Peki bu kadar özellik o küçük beyine nasıl sığmış???
03 Kasım 2010
DANTEL...
Peki bu kadar özellik o küçük beyine nasıl sığmış???
31 Ekim 2010
NESLİ TÜKENMEKTE OLAN BİR HAYVAN- TARSIER
“Ben daha önce görmüştüm,ne olduğunu bilmeden izledim. “Tarsier”miş adı ama bana sevimli geldi.” dedim. :))
Oldukça küçük, insan eline rahatlıkla sığabilecek boyutlarda.Kafasını 180 derece döndürebildiği , gündüzleri uyuyup gece böceklerle beslendiği ve tek yavru doğurduğu kaynaklarda anlatılmakta…
Nesli tükenme tehlikesinde olduğu için devlet tarafından koruma programına alınmış…
TAVUKLU SAAT…
Gezi esnasında karşıma çıktı. Biraz aceleye gelmiş fotoları yükleyince fark ettim ama olsun belki başka birine de lazım olur.
Nede olsa çocukluğumuz bu saatle geçti.Okul otobüsüne onunla yetiştik, derslerimizi yaptık,testleri birlikte çözdük,sonra uykuya daldık.
29 Ekim 2010
One Lovely Blog Ödülü...
Can sıkan,beni yoran olaylar içindeyim o nedenle yazamıyorum.Konsantre olmayı bırakın bir yana, birçok şeyi aynı anda düşünmekten yorgun bir beyin var karşınızda...
Blogları da takip edemedim,ne oldu ne bitti onu da bilmiyorum.Umarım herkes iyidir…
(Son madde için vakit bulamazsam şimdiden kusura bakmayın ama :)
Kural 1- Ödülü kabul etmek ve ödülü veren kişiyle blogunuzda bağlantı kurmak.
Bu sefer ödüller Sevgili ;
Ah be Güzel Abim be.. 'ye
YazGüneşi 'ne
CEPAYNASI 'na HobiCoffee 'ye
28 Ekim 2010
NE DEMİŞ ?
I. Devletin şekli
Madde 1.–Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
Madde 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, Milli Marşı ve başkenti
Madde 3. –Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. dili Türkçe'dir.Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.Millî Marşı “İstiklal Marşı”dır.Başkenti Ankara’ dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
Madde 4. –Anayasanın 1 inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
NOKTA!
~~~~~~~~~~~~
17 Ekim 2010
GÖRME ENGELLİ BİRİNE YOLDA YARDIM EDERKEN…
Hareket tarzının nasıl olması gerektiğini ondan öğrendim ve yapılan yanlışın bende farkına vardım. Arkadaşım Dilek “gayri ihtiyari koluna gireriz ,aslında bu hareket dengelerini bozar.Kol kola girmek gerekirse sen onun koluna girmeyeceksin! Onların kolumuzu tutmasını sağlayacaksın.Hatta bu da yeterli değil bir adım önden yürümelisin ki yol boyunca karşısına çıkacak merdiven ,çukur gibi engelleri fark edebilsin” diye anlattı…
* Bilinmeyen ne kadar çok ayrıntı var,hayat hep öğrenmekle geçiyor...
HAYIRDIR İNŞALLAH...:))
Her ne olduysa dün gece hiç olmadık bir yerde Sertab girdi rüyama...
"İşte bu" dedim...
Uzun süredir böyle güzel bir şarkı dinlemediğimi söyledim.:)))
İşi tadında bırakmak önemli,gün içersinde 15-20 kere aynı şarkıyı dinleyince olacağı budur diye kalktım yataktan...
16 Ekim 2010
ANKARA'DA MALATYA GÜNLERİ...
Fuar girişinde Kemal Sunal’ın filmlerinde kullandığı birkaç kostüm sergilendi…
NE DEMİŞ ?
"Kişisel başarınız büyük ölçüde iletişim kurma becerinize bağlıdır.Ne söylediğiniz, nasıl söylediğinizin yanında önemsiz kalır.Söylemek istediklerinizle karşınızdakini etkileyebilmek için, onun beynine ve yüreğine ulaşmanız gerekir..." Sue Knight
13 Ekim 2010
KENGER SAKIZI…
Gördüğüm zaman kafamı çevirirdim.Plastik kaplarda suyun içinde duran kenger (kengel) sakızına bakmaya dayanamazdım.Hijyenik olmadığını düşündüğüm içindi büyük ihtimalle…
Gerçi merakıma yenilip bir kere de deneme girişiminde bulundum.Tiryakisi çoktu ama ben çiğneyemedim,tadı da hoşuma gitmedi yani…
Zaten sert olduğu için çiğnemesi de çok kolay değildi.
Doğu Anadolu’da yetişen dikenli bir bitkiden elde ediliyor Kenger Sakızı.
Gövde kısmı kesilen bitkiden süt benzeri bir sıvı çıkıyor.Bunun koyulaşması beklenip sıcak suyla şekil veriliyor…
Hiçbir yan etkisi yok hatta faydası çok..
Hazımsızlığa,diş sağlığına ve temizliğine katkıları olduğu söyleniyor.Bunun yanında yüz felcine birebir…
12 Ekim 2010
SENSİZ REKOR OLMAZ…
Kışın donmuş halini de bilirim, yazın eğlencesini de…
Evet kışın çok soğuk olur ama o hüzünlü hali bile güzeldir…
Yazları ise daha eğlencelidir. Tekne gezileri, oltaya takılan balıklar, Ada’da yenilen nefis alabalığın lezzeti ve su sporları…
Tabii geçen yıllar içinde Eğirdir’de kirlenmeye “dur” diyemedi…
Şimdi Siemens Ev Aletleri ve Doğal Hayatı Koruma Türkiye Vakfı WWF, Eğirdir için bir proje gerçekleştiriyor.Üstelik bu çalışma Guinness Rekorlar Kitabına da geçmeye aday bizim, sizin kısacası hepimizin katkılarıyla…
Üyelik sonrası seçeceğiniz profil ve onay aşamasına giren fotoğrafınız,siteye davet edeceğiniz arkadaşlarınız tarafından işaretlenicek.En çok daveti gönderen ilk 5000 kişinin adı, Eğirdir gölü kıyısındaki elma ağaçlarına verilecek.Bu arada “En çok kişinin etiketlendiği çevrimiçi fotoğraf” rekoru kırılmaya çalışılacak…
Son başvuru 27 Ekim 2010.
10 Ekim 2010
KEDİ EVİ NASIL YAPILIR ?
09 Ekim 2010
ANGARYA İŞLER…
Hani olur ya yapmak istemezsin ama “yapamam” diyemezsin.Sonra sana kalır o işler ve bir türlü bitmez !!!
İşte bu baskı beni mahveden…
06 Ekim 2010
ŞOFÖRÜN HATASINI TOPRAK ÖRTER...
Makinam yanımda olmadığı için arzu edilen netlik yakalanamadı ama önemli olan sözün gerçekliğiydi...
SONBAHARI GÖRMEDEN KIŞA GEÇİŞ…
Son bin yılın en soğuk kışını geçireceğimizi okuyunca.”Eyvah” dedim…
Daha pastırma sıcaklarını beklerken, soğuk kendini öyle bir hissettirdi ki kışlıkları çıkartmaya
başladık .
Haftasonu hazırlıksız gittiğimiz Gölbaşı'nda resmen donduk ve sonbaharı görmeden kışa geçiş yaptığımızı kabul ettik.
En son beş ay önce gitmiştim Gölbaşı'na o zaman hava müthişti, Ramses’i bu kadar büyümüş
görünce bir hayli şaşırdım.Bu cins ne kadar çabuk büyüyor??
Bu fotolarda birkaç gün öncesine ait.Görüntüde ki bahar havası sizi yanıltmasın, Ankara’da hava gerçekten buz gibi…
03 Ekim 2010
DENİZATLARININ MUHTEŞEM DANSI…
Birbirlerini cezbetme çabaları sonrasında yaşamlarını tek bir eşle sürdürmeye karar veriyor denizatları…
Ölüm ya da kaybolma dışında eş değiştirmiyorlar.İlerleyen zamanda erkek denizatı dişiden aldığı yumurtaları kendi kesesinde saklıyor ve vakit geldiğinde (10 ila 42 gün ) yavruları kuluçka kesesinden dışarı atarak doğumu gerçekleştiriyor.
Çok küçük olmasına karşın büyük bir saygıyı hak ediyor…
* Görüntü California “Monterey Bay Akvaryum”unda ki bir sunumda kaydedilmiş.