebek sağlığı ve ürünlerini kolaylıkla temin edebilirsiniz. Müşteri memnuniyetini her zaman kendi çıkarlarının önünde tutan Bebeci market kaliteli,dürüst ve güvenilir hizmet vermektedir.

11 Mart 2015

CEPTETEB Avantajları


Bankacılık sektöründeki hızlı gelişmeleri takip etmek bazen gerçekten zor olabiliyor. Her gün yeni bir ürün hergün yeni bir kolaylık giriyor hayatımıza. CEPTETEB de hayatımızı kolaylaştıracak yeniliklerden biri. CEPTETEB, TEB’in yeni nesil dijital bankacılık hizmeti. Bankacılık hizmetlerini telefondan ve bilgisayardan yapanların özellikle tercih edeceği ve çok seveceği avantajlı bir sistem.

CEPTETEB’de şube yok. Şube masrafları da yok. 
Bu sayede CEPTETEB müşterilerine hesap işletim ücreti ve eft ücreti de yok. Hatta ilk 50.000 kredi kartı kullanıcısı arasına girerseniz kredi kartı aidatı da yok. CEPTETEB’de vadeli hesabınıza uygulanan yüksek faiz günlük faiz oranlarıyla aynıdır. Böylece paranızı vadeye koyma derdi olmadan istediğiniz gibi bozdurabilir bir yandan da vadeli gibi günlük faiz kazanabilirsiniz. Yani CEPTETEB’de paranıza herzaman değer katarsınız. CEPTETEB’de sadece bir başvuru formu doldurarak ihtiyaç kredisi de kullanabilirsiniz üstelik en uygun faiz oranıyla.


CEPTETEB müşterisi olarak sağladığı çok avantajlı kampanyalardan da yararlanabilirsiniz. Mesela kredi kartı ile yapacağınız ulaşım harcamalarınızın %50’sinin iade edilmesi ya da modagram.com’da 30 TL ve ciceksepeti.com’da %25 indirim fırsatları gibi. CEPTETEB’in avantajlı dünyasına katılmak için hemen www.cepteteb.com.tr adresinden ya da mobil uygulamasından başvuru formunu doldurmanız yeterli.

28 Kasım 2014

İnternet bankacılığını kullan bir fidan da sen dik


Ormanlarımız hergeçen gün daha da azalıyor. Biz insanlar kendimize daha fazla yaşam alanı yaratmak için maalesef hayat kaynaklarımızı tüketiyoruz. Özellikle büyük şehirlerde bu gidişle nefes almak gerçekten çok zor olacak. Ancak gelecek nesillerimizi de düşünmemiz gerekli. Çocuklarımızın yaşanabilir bir dünyada yaşayabilmesi için çok geç olmadan bazı adımlar atılması gerekli.

Günümüzde çevre ve doğa konularında çok duyarlı insanlar var. Hergeçen gün de bilinçlenme artıyor. Ancak sadece bilinçli olmak maalesef yeterli olmuyor. Bu konuda çalışmalar yapmak gerekli. Bu ağaç dikmek de olabilir, ağaçları yok olmasını azaltmak için kağıt kullanımını azaltmak, toplu taşıma kullanarak çevreye daha az egzos yaymak da olabilir.

TEB de sosyal sorumluluk sahibi bir marka olarak gelecek nesillere yeşil bir çevre bırakmak adına bir süredir bir kampanya yürütmekte. TEB Ağacım Kampanyası...

TEB İnternet şubesini kullanarak, yani teb şubelerine gitmeyerek önlediğiniz karbon salınımını TEB Ağacım'ı kullanarak gözlemleyebilirsiniz. Bir ağacın karşılayacağı miktara ulaştığınızda ise Tema Vakfı ile adınıza TEB İnternet Şubesi tarafından bir fidan bağışlanmasını sağlayabilirsiniz.

Kampanyadainternet şubesinin anasayfasındaki ağaç görselini tamamlayan ilk 5000 kişi adına TEB İnternet Bankacılığı tarafından fidan bağışı yapılacak ve dijital sertifikaları mail adreslerine gönderilecek. Bağışlanan fidanlar İzmir Bayındır Bozdağ’da bulunan yeşillendirme alanına dikilecektir.

23 Kasım 2014

BU ARTIK BİR “ŞEREF MESELESİ”!

Her yıl yüzlerce dizi reyting pastasından kendine kalın bir pay almaya çalışırken, bunların büyük bir çoğunluğu reyting kurbanı olarak ekrana veda ediyor. Hatta öyle ki bugün için daha yayına girdiğinden haberimizin bile olmadığı bir dizinin yayından kaldırıldığı haberini görüp “Böyle bir dizi mi vardı?” diyoruz.

Büyük umutlarla başladığı dizisi yayından kalkan kanal, yapımcı, ekip kuşkusuz büyük bir hüsrana uğruyor. İşin cilvesidir ki bu durumdan mutlu olan bir taraf var: Yayındaki dizinin reytinge kurban gitmesini ve böylece onun yerini almayı bekleyen diziler. Bu sebeple artık iddialı yapımlar yeni sezonda ya da ara sezonda değil, ihtiyaç hâlinde her an taze kan olarak yayına girebiliyorlar. Bu yılın taze kanlarından biri de “Şeref Meselesi”.


Bir süredir Kanal D ekranında tanıtımları sıkça dönen “Şeref Meselesi”, nihayet bu Pazar akşamı saat 20.00’de izleyiciyle buluşacak. Hürriyet Bumerang’ın davetlisi olarak salı akşamı dizinin Kanyon’da gerçekleştirilen galasına ben de katıldım ve oyuncularıyla birlikte ilk bölümü izleme fırsatı buldum. Gala âdeta bir film gösterimi havasındaydı ve medyanın geceye büyük ilgisi vardı. Gösterimden önce, yaklaşık bir saat boyunca basına poz veren oyuncuları gördükçe yaptıkları işin aslında ne kadar zor olduğunu bir kez daha düşündüm. Bu fasıl da tamamlandıktan sonra koltuklarımızda yerimizi aldık. Işıklar karardı, film başladı…

“Şeref Meselesi”ni yaklaşık iki saat boyunca hiçbir şey düşünmeden, pürdikkat kesilerek izledim… Zaman zaman güldüm, zaman zaman öfkelendim, zaman zaman gözlerim doldu, zaman zaman olacaklar konusunda tahminlerim oldu. Televizyon izleyicilerinden önce, davetlilerle aynı salonda diziyi seyretmem izleyicilerin reaksiyonunu görmemde ve dizinin göreceği ilgiyi tahmin etmemde bana fikir vermiş oldu.

“Şeref Meselesi” bir defa alabildiğine gerçek, hayatın içinden. Balıkesir’de yaşayan Kılıç Ailesi’nin İstanbul’a taşınmasıyla başlayan bu hikâye eminim ki izleyenleri peşi sıra sürükleyecek. Yayımlanmadan önce ipucu vermem doğru olmaz ancak birinci bölüm bittikten sonra izleyiciyi bir süre kendine gelemeyecek.



Dizinin modern, genç yüzlerden oluşan kadrosu ilk anda göze çarpıyor.  “Şeref Meselesi”, bana kalırsa bu yılın en başarılı oyuncu kadrosuna sahip dizisi. İlk dizi yönetmenliği tecrübesini “Güneşi Beklerden”de edinen Altan Dönmez, ikinci dizisinde de Kerem Bursin ile yoluna devam ediyor. Öyle ki kısa sürede kendine büyük bir hayran kitlesi edinen Bursin’in “Yiğit” karakteriyle yine beğeni kazanacağını düşünüyorum. Ancak bana kalırsa uzun vadede bu dizinin yıldızı Şükrü Özyıldız olacak. Daha önce birkaç dizide izleyicinin karşısına çıkan Özyıldız’ın sahip olduğu jön ışığının doğru bir projeyle daha da parlayacağını düşünüyordum ki nihayet genç oyuncu hak ettiği türden bir yapımda yer alıyor. Bir bütün olarak sanki Yiğit’in yanında biraz sönükmüş gibi ifade edilse de Özyıldız’ın hayat verdiği “Emir” karakterinin sınırlarını aşacağı su götürmez bir gerçek. Genç oyuncunun gösterimin ardından gece boyunca seyircilerin yanında kalarak fotoğraf çektirdiğinin ve alçakgönüllü tavırlar sergilediğinin altını da çizmek isterim.  Bu arada, doğrusu Yiğit-Emir kardeşler benim aklıma doğrudan Kuzey-Güney kardeşleri getirdi ama bu bir tesadüften ibaret olsa gerek. Sonuçta dizi İtalyan uyarlaması.

Son dönemin genç ve başarılı isimlerinden Yasemin Allen’ın “Sibel” karakteriyle yükselişini devam ettireceği şüphesiz. Geçtiğimiz aylarda sinema filmi için verdiği bir tv röportajında Şükran Ovalı’yı izlemiş ve “Yakında alır yürür” demiştim. “Derya” karakteriyle Ovalı’yı dizide görmek beni oldukça mutlu etti. Bir diğer karakter olan Kübra’ya ise Burcu Biricik hayat veriyor. Biricik, zarafetiyle galanın en dikkat çeken isimlerinden biriydi. Kübra, silik karakteri nedeniyle beni şimdilik pek çekmedi fakat ilerleyen bölümlerde belki de kabuk değiştirir. Belli mi olur?

Oyunculardan bu kadar bahsetmişken Tilbe Saran’dan bahsetmemek olmaz. Emir ve Yiğit’in annesi Tilbe’yi canlandıran Saran, oyunculuğuyla daha ilk bölümde akıllarda yer etmeyi başardı. Bir ara, duyduğumuz sesin kendisine ait olduğundan tereddüt edip duyduğum sesle Tilbe’nin ağız hareketleri arasındaki senkronun tutup tutmadığına odaklandım. Aynı zamanda seslendirme sanatçısı olduğu bilgisini de edinince o güzel sesin bizzat kendisine ait olduğunu anladım. Tabii aile reisi Hasan Kılıç’ı canlandıran Şerif Erol’u da es geçmemek lazım. Erol’un hayat verdiği iyi aile babası Hasan, izleyiciyi çok sarsacak. Bu dizide iyiler seviliyor, kötülerden nefret ediliyor, karakterler seçiliyor, taraflar tutuluyor. O kadar sürükleyici ki izleyici de bir şekilde kendini dizide buluyor.

“Şeref Meselesi”ne ait değinilmesi gereken bir husus da tekniği. İlk bölümdeki yüksek prodüksiyon, helikopter çekimleri, kamera takipleri âdeta bir sinema filmi izliyormuş etkisi yarattı. Dilerim ki aynı özen ve titizlik bundan sonraki bölümler için de geçerli olacaktır. Ne de olsa birçok dizi ilk bölümüyle yarattığı büyük beklentiyi ilerleyen zamanlarda karşılayamadığı için izleyicileri hüsrana uğratabiliyor. Ancak dizinin çok iyi bir teknik ekibe sahip olduğu da ortada. Görüntüsü, sesi, ışığı, sanat yönetimi, kostümüyle D Productions son derece kaliteli bir prodüksiyona imza atmış. Senaryonun güçlü bir kalem tarafından uyarlandığı ve olay örgülerinin yüksek zekâyla birbirine bağlandığı hissediliyor. Bu arada, İtalyan esintileri taşıyan dizi müziğini çok beğendiğimi de sözlerime eklemeliyim. Hatta yayımlandığı takdirde gidip ilk kez bir dizi müziği albümü alacağım.

Doğru bir stratejiyle pazar akşamı 20.00’de yayımlanacak dizi sadece izleyici için değil, aynı zamanda reyting yarışında yer alan Kanal D için de bir tür “Şeref Meselesi” olacak. Temennim bu “mesele”nin çok uzun süre kapanmaması yönünde.

Pazar akşamları görüşmek isteyen arkadaşlarım şimdiden kusuruma bakmasınlar çünkü halledilmesi gereken önemli bir “mesele” var.

Bu içerik http://www.diliminayariyok.com/ tarafından hazırlanmıştır.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

14 Temmuz 2014

Girne Amerikan Üniversitesi ile Kıbrıs’ı Kazan, Kıbrıs ve İngiltere’de oku!

Girne Amerikan Üniversitesi, "Kıbrıs’ı Kazan, Kıbrıs ve İngiltere’de Oku" sloganı ile bütünleşen ve yurtdışı kampüsleriyle de öğrencilerine üç farklı kıtada eğitim fırsatı sunan öncü bir üniversite.

Eğitimde mobiliteye verdiği önem ve uluslararasılaşma sürecinin bir göstergesi olarak Girne Amerikan Üniversitesi; İngiltere, ABD ve Hong Kong’dan sonra küresel kampüslerine bir yenisini ekleyerek Türkiye’de İstanbul yerleşkesini hizmete açmıştır. Bu süreçte Girne Amerikan Üniversitesi, öğrencilerine 3 farklı kıtada eğitim imkânı sunmakta ve "Üç Kıta Tek Üniversite" sloganı ile de bir dünya üniversitesi olma noktasında bir hareketlilik içerisinde olduğunu kanıtlamaktadır.



Kazandıkları ÖSYM bursları ile GAÜ’ye yerleşen öğrenciler, Girne Amerikan Üniversitesi’nin yurtdışı yerleşkelerinde aynı burslarla ve ek ücret ödemeden programlarıyla uyumlu dersler yada ELA’da (English Language Academy) İngilizce dil eğitimi alıyor; geri döndüklerinde ise yurtdışında aldıkları dersleri GAÜ programlarındaki ders yükümlülükleri yerine saydırarak eğitimlerine devam edebiliyorlar.

Eğitimde 30 Yıl...

Geçtiğimiz günlerde görkemli bir törenle 30. Onur Yılı’nı kutlayan Girne Amerikan Üniversitesi için bu sene oldukça özel bir yıl. GAÜ, 2014-2015 Akademik Yılında tam 2260 yeni öğrencisine 7 yıl boyunca kesintisiz ÖSYM Bursu verecek.

GAÜ sosyal ağlarda da çok aktif; bu sene tercih dönemi boyunca facebook.com/girneamerican üzerinden tüm kampüsler ve öğrenci hayatı ile ilgili herşeyi paylaşıyorlar ve tüm sorulara resmi sayfa üzerinden cevap veriyorlar. Twitter takipcilerini de unutmamışlar @girneamerican üzerinden en güncel paylaşımları takip edebilirsiniz.



GAÜ, şu anda küresel dünyanın yükselen meslekleri Denizcilik, Havacılık, Sahne Sanatları, Hukuk, İleri Mühendislik Disiplinleri, Güzel Sanatlar, Mimarlık, İç Mimarlık, Uluslararası İşletme, Uluslararası İlişkiler, Psikoloji, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik, Türkçe Hukuk, Çin Dili ve Edebiyatı, Gastronomi ve Mutfak Sanatları, Sınıf Öğretmenliği, Sağlık Yönetimi, Ergoterapi, Enerji Sistemleri Mühendisliği, Ebelik, İnşaat Mühendisliği ve Sivil Havacılık Ulaştırma İşletmeciliği, Pilotaj gibi programları barındıran; 9 Fakülte, 6 Yüksekokul, 2 Enstitü ve  2 Meslek Yüksekokulu’nda olmak üzere , 69 Lisans 21 Önlisans 48 Yükseklisans ve 17 Doktora programı sunmakta.

GAÜ’den saygın dünya üniversiteleri ile akademik işbirliği ve değişim programları fırsatı!

Girne Amerikan Üniversitesi, kampüsleri ve 200’ü aşkın dünya üniversitesiyle sürdürdüğü öğrenci değişim programları kapsamında, öğrencilerine yaşam boyu hatırlayacakları deneyimlerin kapılarını açmakta.



Uluslararası Denklik ve Tanınma

Girne Amerikan Üniversitesi sağladığı eğitimin kalitesini sürekli olarak geliştirmek için akreditasyonlarını ve üyeliklerini yenilemektedir. GAÜ yerel olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordınasyon Kurulu YÖDAK ve Türkiye Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından tanınmaktadır. Ayrıca dünyanın bir çok saygın denklik kurullarından akredite olan GAÜ’nün bir çok uluslararası üyeliği de bulunmaktadır.



Girne Amerikan Üniversitesi Eduniversal’ın En İyi Üniversiteler sıralamasında yer almaktadır. Avrupa Birliği Yükseköğretim Sistemi içerisinde üniversite eğitimini denetleyen uluslararası eğitim kuruluşu Eduniversal, 153 ülkeden 12 bin yükseklisans programının incelenmesi ve 100 bin öğrenci ile yaptığı “En İyi Yükseklisans Eğitimi Veren Üniversiteler” araştırmasının sonuç raporuna göre GAÜ "En İyi Yükseklisans Eğitimi Veren İlk 100 Üniversite" arasında gösterilmektedir.

GAÜ, YÖK onaylı programlarıyla geleceğin pilotlarını yetiştiriyor



4 yıllık Pilotaj eğitimi alan öğrenciler, GAÜ İstanbul Yerleşkesi Uluslararası Havacılık Akademisi’nde similatör ve uçuş derslerini tamamlayarak Pilot olma hakkını kazanıyorlar. GAÜ’nün, uluslararası standartlarda verdiği eğitimle yetiştirdiği öğrenciler, önümüzdeki 20 yılın en gözde mesleklerinden biri olan havacılık sektöründe kolaylıkla iş bulabilecekler.

Kıbrıs, dünyanın en güzel adalarından biri!

Kıbrıs Dünya’nın en güzel adalarındandır ve iklimi sayesinde bir tatil ülkesinde eğitim alma şansınız var, üniversite kampüsü plajlara çok yakın mesafede bulunmakta ve kampüse çok renkli bir yaşam hakim. GAÜ, adanın en turistik sahil kenti olan Girne’de kendisine özel plaj ve uygulamalı 5 yıldızlı oteli ile öğrencilerine eşi benzeri olmayan bir eğitim fırsatı sunmaktadır.

Peki kampüste hayat mı nasıl? Tanıtım filmleri için youtube.com/girneamerican ve vimeo.com/girneamerican
Bir boomads advertorial içeriğidir.

05 Temmuz 2014

Marshall Visualizer ile İstediğiniz Renk Duvarınızda!



Marshall’ın özel yeni ve ayrıcalıklı Visualizer uygulaması dikkatimi çekti. Bu uygulama ile kendi odanızı istediğiniz renkte gözünüzün önüne getirebiliyorsunuz. Bu yeni uygulama ile Marshall boyalarının tüm renklerini gerçekten farksız olarak, bir tıklamayla odanızın duvarlarına yansıtabiliyorsunuz. Boyamaya cesaret edemediğiniz renkleri teknolojinin yardımı ile duvarlarınızda görebilirsiniz. Siz de deneyin ve hayalinizdeki renk seçeneklerini uygulayarak, güvenle tercihlerinizi yapın.



Marshall uzmanları size, mevcut mobilyalarınıza uygun renk tercihleri yapabilmeniz için renk seçenekleri öneriyorlar. Aynı zamanda size en yakın boya satış noktasını da öğrenebiliyorsunuz. 



Bu teknoloji sayesinde:

- Yeni Marshall Visualizer – kendi odanızı tüm renklerde canlı olarak görebilirsiniz.
- Sadece bir tıklamayla duvarlarınıza gerçek Marshall renklerini uygulayabilirsiniz.
- Seçtiğiniz duvar rengiyle odanızı izlerken, bir taraftan da başka renkler arayıp seçebilirsiniz.
- Ev eşyalarınıza veya döşemelerinize uyan renkleri bulabilirsiniz.
- Ekran görüntülerini ve renkleri kaydederek, eşiniz veya arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
- Zevkinize uyabilecek renk kombinasyonları oluşturabilirsiniz.
- Birçok renk tonları içinden seçebileceğiniz renk kombinasyonları oluşturabilirsiniz.
- Hem telefon hem de tablet formatları için uygun evrensel tasarımları bulunan bu uygulamadan siz de faydalanın.

Uygulamayı Android cihazınıza buradan, iOS cihazınıza buradan indirebilirsiniz.

İçerik: www.pembeyastik.com
Bir boomads advertorial içeriğidir.

04 Haziran 2014

Tavsiyem Var: Hürriyet Sosyal

Bir süre önce sosyal medya üzerinden en çok takip ettiğim gazetelerden biri olan Hürriyet gazetesinin bir geri sayım içinde olduğunu gördüm. Neredeyse tüm yazarları belli bir heyecan içindeydi. Açıkçası ben yeni bir sayfa tasarımı ya da yeni bir yan haber sitesi haberi beklerken birdenbire hayatımıza ‘Sosyal Hürriyet’ girdi. Önce insanların beğenilerini hemen sonra ‘çok bilgi istiyor’ eleştirilerini okumam merak  uyandırdı ve hemen giriş yaptım.



Açıkçası sosyal medyada internet gazeteciliğinin en iyilerinden biri olduğunu düşündüğüm Hürriyet gazetesi beni şaşırtmadı. Herkesin kendi gazetesini oluşturabilmesi fikri zaten baştan çok cazip. Biri internet sitesinin yıldırıcı reklamlardan, ilgi alanım olmayan haberlerden ya da hiç okumadığım yazarlardan arınmış sadece benim için yaratılmış bir portal haline gelmesi bence harika bir fikir. Bunun yanında fikirlerinizi kendi sayfanız üzerinden paylaştığınız bir sosyal tabanlı haber sitesi olması çok önemli bir gelişme. Özellikle birdenbire gelen sosyal medya yasakları yaşayan bir ülke olarak fikirlerimize ses veren alternatif bir site olması bence cankurtaran gibi bir şey. Bu noktada bir yanlış anlamayı açıklama ihtiyacı hissediyorum. Twitter üzerinden sanki köşe yazarlarını ya da haberleri okumak için mutlaka bu sosyal hürriyet’e üye olmak gerektiği gibi bilgiler dolaşıyor. Günlük olarak her zaman girdiğimiz hurriyet.com.tr bir yere gitmiş değil. Eskisi gibi istediğiniz haberleri okuyabiliyorsunuz. Mobil uygulamaları hiçbir giriş istemiyor. Buna rağmen bugün bu sitenin istediği bilgileri isteyen onlarca sosyal medya kanalını aktif kullanıyoruz. Bunun bir itici güç olarak görülmesini sadece yeniliklere verilen ilk direnç olarak görüyorum.



Artık  hem Hürriyet yazarları hem de diğer okuyucularla interaktif ilişki kurabileceğimiz,  tartışma yaratabileceğimiz bir platforma sahibiz. Yazarların sadece köşe yazıları değil; kişisel postları da gün içinde paylaşılıyor. Bunun yanında ‘Öne Çıkart’ butonu ile önemli bulduğum ve gündeme getirmek istediğim haberleri Hurriyet.com.tr’nin ana sayfasına taşıyabiliyorum. Sosyal medyadan kullanmaya alıştığımız hashtag (etiket) ile haberler hakkındaki yorum ve paylaşımları kolayca süzüyorum. Yani daha çok insan ile daha çok haber paylaşıyor bunun yanında daha özgür haber alıyorum.

Bundan önce #hurriyetbenim etiketi ve reklamı ile çok ses getiren bu yayın grubu yarattığı portal ile bunu kanıtlamış durumda. Artık gerçekten Hürriyet benim.



İçerik: http://durumbildirimi.com/
Bir boomads advertorial içeriğidir.

26 Mayıs 2014

LINE’dan ücretsiz internet!

Dünyanın önde gelen mobil platformu LINE, 50MB ücretsiz internet olanağı sağlayarak kullanıcılarının iletişim olanaklarını artırmalarına ve birbirleriyle dayanışmalarına katkıda bulunuyor.  Mesajlaşma, yüksek kalitede sesli ve görüntülü arama, sesli mesaj, fotoğraf ve lokasyon göndermeyi bir arada ve ücretsiz sunan LINE, kullanıcılarına 50 MB’lık interneti ücretsiz sunmakla kalmıyor, aynı zamanda  internet paketi kazananlara isterlerse bunu başkalarına hediye etme olanağı da yaratıyor.

Yalnızca LINE kullanıcılarına sunulan kampanyaya katılmak için çok basit ve eğlenceli bir yol bulunmuş:

Öncelikle telefonunuza LINE’ı indirmeniz gerekiyor: http://line.me/tr/download

1) Etkinlik haftası olan 26 Mayıs - 1 Haziran tarihleri arasında LINE arkadaşlarınıza en az 3 farklı günde mesaj, sticker ya da fotoğraf gönderin.

2) Mesaj gönderdiğiniz her gün için 1 puan kazanacaksınız.


3) 3 puanı topladığınızda, ücretsiz 50 MB internet sizin olacak!


Gerekli puana ulaştıktan sonra LINE Türkiye resmi hesabı tarafından iki hafta içerisinde bilgi mesajı alacaksınız. Mesajda belirtilen alana internet paketinin yüklenmesini istediğiniz telefon numarasını girmeniz yeterli. İnternet paketi giriş yaptığınız anda geçerli olacak ve 24 saat boyunca kullanılabilecek. Bilgi mesajının size ulaşabilmesi için LINE Türkiye resmi hesabını arkadaşınız olarak eklediğinize emin olun. Bunun için; LINE’ın ana menüsünde yer alan Diğer/Daha Fazlası > Resmi Hesaplar bölümünü kullanabilirsiniz.


50 MB’lık internet paketi, Turkcell abonesi numaralar tarafından kullanılabiliyor.  “Ama benim hattım Turkcell değil” diyorsanız üzülmeyin, bilgi mesajıyla birlikte gelen formu doldururken arkadaşlarınız ya da sevdiklerinizin numarasını girerek kazandığınız internet paketini onlara hediye edebilirsiniz.


Ücretsiz internet paketinize hemen sahip olmak için LINE yükleyin! http://line.me/tr/download

Bir boomads advertorial içeriğidir.

16 Mart 2014

AMERİKADA DOĞUM DA GÜVENİLİR İSİM YENİ BİR HAYAT

Televizyonlar da neredeyse her hafta ünlü bir ismin doğum için Amerika’ya gittiği haberi ile karşılaşıyoruz. Amerikada doğum artık sadece ünlü isimlerin özel bir ayrıcalık değil. 

Yeni Bir Hayat yurtdışı sağlık merkezi Amerika ve İstanbul’da yer alan uzman kadrosu ile sizlere de bu hizmeti sunuyor. Üstelik sadece bir-iki şehir de değil. Yeni Bir Hayat Amerika’nın yüzden fazla ayrı şehrinde, hatta Hawaii’de bile doğum hizmeti veriyor.


Amerika’ya doğum için hamileliğinizin en geç 32. haftasında gitmeniz gerekiyor. Bu tarihten sonra uçak yolculuğu biraz zor olabiliyor. Amerika’ya gidişte turist vizesi alıyorsunuz. Ülkeye girerken size 6 aylık vize veriyorlar. Amerika’ya gitmeden önce tüm doktor randevularınız ve kalacağınız ev önceden Yeni Bir Hayat tarafından organize edilmiş oluyor. 

Havaalanına indiğinizde sizi rehberiniz karşılıyor ve kalacağınız evinize bırakıyor. Birçok şehirde Türk rehberler var. Hatta bazı şehirlerde Türk doktor seçeneği bile sunuyor Yeni Bir Hayat. Yani mutlaka İngilizce bilmek zorunda değilsiniz. Rehberiniz sizinle her konuda ilgileniyor ve yardımcı oluyor. Doğumunuzdan sonra ortalama 2-3 hafta içinde bebeğinizle birlikte Türkiye’ye dönüyorsunuz.

Amerika’da doğmak bebeğinize birçok alanda avantaj sağlıyor. Herşeyden önce Amerikan vatandaşı oluyor. Zaten Türkiye’ye de Amerikan pasaportu ile giriş yapıyor. Türkiye ile Amerika arasında çifte vatandaşlık konusunda özel bir anlaşma mevcut. Böylece aynı zaman Türk vatandaşlığını da koruyor bebeğiniz.
Yurtdışı eğitim denildiğinde Amerika her zaman ilk akla gelen ülkelerden birisidir. Gerek dil eğitimi, gerekse üniversite eğitimi için her yıl binlerce öğrenci Amerika’ya gidiyor. Çocuğunuz da Amerikan vatandaşı olarak eğitim hayatının her hangi bir aşamasında Amerika’ya gidebilir. Yaz okulları, dil eğitimi veya üniversite eğitimi için Amerika’yı tercih etme şansı mevcut.

Amerika’da eğitim alanında ayrıca yurtdışı yüksek lisans konusunda da ayrı bir konuma sahip. MBA ve diğer master programlarının ücretleri yabancı öğrenciler için çok yüksek olmasına rağmen çocuğunuz Amerikan vatandaşı olduğu için yüksek lisans eğitimini de çok ekonomik şartlarda yapabiliyor.
Amerika’da doğum sadece bebeğinize değil size de özel ayrıcalıklar sunuyor. İleride çocuğunuz Amerika’ya yerleştiğinde anne ve babası olarak sizi de yanına aldırmak için başvuru yapabilir. Böylece sizde greencard sahibi olarak, Amerika’ya yerleşebilirsiniz.

Eğer çocuğunuzun temel eğitimini Türkiye’de yapmasını isterseniz burada da belirli ayrıcalıklar mevcut. Kolejlere yabancı öğrenci kontenjanından sınavsız veya sadece yabancı öğrencilere uygulanan özel bir sınavla girebiliyor.

Görüldüğü gibi Amerika’da doğmak birçok artılar sağlıyor. Boşuna televizyonlarda ünlü kişilerin doğum için Amerika’yı tercih ettiği haberleri yer almıyor.