28 Ekim 2010

NE DEMİŞ ?

Anayasanın değiştirilemeyecek ilk dört maddesi şöyledir...

I. Devletin şekli

Madde 1.–Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

II. Cumhuriyetin nitelikleri

Madde 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.

III. Devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, Milli Marşı ve başkenti

Madde 3. –Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. dili Türkçe'dir.Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.Millî Marşı “İstiklal Marşı”dır.Başkenti Ankara’ dır.

IV. Değiştirilemeyecek hükümler

Madde 4. –Anayasanın 1 inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

NOKTA!


29 Ekim Cumhuriyet Bayramı “Ne Mutlu Türk’üm Diyen “ herkese kutlu olsun…

Photobucket




“Ben, 1919 senesi Mayıs içinde Samsun’a çıktığım gün elimde,maddi hiçbir kuvvet yoktu.Yalnız büyük Türk Millet’inin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı.İşte ben bu milli kuvvete, bu Türk Millet’ine güvenerek işe başladım.”


Mustafa Kemal ATATÜRK



“ The day I sailed to Samsun in May 1919, I had no material power.It was only the greatest spiritual power arising from the nobility of the Turkish Nation that inspired me.I set out by trusting this national power and the Turkish Nation."


Mustafa Kemal ATATURK


~~~~~~~~~~~~

foto. Hanri Benazus kolleksiyonundan amatör bir çekim..

17 Ekim 2010

GÖRME ENGELLİ BİRİNE YOLDA YARDIM EDERKEN…

Diyelim ki görme engelli birinin yolda yardıma ihtiyacı olduğunu farkettiniz ve yardım etmek istediniz, tıpkı dün arkadaşımın yaptığı gibi…

Hareket tarzının nasıl olması gerektiğini ondan öğrendim ve yapılan yanlışın bende farkına vardım. Arkadaşım Dilek “gayri ihtiyari koluna gireriz ,aslında bu hareket dengelerini bozar.Kol kola girmek gerekirse sen onun koluna girmeyeceksin! Onların kolumuzu tutmasını sağlayacaksın.Hatta bu da yeterli değil bir adım önden yürümelisin ki yol boyunca karşısına çıkacak merdiven ,çukur gibi engelleri fark edebilsin” diye anlattı…


* Bilinmeyen ne kadar çok ayrıntı var,hayat hep öğrenmekle geçiyor...

*konuyla ilgili detaylar "meb"de şu şekilde anlatılmış...

foto.

HAYIRDIR İNŞALLAH...:))

Çok sık rüya görmem aslında,görsemde orta hallidir benim rüyalarım...

Her ne olduysa dün gece hiç olmadık bir yerde Sertab girdi rüyama...

"İşte bu" dedim...

Uzun süredir böyle güzel bir şarkı dinlemediğimi söyledim.:)))

İşi tadında bırakmak önemli,gün içersinde 15-20 kere aynı şarkıyı dinleyince olacağı budur diye kalktım yataktan...


16 Ekim 2010

ANKARA'DA MALATYA GÜNLERİ...

Fotoğrafları ancak yükleyip düzenleyebildim.Geçen haftasonu Malatya Günleri fuarına davetliydim.


Yöresel yemekler bölümünde çekim yapamadım çünkü henüz içeri girmiştim ki elektrik kesintisi yaşandı, mum ışıkları altında yenilen yemek sonrası diğer fuar alanına geçtim.Son günü ve akşamın ilerliyen saatine rağmen müthiş bir yoğunluk vardı…

kemal sunal 2

Fuar girişinde Kemal Sunal’ın filmlerinde kullandığı birkaç kostüm sergilendi…

kemal sunal

k.sunal

Boray Yenipazar’ın eserlerinin yanı sıra kayısıdan yaptığı Atatürk silueti görülmeye değerdi…
ataturk

kayısı


boray yenipazar

El emeği kasnak işlemenin yapımı 3 aydan fazla sürmüş.

kasnak


sondaj

ebru sanati

suleyman turan

NE DEMİŞ ?

dunya


"Kişisel başarınız büyük ölçüde iletişim kurma becerinize bağlıdır.Ne söylediğiniz, nasıl söylediğinizin yanında önemsiz kalır.Söylemek istediklerinizle karşınızdakini etkileyebilmek için, onun beynine ve yüreğine ulaşmanız gerekir..." Sue Knight

13 Ekim 2010

KENGER SAKIZI…

kenger

Gördüğüm zaman kafamı çevirirdim.Plastik kaplarda suyun içinde duran kenger (kengel) sakızına bakmaya dayanamazdım.Hijyenik olmadığını düşündüğüm içindi büyük ihtimalle…

Gerçi merakıma yenilip bir kere de deneme girişiminde bulundum.Tiryakisi çoktu ama ben çiğneyemedim,tadı da hoşuma gitmedi yani…

Zaten sert olduğu için çiğnemesi de çok kolay değildi.


kengel


Şimdi yıllar yıllar sonra fuarda karşıma çıktı.”Aaaaaaaa” diyerek yanına koştum.İkram ettiler ama resmini çekmekle yetindim.:)))

Doğu Anadolu’da yetişen dikenli bir bitkiden elde ediliyor Kenger Sakızı.
Gövde kısmı kesilen bitkiden süt benzeri bir sıvı çıkıyor.Bunun koyulaşması beklenip sıcak suyla şekil veriliyor…

Hiçbir yan etkisi yok hatta faydası çok..

Hazımsızlığa,diş sağlığına ve temizliğine katkıları olduğu söyleniyor.Bunun yanında yüz felcine birebir…


NE DEMİŞ?

Yıkmak kolay ama...

ya yapmak ???

akif.ersoy

12 Ekim 2010

SENSİZ REKOR OLMAZ…

egirdir.1
Eğirdir’i hep güzel anılarla hatırlarım…

Kışın donmuş halini de bilirim, yazın eğlencesini de…

Evet kışın çok soğuk olur ama o hüzünlü hali bile güzeldir…

Yazları ise daha eğlencelidir. Tekne gezileri, oltaya takılan balıklar, Ada’da yenilen nefis alabalığın lezzeti ve su sporları…

Tabii geçen yıllar içinde Eğirdir’de kirlenmeye “dur” diyemedi…

Şimdi Siemens Ev Aletleri ve Doğal Hayatı Koruma Türkiye Vakfı WWF, Eğirdir için bir proje gerçekleştiriyor.Üstelik bu çalışma Guinness Rekorlar Kitabına da geçmeye aday bizim, sizin kısacası hepimizin katkılarıyla…

Üyelik sonrası seçeceğiniz profil ve onay aşamasına giren fotoğrafınız,siteye davet edeceğiniz arkadaşlarınız tarafından işaretlenicek.En çok daveti gönderen ilk 5000 kişinin adı, Eğirdir gölü kıyısındaki elma ağaçlarına verilecek.Bu arada “En çok kişinin etiketlendiği çevrimiçi fotoğraf” rekoru kırılmaya çalışılacak…

Son başvuru 27 Ekim 2010.
egirdir
foto (1.) (2.)

10 Ekim 2010

KEDİ EVİ NASIL YAPILIR ?

Dün Sevgili Sağır Kedi sayfasında paylaştı bu bilgiyi o kadar hoşuma gitti ki, taktir ettim bunu düşünenleri ve de özendim dayanamadım bir tanede ben yaptım.Hem masrafsız hem de yapımı çok kolay…
Malum havalar birden soğudu, bizler 10dk durmaya dayanmazken, onlar hep dışarıda…

 
Peki nasıl yapılıyor kedi evleri?
* Kolinin içi ve dışı çöp torbası ile kaplanır.

* Su girmemesi için koli bantı ile tüm köşeler sıkıca bantlanır.
* Zemine bol gazete kağıdı yerleştirilir.
*Çöp zannedilmesin diye üzerine notlar yazılabilir…



Daha fazla fotoğraf ve detay isterseniz burayı ziyaret edebilirsiniz…

09 Ekim 2010

ANGARYA İŞLER…

baski

Hani olur ya yapmak istemezsin ama “yapamam” diyemezsin.Sonra sana kalır o işler ve bir türlü bitmez !!!

İşte bu baskı beni mahveden…


*(foto kynk.Yaşar Boztepe)

06 Ekim 2010

ŞOFÖRÜN HATASINI TOPRAK ÖRTER...

Hızlı hızlı yürürken gözüm takıldı.Son an da karar verip yönümü değiştirdim bu yazı için.

Makinam yanımda olmadığı için arzu edilen netlik yakalanamadı ama önemli olan sözün gerçekliğiydi...



SONBAHARI GÖRMEDEN KIŞA GEÇİŞ…

Son bin yılın en soğuk kışını geçireceğimizi okuyunca.”Eyvah” dedim…

Daha pastırma sıcaklarını beklerken, soğuk kendini öyle bir hissettirdi ki kışlıkları çıkartmaya

başladık .

Haftasonu hazırlıksız gittiğimiz Gölbaşı'nda resmen donduk ve sonbaharı görmeden kışa geçiş yaptığımızı kabul ettik.


Photobucket

En son beş ay önce gitmiştim Gölbaşı'na o zaman hava müthişti, Ramses’i bu kadar büyümüş

görünce bir hayli şaşırdım.Bu cins ne kadar çabuk büyüyor??


Photobucket

Bu fotolarda birkaç gün öncesine ait.Görüntüde ki bahar havası sizi yanıltmasın, Ankara’da hava gerçekten buz gibi…

Photobucket


Photobucket

03 Ekim 2010

DENİZATLARININ MUHTEŞEM DANSI…

Dans, çift olma yolundaki ilk adım…

Birbirlerini cezbetme çabaları sonrasında yaşamlarını tek bir eşle sürdürmeye karar veriyor denizatları…



Ölüm ya da kaybolma dışında eş değiştirmiyorlar.İlerleyen zamanda erkek denizatı dişiden aldığı yumurtaları kendi kesesinde saklıyor ve vakit geldiğinde (10 ila 42 gün ) yavruları kuluçka kesesinden dışarı atarak doğumu gerçekleştiriyor.


Çok küçük olmasına karşın büyük bir saygıyı hak ediyor…




 

* Görüntü California “Monterey Bay Akvaryum”unda ki bir sunumda kaydedilmiş.

01 Ekim 2010

BOYKOT KELİMESİNİN BİLİNMEYEN ÖYKÜSÜ…

İrlanda’nın Mayo kentinde yaşayan Kont Erne, arazilerinin idari işlerini ordudan emekli bir subaya verir.Prensipli kişiliği ile tanınan Charles Cunningham Boycott kısa sürede işleri yoluna koyar.

1875 yılında iyi ürün alınmadığı için bölgede kıtlık baş gösterir.Bunun üzerine Toprak Birliği arazi kiralarının %25 oranında indirilmesi gerektiğini bildirir.Çünkü gerek çiftçi gerekse işçiler bu durumdan olumsuz etkilenmeye başlamışlardır…

En başta kontun emrinde çalışan Charles Boycott bu duruma karşı çıkar ve mahkemeye başvurur.Toprak birliği başkanı ise, kirayı düşürmeyen zengin toprak sahiplerinin “arazilerini kiralamayın ! onları bu şekilde protesto edin” diye kiracılara, aynı zamanda işçilere de çağrı yapar…

İlk sırada bu durumdan taviz vermeyen Charles Boycott’un ilgilendiği araziler ve çiftlikler protesto edilir. Kentten işçi getirmek zorunda kalan ve maliyetleri gittikçe artan Charles Boycott , bir süre sonra pes eder ve aldığı işi bırakır…

Charles Cunningham Boycott’a karşı yapılan bu toplu tepki hareketi, onun soyadından yola çıkarak “Boykot” olarak tarihe geçer...

yararlanılan kaynak. Songül Saydam-Evrensel Kültür

MİLLET ÇIKTI AY'A BİZ KALDIK YİNE YAYA…

Bizler Cumhuriyet içinde kimlik arayışımıza devam ederken, el oğlu da çalışmaya devam ediyor…

Japonya’da meydana gelen depremle erken uyarı sistemi devreye girmiş ve ülke genelindeki milyonlarca kişinin cep telefonuna “30 sn sonra deprem olacağı” mesajı gitmiş.

Süre ilk etapta kısa gelebilir ancak bu saniyeler içinde bile insanlar gerekli tedbirleri alabilmiş.

Tabii bu Japonlar için projenin ilk aşaması, artık başardılar yaa gerisi gelir.Eminim ilerleyen zamanda bu 30 sn’li süreyi dakikalara çıkaracaklardır…


29 Eylül 2010

TAHTA KAŞIK ÖDÜLÜ...

1823 yılında Cambridge Üniversitesi’nde başlayarak bir geleneğe dönüşmüş bu ödül.

Sınavlarda derece alanlara “altın kaşık”, ”gümüş kaşık” gibi ödüller verilirken,en düşük puanı alan öğrenciye de tahta kaşık ödülü verilmiş o yıllarda…

Önceleri şaka amaçlıymış fakat o kadar meşhur olmuş ki İngiltere’deki diğer üniversitelerde bu geleneğe katılmış.

Sınav puanlarının yanı sıra yüzme, kürek çekme, buz hokeyi, ve rugby gibi spor müsabakalarında sonuncu gelen kişi ya da gruplara da taktim edilmeye başlamış.

İlk yıllarda ödül normal kaşık boyutlarındaymış zaman içersinde büyütülerek boyu 1,5 metreye kadar ulaşmış. :)

Cambridge Üniversitesi’nde 1909 yılına kadar böyle devam eden gelenek, berabere kalan veya aynı puanı alan kişileri de göz önüne alarak değiştirilmiş.1910 yılından sonra en kötü sonucu alan sadece bir kişi olmadığı sürece verilmemiş…


*Aslında ödül kişileri "daha çok çalışmaya" teşvik etmek için verilmiş olabilir.Mesela ben, bu ödülü almamak için elimden geleni yapardım diye düşünüyorum.:))

ASFALT YAPIMI...

Sıradan bir asfalt yapımı değil bu.Teknolojinin gelişmesiyle, ne kadar az insan gücüne ihtiyaç kaldığının bir göstergesi.Görüntü Hollanda'dan...



SİTE ÖNERİSİ…

Sitenin en dikkat çekici özelliği, evdeki malzemelerle yemek yapabilme seçeneği sunması…

“Malzemeye Göre” bölümündeki kutucukları işaretleyip bir süre bekliyorsunuz.Tabii bu beklemenin nedeni kayıtlarda 6877 adet tarifin bulunması.Onların içinden seçim yapıp sağ sütunda size alternatifleri sıralıyor…

“Kalori Cetveli”de işinize yarayabilir…

Aslında yemek yapma konusunda çok yetenekli olmadığım için çok fazla yemek sitesi takip etmiyorum belli başlı birkaç site var aklımda.Tarifi Bizden bunlardan biri…


26 Eylül 2010

ÇENE SUYU…

Nuray Hanımla geçen ay tanıştık.Müşterilerini güleryüzüyle karşılayan ve aynı şekilde uğurlayan bir esnaf kendisi…

İçme suyuyla başlayan kısa sohbetimiz sırasında hiç düşünmeden kendisine Çene Suyu kullanmasını önerdim.Son beş senedir (tabi mecbur kalmadıkça) başka bir su içmediğimi anlattım…

Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde bahsettiğini, Sultan Abdülaziz’in 1863 yılında yaptırdığı Kasrı Hümayun kapısındaki kitabede yine bu suyun anlatıldığını,hatta TBMM’sinden çıkan izinle 1934 yılından beri İzmit Belediyesi tarafından şişelendiğini söyledim, tıpkı benim gibi ilk duyduğunda o da şaşırdı…

Suyun tadı kadar isim hikayesi de güzel…

M.Kemal Atatürk’ün ilk İzmit ziyaretinde, bugün bilinen ismiyle “Çenesuyu Çeşmesi” tren garına açılmış ve adına “Gazi Suyu” denilmiş…

Bu çeşmeden su içen Atatürk “ Neden bu ismin verildiğini” sormuş…

“…adınıza saygı dolayısıyle bu ismi verdik” diyenlere bu sefer suyun kaynağını sormuş.Çenedağı’ndan geldiğini öğrenince suyun aslına uygun “Çenesuyu” olarak değiştirilmesi emrini vermiş…


Tabii zevkler görecelidir ama dediğim gibi içimi hoş, lezzetli bir su yalnız dağıtım ağının geniş olmadığını da söyliyeyim.Şu an Kocaeli,İstanbul (Anadolu) (Avrupa),Ankara,Adapazarı,Bursa ,Zonguldak, Tekirdağ , Çorlu,Edirne ,Yalova ve Düzce’de satışı yapılmakta…

25 Eylül 2010

BANYODA NASIL MANTAR YETİŞTİRİLMİŞ ?

Bunca zaman midemin sağlamlığı ile övünmüş olabilirim ancak benimde sınırlarım var tabii..

Rus aile yaratıcılık adına sınırları zorlamış ve banyolarında mantar yetiştirmeye karar vermiş.Üstelik bunun utanç verici olduğunu da kabul etmiş.Sonuçta yetiştirilen mantarların son adresi mutfak olmuş...

Peki bu nasıl yapılmış?



Plastik bir torba içinde talaş ve saman karışımı malzeme iyice karıştırılmış, nemlendirilen bu malzeme içine kat kat önceden satın alınan mantar kökleri yerleştrilmiş.En üste bu sefer sıcak su ile ıslatılan saman-talaş karışımı konularak torba sıkıca bağlanmış...


Photobucket

Torbanın dışından bir demir para yardımıyla küçük delikler açılmış.Karanlık ve nemli bir ortamda olmasına özen gösterilen torbalardan bir hafta içinde ilk mantarların çıktığı gözlenmiş.İki – üç gün içinde de mantarlar büyümüş.Kesildikten sonra doğru mutfağa götürülmüş...

Photobucket

Hayli düşündürücü öyle değil mi?