29 Ekim 2014

CUMHURİYETİMİZ 91 YAŞINDA.

Cumhuriyetimizin 91. yıl gururu ve mutluluğu madencilerimizden gelecek iyi haberlerle taçlanır inşallah.



Gölköy adında bir köy varmış Gelibolu'da
televizyonda gösterdiler geçen gün.
gelenek edinmiş köy halkı,
ben kendimi bildim bileli bu böyledir
diyor muhtar:
29 ekim'de toptan sünnet ederlermiş çocuklarını...
derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
kirvesi tutmuş kolundan
yatırdılar bir kamp yatağına,
ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
elinde bıçağıyla,
çocuk kaldırdı başını, bağırdı:
"Yaşasın Cumhuriyet"diye
korkarım, bu, sade Gölköylülerin değil,
umumuzun 
sade küçüklerimizin değil, büyüklerimizin de 
düştüğü tarihsel yanılgı
çünkü sünnet değil,Farzdır CUMHURİYET.

Can Yücel

15 Ekim 2014

Artik kendimi Emine Beder gibi hissediyorum. :)


Sormayın dostlar, bu ara evrim geçiriyorum desem yeridir.
Bunun adına yenilenme mi? yoksa farklı birşeyler deneme isteği mi? 
ne derseniz artık bilemiyorum.

Bu arada yemek bloğuna dönüş yapmayacağımı da hemen belirteyim.
Sadece beğenimi paylaşmak azıcıkta tecrübeleri aktarma çabasındayım.
Hâlâ diyette olup kendini mutfağa vermek garip onu da biliyorum.
Sistem böyle işledi bende.Yapıyorum, azıcık tadına bakıyorum diyelim.

Herkesin denediği benimde çok merak ettiğim ve tarifini 
Sevgili Smilena'dan aldığım oldukça hafif bir tatlı Çilekli Magnolia.

Ben size nasıl yaptığımı anlatmayacağım sadece acemi bir ahçı olarak 
bir-iki ek yapmak istiyorum.
Ölçüleri ve yapılışını burada bulabilirsiniz.

Çilekli Magnolia aslında yaza yakışır bir tatlı.
Çünkü orjinali çilekli ve çileği bu mevsimde bulmak biraz zor oldu söyliyeyim.
Herşeye rağmen çilek bulamazsanız muz ile de bu tatlıyı denemek mümkün.

Sevgili Smilena  tarifinde krema yerine krem şanti kullanmış.
Şantiyi daha çok sevmeme rağmen ben krema ile yaptım.
İlk deneme başarılı olmadı malesef  muhallebi kıvamını tutmayıp 
koyulaşmadığı için dökmek zorunda kaldım.
Sanıyorum karışımı iyice çırpmadım ondan oldu.

İkinci denemede muhallebi malzemelerini mikserle iyice çırptım 
ve kaynarken devamlı karıştırdım.
Muhallebi kıvamını tutunca ılımaya bıraktım ve en son kremayı azar azar dökerek 
muhallebiye son şeklini verdim.

Kullandığım bardaklar oldukça büyüktü.
1lt sütten 6 bardak çıktı.
Bir daha ki sefere kullanacağım kapları küçültmeyi düşünüyorum çünkü tatlı miktarı fazla geldi.

Şekeri de kendi isteğinize göre ayarlayabilirsiniz.
Ben 1 bardak ölçüsünden biraz daha az kullandım.
Diğer ölçülerden un ve nişastayı dolu dolu çorba kaşığı olarak ekledim.

Newyork'ta ünlü bir pastanenin spesiyal tatlısıymış.
Herkese tavsiye ediyorum bende.
Mutfağa girin ve içinizdeki ahçı ruhunu ortaya çıkartın derim. (:

-----------------------
Diğer sosyal ağlardan takip için;

10 Ekim 2014

41 Yıla Maşallah ♥

Günler öncesinden aklımdaydı aslında...
Annemle babamın kırkbirinci evlilik yıldönümünde küçük bir sürpriz planlıyordum.
Gelin görün ki ben o günü tamamen unuttum.

Aynı şehirde olmadığımız için telefonla kutlamayı, sonradan bir araya geldiğimizde bunu telafi etmeyi düşünmüştüm.

Okulların açılması, iş- ev telaşı derken unuttuğum o müthiş tarihi birden hatırladım.

Üzerinden bir hafta geçtikten sonra nihayet bir araya geldik.

41 nazar boncuğu ile hazırladığım ufak keselerin yanına ponponlar yaptım.Tarifi burada var.


Aile arasında yenen yemek sonrası pastamızla da kutlamamazı tamamladık.Ben kendi adıma çok güzel bir akşam geçirdim.

Rabbim bütün evli çiftlere bu mutluluğu yaşatsın.

03 Ekim 2014

30 Eylül 2014

Mutfakta Gelişmeler Var

Bu ara bana bir haller oldu.Farklı birşeyler yapmak istiyorum demek ki.
Mutfaktayım sürekli...

Blogun tarihinde de yok zaten açıp bakabilirsiniz.
Yemek yapma yeteneğimde oldukça zayıf.Benim ki bakmalık ve de yemelik aslında.



Yasemin çayı içiyorum artık, nescafeye ara vermiş değilim ama rahatlamak için bu da çok iyi geliyor.

Balık sezonunu tekrar açtık.
Hava sıcaklıkları düştü, tüketimi fazlalaştırma zamanı...

Bal ise hâlâ rizikolu, güvenmediğim markaları tercih etmiyorum.


Bir gezide topladığım defne yapraklarını kuruttum ilk defa balık yaparken kullanmak için.

Bir kısmını arkadaşlarıma dağıttım kalanı da yarı yarıya kız kardeşim için böldüm.O çok sever böyle şeyleri...


Bloglar arası gezintide görüp özenmiştim bu kırmızı etli biber sarmasını ilk defa yaptım.
Sanırım fena olmadı görüntüsü...

Kışın gelişi ile vitamin takviyesi yapıyoruz kuru kayısıların eşliğinde...
Aşırıya kaçmadan tabii.
Sıkılmış meyve sularını bile artık tavsiye etmiyorlar biliyorsunuz.Şeker seviyesini aniden yükselttiği ve karaciğeri yağlandırdığı için.

"Kilo alıcam" korkusunu da biraz  attım.Diyete de devam ediyorum.
Şu an 12 kilo verdim ve oldukça da rahatladım.
Ertelemeden ve de kiloları biriktirmeden kilo verilmesini  tavsiye ederim.
Pazartesi değil  "kilo vermeye hemen başlanmalı...

Şimdilik benden bu kadar.
Sevgiyle ve Dostlukla kalın. ♥♥

-------------------------
Diğer sosyal ağlardan takip için;

27 Eylül 2014

25 Eylül 2014

yeni bir başlangıç yapıyorum

Çam sakızı çoban armağanı hiç değmeyecek birine, sırf mecburiyetten hediye almıştım.
Neyse defoldu gitti...
Giderken de bunu bırakmış. Kısacası hediyem benim oldu.

Tabii kusuruma bakmayın, bunu böyle ifade etmemi lütfen birikim kabul edin.
Sadece mutluluğumu sizinle paylaşmak istedim.
İş yerinde huzursuzluk hiçbir şeye benzemiyor.Beş yıl sorunlu bir kişilik ile çalışmak yormuştu beni.
Allah hepimizi iyi kişilerle karşılaştırsın. 


21 Eylül 2014

17 Eylül 2014

KAPUTAJ PLAJININ TURKUAZ RENGİ


Ehhh tatil bitti sen yeni paylaşıyorsun demeyin.Ekim'in sonuna kadar denize giriliyor buralarda.
Hem yakında bir bayram tatili daha var.Olmadı seneye, görmeyenler bir kenara not alsın.

Kaputaj Plajını ben ilk defa gördüm.İsmini hep duyduğum bu plaj Kaş -Kalkan sahil yolu üzerinde tam bir doğa harikası.

Yol kenarına arabanızı parkettikten sonra, 187 basamak iniyorsunuz ve işte oradasınız...

Deniz biraz serin olsa da turkuaz rengi harika.

Bu güzelliği unutamıyorum.



05 Eylül 2014

Antika Sever Ben

Eskiyi seviyorum ben.Tarih kokan,eskiye dair yaşanmışlıklar zaafım benim.

2000'li yılların başında aldığımız arabam eskidi diyerekten gittiğimiz galeride gördüm bunu.

Kırmızı renkli pırıl pırıl. 
1960 model Chevrolet, 180 'i görebiliyor. ((:

Diğer sosyal ağlardan beni takip için;

01 Eylül 2014

Tchibo 'dan Narenciye Spreyi


Tchibonun mutfakta işleri kolaylaştıran ürünlerini çok seviyorum.Yalnız bu seferki hayli ilginç geldi.

3 parçadan oluşan Narenciye spreyi, birleştirdikten  hemen sonra kullanıma hazır hale geliyor.

Ben ilk olarak limon ile deneme yaptım, tamamen sıkmak yerine püskürtme şeklinde kullanıyorsunuz.
Limon ne kadar yumuşak olursa o kadar iyi. 

Fiyatı 24.95 TL


27 Ağustos 2014

Paşa Odun Köfte'de Mola Verdik...

Biz gene Cuma akşamından İzmir'e haftasonu kaçamağı yaptık, kısa da olsa ruhumuzu dinlendirdik.

Araçla seyahat elbette daha güzel ancak gelişigüzel her yerde mola verilmiyor.Standart durduğumuz belli yerler var.Fakat bunlar zaman içinde ya kapanmış ya da el değiştirdiği için aynı hizmeti vermiyorlar.Bizde ister istemez yeni yerlerin arayışına girdik.

Bu arada isim belirtmeden hoşuma gitmeyen bir olayı da sizinle paylaşmak isterim.

İzmir Ankara istikametinde ilerlerken Salihli'de yemek molası vermek istedik.İsmen duyduğumuz büyük bir tesis, alabildiğine kalabalık.İlk kez burada mola veriyoruz.Masaların biri boşalırken diğeri doluyor.Herşey iyi güzel siparişler verildi acıkmışız, epey bir bekleme sonunda bir baktık ki bizden çok sonra gelen masanın siparişleri hoppppp karşılarında.

Neticede tek çeşit sadece odun köfte ve çorba var burada.Herkes aynı siparişi veriyor.

Ne şimdi bu? derken "tamam hemen bakıyorum" faslı da uzun sürünce toparlanıp kalkmayı tercih ettik.

Ben oldum olası abartıdan hoşlanmadım.
Doğallık ve temizlik her zaman önceliğim oldu.
Elbette bu hizmet sektöründe servis çabukluğu ve adaletli sunum önemli.


İşte bu kızgınlıkla aynı istikamet üzerinde tekrar yola çıkmışken, doğayla baş başa yeşillikler üstünde yemek yiyen insanları gördük.
Bahsettiğim işletme Salihli şehir merkezine gelmeden hemen önce ismi Paşa Odun Köfte.

26 Ağustos 2014

" Kocan Kadar Konuş " / Roman

Çok uzun süredir okumuyorum. Zaten "işler bitti şöyle çayımı- kahvemi alayım da kitabımı okuyayım." modu olmuyor bende.Bazen öyle ki zaman bile yetmiyor.

Zaman kaldıysa yorgunluktan uyuya kalmışımdır kesin.
Yalnız bu sene haksızlık etmiyeceğim kısa aralıklı tatiller çok iyi geldi.
İşte o yolculukların birinde "en çok satanlar" reyonunda gördüm bu kitabı.

İsmi dikkatimi çekti, konusu kafamda tahmin ettiğim gibi çıkmasa da romantik komedi tarzı sevenler için alternatif olabilecek kısa bir roman.


Diğer sosyal ağlardan beni takip için;

19 Ağustos 2014

YORGO SEFERİS BOUTIQUE HOTEL / URLA

Her yaz olduğu gibi bu sene de tatilimizin bir gününü Urla'ya ayırdık.

Hava sıcaklığının yüksek olması nedeniyle denize girip serinlemenin dışında gölge yerlere kaçıp ancak Urla manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Ama akşam öyle mi? Şehir merkezi cıvıl cıvıl panayırları, kurulan çarşısı ile Urla akşamları bir başka güzel...

Hareketli geçen günün sonunda, arkadaşlarımdan sürekli duyduğum hoş bir mekanda kapanışı yapmayı uygun bulduk.
Canlı müzik eşliğinde içeceklerimizi yudumlarken birbirinden ilginç, kültür mirası objeleri sizler için görüntüledim.



04 Ağustos 2014

GELİBOLU ULUSLARARASI ALTIN SARDALYA KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ


Bu yaz leyleği havada gördüm desem yeridir.
Kısa aralıklar da olsa pek çok yeni yer gördüm tanıdım.

Gelibolu da bu yerlerden biri oldu.
Yerleşim olarak küçük ama bir o kadar sakin ve düzenliydi herşey.
Kalabalıktan çok hoşlanmayan karakterim sayesinde ortama hemen uyum sağladım.
Hava temiz, deniz müthiş güzel ve duru...
Gündüz saatleri kadar akşamı da bir başka güzel Gelibolu'nun.
Hamzakoy manzarasına karşı mutlaka bir çay içmenizi öneririm.

Bayram nedeniyle mevcut oteller full doluydu.
Gidişimiz önceden planlı olmadığı için yer bulmakta zorlandık.
Şehir merkezinden 15 km uzaklıkta ancak yer bulabildik.

Kısa ziyaretimizin sonunda tekrar gelmek ümidiyle ayrıldık.


31 Temmuz 2014

Havada Asılı Duran Sokak Sanatçısı


Ankara Tunalı Hilmi Caddesinde sergilenen bir gösteri.
Sanatçı havada  bu şekilde uzun süre asılı duruyor.

Bunun nasıl olduğu konusunda fikir yürütmeye çalıştım elbet; bir de sizinle paylaşmak istedim.
Hayli ilginç ; siz ne dersiniz bu konuda? 


Diğer sosyal ağlardan beni takip için;

24 Temmuz 2014

Karada Yaşayan Balık Olur mu?

Gördüğüm en ilginç canlılardan biri.Kaya Balığının alt familyası.
İsmi de bir o kadar komik, "Çamur Zıpzıpı"...
Fiziksel özellikleri sayesinde ortama kolay adapte oluyorlar.Arazide kalış süreleri oldukça uzun.
Göğüs yüzgeçlerini bacak olarak kullanıp hareket sağlıyorlar.Derileri sayesinde nefes alıyor ve derinin nemli kalmasını sağlamak için çukurlar kazıp onu yuva olarak kullanıyorlar.


Diğer sosyal ağlardan beni takip için;